Ange Morgan Lamartine

Yapılan görevler Mavi rengindedir.

1- Tanrı/Tanrıça ebeveyninle ilk karşılaşmanızın rpsini yaz.
Mekan: Olimpos Konseyi
Katılacaklar: Sadece sen.
(Ebeveynin olan Tanrı sitede varsa, kendisinden sana katılmasını isteyebilir, birlikte rp yapabilirsiniz.)


2- Melez Kampı'nda, kulübendeki ilk gününün rp'sini yazacaksın.
Mekan: Ait olduğun kulübe.
Katılacaklar: Serbest (istediğin herkesi davet edebilirsin.)

3- 'İlk gününün sonu'nu anlatan bir rp yazacaksın, kampla ilgili ilk izlenimlerin, ilk maceraların...
Mekan: Melez Kampı içindeki herhangi bir yer.
Katılacaklar: Serbest.

4- Long Island kıyısında bir Tanrı/Tanrıça ile karşılaşacaksın.
Mekan: Long Island kıyısı
Katılacaklar: Sadece sen.
(Karşılacağın Tanrı sitede varsa, sana katılmasını isteyebilirsin ilk görevle aynı şekilde...)

5- Bir pegasus edineceksin!
Mekan: Pegasus Ahırları
Katılacaklar: Sen ve pegasusun.
(Bu görevi tamamladıktan sonra Admin'e pegasusunun ismi ve bilgilerini içeren bir pm atmalısın, böylece profiline ekleyebilirim.)

6- Kamptan kaçıp New York'taki evine gideceksin.
Mekan: New York
Katılacaklar: Sen. (isteğe bağlı: pegasusun veya bir arkadaşın.))
------------------------------------------------------------

Yeni Görevler:

7- Arenada rp yazacaksın.
Mekan: Arena
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.

8- Bir arkadaş edinip kulübesine ziyarete gideceksin.
Mekan: Arkadaşının kulübesi
Katılacaklar: Sen ve arkadaşın.

9- 'Bayrak kapmaca' yarışında yaşadıklarını anlattığın bir rp yazacaksın.
Mekan: Orman
Katılacaklar: Sadece sen.

10- Bir kehanet yazıp -veya kehanet başlığından alıp- onun üzerine rp yazacaksın.
Mekan: İstediğin her yer
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.

11- Kano Gölü'nde bir arkadaşınla rp yazacaksın.
Mekan: Kano gölü
Katılacaklar: Sen ve arkadaşın.

12- Ormanda rp yazacaksın.
Mekan: Orman
Katılacaklar: Sen ve Arkadaşın

13- Plajda rp yazacaksın.
Mekan: Plaj
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.

14- Tanrı ebeveynin tarafından sana bir sihirli eşya verilmesiyle ilgili rp yazacaksın.
Mekan: İstediğin yer
Katılacaklar: Sen ve ebeveynin.
(Ebeveynin oyunda olan bir karakterse, sana eşlik etmesini isteyebilirsin. Rp bittikten sonra sihirli eşyanın profilinde görünmesi için 'karakter' kategorisinden mesaj yaz.)

15- Kulübeni temizleme rp'si yaz.
Mekan: Ait olduğun kulübe
Katılacaklar: Sen ve istediğin kardeşlerin.
(Her hafta denetleme olduğu için, kulübende az kişi varsa ve bulaşıkları yıkamak istemiyorsan, sık sık bu görevi yapacaksın...)

16- Kampın güç sınırlarıyla alakalı bir rp yazacaksın.
Mekan: Kampın Giriş-Thalia'nın Ağacı
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.


17- Okçuluk alanında bir macera yaşayacaksın.
Mekan: Okçuluk Alanı
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.

18- Tarlalarda yaramazlık yaparken yakalanmanla ilgili bir rp yazacaksın.
Mekan: Tarlalar
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.

19- Medusa'ya bir macera yaşayacaksın.
Mekan: 'Em' Teyze'nin Mağazası veya Yeraltı-Medusa'nın ini. (veya ikisi birden)
Katılacaklar: Sen ve istediğin arkadaşların.

20- Labirentte *uzun* bir macera yaşayacaksın.
Mekan: Labirent
Katılacaklar: Sen ve en az 1 arkadaşın.
(Uzun*dan kastım en az 20 post, o nedenle birkaç arkadaşınla birlikte yapabileceğin bir görev.)

21- Canavarlar ve Sirenlerle savaşacaksın! (2 ayrı mekanda birden)
Mekan: Canavarlar denizi & Siren körfezi.
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.

22- Deniz Tanrısı'nın evine gideceksin.
Mekan: Poseidon'un Krallığı
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.
(Elini kolunu sallayan oraya gidemez. Mantıklı olması için yanına bir Poseidon çocuğu al.)

23- Asphodel Tarlaları'nda rp yazacaksın.
Mekan: Asphodel Tarlaları
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.

24- Styks Irmağı'nda rp yazacaksın.
Mekan: Styks Irmağı
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.
(İlla ırmağa girmek zorunda değilsin, ekşın yaşaman yeterli.)

25- Tüm kamp geçirilen mutlu bir akşamın rp'sini yazacaksın.
Mekan: Kamp içinde herhangi bir yer. (mesela amfitiyatro...)
Katılacaklar: Sen ve tüm kamp!
Anlatıcı: Sen ve maksimum 2 kişi.

26- Kulübende bir arkadaşını ağırlayacaksın.
Mekan: Ait olduğun kulübe
Katılacaklar: Sen ve arkadaşın.

27- Araba yarışlarına katılacaksın!
Mekan: Etkinlikler başlığı, araba yarışları
Katılacaklar: Sen ve yarışmacı arkadaşların.

28- Bayrak kapmaca yarışında anlatıcı olacaksın.
Mekan: Etkinlikler başlığı, bayrak kapmaca
Katılacaklar: Sen ve yarışmacı arkadaşların.

29- Büyük bir grupla macera yaşayacaksın! (en az 8 kişi!)
Mekan: İstediğin yerler
Katılacaklar: Sen ve arkadaşların.
(Açıklama: Bu görev, 'kehanet' veya 'labirent' görevleriyle birleştirilemez ve en az 4 mekan gezme zorunluluğu vardır.)

30- Tanrı Ebeveynin ile bir tartışma rp'si yazacaksın.
Mekan: Empire State Binası/Olimpos
Katılacaklar: Sen ve ebeveynin.

31- Kulübende başına ilginç bir olay gelmesiyle ilgili rp yazacaksın.
Mekan: Ait olduğun kulübe
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.

32- Kampın girişinde canavarlarla mücadele edeceksin.
Mekan: Kampın Girişi-Thalia'nın ağacı
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.

33- Cirit sahasında bir arkadaşınla birlikte macera yaşayacaksın.
Mekan: Cirit Sahası
Katılacaklar: Sen ve arkadaşın.

34- Sıradan bir gününün felakete dönüşünün rp'sini yazacaksın.
Mekan: New York
Katılacaklar: Sadece sen.
(Açıklama: Bknz. New York'ta Lucianna'nın Ares yüzünden hapse atıldığı rp.)

35- Ölüler Tanrısı'nı ziyarete gideceksin.
Mekan: Hades'in Sarayı
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes. (ve Tanrı Hades!!)

Evlilik Tanrıçasıyla karşılaşacaksın!

36- Bir yetenekte kendini geliştirmek için ders alacaksın.
Mekan: Derslikler (herhangi biri.)
Katılacaklar: Sen ve eğitmenin/profesörün.
37- Kampın marketinde alışveriş rp'si yaz
acaksın.
Mekan: Kamp Marketi
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.
(Açıklama: Baktım görev listesi bu sefer çok ağır oldu, arada rahatlayın istedim )

38- Arkadaşlarınla voleybol maçı yapacaksın.
Mekan: Voleybol sahası
Katılacaklar: Sen ve en az 1 arkadaşın.

39- El işleri alanında rp yazacaksın.
Mekan: El işleri alanı
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.

40- Tırmanma duvarına gideceksin!
Mekan: Tırmanma duvarı
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.

41- Lotus Kumarhanesi'nda macera yaşayacaksın.
Mekan: Las Vegas
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.

42- Hoover Barajı'nda bir macera yaşayacaksın.
Mekan: Hoover Barajı
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.

43- Ceza tarlalarında bir macera yaşayacaksın.
Mekan: Yeraltı-Ceza Tarlaları
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.

44- Melez konseyi kararıyla bir göreve çıkacaksın!
Mekan: İstediğin yerler
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.
(Açıklama: Kurgun güzel, ekibin sağlam olsun ki, konsey göreve çıkışını onaylasın. En az 3 ayrı başlık ve 20 post!)

45- Bir Tanrı/Tanrıça ile rp yaz.
Mekan: Empire State Binası/Olimpos
Katılacaklar: Sen ve isteğin üzerine seninle rp yapmayı kabul eden Tanrı/Tanrıça.
(Açıklama: bu kişi ebeveyninden farklı biri olmak zorundadır!!)

46- Tanrı ebeveynin tarafından sana bir görev verilmesiyle ilgili rp yaz.
Mekan: Empire State Binası/Olimpos
Katılacaklar: Sen ve ebeveynin olan tanrı.

47- Bir kardeşinle rp yaz.
Mekan: Ait olduğun kulübe
Katılacaklar: Sen ve en az bir kardeşin.

48- Manhattan'da *uzun* bir macera yaşa.
Mekan: Manhattan
Katılacaklar: Sen ve en az 1 arkadaşın.
(Açıklama: Uzun= en az 20 post olmak zorunda.)

49- Cephanelikte bir rp yaz.
Mekan: Cephanelik
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.

50- Prokrustes ile bir macera yaşa.
Mekan: Kabuklu'nun Su Yatakları Mağazası
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.

51- Gateway Kemeri'nde bir macera yaşa.
Mekan: Gateway Kemeri
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.


52- Kirke ile bir macera yaşa.
Mekan: K. K. Kaplıcaları
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes

53- Bir düello rp'si yaz!
Mekan: Arena
Katılacaklar: Sen ve düello yapacağın kişi.

54- Bir partiye katıl.
Mekan: Herhangi bir parti başlığı
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.

55 Nereus ile bir macera yaşa.
Mekan: İhtiyar Denizci Nereus'un Limanı
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.

*Sonraki 5 görevde, işi biraz zorlaştırıyorum.*
(Serbest kurgu görevlerinde, asıl iş senin uğraman gereken mekanlar çerçevesinde hayal gücünden yararlanman ve ortaya iyi bir hikaye çıkarmanda.)

56- Serbest Kurgu
Uğranması gereken mekanlar:
1) Orman
2) Kampın Girişi-Thalia'nın Ağacı
3) New York
Kriterler:
*Rp en az 10 post sürmelidir.

57- Serbest Kurgu
Uğranması gereken mekanlar:
1) Zeus Yumruğu
2) Labirent
Kriterler:
*Maceraya en az 2 kişi katılmalıdır.
*Rp en az 15 post sürmelidir.

58- Serbest Kurgu
Uğranması gereken mekanlar:
1) Plaj
2) Ogygia Adası
Kriterler:
*Rp'ye sadece sen katılabilirsin; tek başına yazman gereken bir kurgu.

59- Serbest Kurgu
Uğranması gereken mekanlar:
1) Empire State Binası/Olimpos
2) Othyrs Dağı
Kriterler:
*Maceraya en az 3 kişi katılmalıdır.
*Rp en az 15 post sürmelidir.

60- Serbest Kurgu
Uğranması gereken mekanlar:
1) Yemek Gazinosu
2) Kano Gölü
3) Cirit Sahası
4) Herhangi bir kulübe
Kriterler:
*Macerya en az 3 kişi katılmalıdır.
*Rp en az 20 post sürmelidir.

61. Cerberus ile bir macera yaşa.
Mekan: Kolay ölüm.
Katılacaklar: Serbest.

62. Nakil Sırasında Ölüm Plakçılık'da bir macera yaşa.
Mekan: Nakil Sırasında Ölüm Plakçılık
Katılacaklar: Serbest.

63. Güneş arabası ile bir macera yaşa.
Mekan: Serbest.
Katılacaklar: Serbest.
(Mantıklı olması için yanına bir Apollon çocuğu al.)

64. Tanrı Hephaistos'un tamirhanesine git.
Mekan: Tanrı Hephaistos'un tamirhanesi.
Katılacaklar: Serbest.

65. Cep telefonunu açık unuttuğun için canavarlarla mücadele et.
Mekan: Serbest.
Katılacaklar: Sadece sen.

66. Pegasusunla bir macera yaşa.
Mekan: Serbest.
Katılacaklar: Sen ve pegasusun.
(Ahırlarda yazılan tanışma rp'lerini kabul etmiyoruz, ona göre.)

67. Revirde bir rp yaz.
Mekan: Büyük ev.
Katılacaklar: Sadece sen.

68. Hakem eşliğinde bir düello yap.
Mekan: Düello alanı.
Katılacaklar: Sen ve düello yapacağın kişi.

69. Gece vakti Harpyalara yakalanman ile ilgili bir rp yaz.
Mekan: Serbest.
Katılacaklar: Serbest.

70. Serbest Kurgu
Uğranması gereken mekanlar:
1) Medusa'nın ini
2) Tartarus
3) Hades'in Sarayı
Kriterler:
*Maceraya en az 3 kişi katılmalıdır.
*Rp en az 30 post sürmelidir.

71. Serbest Kurgu
Uğranması gereken mekanlar:
1) Herhangi bir kulübe
2) Thalia Ağacı
3) Cephane
4) Kamp Mutfağı
Kriterler:
*Maceraya en az 2 kişi katılmalıdır.
*Rp en az 30 post sürmelidir.

72. Serbest Kurgu
Uğranması gerken mekanlar:
1) Orman
2) New York
3) İhtiyar Denizci Nereus'un Limanı
4) Lotus Kumarhanesi
Kriterler:
*Maceraya en az 4 kişi katılmalıdır.
*Rp en az 40 post sürmelidir.

73. Serbest Kurgu
Uğranması gerken mekanlar:
1) Cirit Sahası
2) Tırmanma Duvarı
3) Pegasus Ahırları
4) Olimpos Konseyi
5) Canavarlar Denizi
6) Poseidon'un Sarayı
Kriterler:
*Maceraya en fazla 2 kişi katılabilir.
*Rp en az 40 post sürmelidir.
74. Serbest Kurgu
Uğranması gerken mekanlar:
1)Gateway Kemeri
2)Hoover Barajı
Kriterler:
*Maceraya en az 3 kişi katılmalıdır.
*Rp en az 30 post sürmelidir.

75. Serbest Kurgu
Uğranması gereken mekan:
1) Tek bir yer olmak şartıyla her yer olabilir.
Kriterler:
*Maceraya en fazla 5 kişi katılmalıdır.
*Rp en az 50 post sürmelidir.

17- Okçuluk alanında bir macera yaşayacaksın.
Mekan: Okçuluk Alanı
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.


