Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Düşman İşgalinde Bir Bölge

Aşağa gitmek 
5 posters
YazarMesaj
Robert Harris
Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Robert Harris


Mesaj Sayısı : 1602
Kayıt tarihi : 16/08/10

Düşman İşgalinde Bir Bölge Empty
MesajKonu: Düşman İşgalinde Bir Bölge   Düşman İşgalinde Bir Bölge Icon_minitimePtsi Kas. 15, 2010 3:36 am

48- Manhattan'da *uzun* bir macera yaşa.
Mekan: Manhattan
Katılacaklar: Lucy, Maya, Hec, Eduard, Rob.

Renkler: Maya, Lucy, Hec, Eduard, ben.




Hec ile kulübemizden çıkmış, yemek gazinosuna doğru giderken yolda Lucy ile karşılaştık. Kısa bir ayak üstü muhabbetin ardından kendisi de bize eşlik etmeye başladı. Gazinonun girişinde Demeter kızı Maya ile Hephaistos oğlu Eduard'a rastladık. Maya'ya el sallayıp gülümsedik, birkaç gün önce tam şu anda durduğumuz noktadan ışınlanıp kendimizi ceza tarlalarında bulmuştuk. Lucy de bu muhteşem (!) anı hatırlamış olacak, seslice yutkundu. Aramızdaki gerginlikten habersiz olan Hec, "N'aber çocuklar?" diye sordu sırıtarak. Eduard da aynı şekilde coşkulu bir sesle "İyi, ne olsun. Sizden n'aber?" diye sordu. Zorlama bir şekilde konuşan Lucy, "Şimdilik iyi." dedi. Şimdilik mi? Apollon'un kahini yoksa yine mi bir şeyler sezmişti? Maya aklımdakilere tercüman olarak, "Şimdilik mi?" diye sordu. İşte, o an, her şeyin başladığı andı. Yanıbaşımızda bilgeliğiyle nam salmış Tanrıça Athena belirdi ve "Siz beşiniz. Derhal Manhattan'a gidiyorsunuz." dedi. Şaşkınlıkla bir Tanrıça'ya, bir yanımdaki dört meleze baktım. Nasıl bir şakaydı bu? "Neden Tanrıça'm?" diye sordum stresle. "Çünkü Manhattan Kronos'un ordusu tarafından işgal edilmekte ve sizden başka bölgeyle ilgilenecek kimse yok." cevabını alarak olduğum yerde sindim. Hec de benimle aynı durumdaydı, Maya ve Lucy'nin de suratlarından kan çekilmiş gibiydi. Eduard hepimizi şaşırtarak bir adım öne çıktı ve "Ben seve seve gider, Kronos'un ordusuyla savaşırım Tanrıça Athena." dedi. Kaşlarımı çatarak ben de bir adım öne çıktım ve ona katıldığımı söyledim. Eh, bir Hades oğlu üç beş canavarla yüzleşmekten korkacak değildi ya! Hec de benim yaptığımı tekrar ederek "Ben de varım." dedikten sonra, Lucy ile Maya'nın bize katılması farz oldu. Bilgelik Tanrıçası başını salladı ve sağ elini havaya kaldırdı. Kendimi gölge seyehati yapıyormuş gibi hissettim, etrafımdaki dünya saydamlaşırken başım döndüğü için gözlerimi kapattım. Gözlerimi tekrar açtığımda, kendimi mahvolmuş haldeki Manhattan sokaklarının birinde buldum...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Clara Thompson
Artemis Avcısı/Melez Danışmanı/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Artemis Avcısı/Melez Danışmanı/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Clara Thompson


Mesaj Sayısı : 4592
Kayıt tarihi : 12/10/10

Düşman İşgalinde Bir Bölge Empty
MesajKonu: Geri: Düşman İşgalinde Bir Bölge   Düşman İşgalinde Bir Bölge Icon_minitimePtsi Kas. 15, 2010 3:47 am

