| Isabelle Franke | |
|
|
Yazar | Mesaj |
---|
Isabelle Coco Franke Poseidon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 315 Kayıt tarihi : 01/09/10
| Konu: Isabelle Franke Ptsi Ocak 17, 2011 5:26 am | |
| Kendimi savunmak için mutlaka bir derste kendimi geliştirmem gerektiğini düşünerek dersliklere girdim. Kafamda ilk kılıç teknikleri sınıfı vardı ama orada çok zorlanacağımı düşündüm. Bunun üzerinde ok atma teknikleri sınıfına yazılmaya karar verdim ki ok ve yay benim için her zaman daha çekici olmuştur. Sınıfa girdim ve etrafıma bakınarak eğitmeni aramaya başladım. Diğer melezler sürekli atış talimi yapıyorlardı. Hepsinin okları havada hızla uçuyor ve atış tahtalarına saplanıyordu. Ok atma gözüme birden çok kolay göründü ve bir iki derste işi kapacağıma emin oldum. Tekrar eğitmeni aramaya başladım. Kim olduğu konusunda en ufak bir fikrim yoktu. Birden ''Ok atma teknikleri sınıfına hoşgeldin.''diyen bir ses duydum. | |
|
| |
Edward J. F. Newgate Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 1784 Kayıt tarihi : 21/12/10
| Konu: Geri: Isabelle Franke Perş. Şub. 03, 2011 2:23 am | |
| ''Ok atma teknikleri sınıfına hoşgeldin.'' dedim sınıfa yeni gelen kıza. Henüz tanımıyordum kimin çocuğu olduğundan da en ufak fikrim yoktu. Kız bana bakıp " Eğitmen sen misin?" diye sordu. " Evet benim, Adım Yon ben senin adını öğrenebilirmiyim" diye sorusuna soruyla karşılık verdim. " Bells, hemen başlıyor muyuz" dedi.
" Evet başlayacağız fakat önce hangi ok türünden istersin onu soracağım. Klasik kullanmak zordur ama en iyi atış onunla yapılır. Aynı şekilde arbeletlerde en uzağa en sert atışı yapar ama oku yerleştirmek ve nişan almak uzun sürer.Hangisini istersin ona göre başlayalım." dedim. Düşünmeye başladı. Cevabını bekliyordum. | |
|
| |
Isabelle Coco Franke Poseidon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 315 Kayıt tarihi : 01/09/10
| Konu: Geri: Isabelle Franke Perş. Şub. 03, 2011 8:13 am | |
| Ok atma sınıflarında bir eğitmen bekliyordum. Birden uzun boylu biri ''Ok atma sınıfına hoş geldin.'' dedi. ''Eğitmen sen misin ? '' beklemekten çok sıkılmıştım direk bu soruyu yönelttim. ''Evet.'' dedikten sonra adını falan söyledi. Bir an önce ok atmayı öğrenmek ve gitmek istiyordum. Aslında iyi biriydi Yon. Onu terslediğim için özür dilemeliydim. ''Seni terslediğim için özür dilerim Yon.'' önemi yok anlamında başını salladı. '' Evet ! Hazırım şimdi başlıyor muyuz ? ''
" Evet başlayacağız fakat önce hangi ok türünden istersin onu soracağım. Klasik kullanmak zordur ama en iyi atış onunla yapılır. Aynı şekilde arbeletlerde en uzağa en sert atışı yapar ama oku yerleştirmek ve nişan almak uzun sürer.Hangisini istersin ona göre başlayalım." dedi. Hemen cevap verdim. '' Ben Klasik kullanmak istiyorum. Ama sence en iyisi hangisidir ? '' Biraz bekledikten sonra cevap verdi. ''Ben ikisinide öneriyorum aslında, yani ikisinin de birbirinden ayrı özellikleri var .'' düşünerek '' Tamam,ben Klasik olmasını istiyorum.'' Oklarımı görmek için can atıyordum. '' Tamam başlıyoruz o zaman.'' Heyecanlanmıştım ilk defa bir ders öğrenecektim... | |
|
| |
Edward J. F. Newgate Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 1784 Kayıt tarihi : 21/12/10
| Konu: Geri: Isabelle Franke Perş. Şub. 03, 2011 9:01 am | |
| Klasik yayı seçmişti. Klasiğin her zaman daha karizma olduğunu düşünmüşümdür ama bunu ona söylemedim. Ne de olsa eğitmen öğrencisini etkilememeliydi. Onu arkamdan sürükleyerek silah mahzeninden onun ölçülerine uygun bir yay seçtim. Ve ona uzattım. " Şu anda sana en uygun yay bu. Umarım işine yarar." dedim. Kafasıyla onayladıktan sonra yayı elimden aldı. Önce bir gerdi. Kafasıyla onayladı.