Yeni gelmiştim.Yada ben yeni gelmemi bahane ediyordum.Buraya geldiğimden beri ne odamı temizledim,ne de klübeme puan kazandırdım.En sonunda Athena'dan okkalı bir azar işittim ve artık yeni olmadığımı anlamış oldum.Bir dahaki tembelliğimde beni kamptan atmaya karar verir diye tırsmamdan başlamaya karar verdim.Oklarımı sırtıma geçirdim ve okçuluk alanına doğru yola çıktım bir yandan da Athena'nın çalıştığımı görmesi için dua ediyordum.Okçuluk alanın giderken birden aklıma
geldi.Şimdi kesin okçuluk eğitmeninden de azar işitirdim.Tembelliğin sonu budur işte.Burdan sonra bulaşıkları yıkamam gerekiyordu.Oflaya puflaya alana girdim. ''Nerde kaldın?'' Arkamı döndüm ve tabi ki tahmin ettiğim gibi okçuluk eğitmeniydi. ''Iı...Şey...Klübemdeydim...'' Eğitmen inanmamış gibi bana bakıyordu. ''Athena,bana herşeyi bildirdi.''Ahh,Tanrıçam!Bunu bana neden yaptın?Eğitmene haber vermek,ölüm fermanımı imzalamak demekti. ''Hergün 7 saat çalışacak ve ayrıca Athena'nın verdiği görevleri yapacaksın!'' Evet,bulaşıkları yıkayacağım.Kesin cezada alacağım ve Hades çocuklarına alay kaynağı olacağım.Yazık bana! ''Başlıyım mı?'' Eğitmen bana kızgın gözlerle bakıyordu.''Daha bitmedi!Eğer yapmazsan babana bildirilecektir!'' Babama söylemediler mi?Birden içimi sevinç kapladı.Babama söylememişler.Oleyy! Orda dans etmek istiyordum.Babamdan azar işitmeyecektim.Yuppi! Ama elinde sonunda bilecekti.Çünkü benden istedikleri şeyi yapamazdım.7 saat çalışacak,Athena'dan görev alacak,bitiremeyince ceza alacaktım.Akşamları uyuyamayacaktım.Tabi ya! Zaten uyuyamazdım.Odam çok dağınıktı.Odamda daha bilimin bile keşvedemediği şeyler vardı.Ne yapacağım ben! Athena'dan yardım istersem -ki isteyemem-zaten sinirinin doruk noktasında bu sefer ya beni lanetler,ya kamptan atar yada döverdi.Çalışacaktım.Başka şansı yoktu.Eğitmene baktım.''Ne zaman başlıyoruz?''Yapacaklarımın listesi aklımda uçuyor,düşündükçe yoruluyordum. ''Şimdi!'' Sesi oldukça kızgındı.Hemen yerime geçtim.Hedefi belirledim ve fırlattım.Upss...kırmızı dairenin hemen yanındaydı.Evet,tekrar başlıyoruz...Eğitmene döndüm ve azar yemek için beklemeye başladım.Bana sinirli gözlerle baktı.Tanrım!Bu adamın siniri hiç geçmezmiydi? ''O kadar tembellikten sonra iyi bir sonuç mu bekliyorsun?''Soru sormuştu ama cevap beklemeden devam etti. ''Devam et!'' Sonra derin bir nefes aldı ve sesi biraz sakin çıktı. ''Ve ben dur diyene kadar,durma!''Hüsranla başımı salladım.Tanrıçam!Bana verilecek en büyük cezayı verdin...Bu adamın öfkesini kazandım.Şimdi sakinleşmesi için çok uğraşmam gerekiyordu.Yani uğraşmak derken çalışmak anlamında...Üzüntüyle okumu atmaya devam ettim.7 ssat içinde nerdeyse 1000 kez attım.Bazılarında Eğitmen durdurup azar çekti.Ve devam ettim. sadece 500 tanesi kırmızaya gelmişti.Hepsini getirmem gerekiyordu.ama ilk önce Eğitmenimi ve Tanrıça'yı sakinleştirmem lazım...Off Off,yandığımın resmidir.

Görev:5
Bir pegasus edineceksin!
Mekan: Pegasus Ahırları
Katılacaklar: Sen ve pegasusun.



Sıkıntıdan yerimde duramıyordum.Kulübemde bir aşağı bir yukarı dolanıyordum.En sonunda dayanamayarak dışarı çıktım.Kampı okadar iyi tanımıyordum, o yüzden dolaşmaya karar verdim.Yani bir nevi keşfe çıkmıştım.Derin bir nefes aldım ve temiz havayı içime çektim.Bilmediğim yerleri gezmek istiyordum.O yüzden ayaklarımın istedikleri yere gitmelerine izin verdim.Ben sadece gözlerimle etrafı dikizliyordum.Tam devam edecektim ki durdum.Karşımda ahıra benzer birşey çıkmıştı.Yoluma devam edecektim ama merakıma yenik düştüm ve içeriye doğru birkaç adım attım.Kapıyı kafamı sokabileceğim kadar açtım ve kafamı içeri soktum.Burda kanatlı atlar vardı.Kanatlı atlar mı?Ahh,bunlar pegasustu.Kafamı geri çektim ve bütün vücudumu içeri soktum.Gerçekten çok güzellerdi.Ama özellikle birisi bana bakıyordu.Kapkara gözleri olan ilgi çekici bir pegasustu.İçim birden kıpır kıpır oldu ve ona doğru ilerledim.Çok şekerdi.Elimi gözlerinin arasına,burnunun üstüne koydum ve okşadım.Oda elimi yaladı.Etrafıma bakındım ve masanın üstünde duran şekerleri gördüm.Hızla masanın yanına gittim ve şekerleri aldım.Pegasusun yanına geldiğimde birisi ''Hala sahibi yok,istersen senin olabilir.''Ona gülümsedim ve başımı salladım..''Elbette,adı Lissa artık.''kız bana baktı ve gülümsedi.''Onu sürekli ziyaret etmen gerek,yoksa çok kızıyorlar.''Kıza baktım.''Elbette.''kız başını salladı.Tekrar arkama döndüğümde yoktu.Orda biraz daha oyalandıktan sonra kulübeme doğru ilerlemeye başladım.Artık pegasusum vardı.

Kendime not: 5 ve 17 numaralı görevlerin puanları verilmiştir.

Ange'ye not: Pegasusun ve kulübe moderatörlüğün hayırlı olsun canım

Saol Tanrıçam

15- Kulübeni temizleme rp'si yaz.
Mekan: Ait olduğun kulübe
Katılacaklar: Sen ve istediğin kardeşlerin.


Okçuluktan ve bulaşıktan sonra yorgun argın kulübeme yürüyordum.Artık belime ağrılar girmişti ve göz kapaklarım okların geçişini görmek için o kadar çok oynamıştı ki kesinlikle geçici şaşılığa uğramıştım.Ağaçların arasından kulübemi gördüm.Ve sevinçle gülümsedim.Kendime göre oldukça hızlı biçimde kulübeme ilerledim.Elimi uzattım ve kapıyı ittirdim,bir daha ittirdim ve bir daha...Açılmıyordu.Sinirle elimi alnıma vurdum.Noluyordu ya?Yorgunluğun verdiği sinirle,bütün gücümle kapıyı ittirdim.Zar zor açıldı ve açılan küçük yerden kendimi içeri attım.Vay canına!O kadar elbise kapının önüne nasıl sıkışmıştı öyle?Hemen eğilip onları aldım.Ve aldığım anda burnuma dolan kokuyla elimdekileri yere attım.Iykk…Bu ne biçim bir koku?Hemen Tanrıça’m bu kokuyu duyup buraya gelmeden bunları toplamam lazım…Birden gözlerim kapanmaya başladı.Ve yatağıma doğru bir iki adım attım.’’Biraz uyusam iyi olur.’’Yatağıma uzandım,yatağımda birkaç defa debelendim.Olmuyordu,yorgunluğuma rağmen uyuyamıyordum.Yatağımdan ayağa fırlarken söyleniyordum.’’Bu yatağın konforuna ne oldu ya?’’ Opss… Yatağın hali insanı şoka uğratıyordu. Birden giyecek elbisem olup olmadığını merak ettim. Yatağımdaki kıyafetlerimi kucağıma aldım ve yüzümü buruşturarak çamaşır sepetine götürdüm. Sonra kulübemin her tarafını teker teker dolaştım.işim bittiğinde hem bacaklarım ağrıyordu hem de burnumu hissetmiyordum.Odam eskisinden daha toplu görünüyordu.Daha tozları almam ve eşyalarımı yerleştirmem gerekiyordu.Ama daha toplu göründüğüne iddiaya bile girebilirdim.derin bir nefes aldım.Ve içerdeki kokuyu götürsün diye pencereyi açtım.Çok yorgundum.Ama başlamışken bitirmem gerekiyordu.Kulübe temizliğinden 1 aldığıma şaşmamalı…Tanrıça’mı şaşırtacaktım bu sefer 5 değilse bile 3’ü garantileyecektim.Hemen gidip temizlik odasından toz bezi aldım.Ve görebildiğim her yerin tozunu aldım bir yandan da yere saçılmış eşyaları yerine kaldırıyordum.İşim bittiğinde bacaklarım ağrıyordu.Ve kambur kalmıştım.Ama çok güzel olmuştu.Yani toplamama deymişti.Derin bir nefes aldım ve temiz havayı içime çektim.Pencerede açık olmasa kirli elbiselerin kokusundan öbür tarafa giderdim. Yani canavarlara gerek kalmazdı. Yerleri de süpürdükten sonra gece karanlığında bile kulübemin ışıltısını görebiliyordum.Bulaşıkların benim olmayacağına hemen hemen emindim.Derin bir mutlulukla yatağıma ilerledim.Ve derin bir uykuya daldım.

