Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Basit bir günde nedir ?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Jones Brain

Jones Brain


Mesaj Sayısı : 123
Kayıt tarihi : 03/01/11

Basit bir günde nedir ? Empty
MesajKonu: Basit bir günde nedir ?   Basit bir günde nedir ? Icon_minitimePtsi Ocak 10, 2011 3:16 am

Benim için hiç bir zaman basit olmamıştı. Basitlenmeye zorlanan her şey benden uzaklaşmamıştı. Sadece zorunlu olan basitleştirilmiş. Yakında olan uzaklaştırılmıştı. Hepsi kendi irademe uygun bir şekilde yeniden yapılandırılmış ve öyle uygulanmaya sokulmuştu benim hayatımda. Kendi düşüncelerimi hiç bir zaman plana dökmedim. Bunu kendime vaad edilmiş bir güç olarak gördüm. İnsanlardan uzak doğaya yakın. Bu düşünce beynimde güneşin doğup batması kadar sabit ve basitti. Her gün aynı yatakta uyanmam veya her gün aynı yatakta uyumam bunlar basitti. Aslında bunlar basitleştirilmişti.

Her zaman kendime özgün davranıp başkalarının yapamayacağını veya yapmak istemediklerini yapmaya çalıştım. Dost veya sevgili edinmeden yaşayabildiğimi fark ettiğim an işte o zaman şu anki hâlimde oldum. Pişman olmadım olmakta istemem. Elbet bir gün benim bu çalışmalarım veya deliliklerim -adını ne koyarsınız- işe yaracaktı. Kılıcım, kabzam ve iradem yerinde olduğunu her zaman düşüncelerim ve duygularım bir yerde işe yaracaklardı.


Genizlerim alabildiğince temiz hava kulübem alabildiğince güneş alıyordu. Yatağımın bitişiğindeki tozlu masamın üzerindeki kitabı alarak bir kez yatağıma vurdum. Bir çok toz etrafa saçılmıştı fakat üzerinde durmasından hoşnut değildim. Spor ayakkabılarımı giyerek dışarı çıktım. Rüzgarsız güzel bir hava vardı. Rüzgar olmaması beni çok iyi hissettirmişti. Rüzgar güneşin etkisini arttırıyordu fakat hissettirmiyordu insana. Güneşin vücuduma verdiği güzellikleri alabildiğinde aldım. Tekrar içeri girerek ayakkabılarımı çıkardım.


Banyoma giderek bir çırpıda duş aldım ve bembeyaz havlumla biraz kurulanarak aynı havluyu belden aşağı bağlayarak dışarı çıktım. Aynanın önüne geldiğimde diş fırçamı kapıp ağaç kabuklarından elde ettiğim macunu üzerine sürdüm. Ağır ağır dişlerimi fırçalarken güneş ışıkları penceremden içeri sızıyor adeta vücudumu duruluyordu. Ağzımdaki macunu tükürmenin ardından bir avuç su ile ağzımı çalkalamaya başladım. Üzerime temiz kıyafetleri giymenin ardından tekrar ayakkabılarımı ayağıma geçirdim. Yönü belliydi tekrar dışarı çıktım.


Güneş olduğu gibi dururken ağzımda çalkaladığım suyu bir köşeye tükürdüm ve ağzımda hissettiğim ferahlık hoşuma gitti. İki elimi avuçları içini görecek şekilde birleştirerek kan dolaşımını hızlandırmaya çalıştım. Derin bir soluk aldım ve koşmaya başladım. Hızlı kan artışından ölmemek istediğimden yavaş koşmaya başladım. Kısa bir süre sonra gitmek istediğim yeri düşündüm çok geçmeden basketbol sahasına gitmeye karar verdim. Bir anda sağa yatarak dengemi sağladım ve koşmaya devam ettim. Tozlu ağaç dipleri etrafa saçışıyor altından çıkan böcekler bir bir kaçışıyorlardı.


Basketbol sahası göründüğünde hızımı daha da arttırdım. Çitlerin üzerine çıkmak istedim. Gözüme bir çukur kestirdim ve kuvvetlice yükseğe zıpladım. Ayaklarımı öne doğru yükselttim ve çitlere değdiğim gibi yere yapıştım. Çitler olduğu gibi yırtılmıştı. Bacağımda bir çok kesik oluştu. Neyse ki hiç canım yanmıyordu. Uzun çiziklerden çok yere düştüğümde sırtıma batan taşlar canımı daha çok yakmıştı. Kolayca ayağa doğruldum ve çitleri kontrol ettim. Benim vücudumda iki kişi daha oraya sığabilirdi. Kontrol edilmemesi büyük bir hataydı fakat yaptığımında doğru olduğu söylenemez.

Kısa bir süre mistik ağaçların yakınından topallayarak yürüdüm. Nereye gideceğimi düşünürken grup halinde uçan kuşları seyrettim. O kadar güzel ve anlaşmalı uçuyorlardı ki birbirlerinden kuvvet alıyorlardı. Onları örnek alma düşüncesi kısa bir süre beynimi yordu fakat bacağımın daha iyi olduğunu hissedince vücuduma gelen güç üstün gelmişti. Hafif tempo kamp marketine doğru ilerledim. Neyse ki buraya uzak değildi. Bacağımın iyi olduğunu ve kanamanın durduğunu bilsem uzak olması benim için daha iyi olurdu fakat olgun davranıp tempo koşmayı tercih ettim. Kısa bir süre sonra kamp marketi gözümün önünde belirdi.


Bir çok Hermes çocuğu etrafta kikirdeşiyor bolca sohbet edip bolca gülüyorlardı. Aralarında kendimi hayal ettim. Grup halinde uçan kuşlar bile bana çekici gelmedi. Onlar bizden çok farklıydı. Kendimi onların arasında düşünemezdim. Onları sevmediğimden değil ama toplumda olmayı sevmiyordum. Benim için toplum farklı bir şeydi. Güzel müziklerin pekiştirdiği loş ortam benim hoşuma gitmişti. Görevli bacağımın halini görünce hiç teleşlanmadı. Yüzümün ifadesinden bir şeyim olmadığını anlamış olmalıydı. Bir poşet yara bandını elime tutuşturdu. Bende cebime soktuğum bir kaç dinarı adama uzattım. Adam anlayış gösterip para istemedi. Heralde bu markette bunlardan binlerce olmalıydı. Marketten çıktıktan sonra kulübemin yolunu tuttum.






Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Basit bir günde nedir ?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Basit bir rica
» İlk Günde Kaçış 3/3
» İlk Günde Kaçış 3/1
» İlk Günde Kaçış 3/2
» Bir günde üç hediye

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Melez Kampı :: Kamp Marketi-
Buraya geçin: