Konsey Toplantısı-7

Demeter odasından çıkıp konseye gelmeye tenezzül etmişti. Ağır ağır adımlarla ilerlerken konsey salonundan içeri girdi. İçi titriyordu, biraz temkinliydi, önlem almıştı. Gerçi onun önlemleri kendineydi. Konseye adımını attı, geç kaldığını düşünüyordu ama salonda sadece Athena vardı. Zihninden Athena'yla merhabalaştıktan sonra tahtına oturdu ve diğerlerini beklemeye başladı.

Ocak Ateşi ve Aile Tanrıçası, bu konsey toplantısında oy kullanmak zorunda olmadığından dolayı mutluydu. Poseidon ve Hades'in bazı konularda haklı olduklarını düşünüyordu ama Zeus'un yönetimini beğeniyor, Athena'nın düşüncelerini önemsiyordu. Kısacası, iki taraf adına da oy kullanamazdı. Yapması gereken sadece şöminenin başında oturup olacakları izlemekti. Bu toplantının çeşitli olaylara sahne olacağı aşikardı ve kimse güzel gösterileri kaçırmak istemezdi. Her zamanki gibi hışımla ateşin içinde belirdi. Konseye hep, alevlerin arasında konuk olurdu. Eh, 12 ilahi gücün yanında kendini güvende hissettiği tek yer, alevlerin arasıydı ve böyle temkinli davranmakta -özellikle de bu gece baz alındığında- yeterince haklıydı.

Artemis, avlanmayı yeğleyerek konsey salonunda belirdi. Tedirgindi. Bunu belli edecek kadar öyleydi hem de. Okları kılıfında görünmez bir şekilde, yayıyla birlikte sırtındaydı. Avlanmadan geldiği için onları bırakmamıştı ama buna itirazı yoktu. Onu rahatlatıyorlardı. Çevresine bakındığında ateşin içindeki Hestia'yı, tahtlarında oturan Athena ve Demeter'i gördü. Diğer Tanrılar da gelirken sakin gözükmeye çalışarak kendi tahtına geçti.

Hera sıkıntıyla evinden çıktı.Bunaltıcı bir gün daha olduğunu düşünüyordu.Kendine göre kesinlikle öyleydi.Hızlı adımlarla evinden uzaklaştı ve konseyin toplandığı salona girdi.kimse konuşmuyordu,herkes kendi halindeydi ve ilk defa Hera kendine göre doğru olanı savunurken kimse onu desteklemiyordu.sinirle Zeus'un yanında bulunan tahtına oturdu.Yerinde huzursuzca kıpırdandıktan sonra ilk söze başlayan o oldu. "karar verdiler mi?Bizim tarafımızdalar mı?" diye mırıldandı.Kavga eden Tanrılar şuan onun için en büyük sorundu.birlikte savaşmadıkça başarabilecekleri konusunda her zamanki şüphesini taşıyordu.

Zeus aylardır ilk defa Olimpos konseyine gelmişti. Hera'nın melezlerinden, Kronos'un uyanmasına kadar pek çok sorunla karşı karşıyaydı ama Olimpos'a girmeyi hiç istemiyordu. Aylardır bugünden kaçıp durmuştu ama en sonunda 21 Aralık günü gelmiş ve Zeus'un da Olimpos'un kralı olarak taht salonunda bulunması gerekmişti.

İçeriye girdiği anda tanrı ve tanrıçaların bakışları ona dönmüştü. Renk vermeden gidip tahtına oturdu ve tek yorum yapmadan diğer tanrı ve tanrıçaları beklemeye başladı...

Tanrılar tarafından verilen karara göre, Olimpos'un tek hakimi Zeus olacaktı. Poseidon ve Hades, en çok güvendikleri müttefikleri olan Ares'ten bile oy alamamışlardı. Zeus yandaşı tüm tanrılar bunu, birkaç meleze borçluydu ama bu durum onları sinirlendirmek yerine, memnun etmişti.
...
Poseidon ve Hades Olimpos'ta hak iddia etmekten kolay vazgeçecek değildi! Zeus isteklerini güzellikle kabul etmemişti ama, dünyaya yaşatacakları yıkımın ardından iki büyük tanrının sözlerini eliyle bir kenara itemeyecekti. Gerekirse Zeus'un tahtı başına yıkılacaktı ama, Poseidon ile Hades hakları olana kavuşacaktı!
...
Dünya çeşitli deprem ve yıkımlarla cebelleşirken, yaratılan gürültü en dehşetengiz varlıkların uyanmasına neden olmuştu. Tanrıların Annesi, neler olduğuna bakmak için kabuğundan çıkma kararı aldı. Gaia'nın uyanışa geçtiğini fark eden, bir melez oldu. Hades ve Poseidon gigantların hakimiyetinin işlerine gelmeyeceğini bildiklerinden, saçtıkları dehşete bir son verme kararı aldılar. Ölüler Tanrısı yeraltına çekilirken, Denizler ve Depremler Tanrısı tüm gücünü Tanrılar Başbuğu'nun önüne serdi. Dünya ve Olimpos'u esir almış kaos dönemi, tanrılar arası çekişme açısından sona ererek yeni bir boyut kazandı; Yeni düşmanlar tanrılara denk güçlere sahip gigantlar ve onları komuta eden Ana Tanrıça'ydı!

(Ne yapayım, 2 ay geçti yazan yoktu. Kapattım 7. toplantıyı. Bkz; Ana site kurgusu - 3. )