EM Teyze Ben,Zell ve Roc

Kampta otur otur nereye kadar?Sıkılmıştım.Zell'in yanına gittim.Dergi karıştırıyordu."Heyy naber dergi güzeli,sıkıldım bir şeyler yapalımm" dedim."Ahah,Em Teyze denen bir dükkan var ve çok güzel heykeller var.Anneme hediye olarak yollamak istiyorum.Yani çok yardımcı oldu bana her işte." dedi."Bu pek macera sayılmaz ama hadi Athena ve Kherion'dan izin alıp gidelim" "Tamam" dedi.Koyulduk onları bulmaya.Neyse ki beraber oturmuş içecek içiyorlardı.İstediğimiz cevabı aldık :EVET. Sevinmiştim.Yani kampa geldiğimden beri ilk defa dışarı çıkacaktım.Yolda yürürken ; çıt,çıt,çıt diye sesler geliyordu arkadan.Bileziğime "kılıç ol" diye fısıldadım.Zell bunu fark edince şaşırdı herhalde sesleri duymadı.Ani bir hareketle arkamı dönüp "Sakın kıpırdama,kıpırdarsan kelleni uçururum" diye bağırdım.Evet Afrodit kızlarına pek uygun değildi bu sözcükler.O anda fark ettim ki çıt diye sesler çıkaran kişi bizi korkutarak şaka yapmaya çalışan Roc'muş.Zell"Of sen var ya Roc,ahh olacak iş mi bu!" diye bağırarak ağzımdan lafı aldı."Hey Thay,kılıcı indirsen diyorum" dedi.Kılıcımı indirdim."Nereye böyle?""Sırt çantalarımızı alacağız" dedi Zell."Niye?""Çünkü kamptan dışarı Em Teyze denen yere gideceğiz." dedim."Ben de geleyim lütfeen!Çok sıkılıyorum." Göz devirdim.Zell ise "Tamam belki bir erkek işe yarar" dedi.Ona baktım."Ne var?" diyen bir bakış fırlattı bana.Çantalarımızı aldık-Maalesef Roc da kavgalı olmamıza rağmen aldı- ve kamptan dışarı çıktık.

Tamam işte ! Biraz macera gerçekten beni bulunduğum ruh halinden kurtarırdı.Ama hey Zeus aşkına ! Bence Thay Afrodit kızı değildi.Tamam gerçekten güzeldi ama o sanki ... bilmiyorum Ares'in falan kızı olabilirdi bence Afrodit kızlarına göre savaşçı bir ruhu vardı.Arkalarından gizlice gitme nedenimde buydu zaten.Beni de yanlarına almayı kabul edince yola çıktık.Kamptan dışarı çıktıktan sonra biraz yürüdük.Bir otobüse binip en arkaya oturduk.Şimdi üç kişi yan yanaydık.Thay'a "Neden gidiyoruz bu Em Teyze'nin dükkanına ? dedim.Cevap açık ve netti Roc ne zamandır kamptan dışarı çıkmadık ve ne zamandır annemi görmüyorum.Ona bir hediye almak istedim , hepsi bu.Thay'ı yıllardır tanımasamda kampta en yakın olduğum kişiydi.Zeus aşkına ! Bu yaşadığımız son macera olmayacaktı ! Bunu hissediyordum.En sonunda Em Teyzenin Bahçe Cüceleri Mağazası adlı yere geldik.Küçük bir aile işletmesiydi işte.Ama orada neler yaşayacağımızı hiçbirimiz bilmiyorduk.

Roc'u da yanımıza almıştı belki sevgili arkadaşım Thalia
buna pek hoşnut olmamıştı. İçimden bir ses kavgalı olduklarını söylüyor. Ama
önemli değildi bu görev onların tekrar arkadaş yapabilirdi.





Aslında Em teyzenin dükkânına daha önce hiç gitmemiştim. Nasıl
bir yer hiçbir fikrim yok ama melezlerin kulaktan kulağa konuştukları sırada
bir sürü heykel olduğunu öğrenmiştim. İçim kıpır kıpırdı ama herhangi bir şey ile
karşılaşmamak için yanıma kılıcımı almıştım. Her an her şey olabilirdi.
Yanımdaki Afrodit kızıydı savaşmakla pek ilgilenmezdi. Yanımızda bir erkek
olabilirdi ama her zaman savaşçı bir kızın yanlarında olup onları kontrol
etmesi gerekir. Sonra arkadan giderken Roc’u üstünden tutum ‘’ Siz kavgalı mısınız’’ dedim. Roc bana baktı ve ‘’ Evet ama uzun hikaye sonra anlatırım Zell.’’ dedim.
Hızlı adımlarla Thalia’ya yetiştim ve ‘’ Orada
sakın yanlış bir şey yapmayalım.Seni tanırım delisin ama bu sefer hırsını
dizginlemelisin.’’ Dedim korkak ve çaresiz tavırlarla.

