Ben Vegas'ta oturuyordum. Babam çapkının teki. ( tabii üvey babam) Anem babama boyun eğmek zorunda kalıyor çoğu kes. Okulda örnek öğrenci olarak gösteriyorsun. Ve yüzmeye merakın var .Geçen yaz yaşım yüzünden yüzme kursuna gidemedim.
Spor dersini çok seviyordum.Bunun nedeni Bay Baron'du.Ona çok güveniyordum.Ve mitolajik öykülere inanıyordum.Herzaman canavarlarla karşılaşmak istemiştim.Birgün Bay Baron beni proje ödevim için ormana götürmüştü.Ormanın ortasında bana benzinin bittiğini söylemişti.Bakmak için arabadan çıktığımda arkama sinsice yaklaşıp bana gerçek yüzünü gösterdi.O bir dragondu. Bana saldırmaya başladı ve bir darbeyle beni yere devirdi.Baygındım.Uyandığımda biri karşımda beni nasıl öldüreceğine karar vereceğini düşünüyor gibi bana tip tip bakıyordu. Sonra çalılıklardan bir keçi bacağı gördüm sonra bir insan eli.Birden bir satir fırlayıp drakonun üstüne çıktı ve debelenmeye başladı.Drakon onu üstünden attı ve tam satire vuracakken kafasına sopa ile vurdum. Sonra satir ayağa kalkıp teşekkür etti.Ben hala olayların şokundaydım.Yürüyerek ormandan çıkmak üzere yola çıktık.
Bana yolda antik yunan tanrılarının gerçek olduğunu anlatmaya başladı.Ve onların çocuklarının olduğunu söyledi.Yani melezler.
Bana onlardan biri olduğumu söylediğimde çok şaşırmıştım.Hayatımda hiç özel biri olmamıştım.İlk önce düşündüm.Acaba sevinmelimiydim yoksa üzülmelimiydim.Annemle beni Vegas'ta bırakıp gitmişti.Hayır ben onların çocuğu olamazdım.Canavarlarla savaşmakmı.Bütün günmü.Biraz kötü.Ama sınavlar yok ha.Bu hayatımda duyduğum en iyi şeydi.Ama ora ta New York tayadı.
Acaba orası nasıl bir yerdi.Bu hikayeler doğruysa olimposta vardı.Dev gibi bir şehir gökte nasıl fark edilmezdi.Artık bir şeyden emindim.Haytım asla eskisi gibi olmayacaktı.Bir yola girdik.Asfalta bir altın para attı.Bu bir drahmiydi.Asfaltta sekmek yerine
Asfaltın içinde kayboldu.Birden bir sis araba geldi.Arabaya bindik.Satir Antik Yunan dilinde Melez Kampı dedi.Birden araba son sürat gitmeye başladı.Sonradan birşey farkettim.Sürüçü koltuğunda 3 yapışık yaşlı kadın vardı.Ve daha toğafı sadece 1 gözleri vardı.İkide bir kavga ediyorlardı.Ve bir anda yön değiştiriyorlardı.Neredeyse öğle yemeğimi çıkartacaktım.Sonra durduk.Karşımda kocaman bir çam ağacı vardı.Arkasında Antik Yunan dilinde melez kampı yazıyordu.İçeri girdiğim anda kendimi evimde gibi hissettim
Konu: Leo Bell 
Cuma Şub. 18, 2011 10:15 am
