Kardeşim Anns ile birlikte sahilde oturuyorduk.Güneş tam tepedeydi ve yapacak hiçbir şey yoktu.Anns çok üzgün görünüyordu.Ona nedenini sorduğumdaysa,bana ''Yok bir şey,nedenini bilmediğim bir şekilde canım çok sıkkın.'' Benim aklıma onu neşelendirmek için güzel bir fikir geldi. ''Hey,pegasuslarımızı görmeye ne dersin?Altın seni her zaman neşelendirir!'' Kafasını onaylarcasına salladı ve ahırların yolunu tuttuk.
Ahıra girdiğimizde gümüş kanatlarının parıltısından tanıdım onu.''Silver'' diye haykırarak boynuna atıldım.Yüksek sesle kişnedi.Sanırım gülüyordu.Ona biraz kesme şeker verim,okşadım ve biraz oyun oynadıkan sonra Anns ve Altın'ın yanına gittim.Anns çok mutlu görünüyordu.Bana kahkaha atarak döndü ve:
-Yarışa var mısın?
İşte o an öylece kaldım....Silver' çok seviyordum ve sanırım iyi bir pegasus sahibiydim.Ama pegasus biniciliği hakkında hiçbir fikrim yoktu.Anns e döndüm ve:
-Sen nereden öğrendin?
-Pegasus binicilik sınıfından!Eğitmen bir poseidon kızı,dolayısıyla işini çok iyi yapıyor.
Anns'e veda ettim ve koşarak sınıflara gittim.Pegasus binicilik sınıfına kayıt yaptırdım.
Sınıfa girdiğimde Rose gülümseyen yüzüyle karşılaştım.