Zell haklıydı.Zaten bir çok konuda bana oldukça yardımcı olmuştu.Onun için kendimi dizginlemeliydim.Taksi durağına gittik.Ama Zell"Bekleyin melezlerin özel taksisini çağıracağım." dedi.Sanki normal bir şeymiş gibi adamın yanına gidip "Melez taksisi lütfen" dedi.Adam üçümüzü süzdükten sonra bölümün arkasına yöneldi ve yunanca bir şeyler mırıldandı.Siyah eski bir araba geldi."Buyrun" dedi adam kapıyı açıp.Teşekkür ederek bindik.Şoför üç kafalı yaşlı bir teyzeydi.Oldukça yaşlılardı.Ve birbirlerine küsmüşler gibi yüzlerine bakmıyorlardı.

Tamam tamam kabul ediyorum.Zell'den hoşlanmıştım.Çünkü o ... o kadar doğaldı ki .Neyse taksiye bindik.Takside üç tane kadın vardı.Ama taksi o kadar dengesiz gidiyordu ki kalp krizinden ölebilirdim ! Thalia ve Zell'e dönerek "Ne yapıyor bunlar ?!" dedim.Fakat o ikisinin de benim kadar korktuğunu gördüm.Aramızda yine en kendine hakim olabilen Thay çıktı ve kadınlara "Em Teyzenin Bahçe Cüceleri Mağazası'naa ! " diye bağırdı.Neden bilmiyorum ama o an kadınlar çığlık atmaya başladılar.Bir an onların korkutuğunu sanıyordum ama bunlar bir tür kahkahaydı.Deli gibi gülüyorlardı bize.O an farkettiğim şeyden sonra üç kat şok oldum.Kadınların bir gözü vardı.Yani hayır her birinde 1'er göz değil.Üç kadında toplam 1 göz vardı.Bütün yol boyunca bağırdık.Arada gözüm yüne Zell'e takılıyordu.Evet evet Em Teyzenin mağazına gittiğimizde ondan hoşlandığımı söyliyicektim.Ve bol çığlıklı bir yolculuktan sonra arabadan indik.

Yolculuk boyunca içimden hem kahkaha atmıştım hem de çığlık.Çünkü Roc sürekli Zell'e bakıyordu.Anlaşılan Zell de bunu fark etmişti bana bakıp kıs kıs gülüyordu arada sırada.Ama o da Roc'tan hoşlanmıştı ki bu iyi bir şey.Hayarl kırkılıklarını sevmem özellikle arkadaşlarımınkini.
Kadınların gözleri yolda değildi.Aslında gözü desek daha mantıklı.Tek bir gözüleri vardı toplam çünkü.Ve göz için kavga ediyorlardı."Hey o gözü bana ver hemen""Hayır""Ver dedim" neyseki sonunda aradığımız tabelayı gördüm "Em Teyze'nin Bahçe Cüceleri Mağazası".Yolculuk boyunca kimseden ses çıkmadı ki bu doğal bir şeydi.Arabadan inerken 3 kafalı yaşlı teyzeler bize baktı.Ama iki tanesi bakmakla yetindi.Sadece gözü elinde tutan kafa gördü bizi yani sanırım.Taksimsil şeyden inerken kafalardan 1 tanesi "Kendinize iyi bakın" dedi ve üçü birden kahkaha atarak hızla yol aldılar.Neyse artık dükkanın önündeydik bu bana yeterdi.

'' Em Teyzenin Bahçe Cüceleri '' binlerce heykel binlerce sanat belkide binlerce dondurulmuş insan vücutları. Aynı duygularla gelmiş ama donmuş kıpırdamayan bedenlere mahkum bırakılmış insanlar...

