Kılıç antrenmanı için Demeter kulübesi,Hermes kulübesi,Ares kulübesi ve Persephone kulübesi dersliklere doğru yönelmişti.Ben de onların arasındaydım.Bugün kılıç eğitmenimiz gelemediği için Sere başımızdaydı.Derse teknik hareketlerle başladık.Konsantre olmuş Sere'yi dinliyordum.Maya'ya baktım.Arkasında Reneé oturuyordu.Birbirlerine bir şeyler söylüyorlardı.Daha sonra Reneé birden sinirlendi,kollarını göğsünde birleştirdi ve hızla dersten uzaklaştı.Reneé'yi kızdırmak pek akıllıca bir şey değildi çünkü o bir Ares kızıydı ve Ares çocukları kızınca pek de tatlı olmuyorlar.Reneé çok iyi biriydi ama onu kızdırmayı hiç denememiştim.Bir şey yapmamasını umdum.Maya Ren'i kızdırdığı için üzülmüş gözüküyordu.Yerdeki çimenlerle oynuyordu.Birden çalılıkların arasından bir ses duydum,fısıltı gibiydi."Ay!!"dedi.KAfamı döndürdüm.Artemis Avcısı Adyali bana sesleniyordu."Gelmelisin.Tanrıça Demeter'i gördüm ve çok endişeli gözüküyor.Bu kampta beni dinleyecek en yakın kişi sendin..."dedi.Tanrıça Demeter'in bir sorunu mu vardı?Umarım kötü bir şey değildir,diye düşündüm ve merakla:"Hemen geliyorum."dedim."Tam olarak O'nu nerede gördün Ad?"diyerek ekledim."Long Island kıyısında!"
Sere'ye baktım tamamen kendini kaptırmış,ders anlatıyordu.Emekleyerek dersten kaçtım.Long Island Kıyısı'na doğru koştuk.Tanrıça Demeter endişeyle dönüp duruyor,etraftaki çiçekleri okşuyordu.Ne zaman çiçeklere dokunsa çiçekler doğruluyor,canlanıyorlardı.Yanına gittik.Hafifçe eğilerek selam verdim.Adyali de aynısını yaptı."Tanrıçam,bir sorun mu var?"diyerek sordum.Bana baktı."Ah,şükürler olsun!Siz melezler bana yardım edebilirsiniz..."dedi.