| Kardeşimden ders almak | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Perseus Carter Zeus'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1204 Kayıt tarihi : 01/01/11
| Konu: Kardeşimden ders almak Salı Ocak 25, 2011 10:30 pm | |
| En son kendi başıma yapmaya çalıştığım kılıcı düşündükçe mutsuz oluyordum. Bir kılıç bile yapamamıştım. Keskinliği bırak şekli bile tam olmamıştı. Bir Hephaistos çocuğu nasıl "S" şeklinde iğrenç bir kılıç yapabilirdi ki. İşte ben yapmıştım. Kampta üzüntü ile yürürken dersliklerin önünden geçtim. Derslik tabelasının üzerine yeni çakılan bir tabela daha vardı. "Silah ve Zırh Yapımı Sınıfı-Alex Nike" yazıyordu. Bu kardeşimdi, öğretmen olmuş olmalıydı. Fırsat bu fırsat diyerek içeri daldım ve kardeşimi buldum. "Kardeşim öğretmen olmuşsun niye bize söylemiyorsun ?" diye sordum. Alex biraz mırın kırın etti birşeyler geveledi ama dinlemedim ve "İlk öğrencin olabilirmiyim ?" diye sordum. Mutlu olmuş gibiydi. "Tabiiki kardeşim" dedi ve bana yolu gösterdi. Birlikte dersliklerin altına inen bir merdivene doğru yürüdük. Merdivenin sonuna gelince önümüze büyük metal bir kapı çıktı. Alex her çeşit şifre yazma işlemini tamamladıktan sonra kapı açıldı. Burası aynı derslik binası kadar büyüktü ve "sadece makineler vardı. "Nasıl ?" diye sordu Alex. -Çok süper olmuş kardeşim -Beğenmene sevindim, neyse al bakalım şu kağıdı hangi bölümden ders almak istiyorsan seç ve bana ver Kağıdı elime aldım. Burada 5 farklı ders seçeneği vardı. Yanlarında ise kutucuklar. Kağıda baktım ve elime kalemi alır almaz tüm kutucukları işaretledim. -Ben burada yazan tüm dersleri almak istiyorum kardeşim. Sonuçta ben bir Hephaistos çocuğuyum. Ne kadar sürerse sürsün 5. seviyeye gelmek ve her türlü şeyi öğrenmek istiyorum. | |
|
| |
Alex Nike Hephaistos'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 703 Kayıt tarihi : 20/11/10
| Konu: Geri: Kardeşimden ders almak Salı Ocak 25, 2011 11:24 pm | |
| Azimli kardeşim, bütün konularda ders almak istediğini söylüyordu. Gülümseyerek Silah ve Zırh Yapım Atölyesi'ne doğru yürümeye başladım. Ben önde, kardeşim arkada Atölye'ye varmıştık. Burada fokur fokur yanan ocaklar ve yanlarında da materyaller, elementler vardı. "Bak kardeşim. Silah ve Zırh yapmak, her baba yiğidin harcı değildir. Burada öğreneceğin şeyler ile belki bir savaşta melezlere zırh yapıp onları ölümden atlatabilirsin ya da bir silah yaparak canavarları yok edebilirsin. Tabii her silah her yaratığı öldüremez. Bazı yaratıklara İlahi Bronz işlerken, bazılarına Gümüş işler. Bu yüzden bilgili olmalısın. İlk olarak sana başlangıç derslerini öğreteceğim. 1. Kademe'ye gelmen için sıkı sıkı çalışmalısın. İlk 3 kademeye kadar sıkı çalışmassan diğer kademelerde oldukça zorlanırsın. Elbet kendi silahını veya zırhını yapmışsındır ama bunları savaşa uygun pozisyonda işlememişsindir. Kılıç kullandığına göre, daima kendini koruyacak dayanıklı ve hızlı bir zırha sahip olmalısın. Bedenine de en uygun zırh Gladyatör Zırhı'dır. Bu zırh düşmanlara karşı seni korumakla birlikte oldukça hafiftir ve her türlü maddeden yapılabilir. Benim tercihim gümüştür. Şimdi sana nasıl bir zırh yapılır göstereceğim. Gladyatör Zırhı, şimdilik sadece bir