2- Melez Kampı'nda, kulübendeki ilk gününün rp'sini yazacaksın.
Mekan: Ait olduğun kulübe.
Katılacaklar: Serbest (istediğin herkesi davet edebilirsin.)
Olanlar olağan gibi görünsede anlamada daha doğrusu inanmamda zorluk çekmem içimde bir iç savaşı uyandırmıştı. İnsanlarla fazla anlaşamam sanırım babamdan geln bir özellikti. Melez kampında ilk günümdü, daha yeni gelmiştim. Kampı tam anlamıyla bile dolaşamamıştım. Rick ve annem beni az önce boş gibi görünen kemerin önünde bırakmışlar, biraz göz yaşıylabana veda etmişlerdi. Mitoloji profesörü olan Rick bana kalın bir kitap vermişti. Adı; Tanrılarımız'dı. Bana kensinin yazdığını ve lazım olabileceğini söylemişti. Kemerden geçtikten sonra bana göre değişen bir şey olmamıştı fakat yürümeye devam ettikçe ortaya çıkan kulübeler ve çocuklar annemin söylediklerinin oğru olabileceği anlamına geldiğine bir kanıttı. Beni bir at-adam karşılamıştı. Bana kulübemi göstermiş biraz sonra dılşarı gel demişti.
Etrafta kendi alemlerinde elleri kılıçlı,oklu çocuklar birbirleriyle değişik hareketler sergileyerek dövüşüyorlardı. Elimde kalın bir kitapla az önce at-adamın bana işaret ettiği kulübeme gelmiştim. Tahta kulübeye girerken karşıma ir kız çıktı. Şaşkınlığa adeta bağımlı olmuştum. Kız bana kardeşim olduğunu söyleyip elinde kılıçla diğerlerine katıldı. Şaşırmayı bir kenara bırakmalıydım. Kulaklarıma çalınan birbirine sürten keskin kılıçloardan çıkan sesler beni kendime getirdi. Kulübeye doğru bir iki adım attım ve artık içerideydim. Kapıdan içeri girdiğimde kapıların bulunduğu antre gibi bir yerde buldum kendimi. kapılardan birinde benim odam diğerinde de kardeşiminki olduğunu düşündüm. deneyip görmekten başka seçim hakkım yoktu. Önüme gelen ilk kapıyı açtım. Ama burada yatak yoktu. Daha çok bir oturma odasını andırıyordu. Bir kaç koltuk bulunuyordu. Kapıyı kapatıp diğerini açtım. Bu odada bir yatak vardı ama renklerden ve eşyalardan yola çıkarak burasının daha adını bile bilmediğim kardeşime ait olduüğunu anladım. Bu odayı bulma işi sıkmaya başlamıştı. Sonraki kapının ardında banyo vardı. Sonrakinde bir banyo daha. En sonunda sonraki ve son kapının ardındakinin benim odam olduğunu anladım. tek kişilik bir yatak ve koyu rengi perdeleri olan bir pencere, iki kapılı bir dolap, yatapğın üzerinde yine koyu rengi çarşaflar ve yatağın yanında yatak boyunda bir komidin vardı. Pencerenin önünde karşılıklı iki sandalye ve aralarında da küçük bir masa... Elimdeki kitabı masanın üzerine bıraktım. Kendimi yatağa atarak tavanı izlemeye başladım. hala aklım almıyordu. Ares? Savaş Tanrıs. Peki ya nerdeydi şimdi? Sanırım bu sorunun cevabını daha sonra öğrenecektim. At-adam odana bak ve dışarı gel demişti. Sanrıım bi iki kural ve kampa tanıtılma aşaması. Yatağımda doğruldum. Kapıdan dışarı çıktım ve uzun ince odanın sonundaki dışarıya açılan kağıya doğru yol almaya başladım. Herşeyin sorunu yavaş yavaş bulacaktım. Bunu içimdeki bir??? Ses söylüyordu.
Konu: Kulübemdeki ilk Günüm 
Paz Eyl. 05, 2010 10:20 pm