Uykudan gördüğüm kabus ile uyandım. 1-2 dakika kabusun yarattığı panikle boş boş duvara baktım. Saate baktığımda 10 olduğunu gördüm. Ama hava nedense karanlıktı. Ama nasıl olmuştu. Bir anda kendimi dünyanın öbür ucuna mı ışınlamıştım? Ne olup bittiğin anlamak için dışarıya çıktım. Ne olduğu belirsiz uçan varlıklar gördüm. Daha dikkatlı bakınca bunların dünya dışı yaratıklar olduğunu anladım. Yanıma gelmelerini bekledim. Korkmaya başlamıştım. Yanında tercümanla birlikte indi. Ve garip bir şekilde konuştu. Tercüman hemen çevirdi " Merhaba dünyalı biz dostuz! " Bende " Peki ama neden buradasınız? " diye sordum. Tercüman çevirerek söyledi uzaylı başkana. O da yine aynı şekilde tekrar cevapladı. Ancak tercüman bu söylediğini bana söylemedii. Ne demişti ki tercüman bana söylememişti. Benim için geldiklerini anladım. Ama neden geldiler bir türlü aklıma gelmiyordu. Tercüman: " Sana zarar vermeyeceğiz " dedi ve konuşmasına devam etti. " Sende bize ait olan birşey var. Onu bize vermeni istiyoruz. Vermezsen olacaklardan sorumlu değiliz. " dedi. Bir an düşündüm. Onlara ait olup da bende olan şey neydi ? Bunu söze döktüm, " Sizin olupta bende olan şey nedir ? " dedim. Onlar da bana bir kılıcı tarif ettiler. Benim kılıcımdı. İyi ama ben onu herkesin aldığı bir dükkandan almıştım. Onların nasıl olabilirdi ki ? Hemen bunu da söze döktüm, " Bu kılıcı ben bir dükkandan aldım. Sizin nasıl olabiliyor ? " dedim. Tercüman da bunu hemen onlara çevirdi. Bana şaşkın şaşkın bakıyorlardı. " Ne oldu ? " dedim. Bana telaşlı bir biçimde, " O satıcı kimdi bunu hemen bilmek istiyorlar. " dedi. " Herkesin aldığı yer tabi ki. " dedim. Bana, " Şu yeri hemen söyler misin ! " dedi. Bende onlara söyledim. Ve ardından buradan uzaklaştılar. Ama Tom amcaya bunu hemen söylemeliydim. Onun başı derde girecekti. Aah ne diyorum ben ? Ben zaten onlara başka bir yer söylemiştim. Fakat ya yalan söylediğimi anlayıp tekrar buraya dönerseler, o zaman ne olacaktı ? Hemen kendimi korumalıydım. Ama ne yapacaktım bilmiyordum. Ben bunları düşünürken o varlıklar tekrar geldiler. Onlara karşı dayanamadım ve beni öldürdüler. Tam öldüğüm anda uyandım ve baygın olduğumu söylediler bana. Ne olmuştu anlayamadım. Herşey bir rüyadan ibaret miydi ? Yoksa gerçekten tüm olaylar gerçekleşip beni bayıltıp gitmişler miydi ?
Konu: Ronald James Colman 
C.tesi Ara. 11, 2010 4:50 am