9- 'Bayrak kapmaca' yarışında yaşadıklarını anlattığın bir rp yazacaksın.
Mekan: Orman
Katılacaklar: Sadece sen.

Yarışma başlamıştı.Hepimiz yerlerimizi aldık,ben kırmızı takımın bayrağıyla ilgilenecektim..Lucianna ve Stell Jenny ve Crist’le ilgileniyorlardı.Bu fırsattan yararlanmam lazım dedim kendi kedime ve sessizce Robyn ve Hector’un durdukları yere doğru ilerledim.Oklarım hızlıydı,can yaktığı söylenemezdi ama bayıltıyordu.Eğer Robyn ve Hector’un beni fark etmeden nişan alabileceğim bir yere gidebilirsem bayrağı kapabilirdim.Sessizce bayrağın olduğu tarafa doğru ilerledim.Lucianna ve Stell meşgul olduğu için beni fark etmelerini beklemiyordum.Sessizce yaklaşmaya devam ettim.Yaklaşmıştım buradan atabilirdim ama ihtimal yarı yarıyaydı ben tam istiyordum.Sessizce yaklaşmaya devam ettim.Birden gözüm Robyn’e takıldı.Kahretsin,beni görmüştü.Hector’a söylemesine fırsat bulamadan onu vurdum.Yere yığıldı.Hector’da birisi tarafından izlendiğini anladığı için etrafına bakınıyordu.Sanırım hastaydı,halsiz görünüyordu.Hector’u da vuracak,bayrağı alacaktım ve biz kazanacaktık.Tam Hector’u da vurmak için yayımı germiştim ki boynuma dolanan kılıçla gerildim ve aceleyle okumu Hector’a fırlattım.Tam isabet…Şimdi boynuma dolanan şeyin sahibinin kim olduğunu anlamam gerekiyordu.Ki fazla düşünmeme gerek kalmadı,

‘’Yakalandın.’’

Kahretsin.Beni Lucianna yakalamıştı.Şimdi tek yapmam gereken beklemekti…

Kendime not: 5, 9, 15, 17 numaralı görevlerin puanları verilmiştir.

Ange: düzenli liste için teşekkürler, böyle devam et

18- Tarlalarda yaramazlık yaparken yakalanmanla ilgili bir rp yazacaksın.
Mekan: Tarlalar
Katılacaklar: Ben ve Mia



Çilek tarlalarının yanından geçiyorum mis gibi çilek kokusu sardı içimi.O sırada yanımdan geçen kız

''Slm, Muhteşem kokuyorlar değil mi?'' İçime bir daha çekip

''Evet'' dedim sonra arkamı dönerken

''Ben Mia Ares kızı ya sen ?'' Elimi uzattım.

''Bende Ann Apollon kızı memnun oldum''

''Bende'' dedim.Acaba çilek yiyebiliyormuyduk

''Şey Ann çilek yenilebiliyor mu?''

''Hayır '' dedi gülerek bende yüzümü astım hemde utanmıştım.

''Ama çaktırmadan yiyebiliriz'' Gözlerim parladı elimden tuttu ve beni tarlara doğru koşturdu.






--------------------------------------------------------------------------------

Mia'nın elinden yakalayıp tarlaların içine doğru koşturdum.En güzel çilekleri ayıklamaya başladık direk ağzıma atmayı düşünüyorduk.Gerçekten çileklerin kokusu iştah açıyordu.Bu kadar çok çilek varken neden bize yasak yapıyorlardı ki...

Mia'ya döndüm.

''Tanrıça Athena'ya yakalanırsak ceza alabiliriz.'' dedim ve Mia'nın korkup kormadığını anlamak için suratına baktım.Onun cevabını beklerken ağzıma çilekleri doldurdum ve çiğnemeye başladım.



--------------------------------------------------------------------------------

Çilekler muhteşemdi.Ann 'nin sorusu umrumda değildi.

''Ann eline bir ok al '' dedim tamam dedi ve okunu yayında gerdi.Bende taşımı ok ve yaya çevirip, iki dizi sonraki bir çileği kestirdim gözüme oku attım ıskaladı.

''Sıra sende Ann'' oda başka çileği hedef aldı ve vurdu.Tekrar sıra bana geldi az önceki çileği hedef aldım.Ann'de vurduğu çileği çöp şiş yer gibi çileği yiyordu.Sonra ben attım oku ve evet tam on-ikiden dedim içimden sonra bende Ann'nin yanına gittim ve beraber gülüşe gülüşe çileklerimizi okta yedik.Birden Ann' i elinde oku düşürdü.Betibenzi attı.Bende arkamı döndüm. Oku arkama sakladım.

''Tanrıça Athena, ne güzel bir süpriz'' dedim.








--------------------------------------------------------------------------------

"Yaramaz melezler! Cezalısınız!" diye bağırıp ikisini de kulaklarından çekerek tarladan çıkardım.

"Dua edin bu seferlik Dionysos'u çağırmıyorum. Sadece... pegasus ahırlarını temizleme cezası alacaksınız."

Sanırım, bu kadarı birkaç çilek için yeterli olurdu. Verdiğim cezadan memnun bir şekilde, Olimpos Konseyi'nin yolunu tuttum.

8- Bir arkadaş edinip kulübesine ziyarete gideceksin.
Mekan: Artemis kulübesi
Katılacaklar: Ben ve Sat


Evde oturuyordum.Bulaşıkları yıkadıktan sonra tekrar eve geldim.Atım Plüton'a uğradım ve de ona kesme şeker verdim.

Eve yürüyerek gidiyordum.Ve eve vardım.Derin bir "Oh!" çektim.

Yatağımın üzerine oturdum.Tam uyuyacaktım,kapı çaldı.

Önce denetleme için Athena'nın geldiğini sandım ama daha geçen gün kontrole gelmişti.Bu yüzden kapıyı tedirginlikle açtım.

Karşımda ne göreyim!Kuzen!!!Kuzene önce bir sarıldım,sonra da içeri davet ettim.

Evimi iyi ki önceki gün toplamıştım.Rahat rahat ağırlayabilirdim.

"Selam kuzen,görmeyeli nasılsın?"


--------------------------------------------------------------------------------

Kulübemde bekliyordum.Yatağıma yattım,döndüm döndüm...Yok uyku tutmuyordu.Kulubemden dışarı çıktım.Gerçekten çok sıkılmıştım,tam gezinecektim ki arttemis kulubesinin önünden geçtim.

''Dur bir bakıyım bizim kuzen napıyomuş.''

Kapının önüne gittim ve çaldım.Ayy,umarım uykusundan kaldırmamışımdır.diye düşünürken kapı açıldı.

''Selam kuzen,görmeyeli nasılsın?''

Kuzenime gülümsedim ve,

''iyidir,kuzen merak ettim seni,bulaşık cezası almışsın.''

Bana baktı ve yüzünü buruşturdu.

''Malesef...''

Onun bu haline gülümsedim.

''Jen'e yardım etmiştim,istersen sanada yardım edeyim.''

--------------------------------------------------------------------------------

Gülümsedim ve de

"Çok teşekkür ederim Ange!Yarın mutfakta beklerim.Bugün bana Stell yardım etti,artık yarın da sen yardım edersin.Stell'i tanıyorsun değil mi?Hades kızı ama çok yardımsever.Bir gün onunla canavarları kovalayacağız."

dedim.Ange'ye döndüm ve sordum:

"Bu aralar neler yapıyorsun?Kulübeni temizledin mi 3.denetleme için?Gördüğün gibi ben temizledim.Biraz anlat bakalım Ange.Biliyorsun daha yeniyim,alışmaya çalışıyorum ve de kuzenin yardımı dokunur harhalde" diye sordum.



