Yeni bir kardeşim gelmişti. Mutluluktan uçuyordum, hatta o kadar mutluydum ki Morpheus'a sarılabilird- Tamam, o kadar da değildi. Ama cidden mutlu olmuştum. Kardeşim kampı gezmek istemişti. Ben de akıllı, zeki, güzel, kısacası muhteşem bir kulübe lideri olarak kabul etmiştim. Gezimize kamp meydanından başlayacaktık.
Kamp meydanına geldiğimizde birçok melez atrenmana gidiyor, bazıları etrafta geziniyordu. "Öncelikle kampa hoşgeldin kardeşim. Şimdiden söylemeliyim, artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak." dedim. "Fark ettim." dedi. Ah, çok utangaç ve çekingendi. Koluna girdim ve "Şimdi, burası kamp meydanı." dedim etrafı göstererek. "Yeni evinin orta noktası sayılır. Şurası," ilerideki amfitiyatroyu gösteriyordum "amfitiyatro. Şurasıysa" bu sefer yemekhaneyi gösteriyordum "Yemekleri yediğimiz yer." dedim. "Peki ya şurası?" diyerek ileride bir yeri işaret etti.