Gözlerimi açtığımda yıkık dökük bir yerdeydik. Yarım binalar ve hala üzeri tüten banklar vardı. Sanırım burası Manhattan'dı. Burada yaşamadığım için mutlu olmuştum. Yıkıntı halindeki sokakta yürümeye başladık. İlk konuşan Hector oldu.
''Ee, şimdi nereden başlıyoruz?'' Herkes birbirine baktı. Kimsenin bilmediği belliydi. Arkamızdan bir ses geldi ve Robyn anında kılıcını çekti. Biz de biraz geç olsa silahlarımızı kuşanmıştık. Gelenler 20-30 tane Drakon'du. Anında bize saldırdılar. Biz de boş durmamaaya kararlıydık tabii.
Lucy hemen baştaki dörtlüğü öldürmeye koyuldu. Hector ve Robyn tam ortalarına dalıp bir katliam yaratmaya kararlı bir şekilde dövüşmeye başladılar. Ben de umutsuz bir şekilde Ed'e baktım. ''Eh biz de katılalım artık.''
Kenarda kalan bir kaç drakona saldırdım. Süpriz etken etkili olduğu için birkaç tanesi anında buharlaştı.


En son Maya Marie Collins tarafından Ptsi Kas. 15, 2010 4:13 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eduard Ryan Longrange
Hephaistos'un Çocuğu/Mitoloji Tarihi Eğitmeni
Hephaistos'un Çocuğu/Mitoloji Tarihi Eğitmeni
Eduard Ryan Longrange


Mesaj Sayısı : 1186
Kayıt tarihi : 31/10/10

Düşman İşgalinde Bir Bölge Empty
MesajKonu: Geri: Düşman İşgalinde Bir Bölge   Düşman İşgalinde Bir Bölge Icon_minitimePtsi Kas. 15, 2010 4:08 am

''Eh biz de katılalım artık.''
Başımı tamam anlamında salladım.Drakonlar, tahmin ettiğim gibi saldırıya geçtiler.Biz çoktan hazırdık.Ama sadece gelenler drakonlar değildi.En fazla on cehennem tazısı, bizim üzerimize gelmeye başladı.Artık savaşacaktık.Buraya pes etmek için gelmemiştik.Cehennem tazıları, üzerimize doğru geliyor, biz ise drakonlarla mücadele ediyorduk.Manhattan, gerçekten de harabeye dönmüştü.Havada drakonlar ve cehennem tazıları uçuyor, biz ise ölmemeye çalışıyorduk.Görevimiz, Manhattan'ı Kronos'tan kurtarmaktı.Ama biz daha kendimizi bile zor kurtarıyorduk.Daha doğrusu ben.

Kılıcımı bir tane daha drakona savurduktan sonra Robert'ın "Drakonlarla oyalanmamamız gerek" dediğini duydum.Aslında doğruydu.Drakonlar, hiç bitmiyor gibiydi.Bir cehennem tazısı üstümden uçup, harabe olmuş bir binaya çarparken arkamızdan bir kaç düzine daha canavarın bize doğru gelmesine tanık oldum...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Düşman İşgalinde Bir Bölge Empty
MesajKonu: Geri: Düşman İşgalinde Bir Bölge   Düşman İşgalinde Bir Bölge Icon_minitimePtsi Kas. 15, 2010 5:54 am

"Ama siz de çok üzerimize geliyorsunuz!" diyerek öldürmek üzere olduğum bir drakona sırıttım. Ardından, canavarı toz bulutuna dönüştürdüm. Manhattan resmen cehennemden farksız durumdaydı. Ne yapacaktık, bölgeyi nasıl tüm canavarlardan arındıracaktık, hiçbir fikrim yoktu... Diğerleri de benim gibi düşünüyordu sanırım. Kendimi zorlasam da üzerime yerleşmekte olan karamsarlığa engel olamıyordum. Etrafımda bir düzine kadar drakon vardı, hiçbir darbe almamak için çok hızlı hareket etmem gerekiyordu ve şimdiden yorulmuştum. Ah, bir de kılıç eğitmeni olacaktım... Artık ikili çalışmaya başlamıştım; kılıcım Nefesalan'ı bir drakona saplarken, diğer elimle de kırmızı mızrağımı bir başkasının kafasına geçiriyordum. Bir takım sesler duyarak kafamı kaldırıp ileriye baktığımda, general kılıklı bir şeyin etrafına üşüşmüş, üzerimize doğru gelmekte olan empusaları gördüm. Hemen arkalarından cehennem tazıları geliyordu, kesin onların arkasında da başka bir çeşit canavar kolonisi vardı.

"Bittik biz." diye mırıldandım. Annem resmen bizi ölüme göndermişti ve içimden bir ses bunu bilinçli olarak yapmadığı ihtimalinin çok düşük olduğunu söylüyordu...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Hector Sentius
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Hector Sentius


Mesaj Sayısı : 692
Kayıt tarihi : 19/08/10

Düşman İşgalinde Bir Bölge Empty
MesajKonu: Geri: Düşman İşgalinde Bir Bölge   Düşman İşgalinde Bir Bölge Icon_minitimePtsi Kas. 15, 2010 6:27 am

Rob ile birlikte Drakon katliamı yapmıştık.Diğerleride arkadan teker teker bize doğru geliyordular.Drakonlar bitmişti ama...Bir canavar kolonisi geliyordu.Artık sadece saldırmamız değil iyide bir savunma yapmamız gerekliydi.O koloniyi yenmek kolay olmayacaktı.Athena gerçektende bizim ölmemizi mi istiyordu.Bir koloniye karşı 5 kişi mi?
"Eee...Şimdi ne yapıyoruz.Drakonlar bizi fazla yormadı ama bunların yoracağından eminim" dedim.Herkes tüm gücünü kullanmak için özel silahlarını çıkardı.Beklemeye başladık.Lucy "Yoksa o başta gelen Dr.Diken mi?."O dili dönmeyen şey hala yaşıyormuydu.Sanırım herkes aynı fikirdeydi."Umarım yine minotor getirmemiştir."Minotor getirdiyse onu yenmemiz biraz değil çok zorlaşacaktı.Nihayet koloni ve Dr. Diken geldi.
"Seni diken kafalı sen hala yaşıyor musun" dedi Lucy.Sanırım Diken bunu kötü hemde çok kötü tanımladı ve canavarlara bize saldırı emrini verdi.Canavarlar saniyeler içerisinde etrafımızı sardı."Yanında Nemea Aslanı postu falan olan var mı?Tanrılardan son isteğimi dilemek istiyorum."Saldırıya geçen canavarları teker teker tozlaştırıyorduk.Bu sonsuza dek devam edemezdi.......
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Robert Harris
Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Robert Harris


Mesaj Sayısı : 1602
Kayıt tarihi : 16/08/10

Düşman İşgalinde Bir Bölge Empty
MesajKonu: Geri: Düşman İşgalinde Bir Bölge   Düşman İşgalinde Bir Bölge Icon_minitimeSalı Kas. 16, 2010 12:54 am

Ah, yapmayın ama! Mantikor mu çekiyordu bu ordunun başını? Aceleyle Hec'in yanına gittim ve ona, "Canavarları halletmek için önce dağılmalarını sağlamamız lazım. Grup liderine odaklanmalıyız." dedim. Hec kabul ettiğini belirtmek için başını salladı, böylece Maya, Ed ve Lucy çevredeki canavarlarla uğraşırken biz doğrudan Dr. Diken'i hedef aldık. Mantikorlar aslında sevimli olabilirlerdi; iki katım uzunluğunda olmasalardı ve kuyruklarındaki keskin bıçakları dört bir yana fırlatmasalardı... İşimiz gerçekten zordu, kılıcım Gölge'nin bile bu yaratığa etki edemeyeceğini düşünüyordum. Ah şimdi yeraltında, gücümün kaynağında olacaktım... Aniden aklıma bir fikir geldi. Kardeşim Hec şu anda yanımdaydı ve tek başıma gücüm yetmese bile, onunla birlikte belki bu iğrenç canavarı içine alabilecek kadar büyük bir delik yaratabilirdik. "Rob! Bu şeyden nasıl kurtulacağız?" diye bağırdı Hec. "Tüm gücünle odaklan ve yerde bir çukur oluşmasını sağla. Onu Tartarus'a yollamaktan başka şansımız yok!" dedim. "Tamam." cevabını verdi kardeşim ve ikimiz de Mantikor'un durduğu zeminde bir delik oluşturmaya odaklandık. Bu çok yorucu bir işlemdi ama düşman ordusunun liderini etkisiz hale getirmenin de tek yoluydu; içimizde Dr. Diken'i başka türlü haklayabilecek kimse yoktu ve ona ayırabileceğimiz fazla vakit de yoktu, arkadaşlarımız zor durumdaydı.