İkisininde önüne geçerek '' Evet hanımlar/beyler unutmayalım ki başımıza herhangi bir olay geldiğinde İmdat geyik kaçıyor diyelim. Oldu ki birbirimizden ayrıldık ki ayrılmamamız gerekiyor gözünüzü dört açın ve kılıcınızı elinizin ulaşabileceği en kolay yere koyun.!! '' dedim. Belkide fazla liderlik taslamış olabilirdim ama burdan giderken tek parça ve haraketli bir melez olarak çıkmak istiyordum. O sırada Roc'u bana bakarken yakaladım ve içten bir gülümseme yaptım. O sırada Thalia kolumu kavradı ve '' Neler oluyor?'' dedi. Ona baktım ve '' Afrodit kızı olan sensiz bu soruyu sana sormam gerek neler oluyor? '' dedim. Belkide böyle bir cevap beklemiyordu. İçeri girdiğimiz anda sisli bir hava vardı rutubetli ve nemli insan burada fazla kalınca bulanıma girer. Aynı büyük dedemin öldüğü zamanki evdeki hal gibiydi. Sesiz , sakin ve haraketsiz. Heykeller kıpırdamıyor olabilirdi ama yapılışı gerçekci gibiydi duruşları boş ama anlamlı bakışları herşeyi ama herşeyi açıklıyor gibiydi...

Tuhaf bir ruh haline girmiştik hepimiz.Heykellerin hepsi sanki bir şey oluyor çığlık atmaya çalışıyor da atamıyormuş gibiydi oldukça ürkütücü.Roc'un yanına gittim"Elini uzat " dedim dalga geçerek.Garip garip baktı ama yine de elini uzattı.Avcunu kendime çekerek "Hımm" dedim."Melez Kampı'na dönünceye kadar bir kısmet senin olacak.Kısmetin 2 adı var. İlk adı T ikinci adı Z ile başlıyor." dedim ve kahkaha attım.Kahkaham ortamı yumuşattı.Roc utanmıştı gerçi ama olsun.Zell yanımıza gelip "Ne oldu" dedi gülerek."Boşver önemli değil" dedim Roc'a bakarak."Neyse bu heykeller beni ürkütmeye başladı fakat ayrılmak zorundayız.Em Teyze'yi bulalım da çıkıp gidelim buradan" dedim.

Em teyze çığlık atmak isteyip atamayan heykellerr daha neler neler bu geziyi huzur bulmak rahatlamak eğlenmek içindi ama şimdi içim ürpermişti korkuyordum. Aslında korkmazdım ama şimdi liderlik özelliğimi kaybetmiştim umutsuzum ve mutsuzdum '' Ben korkuyorum .'' dedim. Ellerim soğumuş ve titremeye başladım bir heykelin yanına vararak yüzüne dokundumo sırada yşlı bir kadın yanımıza vardı '' Zellanacığım o heykeller paha biçilemez ellemezsen daha iyi olur. Eski oldukları için kırılabilirler. '' dedi nazik bir tavırla. Adımı nereden biliyordu peki? '' Siz Em teyze olmalısınız. '' dedi Thalia. Roc yanımıza geldi korumacı bir tavırla.

'' Merhaba çocuklar aç gzüküyorsunuz birazda üşmüş size sıcak çikolata ikram edeyim daha yeni yapmıştım. Kurabiyelerde fırından daha yeni çıktı. '' dedi.

Roc'un arkasına geçtim.İtiraf etmeliyim ki kadından korkmuştum.Roc'un kolunu sıktım.Bana baktı ve dalga geçen bir yüz ifadesi kondurdu yüzüne.Anlaşılan korkmama şaşırmıştı.Ama sert bir bakış atınca ona kendine geldi.Bunu fark eden Zell beni çekiştirdi.Ben de bekleyen kadına "Yok teşekkürler biz tokuz" dedim nazikçe ve büyükonuş yeteneğimle."Thaliacığım büyükonuş yeteneği kullanma fark ederim" dedi çirkin ve yaşlı kadın hafif kızarak.Adımı nasıl bilebilirdi?! "Roc şu arka tarafa bak babandan hediye var" dedi.Tamam kadın çizgiyi aşmıştı.Babası bir şey verecek olsa zaten direkt kendine verirdi.Zell ile göz göze geldik-anlaştık.Sonra Zell Roc'e baktı.Roc de anlamıştı.Ama dayanamadım.Ve o sırada bir şey fark ettim kadının kafasındaki saçlar oynuyordu.Em..emm..me..MEDUSA! Oynayan şeyler saç değil yılandı.Sis görmemizi engellemişti! Kılıcımı çektim ve "Sakın kıpırdama Medusa yoksa kelleni uçururum" dedim gözlerine bakmamaya çalışarak.