Onu hedef tahtalarının olduğu yere peşimde sürükledim. " Öncelikle 25 adım hedeflerinden başlayacağız. Hedef tahtasını tam ortasından vurmanı beklemiyorum ama hedef tahtasını kaçırmamanı istiyorum. Orada iç içe geçmiş beş tane çember var en ortadaki kırmızı sonradan dışa doğru sarı,mavi yeşil ve siyah." dedim. Hedef tahtasından 25 adım uzaklaştı. Okunu atmasını beklemeye başladım. | |
|
| |
Isabelle Coco Franke Poseidon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 315 Kayıt tarihi : 01/09/10
| Konu: Geri: Isabelle Franke Cuma Şub. 04, 2011 7:25 am | |
| Yon eliyle yerimi almam için işaret etti. Hedef tahtasından 25 adım uzaklaştım. Yon kollumu tuttu ve yayı vücüdüma paralel bir şekilde hizaladıktan sonra ''Kolun savunmada yani okunu fırlatacağın anda mutlaka omuz hizanda ve gergin olmalı. Bunu sakın unutma. Oku çıkarırken ise hızla kolunu arkaya fırlatma. Yoksa bu kolunu sakatlar.'' Kolum gergin, sırtım dik bir şekilde yayı tutuyordum. ''Haydi oku al.'' dedikten sonra, oku aldım ve nazik bir hareketle yaya yerleştirdim. Eğitmenimi her şeyi kapmak için sessizce dinliyordum. Yon kollarımın hareket etmesini engelleyerek beni tuttu ve ''Hedef al ve yayı ger. Hazır olduğundaysa fırlat. Bu kadar basit.'' Dediğini yaparak hedefimi tam on ikiye aldım. Yayı gerdim ve derin bir nefes alarak fırlamasını engellediğim oktan elimi çektim. Ok hızla fırladı havada süzüldü ve ani bir hareketle hedef tahtasına saplandı. Atışım ilk olarak güzel değildi. Daha iyisini yapacağımı sanmıştım. Ok sarı ve mavi arasında bir yere saplanmıştı. Hüzünle dönüp Yon'a baktım. Yon hedef tahtasına kısık gözlerle bakarken,''Başlangıç olarak gayet iyi. Ama ne kadar pratik yaparsan bu işte o kadar uzmanlaşırsın. Bir daha denemelisin.'' dedi. Moralimi bozmadan ''Pekala.'' diyerek Yon'un verdiği taktiklerle oku aldım ve yaya yerleştirip hedef aldım. | |
|
| |
Edward J. F. Newgate Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 1784 Kayıt tarihi : 21/12/10
| Konu: Geri: Isabelle Franke Cuma Şub. 04, 2011 2:28 pm | |
| İlk atış için çok iyiydi hele Artemis ve Apollon'dan olmadığına göre harika bile sayılabilirdi. Ama bunu ona söylemeyecektim şımarmamalıydı. Her zaman çok iyi öğrencilerim olmuyordu. 25 adım uzak bir mesafe değildi. Aslında modern zamanlarda adım olarak bile hesaplanmıyordu ama ben eskiye dönük olmasını seviyordum. Bu okları kullanmasını ilk olarak Hunlar bulmuştu ve adım olarak hesaplanmıştı uzaklıklar. 25-50-100 ve sonradan benim eklediğim ve ancak melez içgüdüleriyle tam atılabilecek 200 adım.