Bir dakikaya yakın bir süre boyunca hiçbir şey olmadı. Sonra sıcak bir güç akımının vücudumdan çıktığını hissettim. Gözlerimi açtığım zaman, üzerimden siyah bir dumanın yükseldiğini ve etrafımı kapladığını gördüm. Hec'in de aynısını başarmış olduğunu anladım; iki ayrı noktadan gelen siyah duman birikintileri Mantikor'un ayaklarının altında birleşip, sarmaşıklar gibi birbirlerine dolanmaya başladılar. Bu beni tahmin ettiğimden de fazla yormuştu; ayakta zor duruyordum ama değdi, canavar altında oluşan koca kara delikten vaktinde kaçamadı ve hiçlik diyarına doğru yol alırken gözden kayboldu. "Çak!" diye sırıtarak Hec'in az önce durduğu yere doğru döndüm ama ortada kardeşimden eser yoktu. Kafamı aşağı eğince, yerde baygın halde yatmakta olan bir çocuğa rastladım. "Bir bu eksikti." diye mırıldanarak kardeşimin yanına koştum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Clara Thompson
Artemis Avcısı/Melez Danışmanı/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Artemis Avcısı/Melez Danışmanı/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Clara Thompson


Mesaj Sayısı : 4592
Kayıt tarihi : 12/10/10

Düşman İşgalinde Bir Bölge Empty
MesajKonu: Geri: Düşman İşgalinde Bir Bölge   Düşman İşgalinde Bir Bölge Icon_minitimeSalı Kas. 16, 2010 5:34 am

Az önce yerde kocaman bir çukur oluşmuştu ki o anda bir canavarla uğraşıyordum. Sonra Hector ve Robyn'ın yaptığını anlayınca rahatlamıştım, şimdi ise bayılmış kuzenimin yanına koşuyordum.
''Robyn! Ne oldu böyle?'' Hector'un yanına gelmiştim ve onun yanına çöktüm.
''Sanırım fazla geldi, ne yapmalıyız ki?''
Yanımızda hazırlıksız geldiğimiz için ambrosia yoktu tabii, öylece kalakalmıştık. Yavaşça Hector'un bileğini tuttum. Nabzı vardı iyi ki.
''Kahretsin, bu yakınlarda hiç ağaç bulunmaz değil mi?'' dedim üzüntüyle. Bu arada arkamda bir ses duydum ve Lucy'nin bana saldıracak bir canavarı buharlaştırdığını anladım. Bu arada Robyn bana dönmüştü.
''Niye ki?''
''İyileştirme gücüm için!'' dedim. Açıklamaya zaman yoktu acilen bir bitki bulup enerjisini Hector'a aktarmalıydım. Yoksa kim bilir ne zaman uyanacaktı?
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eduard Ryan Longrange
Hephaistos'un Çocuğu/Mitoloji Tarihi Eğitmeni
Hephaistos'un Çocuğu/Mitoloji Tarihi Eğitmeni
Eduard Ryan Longrange


Mesaj Sayısı : 1186
Kayıt tarihi : 31/10/10

Düşman İşgalinde Bir Bölge Empty
MesajKonu: Geri: Düşman İşgalinde Bir Bölge   Düşman İşgalinde Bir Bölge Icon_minitimeSalı Kas. 16, 2010 5:57 am

''İyileştirme gücüm için!''

May'i hiç bu kadar üzüntülü görmemiştim.Etrafta oldukça fazla gerilim vardı.Lucy ve Ben canavarlarla uğraşmamıza rağmen gözlerimiz Hector, Maya ve Robert'a bakıyorduk.Bir tane drakonun daha kafasını uçurup, toz haline getirirken ağızıma engel olamadım.

