Dünkü kılıç antremanından sonra çok yorulmuştum yatağıma yattım.Kollarım ağrıyordu.İlk kez silah talimi yapmıştım.Yanımda Extaklus vardı.Deri olmasına karşın parlaktı.İçindeki sihir hissedilebiliyordu.Aklıma sahile dışarı çıkmak geldi.Yataktan kalktım.Sessizce kapıya yanaştım.Dışarda kimsecikler yoktu.İlk önce Shooter'ın yanına gittim.Ona biraz kesme şeker verip.Yoluma devam ettim.Ormana girecektim.Ama diğer melezlerin uyarılarını hatırladım.Orada talimde kullanılan canavarlar varmış.Yoluma devam ettim.Long Island'a vardım.Su perilerinin bazıları bana gülümsüyordu.Yere uzandım.Yaşadıklarımı düşünüyordum.Bir pegasusla uçmuştum bu delice birşeydi.Ama ileride neler yaşayacağımı tahmin bile edemiyordum.Gökyüzüne bakıyordum.Çok güzeldi derken çalılardan sen duydum.rkamı döndüğümde normal boyutlard siyah tenli elleri nasır tutmuş bir bir adam vardı.O an diyeceğim en aptal sözü söyledim;
-Elleriniz neden nasır tuttu?
-Dalgamı geçiyorsun?Ben Hephaistos' um.
Dediği an ben utancımdan kıpkırmızı oldum.Bana alaycı alaycı bakıyordu.Ardından devam etti;
-Bunları bırak Ares oğlu kendini toplamalısın yakında buna ihtiyacın olacak.
-Tamam da niye herkes bana bunu söylüyor?Bu yüzden baskı altında hissediyorum kendimi.
-Eğer dikkate almazsan bizi Ares oğlu ölürsün.Kronos boş durmiyacak çünkü.
-Kro-Kronos'da kim?
-O Titan Kralı dedi.Yakında gücünü toplayacak ve saldıracak.Bunun iin eğitimini almalısın dedi.Kendini koruman için sana bir hediye dedi.
ve sırtındaki torbayı karıştırıp bana bir saat verdi bronzdan.Işıl ışıl parlıyordu ama saati göstermiyordu ortasında bir düğme vardı.
-Bu saatle ne yapacağım ki
-Düğmeye basmayı dene.
dedi ve ortadan yok oldu tanrı.
Ben ne yapacağımı şaşırmıştım sonra düğmeye bastım.Grip sesler gelmeye başladı sonra pat!bir kalkana dönüştü ama sıradan bir kalkan değildi.Bronzdan ortasında ok ucu vardı.Biraz uzundu.Yanlarından sivri zikzaklar geçiyordu.15 dakika boyunca kalkana baktım sonra geç olduğumu farkettim ve kulübeme doru yola koyuldum.
Rp bitti