3 saniye önce her zamanki gibi mutlu bir şekilde uyuyordum.Tani o sesi duyana kadar ZIRRRR ZIRRRR ZIRRR[b] bu ben nefret ettiğim ses olan alarmın sesiydi.O gün şanslıydım ki elimi yana attığımda saat duvarla birleşmişti.Şanslı günümdeydim normalde ya ıska geçiyordu ya da yere düşüyordu ama bu bir ilkti.Kalakmaya çalıştım aslında çalışmadım annemin dırdırını dinlememmek için zorunlu olarak denedim ama kalkamadım ve uyumak için başımı yastığa koydum.Bu seferde annem yanıma geldi ve bıkmış bir ifadeyle "Diatrisi bir günde kendi kendine kalkmayı öğrenmiyeceksin dimi ?"dedi.Her zaman ki soruya her zaman ki cevapla "Hayır."dedim esneyerek.Bir iki dakika öyle bekledik annem bu sefer dayanamıyarak kolumdan çekip beni lavaboya attı yanlış okumadınız attı bu sıradan bir şeydi.Uykumu atmak içim yüzüme soğuk su çarptım yetmedi 5-6 kere su çarptım ancak sonra mutfağa isteksiz yöenldim annem masanın başında çantamı ve okul ceketimi tutuyordu.Oflarak "Yine mi off neyse bir şey olmaz."dedim.Annem biraz kızarak "Nasıl bir şey olmaz."dedi.Bende sakinlikle oku l"Dehb ve disleksilerle dolu bu tür şeyler normal."dedim.Masad duran annemin yumurta peynir, zeytin ve domatesten oluşan sağlıklı kahvaltısına ardından da anneme bakarak "Senin bir dikdatör olduğundan şüpheleniyorum."dedim.Annem sakinlikle "Evet, Diatrisi senin dışında herkesin bilmediği bir ülkede ev hanımlığından arta kalan zamanımda hobi olarak dikdatörlük yapıyorum."dedi.Bende gülümseyerek "Hiç şarşıırmadım doğrusu."dedim ve masaya oturdum istemeyerek çatalımı yumurtaya batırdım ve olabildiğince yavaş bir şekilde çatalı ağzıma götürdüm.Annem "Diatrisi eğer şunu doğru düzgün yemessen sana önlük takıp biberonla süt içiririm."dedi.Bende biraz sinirli bir ifadeyle "Anne hala ilk önlüğümle biberonumu sakladığına inanamıyorum."dedim ve gözüm birden bebeklik resmime kaydı ben doğduktan bir hafta sonra çekilmişti ama o fotorafta bile babam yoktu.Babam geçrekten bu kadar kalpsiz miydi hayır olamaz çünkü ozaman annem onla evlenmezdi aklımda binlerce soru vardı ama bu soruları her sorduğumda üzülürdü annemin bu mutlu halini bozmak istemedim.Anneme "Hadi okula geç kalıyorum zaten epeyce yedim."dedim.Annem bana ters ters baktı ama bir şey söyleyemeden odama girdim ve üstümü değiştirdim ve dışarı çıkıp annemden çantamı aldım ve klasik bir vedalaşmayla evden çıktım.