Bells okunu yayına yavaşça koydu. Söylediklerimi aklından tekrar ediyor gibiydi. Yavaşça gerdi. Ve aynı yavaşlıkta tek gözünü kapatıp okunu yolladı. Ok düşündüğüm gibi tam 12 değildi. Ama orta kısımdan vurmuştu. Bu 2. atış için gayet iyiydi. Bu mesafeden tek hatası vardı oda kirişi az geriyordu. Açıklamak için konuştum. " Harika, böyle giderse kısa sürede ilk seviyeyi bitireceksin. Fakat tek bir hata görüyorum kirişi az geriyorsun. Şu anda güçlü bir rüzgar yok ama rüzgar oaln bir durumla karşılaştığında zorluk yaşayabilirsin. Kollarının kuvvetine güven. Şimdi yavaş yavaş bir kaç ok daha at ardından ard arda hızlı bir şekilde kısa mesafe çalışacağız. Başla bakalım." dedim. Tamam anlamında kafasını salladı. Sakin bir öğrenciydi ve bu işi gerçekten öğrenmek istiyordu. Bu işimizi kolaylaştırır. | |
|
| |
Isabelle Coco Franke Poseidon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 315 Kayıt tarihi : 01/09/10
| Konu: Geri: Isabelle Franke Salı Şub. 22, 2011 7:20 am | |
| " Harika, böyle giderse kısa sürede ilk seviyeyi bitireceksin. Fakat tek bir hata görüyorum kirişi az geriyorsun. Şu anda güçlü bir rüzgar yok ama rüzgar oaln bir durumla karşılaştığında zorluk yaşayabilirsin. Kollarının kuvvetine güven. Şimdi yavaş yavaş bir kaç ok daha at ardından ard arda hızlı bir şekilde kısa mesafe çalışacağız. Başla bakalım." Yon'un direktifleri neredeyse iki atışta beni on yıllık okçu yapmıştı. Gidişatım çok hoşuma gitmişti ki kollarımı sarsarak yayı tekrar elime aldım. Oku yerleştirdim ve gözümü kapatım nişan aldım. İkinci atışıma yakın bir atış olmuştu. Yon eliyle devam işareti yaparken, ''Şimdi ard arda, sürekli atmanı istiyorum. Hızını görmeliyiz.'' İşi kapmış olmanın verdiği rahatlıkla ok çantasını sırtıma taktım ve hızla başladım. Biri saplanmadan diğerini gönderebilecek hıza geldiğimde atış tahtasında boş nokta kalmamıştı. Yon'a dönerek ''Canım şimdiden bir şeyleri avlamak istedi. Akşam yemeğine tavşanımız olsa fena olmazdı hani?'' dedim gülerek. Yon diğer ok takımını çıkarırken, ''Emin ol ileride tavşan yerine daha büyük şeyler karşına çıkacaktır. Özellikle mitolojimizde geçen yaratıkları varsayarsak, ok onları çoğunlukla öldürmez. Ama zayıf noktasını bulduğun an, güç sende demektir.'' Yon çıkardığı ok çantasından yeni bir ok seçip bana uzattı, bu sefer ki ok uzundu ve uç kısmında garip bir katman vardı. ''Ya da zehirli oklarda işini görür.'' dedi gülümseyerek. Ben kafamı sallarken zehirli oku görünce şaşkınlıkla Yon'a bakakaldım. ''Daha ilk günden mi? Y-yani zehirli oklar,-zehirlidir! Benim için erken sayılmaz mı?'' Yon sırıtarak uzun oku çantaya geri koydu ve ''Hayır, ama rahat olabilirsin, genelde zehirli oklar eğitim sırasında kullanılmaz.'' Şimdi çantadan aynı uzunlukta bir ok çıkarıyordu. Oku aldı ve kendi yayına yerleştirdi. Hedef alıp fırlattı ve tam on ikiden vurarak sonuna kadar bir Apollon çocuğu olduğunu belli etti. Ben yüzümde rahatlamış bi ifade ile sırıtırken Yon devam etti, ''Onların benzerleri kullanılır. Sahteleri de diyebilirsin.'' Bu sefer uzun oku bana uzattı ve ''Yine de zehirli olduklarını düşün. Metal kısmına kesinlikle değmemelisin.'' Oku yaya yerleştirirken ''Tamamdır.'' diyerek sırıttım ve nişan aldım. | |
|
| |
Edward J. F. Newgate Apollon'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 1784 Kayıt tarihi : 21/12/10
| Konu: Geri: Isabelle Franke Çarş. Mart 09, 2011 7:18 am | |
| Zehirli oklar. Bunlar ek ders kısmına girer ve ben sadece istediğim zaman bir öğrenciye öğreteceğim şeylerdir. Demek ki iyi günüme gelmiş olacak ki bunu öğrenmiş olacaktı.Genellikle 3. seviyede bu tür işleri yapmayı planlamıştım ama her zamanki tecanlılığımla bunu yine başaramamıştım. Her neyse derse dönmenin vakti gelmişti.
Bells, elindeki oka kendini kaptırmıştı. Okun ucu normal bronz rengi değilde biraz yeşilimsi bir şeydi. Neden zehirlerin hep yeşil olduğunu merak etmişimdir aslında. Bunu derse karıştırmamaya karar verdim ve konuştum.
"Merak etme seni yemez. Sadece onu al kirişe yerleştir ve fırlat. Çok zor bir şey değil. Sadece normal bir oktan daha öldürücü. Birazcıkda dengesiz ama başaracağını biliyorum" dedim ve göz kırptım. Atışı zehirli okun verdiği tedirginlikle biraz kötüydü. Sadağımdan aynı türde bir ok daha alıp uzattım. Ve yapabilirsin anlamında bir bakış attım. | |
|
| |
| Isabelle Franke | |
|