öneri ama 4. Aşama da sana onun yapımını ve bilgilendirmesini vereceğim." sözümü bitirir bitirmez bir torbadan tonla bakır çıkardım. Ocağın Ateş'inin üzerine tuttum. Bakır ve Ateş birbiri ile temas edince çıkan renk Pers'in gözlerini kamaştırıyordu. "Dostum. Fazla Ateş ile nüfus ettirmemeye de dikkat et. Yoksa çok fazla yumuşar ve işlenmez hale gelir. Bu zırhı işlersen ki çok düşük bir ihtimal işlenmesi, seni hiçbir yaratıktan korumaz. Emin ol düşününce bile için ürperir. | |
|
| |
Perseus Carter Zeus'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1204 Kayıt tarihi : 01/01/11
| Konu: Geri: Kardeşimden ders almak Salı Ocak 25, 2011 11:34 pm | |
| Bir zırh yapımının bu kadar zor ve marifet isteyen birşey olduğunu bilmiyordum. Hayretler içinde kardeşimi izliyordum. "İşte oldu" dedi. "Ne oldu" dercesine baktım. Alex elindeki yumuşamış bakırı aldı ve bir kalıp gibi birşeyin içine döktü. Bu iş gerçektende zordu. Bakırın soğumasını bekleyeceğimizi düşünmüştüm fakat Alex gitti ve çıplak eliyle o bakır kalıbına şekil vermeye başladı. Şok içinde ona baktığı gördüğünde " Bizler ateşi kontrol edebiliriz, babamın sana bundan bahsetmiş olması lazım" dedi. Bunu duyunca evet anlamında başımı salladım ve elimde bir alev topu yarattım. Alex bunu görünce "Güzel, o zaman zırhı sen şekillendirmeye başla bakalım" dedi ve zırhtan elini çekti. Zırha yaklaştıkça beynim ellememem gerektiği hislerim ise ateşi ellememi onun dost olduğunu söylüyordu. En sonunda hislerim kazandı ve zırhı elledim. İlginçti ama elim yanmıyordu. Mutlulukla zırha şekil vermeyi denemeye başladım | |
|
| |
Alex Nike Hephaistos'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 703 Kayıt tarihi : 20/11/10
| Konu: Geri: Kardeşimden ders almak Çarş. Ocak 26, 2011 12:01 am | |
| Perseus'u gülümseyerek izliyordum. Bu gayet güzel birşey idi. Yeni başlamış birinin bunların 4 de 1'ini yapamaması gerekirken kardeşimin eli buna daha yatkındı. Biraz daha bakırla oynadıktan sonra bakırı elime alarak ocaktan çektim. Katılaşmaya başlayan bakıra elim ile kurumadan şekil verdim ve her 2 ucundan tutarak uzattım. Ortasında bir boşluk yapacak bir biçimde elim ile ayırdım. Ortasına bir çark resmi yaptım. Babamızın bir simgesi olan çarkın yapımını dikkatle izleyen Pers, hayrete düşmüştü. Bakıra tekrar dokunduğunda katılaştığını hissetmişti bile. "Pers, gördüğün gibi böyle Ateş ile çok fazla temas eden maddeler, bir süre Ateş'ten uzak durunca ve hava ile temas edince tekrar katılaşıyor. Gördüğün gibi amatör işi bir zırh yaptık bile. Bu zırhı belki savaşta bir melez giyecek ve düşmanlarından korunacak. Bütün yapacağın şeyleri böyle göz önünde bulundurarak yapmalısın. Hiçbir zırh ve silah boşa yapılmaz. Küçük bir çakı bile 1 canlının hayatına kıyabilir. Unutma bunları sakın." dedim. Elime uzaktan bir çekiç aldıktan sonra amatör işi zırhı işlemeye başladım. "İşte kardeşim. Şimdi asıl işleyişe başlıyoruz. Sert vurmak şimdi işimize oldukça yarıyacak. Sert bir biçimde aynı yere vurursan zırh parçalanır. Bunu zırhlı bir kişi ile dövüşürken keşfetmiş olman gerek. Aynı yere oldukça sert ve hızlı darbeler atarsan kısa bir süre sonra o yer yamulur ve parçalanır. Bu yüzden zırhımızı yaparken çok katmanlı olmasını tercih ederim." dedim. Yavaş yavaş küçük bir bıçağı zırhda gezdirmeye başladım. Kardeşimin parıldayan gözlerini gördükçe gülmek istiyordum ama işim başımdan aşkındı. Daha başkalarına da ders verecektim. Daha sonra da göreve çıkacaktım. "Bu günlük öğreneceğin herşeyi sana öğrettim. Bu günlük dersimiz bitmiştir. Bir sonraki gün tekrar ders yapacağız."dedim ve Atölyeden kardeşimle birlikte çıktım. | |