"Hemen şurada bir kaç ağaç var"

Elimle birkaç metre ileriyi gösterdim.Gerçekten de zemin, ağaçlarla donatılmıştı.Ben fark etmesem de artık tüm yüzler bana dönüktü.May hemen benim işaret ettiğim yere doğru koşmaya başladı.Ama artık düşünebileceğim pek fazla zaman yoktu.Hector baygındı.Robert, Hector'u canavarlardan koruyordu.Maya ve Lucy ise ağaç yığınına doğru koşuyorlardı.Artık tek başımaydım.Bir kaç canavarı daha buharlaştırdıktan sonra bacağımda keskin bir acı hissettim.Bir cehennem tazısı bacağımı sıyırmıştı.Bir kaç adım sendeledim.Kılıcımı cehennem tazısının gözüne attım.Canavar, acı içinde kükreyip, buharlaştı.Ben ise acıyla yere düşmüştüm.Oldukça kan kaybediyordum.Bütün canavarlar sürüsü, bana doğru gelmeye başladı.Ama Lucy ve Robert hepsinin önüne geçerek, bana bir kalkan oluşturdular.Arkamda Hector'u korumaya ve iyileştirmeye çalışan, Maya'yı gördüm.Sonrada biraz önce gittikleri ama şuan çürümüş olan ağaçları.Maya, Hector'a tuhaf bir şey yapıyordu.Ama Hector titredi ve ayağa kalktı.Ben ise kalkmaya çalıştım ama bacağım buna izin vermiyordu.Hector, neredeyse bayılacak Robert'a ve kendisini oldukça zorluyan Lucy'e yardıma doğru koştu.Maya ise yanıma doğru gelmeye başladı.Bacağıma tuhaf bir şey yapıyordu ama ne yapıyorsa iyi oluyor gibiydi.Elini bacağımdan çektiğinde artık bacağıma basabildiğimi fark ettim.Maya'nın yardımıyla ayağa kalktım.

"Teşekkürler Maya.

Maya ise sadece gülümsemek ile yetindi.Ama yorgun gibi gözüküyordu.Maya yüzüğünü tekrar kılıca dönüştürüp yardıma gitti.Bende öyle...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Düşman İşgalinde Bir Bölge Empty
MesajKonu: Geri: Düşman İşgalinde Bir Bölge   Düşman İşgalinde Bir Bölge Icon_minitimeCuma Kas. 19, 2010 6:41 am

Birkaç dakika önce yanıbaşımda bir mucize yaşanmıştı. Maya'nın şifa gücüne sahip olduğunu duymuştum ama yaptığı, mitolojik canavarlarla savaştığım bir anda bile bana çok ilginç gelmişti. Bitkilerin yaşam enerjilerini çekip bir insana geçirmek? Kesinlikle aklımın almadığı bir güçtü. Tabii çok yararlıydı da. Onun sayesinde şimdi Hec tekrar drakonlarla mücadeleye girişmişti, bacağı yaralanmış olan Ed de eski haline dönmüştü. Bu işlemin Demeter kızını bitkin kıldığını fark etmiştim ve elimden geldiğince onun yakınlarında bulunmaya çalışıyordum, hala çok iyi idare ediyordu ama şarjının ne zaman biteceğini bilemezdim. Robyn'i birkaç dakikadır hiç görmemiştim. Bir ara sokağa girip gözden kaybolmuştu. Bazı canavarların peşine düştüğünü anlamıştım ama onun için endişe ediyordum; Hec'in bayılmasına sebep olan güç akımının aynısını o da yaşamıştı ve en son, gözlerini zorlukla açık tutuyormuş gibi bir hali vardı.

Sıkıntıyla bir nefes aldım ve üzerime atılmaya hazırlanan cehennem tazısının birinin sırtına sapladım kılıcımı; tazı isterik bir gürleme eşliğinde toz bulutuna dönüştü. Birden aklıma en yakın arkadaşım Stell geldi, eğer bu yaptığımı görmüş olsaydı benimle aylarca konuşmazdı çünkü kendisi cehennem tazılarına fino muamelesi yapan bir Hades kızıydı... "Onların biri tarafından hiç saldırıya uğramadı." diye mırıldandım ve sıradaki hedefime doğru yol almaya başladım. Arada zihinsel kalkanlarımı indirerek Kronos'un ordusundaki varlıkları tartıyordum ama hiçbiri zihinlerine acı gönderebileceğim kadar beyin sahibi değillerdi. Yine de, uzaklarda bir yerlerde hafif bir dalga seziyordum ama buna kafa yormamaya karar verdim. Bir empusanın sivri dişlerini bir saniyeliğine gördüm ve ben daha onu savuşturmak için hiçbir şey yapamadan, pençe gibi elleriyle kollarımı kavrayarak ağzını boğazıma yaklaştırmaya başladı. Telaşla etrafıma bakındım ama arkadaşlarımdan kimseyi göremedim. "Ah, harika!" dedim içimden, "Ölümüm minik bir eşek ayaklı vampirin elinden mi olacak?" Çaresizlikle canavarla mücadele etmeye başladım, bir yandan da birinin beni kurtarmaya gelmesi için dua ediyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Hector Sentius
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Hector Sentius