--------------------------------------------------------------------------------

Gülümsedim,

''Elbette,kuzen ve Stell'i tanıyorum.Gerçekten çok iyi bir kız...Canavar kovalamaya beni de çağırın bak...'' dedim ve devam ettim.

''Biz Crist'le anlaşıyoruz,yani bu denetlemeyi ben atlattım diğerini Crist temizleyecek.Eğer sonuncu olursak naparız bilmiyorum...''

kuzenimin odasını incelerken temizlik yaptığını anladım.Ben bunları düşünürken Sat'ta iç çekiyordu.Kuzenime döndüm.

''Yakında sanada kardeş gelir, o zamana kadar kuzenlerinle idare etmek zorundasın...''
gülümsedim.

''Sat,gerçekten kampa yeni geldin,eğer istediğin birşey olursa ilk bana gel...''



--------------------------------------------------------------------------------

Bu cümleye güldüm.

"Tabi ki kuzen.Kuzenime gitmeyeceğim de kime gideceğim?Zaten herkesi tanımıyorum.Tanısam bile kuzenimi satmam.Hmm..Kardeş fikri fena fikir değil ama bulunmasının zor olduğunu düşünüyorum.Elbette Dünya üzerinde kardeşlerim vardır.Ama bulunup da buraya getirilmesi zor olmalı...
Eee kuzen,sen buraya nasıl geldin?Apollon'un kızı olmak nasıl?Çok iyi olmalıdır.Gerçi benimki de fena sayılmaz ama seninki olağanüstü olmalıdır!"

dedim.Hep soru soruyordum ama kuzenle konuşmak istiyordum.Dediğim gibi kuzenime güvenmeyeceğim de kime güveneceğim?




--------------------------------------------------------------------------------

Apollon kızı olmak nasıl birşey diye düşünmeye başladım.Kesinlikle çok güzeldi.

''kuzen,çok güzel gerçekten keşke sen de benim kardeşim olsaydın ama kuzen olmakta çok güzel hele senle '' dedim ve gülümsedim. '' O kadar olağanüstü değil aslında sende Artemis ile karşılaş çok eğleneceksin.Babam benim yüzümden ceza aldı ama...''dedim ve derin bir iç çektim.

''Seninki de çok eğlenceli emin ol.'' dedim ve kuzenime sırıttım.Ve devam ettim,''istersen birlikte birşeyler yapabiliriz tabi,bulaşım gibi iğrenç birşey dışında ne yapmak istersin?''

--------------------------------------------------------------------------------

Kuzemin bu teklifini bir süre düşündüm.Önce konuştuklarımızdan konuşmaya başladım.
"Kuzen,sen de benim kuzenim olduğun için çok mutluyum.Umarım ben de Artemis'le sonunda karşılaşırım.Direk buraya sürüklendim,nasıl olduğunu anlamadım.Birlikte bir şeyler yapma konusuna gelince;ben şu sıralar Stell'le beraber canavar avına çıkıyorum.Ona da sorarak istersen katılabilirsin.Olmazsa beraber okçuluk alanına gideriz ve ok atarız.Bence eğlenceli olabilir.İkimiz de okçuluk için idealiz.Apollon kızı ve Artemis avcısı..Bence iyi bir ikili oluşturup,okçulukta herkesi yenebiliriz.Hem sen de bana taktikler gösterirsin,olmaz mı?Ondan sonra da bir ara ben senin kulübene gelirim.Olmaz mı?" diyerek biraz uzun bir konuşma yaptım.Ve cevabı bekledim.


--------------------------------------------------------------------------------

''Elbette olur kuzen ne zaman istersen gidebiliriz ve bencede biz ok konusunda ideal kişileriz...'' Tam sözüme devam edecektim ki esneme aldı ve elimi direk ağzıma görüp kapattım. ''Kuzenisanırım uyku vaktım geldi,senide uykundan alıkoydum.Kusura bakma istediğin zaman ok atmaya gidebiliriz.'' dedim ve uykulu uykulu gülümsedim.Arkamda kuzenim kapıya doğru ilerledim.






--------------------------------------------------------------------------------

Kuzenimi uğurladım ve bugün çok şey paylaştığımızı düşündüm.Ben de yorulmuştum ve sonunda uyudum.

12- Ormanda rp yazacaksın.
Mekan: Orman
Katılacaklar: Ben ve Jen

Ormanda yazıyor

Kendime not: 5, 8, 9, 12, 15, 17, 18 numaralı görevlerin puanları verilmiştir.

7- Arenada rp yazacaksın.
Mekan: Arena
Katılacaklar: Ben ve Sat

Arenada yazıyor

16- Kampın güç sınırlarıyla alakalı bir rp yazacaksın.
Mekan: Kampın Giriş-Thalia'nın Ağacı
Katılacaklar: Ben ve Jess

kampı girişinde yazıyor

37- Kampın marketinde alışveriş rp'si yazacaksın.
Mekan: Kamp Marketi
Katılacaklar: Ben ve Lucy


Kamp marketinde bulabilirsiniz

11- Kano Gölü'nde bir arkadaşınla rp yazacaksın.
Mekan: Kano gölü
Katılacaklar:Ben ve Ange

Kulübemden çıktım.Ve dolaşmaya başladım.Nereye gideceğimi bilmiyordum.Bu yüzden gitmesi için ayaklarıma izin verdim.Ayaklarım gidiyor bende nereye gittiğine bakıyordum.Aradan birkaç dk geçti tam karşıma baktığımda bür göl gördüm.Bu kano gölüydü.Bir bank bulup oturdum.Göle bakarken dalıp gitmiştim.

''Merhaba!''

Bu sesi duyunca birden yerimden zıpladım.Kıza baktım dalgalı sarı saçları rüzgardan uçuşuyordu.Güzel bir kızdı onu hiç görmemiştim.Bunun nedeni ise fazla dışarı çıkmamamdı.Belkide oda dışarıya çıkmıyordu.Ben böyle hayallere dalmışken,

''Merhaba!''

Diye tekrarladı.Ve yanıma oturdu.Ona baktım.Göle bakıyordu.Gülümseyerek,

''Merhaba!''

Elimi uzattım ve

''Selam ben Selly Bana Sell de!'' Dedim.''Peki sen kimsin?''





öylesine dolaşıyordum işte.Ama bu sefer hedefim kano gölüydü.Hızlı adımlarla kano gölünün olduğu tarafa ilerledim.Heniz görmeye vaktim olmamıştı.Hızlı hızlı ilerledim bir tane kız orda oturuyordu.Yanına gittim ve;

''merhaba'' cevap vermeyince duyamadığına kanaat getirdim ve tekrar denedim.

''Mehaba'' Bu sefer bana döndü ve cevap verdi.

''Merhaba'' Elini uzattı ve devam etti.

''Selam ben Selly Bana Sell de!'' Dedi.''Peki sen kimsin?''

Bende uzanıp elini sıktım ve kendimi tanıttım.

''Selam,bende Ange ama istersen Ann diyebilirsin.'' dedim ve elini bıraktım.Çok güzledi Afrodit kızı olabilirmiydi?meraktan kudurmaksa sormayı tercih ederdim.

''Apollon kızıyım peki ya sen?'' dedim ve saçlarımı arkaya attım.Bazen beni cidden sinir ediyordu saçlarım...




--------------------------------------------------------------------------------

Elimi sıkıp bana,

''Selam,bende Ange ama istersen Ann diyebilirsin.'' Ve ekledi.''Apollon kızıyım peki ya sen?''

''Bende Afrodit kızıyım.''

Birden daldı.Biraz bekledikten sonra elimi yüzünde salladım ve

''Huu,hu! Melez kampından Ange'ye!'' Dedim.Gülerek birden bana baktı ve,

''hı!'Konuyu değiştirdim.

''Eee! Bana biraz kendinden bahset.Melez kampına gelmeden önce nasıl yaşıyordun?''

Hayallere daldı.Ve cevap vermeye başladı...

