Kulubemdeki İlk Günüm

Bu sabah nedense çok neşeliydim. İçimde bastıramadığım bir enerji vardı. Ben de belki Nica ile biraz takılırız diye düşünerek Artemis Kulübesi'ne doğru yürümeye başladım. İçeride biri vardı, tanıdık biri. Ama onu bu kampta daha önce görmediğimden emindim. Hafızamı yokladım ve onun kim olduğunu anlamaya çalıştım. Kısa bir süre sonra cevabı bulmuştum. "Andy ?" diye sordum. Evet, evet. Bu Andy idi. Şaşkınlıktan ağzım bir karış açık kalmıştı. İlk defa kampta daha önceden tanıdığım biriyle karşılaşıyordum. Onu New York'taki bir okuldan tanıyordum. Aslında fazla yakın değildik ama yine de konuşmuşluğumuz vardı. Belki Andy okuldan atılmasa biraz daha kaynaşabilirdik. Ama biz de birkaç hafta sonra oradan taşınmıştık. Zaten taşınmasak bile çok geçmeden ben de atılırdım okuldan.
Andy benden daha da şaşkın görünüyordu. Onun da böyle bir şeyi beklemediği aşikardı. Bir süre sonra kendini toparladı ve "M-merhaba Summer. Sen ne arıyorsun burada ? " diye sordu. Ben de "Ben bir melezim ve bu yüzden buradayım. Aynı senin gibi." dedim. Burada olduğuna göre bir melez olması gerekiyordu, değil mi ? Andy yavaşça başını salladı ve "Ah, evet. Anlıyorum." diye yanıt verdi. Ama hala şaşkınlığını tam olarak atamamıştı üstünden. Bu yüzden ben de hemen bir sohbet başlatmaya karar verdim. "Demek Artemis Avcısı'sın ha ? İşte buna sevindim. Bu kulübedeki melezler oldukça cana yakındır. Gerçi bu kamptaki tüm melezler cana yakın ama... Eee, diğer kardeşlerinle tanıştın mı ? Onlar şu anda nerede ? Ne zamandan beri bu kamptasın ? Ve son olarak buraya nasıl geldin ?" diye sıraladım sorularımı. Biraz fazla olmuştu ama ne yapayım ? Çok merak etmiştim ve dilimi tutamamıştım. Ona masumca bakarak sorularımın yanıtlarını bekledim.

Summer'ı gördüğüme çok sevinmiştim.Hah işte tanıdık biri diye geçirmiştim içimde.Bana bir sürü soru sormuştu.Ben de ona annemin bana veda edişinden, servise bindiğimde okul yerine kampa gelişimden, Robin'le karşılaşmamdan kısacası her şeyden bahsetmiştim.Sıra kardeşlerinle tanıştın mı sorusuna gelince biraz utanmıştım açıkçası.Çünkü kimseyi tanımıyordum.Aslında utanmama gerek yoktu.Sonuçta daha yeni gelmiştim kampa.Ama yine de çekinmiştim.Ona dedim ki:
''Daha kimseyle tanışmadım.Ama Robin beni kulübeme getirirkin birkaç avcıdan bahsetti.Adyali, Satellite, Veronica, Alexis, Julia.Henüz sadece adlarını biliyorum.''
Yüzümde ister istemez utangaç bir ifade oluştu.Summer yüz ifademden anlamış olacak ki :
''Andy, çekinmene gerek yok.Daha bu kampa yeni geldin.Yavaş yavaş herkesle tanışıp arkadaş olacağına eminim.Unutma ki bu kampa gelen herkes ilk olarak acemi oldu.Bir haftaya kalmaz alışacağına eminim.''
Yüzümde teselli olmuş bir gülümseme belirdi.Ona minnettar bakışlarla baktım.Summer:
''Unutmadan, istediğin zaman çekinmeden bana soru sorabilirsin.Sana yardımım dokunursa ne ala.''
Bu cümleyi duyar duymaz kafama dank etti.Niye kulübemde boş boş oturmak yerine kampa biraz da olsa alışmaya çalışmıyordum ki?Sonuçta burası benim yeni evim olacaktı.İnsan kendi evinde rahat olamazsa başka nerde olur?Hemen sordum:
''Şey Summmer, rica etsem bana kampı gezdirir misin?Biraz da olsa kampta neler var neler yok görmek isterim.Tabi sen de uygunsan.''
Summer'ın bir anda gözleri parladı.Sanki başından beri bunu sormamı bekliyormuş gibiydi.Dedi ki:
''Sana kampta göstermem gereken çok yer var.Buraya bayılacaksın!'' Daha konuşmaya devam edecek gibiydi.Bu yüzden sözünü kesiyormuş gibi olmamak için yeni bir cümleye başlamadan araya girdim:
''İlk olarak arenayı gezdirir misin Summer?Kampa geldiğimden beri çok sözü geçti de.''
Onaylayarak başını salladı.Bana el işareti yaparak kulübeden dışarı çıkmamı söyledi.Oturduğum yerden kalktım ve Summer'ın yanına gittim.
''Çok teşekkür ederim Summer.'' dedim.
Arkasını döndü ve:
''Önemli değil Andy.Bu arada bana Summ diyebilirsin.'' diyerek gülümsedi.Ben de ona gülümsedim ve:
''Peki Summ!'' dedim.
Hemen koluma girerek bana kamp hakkındaki hikayelerden, mekanlardan bahsetti.Ayrıca diğer tanrıların kulübelerini, diğer melezleri ve tabiki diğer avcı kardeşlerimden bahsetti.Kendimi bir anda rahat ve mutlu hissettim.

Devamı Arena'da.