Karanlıktan her zaman korkmuştum ou yok edene kadar gözlerimizi kapatacaktık. Gözlerimi sıkıca kapadım. '' Medusaa o yılanlı saçlarını çek bizden içe karşı birsin başaramazsın.'' dedim bağırarakSes yankı yapmıştı ve aynı sçz 2 kere tekrarlanmıştı. Benim yanıma gelerek '' Hangi şapuanı kullanıyorsun Hestia kızı. Çok yumuşak benim saçlarımı merak etmiyo musun? Bir kere bakarsan merakın gidicek hiç merak etme.'' dedi. Sonra Thalia ' nın yanına vardı '' Güzel Afrodit kızı annein gibi yumuşak ipeksi saçları var. Eskiden benim saçlarımda ahengle dans ederdi ama Athena yüzünden herşey mahfoldu.

Roc o sırada kaşla göz arasında sıyışmıştı. Medusa diğer arkadaşımızın olmadığını fark edince '' Diğer çocuk nerde nerde ? '' diğe bağırmaya başladı. Bu bizim için kaçma fırsatı olabilirdi.

Medusa öbür tarafa bakarken Zell'in kaptığım gibi onunla beraber kaçmaya başladık.Biriyle çarpıştık ve çığlık attım.Neyse ki o kişi Roc'tu."Ahh şimdi ne yapacağız?" dedi kafasını ovarak."Hiç bir fikrim yok dostum" dedim elimi Roc'un omzuna koyarak."Aslında...2'ye ayrılalım" dedim."Siz ikiniz olun ben tek olurum."İmdat" kelimesi kodumuz olsun" dedim.Birbirlerine baktılar.İkisi de utançtan kıpkırmızı olmuştu.Güldüm.Afrodit kızı olarak yapmam gerekeni yapmıştım ve mutluydum."Neredesiniz çocuklar?!" diyen tiz bir ses duydum ve "Ayrılalım!" dedim.

Evet o kadının Medusa olduğunu en baştan beri biliyordum.O yüzden Medusanın beni kolay lokma olarak görmesini ve dikkatini diğerlerine vermesini sağladım.Medusa başını çevirdiği anda da sıvıştım.O anda Medusa Diğer çocuk nerde ?! diye bağırdı.İtiraf ediyim ki çok korkmuştum.Kendim için korkmuştum ama Zell ve Thay için kendimden daha çok korkmuştum.Bunun iki nedeni vardı.Thay benim en iyi dostlarımdan biriydi Zell ise.. neyse boşverin sonuç olarak kaçıp onların etrafından dolanmaya başladım.Strateji bir basit gibi görünüyordu ama korkmuştu ve hey ben bir Athena çocuğu değildim ! Medusa muhtemelen şuan ikilemdeydi ama kısa süre içinde öyle olmadığını anladım.Kulağıma bir çığlık geldi.Bu sesi çok iyi hatırlıyorum.Bu Zell'di ! Hemen oraya doğru koştum.Zeus aşkına ! Medusa'nın arkasındaydım ve 2 melez karşısındayken benim kokumu alabileceğini düşünmüyordum.En azından dibine gelmedikçe.Eh ben yokken Zell ve Thay çok iyi çalışmışlardı.Birbirlerinden uzaklaştılar ve Medusa gözlerini ikisine birden çeviremiyordu.Medusa kafasını Thay'a çevirdiğinde Zell gözlerini açtı ve hemen beni gördü.Çok garipti çünkü gözlerimizle bütün planı kurmuştuk.Zell yavaş yavaş Thay'a yaklaşıp Medusa'ya yalvarmaya başladı.O arada kılıcım elimdeydi ve Medusa'nın arkasındaydım.Medusa kafasını havaya kaldırıp kokladı ve "Bir melez daha !" diye bağırarak kafasını bana çevirdi ve o an ... yerde cansız bir Medusa kafası duruyordu.Hepimiz korkmuştuk ve yorgunduk.Thay Medusa'nın kafasını alıp bir çuvala attı ve otobana doğru yürümeye başladık.
-ZELL VEYA THAY'IN EKLEYECEĞİ BİRŞEY YOKSA RP BİTMİŞTİR-

Sonunda olacaklar olmuştu.Artık bir ganimetimiz vardı - Medusa'nın kafası.

Zell bir şey eklemeyecekse RP BİTTİ