--------------------------------------------------------------------------------

Herkes gibiydi işte annemle doğal olarak başka yakınım mı var benim?Tabii teyzemi saymazsak...Ah,dayım da var bide...Ne kadar çok akrabam varmış benim?Şimdi farkediyorum ama çoğu annemi dul ve zavallı gördüğü için yanına yaklaşmazlardı.Ayy,onları elime geçirip evire çevire dövmek vardı...Kendi kendime ülümsedim kış tatili çok eğlenceli olcaktı.Sat'la kış okulumuzu dağıtmayı planlıyorduk.Belki herkesle aynı okula düşerdik kim bilir?Afrodit kızının benden cevap beklediğini hatırlayınca ona döndüm.

''Annemle beraber yaşıyordum.Çoğunluk melezler gibi...''

dedim ve onun annesinin Tanrıça oldğunu hatırlayınca dudaklarımı büzdüm ama iş işten geçmişti.Pek alınmış gibi durmuyordu.Bende devam ettim.

''Peki ya sen?''


--------------------------------------------------------------------------------

Ben sorduktan sonra hayallere daldı.Biraz bekledikten sonra cevap verdi.

''Annemle beraber yaşıyordum.Çoğunluk melezler gibi...''

''Peki ya sen?''

Düşündüm ben mi?Bana halam bakıyordu.Babam beni halamlara bırakmıştı.Çok olmasada arasıra beni ziyarete geliyordu.Halam eğlenceli biriydi.Birde küçük bir kızı vardı.Onu kucağıma alıp sevmeği herşeyden çok severdim.Bana Emi abla derdi.

''Halamla oturuyordum.'' Diye kısa bir cevap verdim.Aramızda kısa bir sessizlik oluştu.

''Özel güçlerin var mı?'' Diye bir soru patlattım çok mantıksızdı.Ama konuşmaya değerdi.





--------------------------------------------------------------------------------

O nerden çıkmıştı şimdi kendi kendime gülümsedim ve cevap verdim.

''Evet,etrafı ısıtabiliyorum''

dedim ve acaba yapsam mı düşündüm ama o Afrodit kızıydı ve çok narin olabilirdi.Sanırım onu Bayrak kapmacada ısıtmıştım yada ısıtmamışmıydım? başka birisimiydi ama hiç birşey hatırlamıyordum.Ama maksat soru olsun diye devam ettim.

''Senin özel yeteneğin var öyle değil mi?''

olabilirdi yada olmayabilirdi yoksa gerçekten büyük bir pot kırmıştım ama yinede bozuntuya vermeden devam ettim.




--------------------------------------------------------------------------------

''Evet,etrafı ısıtabiliyorum''

Vay! canına güzel bir yetenekti ama bunu ona söylemedim.Bana bakıp,

''Senin özel yeteneğin var öyle değil mi?''

Tabikide olabilirdi.Bu yeteneği bulmak için çok uğraşmıştım.Ve bulmuştum.Benimde özel yeteneğim vardı.

''Elbette!İçimdeki aşkla bazı şeylerden yardım isteyebiliyorum ama hükmedemiyorum.'' Dedim.

Yanıma yaklaştı ve,

''Ne gibi şeyler?'' Diye sordu.

Düşündüm.

''Ne bileyim işte örneğin bir ölüden olabilir.'' Dedim.İlla o mu soru soracaktı bir düşündüm ve,

''Sanırım sen beni bayrak kapmaca'da ısıtmıştın?'' Diye sordum.





--------------------------------------------------------------------------------

Upss...Fena yakalanmıştım ama bozuntuya vermedim.Elbette.

''Evet...Yani...Sanırım bendim.''

dedim havak kararmaya başlamıştı.Kulübeye geç kalıyordum.

''Sell sizi yenmemiz gerekiyordu.Ben de ısıttım.Ama siz yendiniz yine...Benim gitmem lazım hava kararıyor!''

dedim.Ve Sell'e veda ederek kulübeme yöneldim.

Rp Bitmiştir.

13- Plajda rp yazacaksın.
Mekan: Plaj
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes


O gün yapacak birşeyim yoktu.O yüzden biraz gezineyim diye paja geldim.Aslında amacımın ne olduğu konusunda hiçbir fikrim yoktu.Ayaklarıma izin vermiştim,onlar beni götürüyorlardı.Suyun derinliklerine baktım.Kaç gündür babamı görememiştim,umarım iyidir diye geçirdim içimden.Suya doğru ilerledim ve ellerime bir avuç su aldım ve tekrar denize boşalttım.Deniz dalgalı olmadığı için ayakkabılarım ıslatmıyordu ki ıslanmasını da hiç istemezdim zaten...

''Merhaba!''

Yerimden öyle bir sıçradım ki askalsın ayağım diyer ayağıma takılıp suya yuvarlanıyordum.Tabii son anda dengemi sağlayıp durmuştum ama artık çk geçti.Ayakkabılarım suya girmişti.Ve içi suyla dolmuştu.

''Kahretsin!'' diye söylendim.Bu sırada benim yanıma gelen kıza döndüm ve suyun içinden çıkarken


''Selam,'' diye karşılık verdim.Moralim kesinlikle ayakkabılarla birlikte ıslamıştı.





--------------------------------------------------------------------------------

"Merhaba!" Birileriyle karşılaşabilmesinin verdiği o heyecanla seslenince karşım, sarı, dalgalı saçlarının rüzgarda uçuşan kıza, onu yerinden sıçratabileceğim hiç aklıma gelmemişti.
Yarım saattir kendi başına bütün kampı gezinip duruyordum. Bana yardım etme isteyen kişilere hayır, kendi başıma da öğrenebilirim, derken aklım neredeydi, bilemiyordum. Kendi başıma bütün kampı nasıl öğrenebilirdim ki? Lay lay lom gezerek aklımdaki bütün sorulardan kurtulamazdım herhalde. Açık yeşil, güzel, yeni yatakhanemden çıkarken de aklımda bu sorular vardı. Annemi ne zaman görebilecektim? Bir insanın hayatında annesini hiç görememesi çok da iyi bir şey değildi sonuçta. Kampın müdiresi olduğunu biliyordum, mutlaka karşılaşacağımızı da biliyordum, ama sabredemiyordum ki. Gezinirken gördüğüm Satirlere şaşkın şaşkın bakarken onları gerçekte görebileceğim de hiç aklıma gelmemişti doğrusu. Ne de olsa sadece mitoloji'de duymuştum onları. Mitolojide de binlerce yıl öncesinden kalma bir efsane yığını değil miydi? Deniz kenarındaki o sarışın kızı görene kadar kendi iç dünyamda söylenip duruyordum. Merhaba, derken, onun yanına sessizce gelip gelmememe ne diyeceğini düşünmemiştim zaten. Birden sıçrayıp dengesini kaybetmesiyle, telaştan yüzümü buruşturup bir adım geri çekildim.
"Kahretsin!" Kendini suya düşmekten son anda kurtaran kız, ayakkabılarına bakıyordu, haklıydı da, ıslanmışlardı. Bir özürü hak ettiğini düşündüm birden bire, alt dudağımı ısırıp, ıslanmış ayakkabılarına utanç içinde bakarken. Neden böyle hop diye çıkışmıştım ki? Akli sorunlarım vardı çünkü, değil mi? Çocukluğumdan beri dikkatsiz bir insandım zaten. "Selam," diyerek, az önceki sorunu takmamaya çalışan kıza çekinerek baktım, deniz mavisi gözleri dikkatimi çekmişti.
"Özür dilerim, ayakkabıların için. Bende dikkat sorunu vardır." Duraksayacak gibi oldum bir ara, kötü kötü bakmadığını fark edince de "Adım Katerina," dedim aceleyle. "Athena'nın kızıyım." Eski arkadaşlarımın adımı söylemeye üşenmeleri sonucu bana Kattie diye seslenildiğini söyleyebilir miydim, bilemiyordum. Belki de onun kendisini tanıtmasını bekleyecektim.





--------------------------------------------------------------------------------

''Ah benim yüzümdendi o kadar dalmamalıydım''

dedim ve ayaklarımı salladım.Amacım suyu gidermekti ama tam bir aptalı andırdığıma şüphe yoktu.Kafamı kaldırıp kıza baktım.Saçları koyu kahveydi ve düzdü.Derin bir iç çektim.Düz saçlılar her zaman dikkatimi çekmiştir.

