Ayleyda Laurana Falls Hermes'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 647 Kayıt tarihi : 15/10/10
| Konu: Graham Bell neden telefonu icat etti ki? Ptsi Ara. 27, 2010 8:38 am | |
| Bu sabah Maya'nın 'yoğun' isteği üzerine ormana gitmek için hazırlandım. Ormanı ben de çok seviyordum. Sessizdi,sakindi ve de tabiiki sürprizlerle doluydu. Maya'nın burayı bu kadar çok sevmesine şaşırmıyordum. Sonuçta o, Demeter'in kızıydı, doğa onun eviydi. Ve de benim çıkardığım bir sonuç ise, ormandayken kendini annesine yakın hissediyor gibiydi. Sırt çantamı aldım ve içine kılıcımı sıkıştırmaya çalıştım. Yaklaşık yarım saat boyunca... Neyse, en sonunda kabzasını fermuarın dışına çıkmasına izin verdim. Cep telefonumu çantamın cebine attım. Biraz su aldım ve de Demeter kulübesine gittim. Daha çağırmadan May yanıma koştu ve heyecanla söyledi: "Ay!!Ben hazırım! Hadi,yola çıkalım!Bugün içimde açıklayamadığım bir his var!" dedi. Ben de soramadım tabii. Sonuçta: "Açıklayamam." diyecekti. Sırt çantalarımızı sırtlayıp ormana doğru yürümeye başladık. "May,ormana gidince biraz oturabilir miyiz?" dedim. Kendimi çok garip hissediyordum.May şaşkınlıkla bana bakayordu. "Ayleyda Laura McCall, ormana gidip de oturmak mı istiyor? Sen kimsin ve Ay'e ne yaptın?" dedi.Güldüm.
En son Ayleyda Laura McCall tarafından Ptsi Ocak 03, 2011 7:48 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
Clara Thompson Artemis Avcısı/Melez Danışmanı/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 4592 Kayıt tarihi : 12/10/10
| Konu: Geri: Graham Bell neden telefonu icat etti ki? Ptsi Ara. 27, 2010 8:58 am | |
| Ay'e sorumda gerçekten ciddiydim. Onunla ben daha 10 yaşındayken arkadaş olmuştum ve 14 yaşıma kadar her zaman ben oturdum, o beni kaldırdı. Hiç bir zaman bitmeyen bir enerjisi vardı. Bunun hiperaktiflik olduğunu sonradan öğrenmiştik tabii. Bende ise sadece disleksi. İşte bu yüzden Ay oturalım deyince şaşırmıştım. O hiç bir zaman oturmazdı ki! Belki de kendini hasta hissediyordur dedim içimden ve ona başımı salladım. Ay'le oramana doğru yürümeye başladık. Ağaçların arasına girdiğimizde kendimi daha iyi hissetmeye başladım. Her zaman böyle olurdu zaten. Ay ise giderek daha kötüleşiyor gibiydi. Bir ağaç bulup köküne oturduk. ''İyi misin Ay'im?'' dedim ona bakarak. Rengi normalden de daha sarı olmuştu. Başıyla onayladı. Ama onun iyi olmadığından emindim. Arkadan bir hışırtı geldiğinde ikimiz de korkudan hoplamıştık. ''Hey, hey, sakin olun lütfen. Ben sadece bir dyradım. Ayrıca şu an benim ağacımın üzerinde oturuyorsunuz. Asıl ben agrasif olmalıyım.'' Bunun tatlı dryad Lalita olduğunu anladım. Biraz inatçı ve agrasif bir nemfti, bu yüzden onu severdim. Diğerlerinden farklıydı. Biraz Ay'e baktı ve yüzünü buruşturdu. ''Arkadaşın hiç de iyi görünmüyor. En iyisi su nemflerinden biraz su alıp geleyim. Burada kalın.'' dedi ve hızla ormanda kayboldu. | |
|
Ayleyda Laurana Falls Hermes'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 647 Kayıt tarihi : 15/10/10
| Konu: Geri: Graham Bell neden telefonu icat etti ki? Salı Ara. 28, 2010 7:21 am | |
