Bugün derslik çok boş diye düşünüp kulübeme döneceğim sırada kapı açıldı ve içeriye bir öğrenci ve pegasusu girdi. Bunun üzerine pegasusu olan Mor Leke'nin yanına giderek onu okşadım ve "Merhaba güzel pegasus. Şimdi sakin dur tamam mı?" diye söylediğimde aldığım cevap beni çok şaşırttı. Benimle biraz ilgilenin. Bu cümle karşısında gülmemek için kendimi zor tuttum ve "Kevin pegasusun biraz mm.. şımarık. Çok ilgi bekliyor. Yani onu sık sık ziyaret et, biraz kamptan çıkar onu." dedim. "Tamam da ben zaten bunu yapıyorum." Ah, işte bunun bende farkındaydım ama bunu pegasusuna söylersem huysuzlaşırdı. Bu yüzden Kevin'ı ikna etmek çok daha kolay geliyordu. "Tamam ama sen yine de biraz da sev onu." dedim ve başını tamam anlamında sallamasıyla sözlerime devam ettim. "Bak sen benim gibi onları duyamasan da bazı belirgin şeyler vardır. Mesela onun yanına her gidişinde sevmelisin. Elma ya da küp şeker verebilirsin. Eğer çok huzursuz olursa bunun bir sebebi vardır ama öncelikle sana naz mı yapıyor yoksa gerçekten mi kötü anla. Bunu nasıl anlarım dersen onu zamanla anlaştıkça tanırsın. Başka türlü anlaşmanızın bir yolu yok." dedim ve pegasusunun yanına gidip onu sevmesini işaret ettim. Acaba merak ediyordum, sadece buraya bunları duymak için mi gelmişti yoksa daha iyi binmeyi mi öğrenmek istiyordu..