''Demek adın Katerina,'' dedim ve şaçmaladığımı farketmez kendimi tanıttım.''Bende Ange ama sen Ann de'' dedim ve sonra babamıda söyleme gereği duyup devam ettim.
''Apollon'un kızıyım.'' gözümü ayakkabılardan ayırıp kıza baktım.Hayır,bu kızı hiç görmemiştim.''Yeni geldin sanırım.'' dedim.Ve cevap vermesine fırsat vermeden bir kızın ayakkabılarının ıslandıktan sonra ne kadar gülümseyebilirse o kadar gülümsedim.''Kampa Hoşgeldin!'' dedim ve ayakkabılarımı çıkartıp kumların üzerine koydum ve onu ısıtmaya başladım.Bir yandan da Katerina'da yanmasın diye dikkat ediyordum.



_________________



--------------------------------------------------------------------------------

"Ah, benim yüzümdendi o kadar dalmamalıydım." Ayaklarını silkeleyen kıza mahçup bir ifadeyle bakıp iç çekişini izledim. Poseidon'un kızı mıydı? Deniz mavisi gözleri, ve onu ilk gördüğümde suyun yanında durması bunun kanıtı değil miydi? Ama Poseidon'un kızında onu tamamlamayan bir şeyler vardı. Poseidon'a benzediğini söyleyemezdim çünkü. Daha değişik bir havası olmalıydı, ama şimdi kimin kızı olduğuyla ilgilenecek durumda değildim. "Demek adın Katerina," Diye devam etmesi üzerine, bir süre durakladığını fark ettim, bir şeyler söyleyemedim, lafını kesmeyi istemiyordum. Lüle lüle saçları, sanki usta bir kuaför tarafından yaptırılmış gibiydi. Kusursuz görünüyordu, bir ölümsüzün kızı olmak böyle bir şeydi sanırım. Peki neden ben anneme çekememiştim? Bu konuyu düşünmek bile istemiyordum. "Ben de Ange, ama sen Ann de. Apollon'un kızıyım." Tabii ya. Apollon'un kızı oduğu açıkça ortada değil miydi, konuşma biçimi, tavırları, ve saçları... Apollon'un çoğu büstünde saçları bu şekilde, su dalgasına benzerdi. Deniz mavisi gözlerini ıslak ayakkabılarından bana doğru yönlendirdiğinde yeniden çekindiğimi hissettim. Daha en başta kötü bir başlangıç yapmıştım. Ama Ange, iyi niyetli birine benziyordu, bunu sorun etse de bana göstermiyordu en azından. Yeni gelmemle ilgili doğru bir tahmin yaparken ayakkabılarını çıkarıyordu. Acaba aynı şey benim başıma gelse ne yapardım? Düşünmeyi bırakıp hoşgeldinine yanıt verirken gözlerimi ayakkabılarından ayırmıyordum. Resmiyet bana göre değildi. Önemli olan samimiyetti.
"Teşekkürler. Bana uzun uzun uzun Katerina demek zorunda değilsin. Kattie demen yeterli."
Outistan: Üzgümüm, aklıma sohbeti devam ettirecek bir şeyler gelmedi





Kattie iyiymiş.Adı gerçekten çok uzundu.

''Tamam,Kattie'' dedim ve gülümsedim.

Kızın gözleri gerçekten çok güzeldi.Ahh,Lucy'in gözlerine çok benziyordu.Ama Lucy'le benzediklerini söyleyemem.Zaten Athena'yla çok fazla karşılaşmamıştım.Karşılaşsam da onu inceleyecek kadar uzun süre değildi.Zaten hepsinde ya bir görev vardı ya da ceza alacaktım.Kattie'den gözlerimi ayırdım ve ayakkabıma baktım hayaksi hala ıslaklardı.Kederle iç çektim ve sohbet açmak için devam ettim.

''Ben babamdan çok anneme çekmişim.'' dedim ve devam ettim.''Sen?Kime çektin?Annenle karşılaştın mı peki?'' çok soru sormuştum o yüzden ağzımı kapattım ve Kattie'nin cevabını beklemeye başladım.



--------------------------------------------------------------------------------

Adımı onaylaması üzerine incelenmeye başladığımı hissettim. Gözlerimi yavaş yavaş kuruyan ayakkabılarından ayırıp onun, denize hiç yabancılık çekmeyen masmavi gözlerine yöneldiğimde, gülümsediğini fark edip ben de bir tebessüme yer verdim yüzümde. Acaba Apollon tam olarak nasıl biridir, diye düşünüverdim bir anda. Büstlerinden, kabartmalarından ayrı, bambaşka, canlı haliyle bir tanrı görebilmek nasıl olurdu acaba? Ayakkabılarının kurumasını beklerken, iç çekişi kendimi bir garip hissetmeme neden oldu. Ama iyi bir kızdı, yaptığım aptallık sonucu bana hakaret falan yağdırmamıştı, ya da söylenip durmamıştı. Bunları kendime kaçıncı hatırlatışımdı Tanrı aşkına? Kendi kendime gözlerimi devirip, konuşması üzerine sözlerine odaklandım. "Ben babamdan çok anneme çekmişim." Sanki aklımı okurcasına, kime benzediği konusunda bir açıklama yaparken onu bir kez daha süzdüm. Zihnimce yorum yapamadan, konunun bana yönelmesiyle devam edişini dinledim. "Sen? Sen kime çektin? Annenle karşılaştın mı peki?" Derin bir iç çekip, şimdiye kadar annemi hiç görememenin verdiği o buruk hissi içimden atmaya çalıştım. En yakın zamanda onu görecektim, değil mi? Apollon'un kızının, benden bir cevap beklediğini hatırlatınca kendime, derin mi derin bir nefes alıp, nutuklarımdan birini ortaya koyuverdim. "Hayır. Annemi hiç göremedim. Ama anneme bu kadar yaklaşmışken, onunla karşılaşamazsam, intahar ederim herhalde. Babam her zaman anneme benzediğimi söylemiştir. Ama ruh olarak. Fiziksel özelliklerimin anneme benzemesi konusunda şanssızım. Kim bir tanrıçaya benzemek istemez ki? Sanırım, ben de babama çekmişim." Babamın yüzü, gözlerimin önünde canlanınca, hafifçe iç çekip Ange'ye doğru döndüm. "Babanla hiç karşılaştın mı? Bir tanrıyı görmek nasıl bir şeydir, çok merak ediyorum."


--------------------------------------------------------------------------------

Başımı salladım.''Annen yakında yanına gelecektir.Yada sen onun yanına Olimpos'a gidersin.'' dedim ve düşüncelere daldım.

Benim de Olimpos'a gitmem gerekiyordu.Ama daha vakit bulamamıştım.Zaten babamada ne soracağıma karar verememiştim.Derin bir nefes aldım ve ciğerlerime temiz havanın dolmasına izin verdim.Bu aralar bu hareket çok sık tekrarladığım için farketmeden de olsa yapabiliyordum.Diğer soruyu hatırladığım anda Kattie'ye baktım ve cevapladıım.

''Ben Olimpos'a gitmedim.Babam benim yanıma okçuluk alanına geldi.Gerçekten hiç beklemiyordum.Biraz konuştuk işte sonra yanıma gldiği için Zeus'tan ceza almış.O yüzden Olimpos'a gidemedim.Ama Tanrıça Athena kurallara uyar diye biliyorum.O bize görev vermeye geldi çoğunlukla sanırım senin Olimpos'a gitmen gerekiyor.'' dedim çenem yorulmuştu.ve gereğinden fazla konuştuğumun farkındaydım.Ama çenemi durduramamıştım.Kattie'yi sıkıp sıkmadığımdan da emin değildim zaten.Bazen çenem açılıyor ve susmuyordum böyle...

''Annen seni iyi karşılayacaktır.Ama çok disiplinli gerçekten...''