Okul eve çok uzak değildi ama yakında değildi.Apartmanın bahçesine geldiğimde Mike amcaya selam verdim o apartmanın bahçıvanıydı o da bıkmış bir ifadeyle "Yine mi?"diye gülerek sordu bende gülerek evet manasında başımı salladım.Yolda yürürken her şey sırdandı ve başka sıradan birşey daha vardı buda sürekli gördüğüm canavarlardı bazen yarı yılan yarı insan bazen yarı kartal yarı insan oluyorlardı ama bunu sadece ben görüyordum anneme sorduğumda "Oğlum o kadar çok uyuyorsun ki rüyalarla gerçeği karıştırıyorsun."derdi.Hemen sağını dönünce McDanolds'a girip bir adet tavurkburger aldım.Annem buraya uğradığımı asla bilmezdi öğrenirsede kesinlikle harçlığımı keserdi.Tavukburgerimi yiye yiye okula gittim okula vardığımda herzaman ki gibi geç kalmıştım ama sorun yoktu tavukburgerimden kalan son büyük parçayı ağzıma attım ve zar zor yuttum.Sınıfa girdiğimde Bay Delvi'nin dersiydi yani şu aptal şeydi dur adını neydi ha yunan titolojisimi tomografisimi neydi.Bay Delvi'ye özür dileyip yerime oturdum.Konumuz yarı öküz yarı insan ay pardon yarı insan yarı melez bunların anne ya da babalarından birisi yunan tanrısymış.Ders saatlerce sümüş gibiydi ee nede olsa bende DEHB vardı.2. derste Bay Delvi'nindi bu derste uyumuştum.Rüyamda arkasını dönük bir adamla konuşuyordum adam "Denilenleri, olanları iyi anla Diatrisi Demo yaşaman için bunlar lazım."dedi.Ne yani hayatım tehlikedeymiydi?Bay Delvi'nin sesiyle uyandım uaynnca Bay Delvi"Günaydın."dedi.Bu normaldi hep böyle olmuştu ama ostistik sınıf arkdaşlarım gülmeye başladı(Onlar otistik değildi ben bunu bir hakaret olarak söylüyordum.).2.derste bitmişti arkamda ki John'la beraber kafetaryaya indim John en yakın arkdaşımdı pardon tek arkdaşımdı.Kafetaryada Salamlı sandiviç ile patates kızartması vardı.John evet John onun yiyişinizi görürüseniz onun insan olmadığını düşünürsünüz bende öyle düşünüyorum ona "Sen insanmısın?" sorusuna çok doğal bir şekilde "Hayır."diyordu.Yemekten sonra John "Okuldan kaçalım mı?"dedi.Bu doğal bir olaydı aslında genellikle herkes okuldan kaçardı aslında "Hayır." demekte istemi yordum biraz sıkkın bir şekilde "Olur."dedim.Kafetaryadan sonra okulun ark tarafına gittik burası tahmin ettiğiniz gibi lüks okullardan değil derme çatma bir okuldu yani duvar felanda yoktu kolayca elimizi kolumuzu sağlayarak okuldan çıktık birden bir ses duyduk "Sişsssssss ordassss kalın."dedi.John tuhaf bir dilde küfür savurdu küfür savurduğu yüz ifadesinden anlaşılıyordu arkamı dönünce resmen şoka girdim okula gelirken gördüğüm yarı yılan yarı kadındı bu şaşırarak "Sen gerçeksin ha?"dedim.Yılan "Tabisssss ya."dedi gülerek.Johm endişeli bir şekilde "Kaçalım yok olmaz.. hah buldum, Diatrisi damaklığını çıkar ve mızrak olduğunu düşün."dedi.Bu çok saçamaydı ama denedim damaklığım birden kabzası dışında her yeri sivri olan bronzdan bir mızrak oldu içgüdüsel olarak canavara saldırdım canavar şaşırmış olacak ki hiç kıpırdayamadan mızrağımı ona geçirdim ve kadın tuzla buz oldu.Sonra John sevinmişçesine "Hadi seni birisyle tanıştıraym."dedi.Biraz ilerde Bay Dekvi'nin öğrettiği sentor denen yaratık vardı Joh gülümseyerek "Bu Kherion senin gibi yarı tanrıların bulunduğu kampın eğitim görevlisi, birde Kherion arkadaşımız bir drokon öldürdü.dedi.Kherion denen sentor sırıtarak "Aferin hadi seni melez kampına götürelim."dedi.15 sn'ye sonra Long Island'daydık burası Long Island'dı biliyorum çünkü annem beni buraya getirmişti ve buranın benim için önemli olduğunu söylemişti.Annem diyince aklıma annem geldi John'a endişeyle bakarak "A-Annem?"dedim.John "Ha onunla konuşup bunu planlamıştık eşyaların kampta."dedi.Şaşırarak "Drakon'uda mı?"dei.John "Hayır, o plan dışıydı hadi sana kampı gezdireyim."dedi.Bende itiraz etmeyerek onun peşine takıldım.
(Rp Out:Yazım hatası varsa özür dilerim aceleye geldi.)