Hava kararmaya yakındı.Saat 17.00 gibi bir şeydi.Ben ise sıkıntıdan patlamış kulübeden çıkıp nereye doğru gideceğimi düşünüyordum.Yaklaşık bir saat kadar sonra yemek yenecekti zaten.Biraz dolanıp yemek gazinosuna giderim düşüncesiyle kulübeden çıktım.İlk olarak ormana gitmeye karar verdim.Biraz dolanıp temiz hava aldıktan sonra da arenada antreman yaparım diye geçirdim aklımdan.Ormana doğru ilerlerken Kamp Meydanından geçtim.Avcılar bir yerde toplanmış konuşuyorlardı.Diğer melezler de konuşup gülüşüyorlardı.Yavaş yavaş ormanın içine girmeye başladığımda ormanın sanki biraz daha karanlık olduğu fikrine kapıldım.Bu benim için bir problem değildi tabi ama nereye bastığımı görsem daha iyi olurdu.Ormanın içinde dolaşıyordum.Geniş bir alan olduğu için daha yeni yeni öğrendiğim ikili parande atma hareketini çalışıyordum.Dengemi kaybedip yere yuvarlanmadım değil tabi ama en azından üstümü başımı kirletmemiştim.Öylesine oyalanırken birden bulunduğum yere doğru yaklaşan bir nefes sesi duydum.İnsan nefesinin sesi değildi ama bu ses çok daha hızlı ve sinirli birine ait gibiydi.Ses yaklaştıkça hırlama sesleri de geliyordu.O anda kaçmam gerekirken bir tahminde bulundum: cehennem tazısı.Kaçmaya başladığımda cehennem tazısının nasıl kamptan içeri girdiğini düşünüyordum.O sıra fark ettim ki ben ormandan dışarı çıkmıştım, hatta kamptan da dışarı.Ben arkama bakmadan bacaklarım koparcasına koşuyor ve tekrar ormana giden yolu bulmaya çalışıyordum.Nereye gittiğim hakkında hiçbir fikrim yoktu.Zaten o anda önemli olan tek şey güvenli bir yere gitmemdi.Tekrar ağaçlı bir yere girmiştim.Burasının kamp ormanı olduğunu varsayarak rahatlamaya çalıştım.Ancak ne kadar koşarsam koşayım arkamdaki nefes ve hırlama sesi bir an olsun ayrılmıyordu.Artık korkmaya başlamıştım.Arkama bakmak ve hiç değilse neyden kaçtığımı görmek istiyordum.Ama eğer arkama bakarsam bunun beni yavaşlatacağının da farkındaydım.Koşmaya devam ettim.Hava iyice kararmıştı.Orman varsaydığım yerin biraz daha ilerisinden bir ışık yayılıyordu.Işığa ulaşmak için çabalıyordum.Işığa her yaklaştığımda neye bastığımı biraz daha net gördüğümden hızımı almaya başlamıştım.Işığa -güvenli olarak düşündüğüm yere- çok yakındım.O anki heyecandan dolayı önümdeki koca taşı göremedim ve takılıp yüz üstü çakıldım.Birazdan son duamı edeceğim diye düşünürken düştüğüm yerin yemek gazinosu olduğunu gördüm.Üstüm başım toprak ve ağaçlara sürtünmekten üstüme bulaşan reçineden olmuştu.Kimse beni fark etmemişti çünkü masalar iç tarafa doğru çevriliydi ve beni görmeleri için arkalarına dönmeleri gerekiyordu.Dikkat çekmeden kulübeye doğru ilerledim.Arka mutfak kapısından içeri girdim ve dolanıp odama ulaştım.Kapıyı kilitlediğimde ucuz kurtulduğumu düşünüyordum.Üstümü değiştirip gazinoya doğru giderken bir daha asla akşamleyin ormana gitmeyeceğim diye söz verdim kendime.Her ne kadar bu sözü bir hafta içinde unutacağımı bilsem de...
Rp bitmiştir.