Aklına herhang bir konu geldi mi Kattie





--------------------------------------------------------------------------------

Annemi görebilmem hakkında böyle düşünmesi daha da heyecanlanmamı sağlamıştı. Düşünmesi bile, mükemmeldi. Yıllarca, doğumumdan beri görmediğim, hep, kim, nasıl birisi, diye merak ettiğim bir siluet olarak kalmıştı kafamda. Gittiğim yatılı okullardaki yarım akıllı çocukların bile, onları uzaktan seven, aile günlerinde ziyarete gelen anneleri vardı. Bu eksikliğim yüzünden babam bana hiç baskı yap(a)mamıştı zaten. Aklıma kim olduğum geldikçe, annemden ne kadar farklı, ve onunla ne kadar da aynı olduğumu şimdi anlıyordum. Dürüst, doğruluğa önem veren, prensipli birisi olabilirdim, ama serbest bir insandım aynı zamanda. Kabul ediyorum da zaten, umursamaz ve serseriydim, gece, şöförünün beni fark etmeden park edip gittiği o otobüslerden birinde uyuduğum bile olmuştu. Babam benden hiç haber alamazdı, ona mektup yazmazdım (nasıl olacaksa) , ya da onu aramazdım, ama severdim, bu sevgi ona yeterdi. Acaba Tanrıça Athena, bu serseri kızını ne kadar seviyordu? Bu konuyu daha fazla düşünmek istemediğim için, sorduğum sorunun yanıtını almak için Ange'ye döndüm.
"Ben Olimpos'a gitmedim. Babam benim yanıma, okçuluk alanına geldi. Gerçekten hiç beklemiyordum. Biraz konuştuk işte sonra yanıma geldiği için Zeus'tan ceza almış. O yüzden Olimpos'a gidemedim. Ama Tanrıça Athena kurallara uyar diye biliyorum. O bize görev vermeye geldi çoğunlukla sanırım senin Olimpos'a gitmen gerekiyor." Merakla dinlediğim konu hakkında, biraz düşündükten sonra susan Ange'ye baktım, devamını istercesine. Bir süre sonra bana teselli amacıyla olduğunu tahmin ettiğim sözcükler kulaklarıma hücum etti. "Annen seni iyi karşılayacaktır. Ama çok disiplinli gerçekten."
Derin bir iç çekip, denize doğru adımladım. Suya, elimi batırıp, soğuk olup olmaması hakkında bir fikir edinirken, Ange'nin ayakkabıları geldi aklıma. Sakince başımı çevirip, burnumla ayakkabılarını işaret ettim. Ağzımı açıverince, yeniden konuşma yeteneğimi kazanır gibi oldum. "Ayakkabıların kurudu sanırım. En azından buradan öyle görünüyorlar. Annem kadar disiplinli değilim aslında. Ama Olimpos'u merak etmek, çok sinir bozucu bir şey, bazı melezler oraya gidebiliyorsa. Bir gün isyan edip beraber gidelim oraya. Evebeynlerimizle kendi yuvalarında görüşebilmek en doğal hakkımızdır bence. Bunu kimse elimden alamaz." Muzip muzip -bir yandan da ciddiyet veren- bir edayla Ann'in masmavi gözlerine baktım. Tepkisini merak etmiştim. Gün batımının mucizelerinden olan, gökyüzünün o binbir rengini fark edince büyülenmişcesine o tarafa dikiverdim gözlerimi.
Outistan: Eh işte





--------------------------------------------------------------------------------

''Kesinlikle gitmeliyiz!''

diye atıldım hemen Kattie'nin düşünceli halini izlerken ayakkabılarım tamamen aklımdan çıkmıştı.Çenesi düşük bir melez olunca neyi beklediğini unutuyordun işte...Ayakkabılarıma yanaştım ve tekini alıp kontrol ettim gerçekten kurumuşlardı.

''Evet,kurumuşlar''

dedim ve küçüklüğümdeyken yaptığım gibi yere oturup ayakkabılarımı ayağıma geçirmeye başladım.Ayakkabılarımı giydikten sonra Kattie'ye dönüp

''Beraber külubelere yürümeye ne dersin?''

dedim Kattie başını salladı ve beraber kulübelere doğru yola çıktık.

RP BİTMİŞTİR!

(Kattie ekliyeceğin bişi yoksa tabi..)

Kendime not: 5, 7, 8, 9, 11, 12, 13, 15, 16, 17, 18, 33, 37 numaralı görevlerin puanları verilmiştir.

2- Melez Kampı'nda, kulübendeki ilk gününün rp'sini yazacaksın.
Mekan: Ait olduğun kulübe.
Katılacaklar: Serbest (istediğin herkesi davet edebilirsin

Bana melez olup Apollon kızı olduğumu söyledikleri an içimde bir mutluluk seli geçmişti.Neden bilmiyorum aslında annemi yalnız bıraktım diye üzülmem gerekirdi.Kendi kendine aranasını park ettiği yeri bulamazken ben burda mutlu mu olacaktım?Başımı salladım annemin yeni sevgilisi Billy'i çoktan unutmuştum bile...


Kendi hayal alemimde gezinirken bana tarif edilen kulübeyi gördüm.Üstünde güneşin resmi vardı.Neler düşündüğümü bile hatırlamıyorum ama tek hatırladığım kafamdan bir anda milyonlarca şeyin geçmesi oldu.kulübeye yani artık kulübeme ilerledim. ve kapıyı açıp içeri asla unutamayacağım ilk adımımı attım.Dışarda dolunay vardı ve içerisini aydınlatıyordu.Hafif bir iç çektim ve gidip perdeyi açtım ve penceriyi araladım.Boş olsada buraya yeni kardeşlerim gelecekti ve çooo..k güzel bir yer olacaktı.Hemen kendi odama ilerledim ve yatağıma kıvrıldım.Babamı,annemi,Ne kadar istemesemde Billy bile aklımdaydı o anda...


Ne bekliyordum ki babamın içeri adım atıp yanıma geleceğini mi?Saçmalıyordum.iyice içeri gömülüp kafamı kollarımın arasına aldım.Ne kadar annemden ayrıldığım için üzülsemde babamı bulmuştum ya oda bana yeterdi.Hem onu ziyaret etmemek gibi bir nedenimin olacağınıda sanmıyordum ya...

Kendimden geçerken güneşli bir günde yeşil bitkilerin arasında koşturduğum bir rüyanın başındaydım.

38- Arkadaşlarınla voleybol maçı yapacaksın.
Mekan: Voleybol sahası
Katılacaklar: Sen ve en az 1 arkadaşın.

voleybol sahasında yazıyor

40- Tırmanma duvarına gideceksin!
Mekan: Tırmanma duvarı
Katılacaklar: Ben ve Alex

Bknz.Sorun bende değil duvarda!

Kendime not: 2, 5, 7, 8, 9, 11, 12, 13, 15, 16, 17, 18, 33, 37, 38, 40 numaralı görevlerin puanları verilmiştir. (28 puan)

Ange, iyi gidiyorsun

teşekkürler Tanrıçam

24- Styks Irmağı'nda rp yazacaksın.
Mekan: Styks Irmağı
Katılacaklar: ben ve Lia
(İlla ırmağa girmek zorunda değilsin, ekşın yaşaman yeterli.)

22- Deniz Tanrısı'nın evine gideceksin.
Mekan: Poseidon'un Krallığı
Katılacaklar: ben,Lia ve Sell

(Elini kolunu sallayan oraya gidemez. Mantıklı olması için yanına bir Poseidon çocuğu al.)

32- Kampın girişinde canavarlarla mücadele edeceksin.
Mekan: Kampın Girişi-Thalia'nın ağacı
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.

Kampın girişnde Lulu'nun başlattığı saldırı

41- Lotus Kumarhanesi'nda macera yaşayacaksın.
Mekan: Las Vegas
Katılacaklar: ben ve May

Kendime not: 2, 5, 7, 8, 9, 11, 12, 13, 15, 16, 17, 18, 22, 24, 32, 33, 37, 38, 40, 41 numaralı görevlerin puanları verilmiştir. (34 puan)

Tanrı/Tanrıça ebeveyninle ilk karşılaşmanızın rpsini yaz.
Mekan: Olimpos Konseyi
Katılacaklar: Sadece sen.
(Ebeveynin olan Tanrı sitede varsa, kendisinden sana katılmasını isteyebilir, birlikte rp yapabilirsiniz.)


Babamla birlikte yaptım olimposta yazıyor.