|
| |
Perseus Carter Zeus'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1204 Kayıt tarihi : 01/01/11
| Konu: Geri: Kardeşimden ders almak Çarş. Ocak 26, 2011 12:17 am | |
| Bu ders gerçektende çok ilginçti. Bir zırh yapımı bu kadar mı güzel olurdu ? Helal olsun kardeşime çok iyi iş çıkartıyor diye düşünürken ders bitti ve atolyeden çıktık. Yarın yine burada ders işleyecektik. Alex tekrar öğretmenler odasına giderken ben kulübemize ait olan çalışma atolyesine doğru ilerlemeye başladım. Bol bol ders çalışmalıydım. Alex'inde dediği gibi ilk başlarda çalışmazsam ileride çok zorlanırdım. Elime aldım bakırı ve bu ders gördüklerimi yapmaya çalıştım eğer güzel olurlarsa bunu Alex'e gösterebilirdim. Saatlerce çalıştıktan sonra şekilleri bozuk, ince, güçsüz zırhlar yapmıştım. Fakat en sonuncu zırh gerçektende çok güzel olmuştu bu zırhı Alex'e göstermeliydim. Sevinçle diğer zırhları bir kenara ittikten sonra Öğretmenler odasına doğru yola koyuldum. Oraya vardığımda mutlulukla kapıyı çaldım ve içeri girdim fakat içeride Alex yoktu nerede olduğunu sorunca "Göreve çıktı" dediler. Neyse artık bende zırhıımı yarın ki derste gösterirdim. | |
|
| |
Alex Nike Hephaistos'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 703 Kayıt tarihi : 20/11/10
| Konu: Geri: Kardeşimden ders almak Perş. Ocak 27, 2011 5:16 am | |
| Kardeşim Perseus ile ders işleyişimin 2. günü idi. Onun kulübemize gidip çalıştığından adım gibi emindim ve bana bir hediyesi olacağı da benim içime doğmuştu. Mutluluk ile ders saatinde atölyeye adımımı attım. Perseus elinde bir zırh, yere oturmuş ve kafasını bacaklarının arasına koyarak beni bekliyordu. "Büyük Zeus'un önünde nasıl böyle oturuyorsun melez!" diye Zeus'un taklidini yaptım. Perseus doğduğuna bin pişman bir şekilde ayağa kalkıp bana döndü ve derin bir nefes alarak yaptığı zırhı bana göstermeye başladı. "Senden sonra kulübe atölyemizde bunu yaptım kardeşim." demişti. Gayet güzel bir zırh yapmıştı ama bu zırhda birşey eksikti. İnsanın kollarını içinden nasıl çıkaracağını gerçekten merak etmiştim. "Peki kollar nerede olacak?" diye sorunca kolun çıkması için gerekli kısmı yapmadığını farketti ve ağzı açık zırha bakakaldı. "Eminim çalıştıktan sonra buna alışacaksındır." dedim ve ocağın başına geçtim. Ocak Tanrıçası yine ocağımızı her zamankinden çok yakıyordu. "Bugün senle yine zırh yapmak için çalışacağız. Birkaç güne kalmaz silah yapımına başlayacağız. Keşke bütün öğrencilerim senin gibi hızlı ve çalışkan olsa Pers. Diğer öğrencilerimle henüz ocağa zırhı bile koyamadım." sözümü bitirince Pers gururlanmışçasına kafasını yukarı kaldırdı ve bir büste konulan surat pozu verdi. Bir süre ona baktıktan sonra dersime geri döndüm. "Şimdi zırh yapımına geri dönelim." dedim ve Perseus suratını düzeltip bana baktı.
Ocağa bu sefer altın koydum. Altın, bakıra göre daha geç yanıyordu ve bu da sıkılmamıza neden oluyordu. Ateşi daha da hızlandırmak için hortum gibi döndürmeye başladım. Çok geçmeden kıvama gelen altının bir kısmını elime aldım ve sündürmeye başladım. Sünen altını gören Perseus'un gözleri kıpır kıpır oldu. Altını ocaktan alıp mermerin üstüne koydum. Bir süre elimi altının içine koyup altını elim ile sıkmaya başladım. Kurur gibi olduğu an altından elimi çıkardım ve köşede duran bir kılıcı alıp altına vurmam ile altın ikiye bölündü. Kılıcı bırakıp bıçağı aldım ve 2 parça altından birini seçerek altının fazla kısımlarına bıçağı dayadım ve bıçağın sapına çekiç ile vurup parçalamaya başladım. Perseus'a da elim ile işaret verince bir kalıp altını da o ocağa koydu ve benim yaptıklarımı yapmaya başladı. Kısa süre sonra benim yapmaya çalıştığı altından ayakkabının biri bitti. Pers de çoktan ayakkabı yapımına başlamış ve oldukça güzel bir ayakkabıyı bitirmek üzere idi. "Gayet güzel Pers. Daha çok çalışırsan kesinlikle yapacaksın." dedim. Morali tavanlarda olsa gerek, suratından gülücükler atıyordu heryere. | |
|
| |
Perseus Carter Zeus'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1204 Kayıt tarihi : 01/01/11
| Konu: Geri: Kardeşimden ders almak Perş. Ocak 27, 2011 5:35 am | |
| Bu ders çok mutluydum. Kardeşim bana iltifat edip duruyordu. Mutluluk ile altına şekil vermeye başladım. Git gide bir ayakkabıya daha çok benzemeye başladı. O kadar mutluydum ki yaptığım işe tam konsantre olamıyordum. Altını işlerken kendimin tam olarak bir Hephaistos Çocuğuna yakışır bir birey haline geldiğini fark ettim. Bu düşünceler ile altını işlemeye ve şekillendirmeye devam ettim. Düşünceler ile boğuşurken dikkatim dağıldı ve çekiçi altın yerine kendi elime vurdum. İşte bu gerçekten acıtmıştı. Ben acılar içinde kıvranıyordum kardeşim ise kahkahalar atarak gülüyordu. Buna çok kızmıştım ama canım acıdığı için sinirimi gösteremiyordum. Alex biraz daha güldükten sonra normalde döndü ve "Bu tarz kazalar hepimizin başına gelebilir kardeşim, hiç alınma tek sen değilsin bunu yapan" dedi. İşte bu beni rahatlatmıştı. Elimin acısına rağmen derse devam ettik. | |
|
| |
Alex Nike Hephaistos'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 703 Kayıt tarihi : 20/11/10
| Konu: Geri: Kardeşimden ders almak C.tesi Ocak 29, 2011 10:19 am | |
| Pers'in eline çekiç gelmesi ve kıvranmasını ilk kez görünce korkmuştum. Kampa kısa bir süre önce gelmesina karşı burdaki melezlerin %90'ından daha çok kabiliyetli idi. Babamıza benzemediği çok belliydi. Kendi öz annesine benziyor olabilirdi ama bir Hephaistos Çocuğu'nu andırmıyordu ilk bakışta. Kafamı sağa sola sallayıp onun deminden beri söylediği şeyleri dinlemeye çalıştım. "Öyle güzel sulardan görmüştüm. Verir misin o adını bilmediğim sudan?" demişti. Nektardan bahsediyor olabilirdi kardeşim. Onu pek kullanmamıştım çünkü maceralarımda oldukça az yaralanmıştım. "Nektar'ı kastediyorsan nektarlık bir durum yok. Alt tarafı parmağın incindi. Kırılma gibi de bir tepki olmadığından eminim. Kulübemize gidince bir bant sararsın olur biter." dedim. Hala bilmesi gereken çok şey vardı kardeşimin. Ona öğreteceğim daha milyonlarca Silah ve Zırh kuralı vardı.
Altından ayakkabıyı yaptıktan sonra Pers'e hiç aklına gelmeyecek birşey sordum. "Bu derste ne öğrendik biz Pers? Altın'ı işleyince neler öğrendiğimizi çok kısa ve öz bir bilgi ile anlat bana. Hep uygulama değil. Burda sadece birşeyler işlemeyiz. Aynı zamanda sana sorular sorup bir kompozisyon yazmanı bile isteyebilirim. Küçük bir kağıttan bile silah yapabilmelisin. Düşünmek için 20 saniyen var. İyi değerlendirmenin çok önemli birşey olduğunu hatırlatayım sana." kardeşim bu sözü sanki biraz bekler gibi gözlerini sağa ve sola sallamaya başladı. Umarım zamanını iyi değerlendirip bana güzel bir cevap verebilirdi. Aksi takdirde silah yapımına geçemezdik. | |
|
| |
Perseus Carter Zeus'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 1204 Kayıt tarihi : 01/01/11
| Konu: Geri: Kardeşimden ders almak C.tesi Ocak 29, 2011 12:16 pm | |
| "Altın, ancak yüksek sıcaklıklarda sündürülebilir ve şekil verme kıvamına gelmesi zor olan bir maddedir." diye cevap verdim. Üzerine ekledim "Birde çekiçi kullanırken dikkat olmalıyız, yoksa parmağımızı incitebiliriz" dedim parmağımı göstererek. Ardından ikimizde gülmeye başladık. Gülmeyi bitirdiğimizde Alex bana döndü ve "Cevabının doğruluğunu birazdan söyleyeceğim şimdi senin şu parmağın ile ilgilenelim. Canın çok yanmışa benziyor." Alex bir dolaba doğru ilerledi ve dolabın güvenliğini kaldırmak için retina taraması yaptırttı. Birkaç saniye içinde dolap açıldı. İçinden bir yara bandı çıkardı. "Bu yara bandı kardeşim, özel bir yara bandıdır. Takan kişinin parmağındaki acıyı alır. Küçük sıyrıklar için Nektardan daha etkili olduğunu söyleyebilirim." Parmağıma takmam için bandı bana doğru uzattı. Bu bandın görüntüsü de çok garipti. Bandı parmağıma taktım. Takar takmaz parmağımın acısı dindi. Artık acı hissetmiyordum. Bu banttan birkaç tane edinmeliyim diye düşündüm. Benim gibi sakar birisi için çok faydalı olabilirdi bu. Ben yara bandını düşünürken Alex konuşmaya başladı "Cevabının doğruluğunu söyliyim mi kardeşim ?" evet dercesine başımı salladım. | |
|
| |
Alex Nike Hephaistos'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 703 Kayıt tarihi : 20/11/10
| Konu: Geri: Kardeşimden ders almak Salı Şub. 08, 2011 8:05 am | |
| "Altını ısıtmak için bütün bölgelerine eşit miktarda Ateş vermeliyiz ki erimeli. Aksi takdirde bir yeri yumuşak, bir yeri katı olur. O zamanda altından elde edilen maddenin değeri kalmaz. Elbette şekil vermesi zor bir maddedir ama çoğu maddeye göre şekil verilmesi oldukça basit bir olaydır. Bu işi çok yaparsan, altının normalde çok hafif bir maden olduğunu ve tek parmak ile bile sündürebilir ve şekil verilecek bir durumdadır. Altının ısıtılma sıcaklığı daima yüksek derecede olmalı ki çabuk ve etkili bir hale gelsin." dedim gülümseyerek. "Biliyorum Perseus, şimdiye kadar silah yapımını da öğrenmemiz gerekli idi ama zırh ile silah yapımı birdir. Sadece yapılırken ikisinin şekli de farklıdır. Bir de silahın kabzasında kullanılan materyal ile diğer bölmesindeki materyal farklı olmazsda eline zarar verebilir." sözlerimi bitirdikten sonra konuşmaya başladım. "1. Seviye bir Silah ve Zırh Yapım öğrencisisin Perseus. Seni kutlarım kardeşim. Dersimiz yarın devam edecek. Yarına kadar sende silah yapmaya çalış." dedim ve Atölye'nin kapısına doğru ilerledim. | |
|
| |
| Kardeşimden ders almak | |
|