| Bana ne olduğunu bilmiyordum. Tek bildiğim, kendimi çok kötü hissettiğimdi. Ama May'in de keyfini kaçırmak istemiyordum. Bacaklarımı göğsüme çekerek ellerimle sarıldım. May sorusunu yineledi: ''İyi misin Ay?" sesinde endişe vardı. "Elbette,May! Beni tanırsın,hastalık konusunda kolay kolay yılmam." dedim ve gülümsemeye çalıştım. Birden karnımdan bıçaklanmışım gibi bir acı hissettim. Gözlerim iri iri açılmıştı ve gözümü yeşil çimenlerin üzerindeki küçük serçeye diktim. Ama şu an o bile beni rahatlatamamıştı. May endişeyle bana baktı. İlk defa böyle bir olay yaşıyordum. İyiyim anlamında başımı salladım ama buna May bile inanmamıştı. O anda ağaçların arasında Lalita'yı gördüm. Yanında daha önce görmediğim bir su nemfi vardı. "Geldim,May! Arkadaşın iyi mi?" May bana baktı ve hayır anlamında başını salladı. Su nemfi yanıma yaklaştı ve bana biraz su verdi. Ona teşekkür ettim ve en sonunda sorabildim: "Sizce bana ne oldu?" sesimden endişe okunuyordu. Aslında suyu içince kendimi daha iyi hissetmeye başlamıştım. Ama hala midemdeki o korkunç ağrı devam ediyordu. Zorlukla su nemfine baktım. Biraz düşündükten sonra bana yaklaştı. | |
|
Clara Thompson Artemis Avcısı/Melez Danışmanı/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 4592 Kayıt tarihi : 12/10/10
| Konu: Geri: Graham Bell neden telefonu icat etti ki? Paz Ocak 02, 2011 4:27 am | |
| Nemf elini hafifçe Ay'in anlına koydu. Birazcık süre geçti. Nemf geri çekildi ve ben ile Lalita'ya baktı. Tam azını açtığı sırada arkamızdan bir ses geldi. İki nemf yerinde zıpladı. ''Sakın olun! Ben bir bakacağım.'' dedim onlara. Anında Doğataşını çektim ve ses gelen çalılığa doğru baktım. ''Hey! Bensiz bir yere gidemezsin!'' diye terslendi Ayleyda. ''Ama-'' diye itiraz etmeye çalıştım. Ama Ayleyda ayağı kalktı ve ellerini beline koydu. ''Maya, Maya. Ne zaman benim bir macerayı elimin tersiyle ittiğimi gördün ha?'' dedi bana bakarak. Hiç görmemiştim tabii ki. Bunu o da biliyordu. Pes etmiş bir şekilde omuzlarımı düşürdüm. ''Tamam, tamam. Gelebilirsin.'' dedim. Ay zafer kazanmış bir şekilde bana doğru sırıttı. Spourgiti'yi çıkarıp benim arkamdan geldi. İkimiz de sessizce çalılığa yaklaştık. | |
|
Ayleyda Laurana Falls Hermes'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 647 Kayıt tarihi : 15/10/10
| Konu: Geri: Graham Bell neden telefonu icat etti ki? Ptsi Ocak 03, 2011 8:01 am | |
| Bir anda kendimi çok iyi hissetmeye başlamıştım. Sanırım kaburgalarım bir organıma batmıştı. Yani, umarım. Kılıcımı sıkıca tutuyordum. May bana bakınca ona otuz iki dişimi de göstererek güldüm. May bana şaşkınlıkla bakıyordu. Omuz silktim ve o da çalılığa konsantre oldu. Ama yine de bana cevap vermeden edemedi. ''Az önceki Ay sanki sen değildin..." dedi. ''Belki de!" dedim. Ama bu sadece bir şakaydı. May o kadar konsantre olmuştu ki Doğataşı'nı sanki kıracakmış gibi tutuyordu ama aynı zamanda oldukça sakin olduğunu da görebiliyordum. Sadece ... Hmm... Sanırım biraz gergindi. May sessizce çalılıklara yaklaştı ve yavaş yavaş çalıyı ittirmeye başladı. En sonunda gördüğümüz şey bizi hayal kırıklığına uğrattı. Önümüzde duran şey... O, bir sincaptı! May derin bir nefes aldı ve kollarını yine yer çekimine teslim etti. ''Demek ki korkacak bir şey yokmuş!" dedi. Ama benim içimde hala kötü bir his vardı. Birden büyük bir sarsılmayla irkildik. Ardından derin bir rüzgar May ile beni yere serdi. Gözlerimi kısarak ancak ilerideki dev silueti görebildim. | |
|