Sabah kalkmış, kulübedeki odamda birkaç dergi okuyordum.Kamp Market'inden aldığım saçma sapan dergiler işte.Artık oturmaktan sıkılmış bir şekilde ayağa kalkarak odamın içerisinde dolanıp durdum.Kampı seyretmek için penceremden dışarıya baktığımda kulübeye doğru yaklaşan Roc'u gördüm.Hemen kulübenin kapısına koştum ve kapı deliğinden bakarak tam Roc kapıya vuracakken kapıyı açtım.Şaşırmış görünüyordu, ama kesinlikle bunu belli etmiyordu.Elimle içeriyi işaret ederek "İçeri gelsene, biraz takılırız." dedim.Roc da "Bence sen dışarı gel de bir şeyler yapalım, kulübede oturmaktan çok canım sıkıldı." diyerek kolumdan tutup beni kulübeden dışarı çıkardı.Kapıyı da kapatıp Roc'un arkasından koşturmaya başladım.Ona yetiştiğimde "Nereye gidelim?" diye sordum Roc'a bakarak.Roc da "Benim için fark etmez.Biraz spor yapsak iyi olur aslında.Basketbolda beni yenemeyeceğine göre, eh biraz voleybol oynasak iyi olur bence." diye böbürlenerek voleybol sahasına yöneldi cevabımı beklemeden.Ona itiraz etmek mümkün mü?Kabul ettim tabi ki.Voleybol sahasına doğru ilerlerken hiç konuşmadık.Voleybol sahasına geldiğimizde ise birkaç kişi dışında kimse yoktu.Saha bize kalmıştı."Haydi, başlayalım o zaman Bayan Stratejist Baykuş Kafa." diyerek sessizliğini bozdu Roc.Aman bana 'Baykuş Kafa' dediğini Sere duymasın.Bu onun lakabıydı çünkü.Yerdeki voleybol toplarından havası inmemiş olanlardan birini seçtim ve ''Sen başla Gaz Topu Kafalı.'' diyerek topu ona sert bir şekilde fırlattım.Roc'un refleksleri çok iyiydi.Hemen topu elleriyle kavrayarak tuttu.''Peki, o zaman.'' diyerek servis atmak için topu havaya attı.Başlangıç olarak iyiydi.Ama yine de attığım smaçları karşılamakta güçlük çekiyor gibiydi.İlk seti aldıktan sonra gülerek ''Bak yenersem ağlama sakın.'' dedim.Roc ilk seti kaybettiği için öfkelenmiş gibiydi.Sesi çok ciddi geliyordu.''Ha ha, çok komik.'' dedi.Bu alaycı şakalara daha fazla devam etmeden ikinci sete başladık.Maça başlarken iki set yapalım diye anlaşmıştık.Yani bu seti de kazanırsam maç benimdi.Aslında Roc sırf kaybediyor diye bana sinirleniyor olmasına biraz alınmıştım ama bunu belli etmiyordum.İkinci set de az bir farkla benimdi.Roc ''Acemi şansı.'' diyerek zaferimi karalamaya çalışıyordu.''Sakın ağlama Roc!'' diyerek ben de onunla dalga geçtim.O da sesini değiştirerek benim taklidimi yaptı.Beni iyice sinirlendiriyordu.Elimdeki topu ona fırlattım.Topu neredeyse tutmuştu ama elinden kaydı gitti.Topu almak için koşmaya başladığında ben de kaçmaya başladım.Bir yandan kahkahalar atıyor, bir yandan da arkamdan koşturan Roc'tan kaçıyordum.Arkamı dönüp bakmamıştım ama onun da güldüğünü duyabiliyordum.Hemen bankların üzerine koyduğum büyük su şişemi aldım.''Yaklaşma, yoksa fena olur!'' dedim elindeki su şişesinin kapağını açarak.Roc elindeki topu yere bıraktı ve geri geri yürümeye başladı.Ne yaptığını o an anlamamıştım ama o da kendi su şişesini açarak bana gösterdi.''Kim fena olur onu şimdi göreceğiz!'' dedi gülerek.Daha sonra şişenin içindeki suyu bana doğru attı.Benden hızlı çıkmıştı.Üstüm başım su olmuştu.''Haaaah!İşte şimdi mahvoldun sen!'' diyerek üzerine doğru yürümeye başladım.Tam arkasını dönmüş kaçacakken elimdeki suyu başından aşağı dökmüştüm.Tarlalara doğru koşuyordum.Arkamdan da Roc koşuyordu.Şişedeki su bitince kendimizi çimlerin üstüne attık.Hala kahkahalar atmaya devam ediyorduk.Biraz daha sakinleşince Roc bana döndü ve ''Tebrik ederim, adil bir maçtı.'' dedi.Ben de ''Sağ ol.Nasıl kabullendin yendiğimi?'' diye şakayla karışık sordum.Roc da güldü ve ''Hiiiiç.'' dedi.Yerde bir süre daha uzandıktan sonra ayağa kalktık ve kulübelerimize doğru yürümeye başladık.Roc ile geçirdiğim güzel bir gün daha.O gün hiç gülmediğim kadar gülmüştüm belki de.
Rocce'nin ekleyeceği bir şey yoksa rp bitmiştir.