Doğru ya! Yon haklıydı, bizim yaralardan korkmamıza gerek yoktu. Bu Apollon'un çocuğu olmanın bir pozitif yönüydü. Yon'un omzu yavaş yavaş iyileşmeye başlıyordu. Ben de şifa gücümü kullanarak iyileşmesini hızlandırmaya çalıştım. Kısa bir süre sonra Yon, "Bu kadar yeter." dedi. Yon'a 'yapma' der gibi baktım ve "Tam olarak iyileşmedin." dedim. Kardeşim, "Biraz daha burada durursak canavarlarla savaşmak zorunda kalacağız." dedi. İşte buna verecek bir cevabım yoktu. Yon çok haklıydı. Çok büyük bir ihtimalle canavar sürüsü birazdan buraya gelirdi. Başımla Yon'u onayladıktan sonra onu ayağa kaldırdım ve yavaş yavaş yürümeye başladık. Bir sürü ölülerinden arasından geçiyorduk. Nereye gittiğimizi ikimizde tam olarak bilmiyorduk. Başımıza birkaç bela daha gelmemesi için babama içimden dua ettim. Tabii bunun işe yaramayacağını çok iyi biliyordum. Yon bayağı iyileşmişe benziyordu. En azından artık çok da acı çekmiyordu. Uzun bir süre yürüdükten sonra uzakta bir nehir gördük ama bu bildiğimiz nehirlerden değildi. Bu, Styx Irmağı'ydı.
Devamı Styx Irmağı'nda!