David Killer

Kampa yakın zamanda bir derslik açılmıştı. Zeka ve Strateji Geliştirme sınıfı. Burada nasıl ders görülüyordu? Bunun da vermiş olduğu merakla içeriye daldım. İçeride bir kız oturmuş, bir kağıdın üzerini karalıyordu. Belli ki sıkılmıştı. Bu olsa olsa bir Athena kızıdır diye düşündüm. Çünkü kampın en zekileri onlardı.





Kaç postta mezun olunuyor? Uzun mu?

Dersliğimde oturmuş, kağıda bir şeyler karalarken ayak sesleri duydum ve başımı kağıttan kaldırarak ayak seslerinin sahibine baktım. Gelen melezi tanımıyordum ama bu tanımayacağım anlamına gelmezdi. Ayağa kalktım ve büyük ihtimalle buraya benim öğrencim olmak için gelmiş olan melezin yanına giderek onu karşıladım. "Merhaba, Zeka ve Strateji Geliştirme Sınıfı'na hoş geldin. Ben Summer. Athena kızıyım ve bu dersliğin eğitmeniyim." Kendimi tanıttıktan sonra gülümseyerek "Ya sen?" diye sordum. Karşımdaki melez de "Ben de David. Hypnos çocuğuyum." dedi. Bunun üzerine tokalaşmak için elimi uzattım. David elimi sıkınca da "Tanıştığıma memnun oldum David." dedim. David "Ben de." diye karşılık verince de "Tanışma faslını bitirdiysek şimdi ders kısmına geçebiliriz." dedim. David başını tamam anlamında salladı ve ona işaret ettiğim sandalyeye oturdu. Ben de karşısına geçerek "Söyle bakalım David, önce hangi alıştırmadan başlamak istersin? Bir matematik testi, hafıza oyunu, labirent, fark bulmaca?" diye sordum ve cevabını beklemeye başladım.

"Söyle bakalım David, önce hangi alıştırmadan başlamak istersin? Bir matematik testi, hafıza oyunu, labirent, fark bulmaca?" diye sordu. Matematikse okulumun birincisiydim. Hafızamın çok iyi olduğunu söyleyemeyeceğim. Labirent ve fark bulmacadan ise her zaman haz duymuştum. Kötü olandan başlamayı tercih ettim. ''Hafıza'' diye yanıtladım soruyu.

David'in yanıtını aldıktan sonra hemen hafıza kartlarını almak üzere dolaba yöneldim. Dolaptan içinde kartların bulunduğu kutuyu çıkararak masaya koydum. David meraklı gözlerle yaptıklarımı seyrederken kutunun içinden kartları çıkartmaya başladım. Çıkarttığım kartların sayısı yirmiye ulaşınca durdum ve bu kartları dikkatlice masaya dizdim. Tüm kartları dizince de David'e "David, şu an bu masada tam 20 adet kart bulunuyor. Şimdi senden bunları eşleştirmeni istiyorum." dedim. Bir süre David'e kartları incelemesi için izin verdikten sonra elimi kronometreye götürerek "Hazırsan süreyi başlatıyorum." dedi. David'den "Hazırım Summer." cevabını alınca da süreyi başlattım ve David'in yapacağı hamleleri izlemeye başladım.

İlk iki kartı açtım. Şans benden yanaydı ve ikisi de tuttu. Daha sonra açtıklarımda böyle bir şans yoktu. Hepsini kendim bulmuştum. İlk defa bu kadar hızlı çözmüştüm hafıza oyununu. Küçüklüğümden beri oynardım ve arkadaşlarım arasında en kötüydüm. Ama şimdi normalin iki katı kadar hızlı çözmüştüm. Son iki kartı da bulunca Summer'a baktım..

David, masaya dizdiğim hafıza kartlarını kısa sürede eşleştirince onu tebrik ettim. Ama daha hafıza kartlarıyla işimiz bitmemişti. Kartları aldığım kutudan 30 adet daha kart çıkarttım ve diğer 20 kartla birlikte toplam 50 kart olarak masaya dizmeye başladım. David kartları görünce ilk olarak biraz şaşkınlığa uğramış gibiydi. Bu kadar kart ona fazla görünüyor olmalıydı. Onu rahatlatmak istercesine şirin bir sesle "David, kartların böyle çok göründüklerine bakma. Bir başladın mı gerisi geliyor zaten." dedim. Bu sözlerimin David'i ne kadar rahatlattığını bilmiyordum ama yine de ona süreyi başlatacağımı söylemem gerekiyordu. Zaman, kaybedilmemesi gereken bir şeydi. Bu yüzden David hazır olduğunu bana söyler söylemez kronometreyi çalıştırdım ve David'in ilk seferki başarısını şimdi de tekrarlamasını diledim.

50 kart mı? Tanrılar aşkına... Nasıl yapacaktım. "David, kartların böyle çok göründüklerine bakma. Bir başladın mı gerisi geliyor zaten." dedi neşeli bir sesle ama pek rahatlattığını söyleyemeyeceğim. Kollarımı sıvadım ve hazır olduğumu belirtir belirtmez başladım. Bu sefer gerçekten de iyiydim. Kamptan mı kaynaklanıyordu yoksa büyüdüğümden miydi bilmiyorum ama küçüklüğümdeki kadar kötü değildim. Bitirdiğim zaman boncuk boncuk terlediğimi farkettim ve Sum da bunu farketmiş olmalı ki bir peçete uzattı ve bana derecemin nasıl olduğunu anlatmaya başladı..