Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Wayne Johness

Aşağa gitmek 
2 posters
YazarMesaj
Maximillian J. Trully
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Maximillian J. Trully


Mesaj Sayısı : 96
Kayıt tarihi : 09/02/11

Wayne Johness Empty
MesajKonu: Wayne Johness   Wayne Johness Icon_minitimeÇarş. Şub. 09, 2011 3:40 am

Biriyle yatmakla kalmadın da bir tanrıyla mı yaptın bunu? Seni lanet olası kadın!" Sıradan bir Montreal sabahında sessizliği delip geçen bu yıkıcı ses, güç kullanmaktan asla çekinmeyen zorba Anthony Sistine'den başkasına ait olamazdı. Otoritesini dayak üzerine kurmuş olan bu kalpsiz yaratık on dokuz yıldır evli olduğu Lorraine Hepburn'e -şimdiki soyismiyle Sistine- yapmadığı zulmü bırakmamıştı. Şimdi de kızı Ivana'ya zulmetmeye başlamıştı. Daha gençliğinin başında olan Ivana, bu baskıyla ve kötü muameleyle yanlış arkdaşlar seçti, yanlış kişilerle takılmaya başladı. Gizli bir çete üyesi olan Libby'le arkadaş oldu. Libby, ne kadar kötü alışkanlık varsa hepsine sahip biriydi ve Ivana'ya da bunları alıştırdı. Ivana kötülüğün pençesinde aşırı dozdan ölmek üzereyken kurtuldu ve hemen hastaneye kaldırıldı. İki aylık sıkı bir tedavi sürecinin ardından kötü alışkanlıklardan arınabilmişti genç kız. Bütün bunların etkisiyle hala perişandı. Anthony ise umursamazdı. Yılların getirisiyle en az on yaş daha yaşlı görünen genç Lorraine'in çekmecelerini karıştırıp içki için para ararken eski mektupları bulmuştu umursamaz 'baba'. İyice okuyunca Ivana'nın gerçek babası olmadığını anlamıştı ve bu onu çileden çıkarıyordu. Bunun sebebi, hem Ivana'nın gerçek babasından oldukça korkması, hem de aldatılmayı kabullenememesiydi. Genç Lorraine'e hesap sormaya başladı. Ona kızının bir canavar olduğunu söylüyordu, kendisinin de bir sürtük. Lorraine bunları duymaya daha fazla katlanamayacağını biliyordu. Kızının bu çileyi çekmesini, yıllardır onun yaşadıklarını yaşamasını istemiyordu. Ucuz bir otel buldu ve kendine bir kişilik oda ayırttı. Ivana içinse melezler kampını derinlemesine araştırdı.

Kızı için ve kendi için güvenli bir yer bulduktan sonra Ivana evde değilken Anthony'e kafa tutmaya cesaret etti. Evde yayılmış ve televizyon izlerken kendisini pişkin pişkin çağıran Anthony'e doğru gitti ve onun yüzüne kocaman bir tokat attı. Kaba adam, bunu kesinlikle beklemiyordu. Yerinden kalktı, ve genç kadına bağırdı. "Ne halt yediğini sanıyorsun sen şimdi?" Öfkeden çıkdırmak üzere olan Anthony, Lorraine'i dövmeye dahi kalktı. Ancak genç kadın Anthony'nin sandığı kadar kolay bir lokma değildi. Elindeki sopadan güç olarak adama yıllardır içinde biriken öfkeyi döktü. "Lanet olsun ki sen pis bir ayyaşın tekisin. Gidiyorum ben, anlıyor musun? Kızımı da alıp buradan gidiyorum!" Büyük bir hışımla gidiyordu ki Anthony'nin saçlarına yapışmasıyla yerinde kaldı Lorraine. Güçlü ellerinden bir türlü kurtulamıyordu. Bu sırada Ivana geldi eve. Normal şartlarda korkar ve kaçardı, ancak şimdi sağlam durması gerekiyordu. Ne olduğunu öğrenmişti genç kız, bahsi bir türlü bitmeyen tartışmaların sonucunda bir melez olduğunu anlamıştı. Ve Anthony'nin tanrılardan çok korktuğunu da biliyordu. Eğer kendini sinirlendirecek olursa, çok iyi bir korkutma yöntemi biliyordu genç kız. Sesini oldukça öfkeli bir biçimde, ancak asil bir tonda tutmaya çalışarak konuştu. "Hey, pis ayyaş. Eğer hemen annemi bırakmazsan olacaklardan sorumlu değilim. Emin ol, beni sinirlendirmek istemezsin." Aslında bakılırsa, sinirlenirse yapacak hiçbir şeyi yoktu. Ancak kaba adamın bildikleri bile Ivana'dan korkmasına yeterdi. Hatta artardı bile. Anthony hışımla döndü, ancak başına gelecek olanlardan korkuyordu, bu yüzden sesini bile çıkarmadan Lorraine'i perişan bir halde yere bıraktı. Ivana'nın yanından geçip gitti. Kıza ucube bakışı atmaktan da çekinmedi.

Aslında bu durum Ivana'yı üzmedi, onu daha da güçlendirdi. Onun dünyadaki en güçlü insan olarak gördüğü annesinin bu halini görmek, her insanın zayıflığı olduğunu bir kere daha gösterdi ona. En aksi fakat sabırlı dediği insanın nasıl çileden çıkabildiğini anladı. En önemlisi kim olduğunu, daha doğrusu ne olduğunu anladı. Ivana annesinin yanına eğildi ve güçlü bir sesle sordu. "Şimdi nereye gidiyoruz?" Perişan haldeki Lorraine tek eliyle kızının öne düşen bir tutan saçını geriye attıktan sonra yumuşacık bir sesle konuştu. "Senin için harika bir kamp var, senin gibiler için. Orada güvende olacaksın. Ben de... Bir otel buldum. New York'a annemlerin yanına gidene kadar orada kalacağım. Merak etme, güvendeyim." Kampı daha iyi anlattı annesi. O anlattıkça Ivana'nın zihninde canlanıyordu bu yer. O anlattıkça daha çok gitmek istiyordu. Çünkü orada mutlu olacağını biliyordu. Hissedebiliyordu. Ertesi gün bütün eşyalarını toplayıp yola koyuldular. Sonuna geldiğini düşündüğü hayatın henüz başında olduğunu idrak etti genç kız. Son, yepyeni bir başlangıcı da beraberinde getirmişti. Hayatını bölümlere ayırmıştı genç kız, başlangıç, sonun başlangıcı ve son olduğunu düşündüğü yepyeni bir başlangıç.[b]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Wayne Johness Empty
MesajKonu: Geri: Wayne Johness   Wayne Johness Icon_minitimeÇarş. Şub. 09, 2011 3:56 am

Rp önceden Cecilia Tarteau isimli üyemiz tarafından yazılmış olduğu için, puanlamıyorum.
(
tık)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
 
Wayne Johness
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Wayne Johness
» Bilius Wayne
» Sirius Wayne
» Sirius Wayne Daniels - Görevler

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Karakter :: Karakter Oluşturma :: Rp Puanı Belirleme-
Buraya geçin: