Aptal Aresin aptal oglullarindan birisiyle kavga ettikten hemen sonra, daha dogrusu ben intikamimi almadan biraz once, Athena gelip bizi ayirmisti. Ikimizi de bir guzel paylayip ceza olarak gorev vermisti. Yarin ilk is olarak Newyork'a gitmem gerekiyordu. Bende bugunden gidip tarladan yarin sabah icin bir kac sey asirmak icin. Ofke dolu adimlarla tarlaya girmistim. Tarlada Diyonisos'un yetistirdigi envai cesit bitki ve mantar vardi. O kadar ofkeliydim ki herseyi parcalamak istiyordum. Hatta baskasininmutlu olmasini bile istemiyordum su anda herkes hisslerimi yasayacakti. Bu hain dusuncelerle yururken. Iki tane melezinde tarladan birseyler asirdigini farkettim. Melezlerden biri Hermes kulubesinden digeri ise Apollon kulubesindendi. Aralarindan su sizmazdi. Birbirlerini komik hikayeler anlatip guluyorlardi. Sinirimi ikiye katlamaya yetmisti. Biran icin Karsimda o Ares melezi olan budalanin suratini nasil dumduz ettigimin hayalini kurdum. O sirada ne oldugunu anlayamadan. Apollon cocugu, en yakin arkadasinin suratina yumruk atmaya basladi. Ne olduguna anlam verememistim ama bu durumdan sadist bir zevk almistim sanki. Diger cocukda olaya en az benim kadar sasirmis olmaliydi ki. Yuzunde dehset dolu bir ifade vardi. Gulmekten kendimi alamadim. Daha sonra dayagi yemis olan Hermes cocugununda anlamsizca gulmeye basladigini farkettim. O gulen hain surati gorunce Iri yari Hades veledi aklima geldi. Tekrardan fena halde ofkelendim. Apollon cocugu, Yeniden Hermes cocuguna saldirmaya basladi. Bu durum gittikce sinir bozucu oluyordu. Sanki benim duygularimla hareket ediyorlardi. Sonra birden kafamda bir simsek cakti. Belki de benimde ozel bir gucum vardi. Annem ask tanricasiydi. Belkide insanlarin istedigim duygulari hissetmesini saglayabiliyordum. Ama bu mumkun olabilir miydi? Denemeden bilemezdim. Gozlerimi kapattim. Gercekten cok uzuldugum bir gunu hatirlamaya calistim en ince detaylarina kadar. Bir sure sonra Yuksek sesle hickirarak aglamaya baslayan iki cocuk kosa kosa tarladan cikip kampa dogru gozden kayboldular. Belki de kampa geldikten sonra basima gelen en super olaydi bu. Bir kac dakika oturdugum yerde dusundum. Kosa kosa kampa gidip Athena'ya danismak icin arkami donmustum ki suratim kocaman bir gobege carpti. Carpmanin etkisiyle geriye dogru dustum. Daha sonra yuzunu gordugum bu kisinin Diyonisos oldugunu anladim. Ukala ve bilmis tavirlariyla. Konusmaya basladi.
"Artik kampi yonetmiyor olabilirim aptal bucur ama bu tarlalar hala benim gucumle buyuyor. Simdi yok ol burdan beyinsiz afrodit cocugu."
Bu sozlerine icerlemis olsamda karsimdakinin bir tanri oldugunu biliyordum. Bu yuzden daha sonra intikam almanin planini yapmak uzere sadece kafami salladim. Ve kelimenin tam anlamiyla yok olmak icin rozetimi kullandim.