Büyük Ev'in önünde duruyordum. Belki birine yardım etmem gerekir düşüncesiyle buraya gelmiştim ama birden beklemediğim bir heyecan dalgası ile olduğum yerde kalmıştım. Küçükken sorunlu bir doğum yaşadığım için birçok kez doktora gitmiştim. Hiçbir zaman neyim olduğunu anlamamışlardı. Çünkü genelde doktora varmadan önce iyileşiyordum. Bunun nedenini Apollon'un çocuğu olduğum zaman anlamıştım. Üstelik geçen gün Maya'yı iyileştirince yardım etmenin çok güzel bir şey olduğunu düşünmeye başlamıştım. Bu düşünce tazeyken ve yine heyecanlanmama fırsat vermeden içeriye girdim. Çoğu hasta melez veya satir yatıyordu. Ama bir satir sıkılmış bir şekilde etrafa bakınıyordu. Yanına gittim, bu Richard'dı. Onu beni buraya getirdiğinden beri bir iki kere görmüştüm. Yanına geçip nasıl olduğunu sordum ve eski günlerden konuşmaya başladık.
Richard ile gülüyorken birden Revir'in kapısı açıldı ve içeri Lia ile Amy girdi. Hemen ayağa sıçradım ve onların yanına gittim. Amy baygın vaziyetteydi. Lia'ya bakıp "Nesi var? Bir yerden mi düştü? Kanaması var mı? Uzun süredir mi baygın?" gibi bir sürü soru sordum. Lia bana "Sakin ol Teo. Amy antrenman sırasında kafasına hafif bir darbe aldı ve yere yığıldı. Hiçbir yeri kanamıyor. Sanırım 5 dakikadır baygın. Elimden geldiğince hızlı bir şekilde onu buraya getirdim." dedi. Ben ona teşekkür ettim ve gidip Amy'nin kafasını kontrol ettim. Darbenin geldiği yeri buldum, birazcık şişmişti ama abartılacak bir şeyi yoktu. Önce kendimi sakinleştirdim, daha sonra ellerimi şişliğin etrafında dolaştırdım, bazı noktalarda duraksadım. Normalden uzun sürmüştü çünkü çok heyecanlıydım ve henüz bu konularda yeniydim. Şişlik neredeyse kaybolmuştu. Ayağa kalktım ve gidip biraz Ambrosia getirdim. Neyse ki abartılacak bir şey yoktu. Büyük ihtimalle yarım saat içinde kendine gelirdi. Lia'ya döndüm ve onun da bacağını tuttuğunu gördüm. "Ah hadi ama Lia, neden senin de yaralandığını söylemedin?" diyerek ona sitem ettim. Onu da Amy'nin yanındaki yatağa yatırdım ve ilk başta bileğini kontrol ettim. Sanırım antrenmandan sonra buraya kadar Amy'yi taşıdığı için kramp girmişti. Biraz masaj yaptıktan sonra gidip buz torbası getirdim ve ayağının üstüne koymasını istedim. "Teşekkür ederim Teo, kendini geliştirmişsin." dedi. Ben de göğsüm kabarmış bir şekilde "Önemli değil Lia. Tabi ki sen kendini daha kolay iyileştirirdin ama bana fırsat tanıdığın için teşekkürler." dedim. O sırada arkamdan bir ıslık sesi duydum. Hışımla arkamı döndüğümde Richard'ın ağzı kulaklarına varmış bir şekilde sırıttığını gördüm. Hemen ona doğru gittim ve omzuna vurdum. "Hey dostum, hastayız burada, ne biçim Apollon çocuğusun sen. Hiç saygılı değilsin doğrusu." dedi. Ben de ona dik dik bakarak "Ah üzgünüm nazlı satir, yoksa sana çocuk muamelesi mi yapmalıydım." diyerek onu can noktasından vurdum. Bana cevap vermeden battaniyesini üstüne çekti ve uyuyor numarası yaptı.
İyileştirmek gerçekten çok güzel bir histi, ama aynı zamanda yorucuydu. Gidip bir yatağa uzandım ve kısa süre sonra uykuya daldım.