Mesaj Sayısı : 692
Kayıt tarihi : 19/08/10

Düşman İşgalinde Bir Bölge Empty
MesajKonu: Geri: Düşman İşgalinde Bir Bölge   Düşman İşgalinde Bir Bölge Icon_minitimePaz Kas. 21, 2010 4:40 am

Maya sayesinde eski gücüme kavuşmuştum.Canavarlar bitmek bilimiyordu.Herkes yardım etmemiz için birbirine bağırıyordu.Olamaz.Rob nereye kaybolmuştu."Rob neredesin"Ses gelmedi.Yoksa o da düşüp bayılmış olmasın diye içimden geçirdim.Aynı şeyi o da yapmıştı.Canavarlar onu bulmadan yada zarar vermeden önce onu bulmalıydım.Yaptığım en aptalca hareketlerden biri olmuştur sanırım bu yaptığım.Tek başıma Rob'u aramaya gittim.Neredeydi bu...Ara sokakları aramaya başladım.Buralarda canavarlar yoktu ama saklanmış olanlar bana saldırmaya çalıştı.Onları teker teker tozlaştırarak Rob'u arıyordum.Evet, onu görebiliyordum.Bir kaç drakonla savaşıyordu ve bitkin görünüyordu.Koşmaya başladım ve onun yanına doğru hareket ettim."Rob dayan" diye bağırdım.Rob bitkin bir şekilde drakona saldırdı.Onu bayılmadan önce diğerlerinin yanına götürmeliydim.Rob son drakonu da hakladı ve kendini olduğu yere bıraktı.Koşarak Rob'u sırtıma aldım ve onu diğerlerinin yanına götürmek için koşmaya başladım.Aslında koştuğum söylenemez.Rob'da en az benim kadar ağırdı.Beş dakika geçmişti.Diğerleride bizi aramaya çıkmadan geri dönmeliydik.Nİhayet onları gördüm.Bir köşeye doğru çekiliyordular.Lucy "Olamaz" diye bağırdı.Bencede haklıydı.Rob'da bayılmıştı.Üstelik Maya bayılmak üzereydi ve gücü tükenmişti.Rob'u güvenli bir yere bırakmak için eğildim ve ayağa kalkkarken acı içinde bağırdım."Ahhh."Arkamı döndüğümde bir drakon sırtımın ortasına koca bir çizik attığını gördüm.Çizik mi?Daha çok otoyol gibiydi.Çok acı veriyordu.Drakon'u tozlaştırdım ve olduğum yere çöktüm.Bu şey zehirlenmişti sanırım beni....

(Gecikme için üzgünüm)[I'm Sorry]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Robert Harris
Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Robert Harris


Mesaj Sayısı : 1602
Kayıt tarihi : 16/08/10

Düşman İşgalinde Bir Bölge Empty
MesajKonu: Geri: Düşman İşgalinde Bir Bölge   Düşman İşgalinde Bir Bölge Icon_minitimePtsi Kas. 22, 2010 4:22 am

...

Gözlerimi açtığımda Lucy kaşlarını çatmış suratımı incelemekteydi. Ona 'ne bakıyorsun?' bakışı atmam üzerine, "Sonunda kendine gelebildin." dedi. Zaten Zihindeşen'in bana "Ah Robyn, ne güzel hala ölmemişsin." falan demesini de beklemiyordum. Çimlerin üzerine sırt üstü uzanmış vaziyetteydim, kalkmaya çabalamam sadece başımın zonklamasına neden olmuştu. Biraz daha kendimi zorlayarak doğrulmayı başardım. Etrafıma bir göz attığımda dudağımın uçuklayacağını zannettim, beş melez minik bir kürenin içerisindeydik ve küre yeşil sarmaşıklardan, çeşitli ot ve yapraklardan oluşuyordu. Gözlerim hızla Maya'yı aradı, kısa zamanda Eduard'ın dizlerine başını koymuş olduğunu gördüm. Büyük ihtimalle o da baygındı.

