Bu gün büyük gün! Bu gün tarlalara saldıracağım gün! Athena falan umrumda değil. Tarlaları ezip geçeceğim! Sabah erkenden hazırlandım. Yanaklarımın iki yanına yeşil boyayla şerit çektim. Malzemeleri önüme döktüm. Bahçe Makası, tamam. İki adet bitki öldürücü sprey, tamam. Bir kavanoz bitki güvesi, tamam. Ven son olarak: SBHS (Süper Bitkisel Hormon Sıvısı), tamam. Bahçe mahasını arkama astım. Spreyler belimin iki yanınına. Kavonoz ve SBHS şişesini sırt çantama koydum. Kulübemden dışarı çıktım ve tarllara son gaz koştum. Geldiğimde bir kaç Nemf Çilek topluyordu. Bahçe makasını kaptığım gibi dire çalılara daldım. Nemfler etrafa koşuşturmaya başladılar. Birinin büyük eve doğru gittiğini gördüm bir an. Ama iş beklemezdi. Bir sürü çalılığı biçmiştim. Sıra spreylerdeydi. Spreyleri delice her tarafa sıkmaya başladım. Bitkiler çürümeye başlamıştı. Sırt çantamı açıp içerisinden Güve kavanozunu çıkardım. Kapağını açtığım gibi güveler son yeşilliklere yöneldiler. Son adım gelmişti. SBHS şişesini çıkardım. Toprağa bir damla dökünce çiçekler (yani onlardan geri kalanlar) büyümeye başladılar. Büyüdükçe şekiller-ide bozuluyordu. Görevi tamamlamıştım. Tarlalar süper korkunç bir hale gelmişti. Hemen oradan sıvış malıydım. Koşmak için arkamı döndüm. Bir de ne göreyim; Tanrıça Athena! Gri gözleri nefretle bana bakıyordu. Hiddetle konuştu:
-Başın çok büyük belada Luke Ewelon!