Ed'in, göreve çıkıp kaybolmadan önce bana bir harita verip "Ormandaki 9. depoyu ve mağarayı gösterir. Birkaç yer haritası daha var. Bende depoda buldum." demişti. Bu 9. Depo da Ed'in kayboluşu ile ilgili birkaç şey bulabileceğimi tahmin ediyordum. Zeus'tan ölmemesini diliyordum ve ondan bir haber almak istiyordum ama, nafile idi. Bu 9. Depo da bana yarayacak birçok şey bulabileceğime inanıyordum. Ne bileyim? Biz 9. kulübe idik. 9. kulübede, Hephaistos'un Evlatları için gerekli olabilecek çoğu şey olabilirdi. Babamız, bu kulübenin özel olduğunu zaten bize söylemişti. Bu pek umrumda değildi. Zeus, Hades ve Poseidon kulübesi bana göre daha özeldi ama, babamın bir bildiği olduğunu8 ve Ed'in, bundan daima haberdar olduğunu biliyordum. Bu depo, Hephaistos Çocukları'nın özel olanları için yapılmış görünüyordu. Ed bana, "O deponun girişi, sende hep olan bir özellikte saklı." demişti. Bunun önce saçma birşey olduğunu düşünsemde, daha sonra Alev kontrolü ve dayanıklılığı yeteneğimin bununla bir alakası olduğunu anladım.
Ormana girdiğimde, heryer ağaçlar ile kaplı idi. Az ileride bir tepe gözüküyordu. Bu tepeye daha önce geldiğimi veya yakınlaştığımı hatırlar gibi olsamda bundan pek emin değildim. Depo'yu bulmak kolay olacaktı. Ed, en ince ayrıntıya kadar herşeyi yazmıştı. İçeride karşılaşabileceğim şeyleri bile yazmıştı. Koruma amaçlı birçok robot vardı içeride. Onları aşmak için birkaç kod söylemem gerekiyormuş. Bunları ezberleyebilirdim elbet. Kampa nasıl döneceğimi tam bilmiyordum. Az ileride büyükçe bir duvar vardı. Ne bir kapı, ne bir pencere. Özel yeteneğim ile burayı açabileceğimi söylemişti Ed. Ellerimi yaktım ve iki yumruğumu sıkarak duvara dopru yumruk attım. Birden bir kapı belirdi ve ardına kadar karşımda açıldı. Hızlıca içeri girdiğimde; birkaç robot, ellerinde tuttukları arbalette bulunan ve uçları alevlenen oklar vardı. Bana atmaya başladılar. Alevler hiç canımı yakmasada oklar canımı yakıyordu. Alevden kalkanım hepsini yere düşürüyor, yere düşmeye başlayan okların bazıları derime çarpıyordu. Hızla arkamı dönüp elimi yakmayı kestim. Cebime elimi attım ve haritayı açtım. Hızlıca koddaki yazıları okudum. "E-D 1543, L-S 3271" dedikten sonra makinalar "Dost! Dost! Dost!" diye bağırmaya başladılar. Biraz sonra durup beni depodaki bir tabelaya yöneltti. Tabelada onlarca robot resimleri, en ince ayrıntısına kadar, bütün materyallerin nerden çıkacağı dahi yatağının olduğu yerler verilmişti. Burası çok iyi bir yere benziyordu. Tek kusuru, etrafta motor yağı kokusu vardı. Her an işime yarıyacak çekiç, kısa bıçak, açı ölçer gibi birçok şey vardı. Bunları bir kemerde topladım. Muhtemelen eski kardeşlerimin yaptığı, eşya ve zırh yapımında kullanabileceğim eşyaları da kemerime koydum. İçinde matkap vardı ama diğer matkaplardan farklı olarak birçok yeni özellik de vardı. Matkabın ucunun çevresinde, yaklaşık 6 tane boşluk vardı. Buralardan alev püskürtüyor olabilirdi. Bu ve bunun gibi 5-6 adet şeyi kemerime koydum. Doğru çıkışa yöneldim. Buradan kulübeme gidecektim. Bu depodan kimsenin haberi olmayacaktı.
Konu: Depoyu Arayış 
Ptsi Ocak 10, 2011 6:02 am