Cephaneliğe girdiğimde kalkanlar,kasklar ve zırhların olduğu kısma ilerledim.Kılıçlara bakmadım bile çünkü bir kılıcım vardı hemde sihirli.Zırhlara doğru yürüdüm.Elime bir zırhı alıyor,ötekini bırakıyordum.Sonra bir zırh dikkatimi çekti.Bu çok ağır gözüküyordu ama çok güzeldi.Aldım elime düşündüğümden çok daha hafifti.Giydim üstüme ve biraz hareket ettim.Ne hareketimi engelliyor ne de beni yoruyordu.Bu kadar hafif olmasına rağmen kalın bir zırhtı.Üstümde çok güzel durduğuna emindim.Sonra kasklara doğru yürüdüm.Hepsi birbirinden farklıydı.Kimisinin tepesinde kulak tarzı şeyler vardı,kimisinin gözleri şeritlerle örtülmüştü,kimisinin ağzı,burnu açıktı vs vs.Kasklara bakarken ağız ve burun bölgeleri açık olan kasklarla ilgileniyordum çünkü nefes alışımı engelleyen her hangi bir şey örttüğümde üstüme daralıyordum.Tam o anda çok güzel bir kask gördüm.Kafama olucak gibiydi aldım elime.Evet bunun ağzıda burnuda açıktı.Göz kısımları ise görüşü bozmayacak şekildeydi.Tamam kaskımda olmuştu,kafama geçirdim kaskımı ve kalkanlara doğru yöneldim.Sanırım en çok çeşit kalkanlarda vardı.Desenli,desensiz.Oval,kare,yuvarlak,dikdörtgen,üçgen ve bunların çeşitli kombinasyonları.Sanırım bana oval kalkan çok yakışır diye düşündüm ve üçgen desensiz kalkanlara bakmaya başladım.İçlerinden gözüme en güzel gözükeni seçip aldım.Çok şıktı ve gayette iyi gözüküyordu.Tamam artık işim bitmişti.Sonra aklıma geldi aslında bir kılıçta alsam iyi olacaktı.Sürekli babamın kılıcını kullanamazdım.Kılıçların olduğu yere geri döndüm.Kendime 1 metre civarında kılıçlar bakıyordum.Hepsi birbirinden güzeldi sonra en sade olan kılıcı elime aldım.Elime tam oturmuştu."Şansa bak be!" diye geçirdim içimden.Herşeyim tamamdı tam cephanelikten çıkacaktım ki kapının yanında bir ayna gördüm.Biraz tozluydu.Üstüne tozu silip kendime baktım.WOW'dan fırlamış bir savaşçıya benziyordum.Kendimden emin şekilde dışarı çıktım.