Yanıbaşımda yüzükoyun bir şekilde yatan Hec'i gördüm, endişeyle sırtındaki koca yarayı incelemeye başladım. Hala nefes alıyor olması beni rahatlatmıştı ama bu durumun her an değişebilme ihtimali olduğu açıktı. "Savaş bitti mi?" diye sordum merakla. Lucy ve Ed ben dünyanın en ahmak insanıymışım gibi birbirleriyle bakıştılar, ardından Zihindeşen "Ya, evet. Savaş bitti, biz de gelip çimden bir kürenin içine tıkışalım, piknik yapalım dedik." dedi. "Ha ha ha, aman ne komik." cevabını verdim. Eduard -sonunda- doğru düzgün bir açıklama yapmaya başladı: "Aynı anda birçok şey oldu. Lucy'nin gırtlağına bir empusa yapışmıştı, sen bayılmıştın ve Hec çok ağır yaralanmıştı. Hepinizi aynı anda korumamız imkansızdı. Maya, sahip olduğu tüm güçleri kullanarak bize geçici bir sığınak sağladı, biraz toparlanabilmemiz için. Tabii bunu yapmak onu çok yordu ve bayıldı. Sığınak da en fazla beş dakika daha dayanır." dedi. Elimi çeneme koyarak söylediklerini onayladım, içimdeki komutan harekete geçmişti. Ayağa kalkıp -bunu yapmak bir metre yüksekliğindeki çim kürede ne kadar mümkün oluyorsa- Maya'nın yanına gittim ve tekrar kendine gelmesi için ne yapabileceğimizi düşünmeye başladım. Hec'in durumu çok kötüydü ve aramızda onu iyileştirebilecek tek kişi Demeter kızıydı. Artık biraz daha kendime gelmiş olduğum için dışarıdaki kan donduran kükremeleri ve metallerin çarpışma seslerini duyabiliyordum; her an bir mızrak -evet, çok iyimserim.- yağmuruna maruz kalabilirdik. Buraya apar topar geldiğimiz için yanımızda nektar veya ambrosia yoktu, aklıma hiçbir çare de gelmiyordu.

Sonra, bana güç veren yeri, yani yeraltını düşündüm. Ölüler Diyarı benim gücümün kaynağıydı ve kendimi bitkin hissetsem bile oraya gittiğimde iyileşmiş oluyordum. Belki... bu gücü kardeşime aktararak onun iyileşmesini de sağlayabilirdim. Bunu yapmak için çok fazla odaklanmam gerekecekti, o esnada Maya için ne yapabileceğimizi düşünürken aklıma Lucy'nin telepatik güçleri geldi. Ona döndüm ve "Maya'nın zihnine gir. Ona uyanmasını söyle." dedim. Zihindeşen önce gözlerini devirdi ama sonra, her yolu denememiz gerektiğine kanaat getirerek Maya'nın yanına gidip oturdu ve gözlerini onun yüzüne dikti. Benim de aynı şekilde odaklanmış bakışlarımı Hec'e yönlendirmem gerekiyordu. Sarmaşıkların arasında sıkışıp kalmıştık ve ikisi kendinde olmayan beş kişiydik, dışarıda bizi Titan Kronos'un dev canavar ordusu beklemekteydi ve ben, Ölüler Diyarı'na bu kadar uzaktayken, oradan aldığımı düşündüğüm güçleri Hec'e göndermeye uğraşacaktım. Eh, en monoton günler listemde ilk 10'a bir yenisi eklenmişti sanırım.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Clara Thompson
Artemis Avcısı/Melez Danışmanı/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Artemis Avcısı/Melez Danışmanı/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Clara Thompson


Mesaj Sayısı : 4592
Kayıt tarihi : 12/10/10

Düşman İşgalinde Bir Bölge Empty
MesajKonu: Geri: Düşman İşgalinde Bir Bölge   Düşman İşgalinde Bir Bölge Icon_minitimeSalı Kas. 23, 2010 7:40 am

Çok karanlık bir yerdeydim. Öylece geziniyordum ama bir yandan da telaş verici bir düşünce beynimi kemiriyordu. Ne olduğunu bulamıyordum, hatırlamak istiyordum ama beynim zonkluyordu. Amaçsızca yürümeye devam ettim. Birden burada yanlız olmadığımı anladım. Birisi bana sesleniyordu.
''Maya, Maya!'' etarafa bakınıyordum ama hiç birşey göremiyordum. Sesi de tanımıyordum. Bir şekilde karanlık gök yüzünde bir kaç resim oluşmaya başladı. İlk olarak bana benzeyen kahverengi saçlı ve gözlü bir adam gördüm. Sonra bir ağacı, sonra da birkaç kişi daha, sarı kıvırcık saçlı bir kız, ve ardından kızıl saçlı. Sonra kahverengi saçlı, yeşil gözlü bir kız, ve ardından bir oğlan. Onları tanımıyordum. Ama bir yadan da beynimin bir kısmı beni dürtüklüyordu. Sonra mavi gözlü düz saçlı bir kız, iki kahverengi saçlı oğlan daha. Endişeli gibiydiler.
Ardından kumral saçlı ve kahverengi gözlü harika bir çocuk gördüm. Onu tanıyordum.
''İşte !'' diye bağırdı aynı ses. Ben bu arada çocuğun yüzüne odaklanmıştım. Eduard!

Birden uyandım. Şu anda en çok görmek istediğim kişinin yanındaydım. Onu unutacak olmanın korkusuyla ona sarıldım. Eduard biraz şaşırdı ama o da bana sarıldı.
''Çok zor oldu ama sonunda uyandırdım.'' dedi Lucy bana bakarak. Hemen ona da sarıldım. Sonunda yatan bir çocuğu gördüm.
''Hector!'' Hemen yanına koştum. Kendimi çok enerjik hissediyordum. Hemen kulübeden bir parça alıp Hector'la ilgilenmeye başladım. Bu arada kulübe sarsılmaya başlamıştı. Demeter bize yardım et! dedim içimden.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eduard Ryan Longrange
Hephaistos'un Çocuğu/Mitoloji Tarihi Eğitmeni
Hephaistos'un Çocuğu/Mitoloji Tarihi Eğitmeni
Eduard Ryan Longrange


Mesaj Sayısı : 1186
Kayıt tarihi : 31/10/10

Düşman İşgalinde Bir Bölge Empty
MesajKonu: Geri: Düşman İşgalinde Bir Bölge   Düşman İşgalinde Bir Bölge Icon_minitimeÇarş. Kas. 24, 2010 7:23 pm

Açıkçası şunu söylemem gerek.Maya'nın sığınağı yıkılmak üzereydi.Tabii diğer dört meleze bunu söylememe gerek yoktu.Maya ve Hector hariç -o Hector ile ilgileniyordu- herkes endişeli bakışlarla silahlarını eline almışlar, darbeyi bekliyorlardı.Kılıcımı elimde sıkıca tutuyordum bunun pek faydası olmasa da.Metal ve kükreme sesleri artıyordu.Göz ucuyla Maya ve Hector'a baktım.Hector, eskisi kadar kötü görünmüyordu ama her an kusacakmış gibi bir hali vardı.Sonuçta Hec de kılıcını çekmişti ve hazır gibi görünüyordu.Doğrusunu söylemem gerekirse bir kaç saniye içinde milyonlarca ok bize saplanacaktı.İşte bu yüzden fazla iyimserim.Kronos'un ordusu ile uğraşmak yerine şu an Melez Kampı'nda cirit bile atıyor olabilirdim.Çatırt.


Biraz geç olsa da sonunda arkamı döndüm.Sığınak yıkılıyordu.Daha ne olduğunu göremeden üç tane cehennem tazısı üzerime atladı.Ama ben çoktan kılıcımı savurmuştum.Üçü de sarı bir toz tabakası bırakıp yok oldular.Her tarafımız Drakonlar, Laistrygonialılar ve cehennem tazıları ile doluydu.Ne ararsanız vardı.En eğlenceli olanı -üzgünüm bugün eğlence anlayışım kıt- bunlardan yüzlercesi bize doğru gelmesiydi.Bir kaç tane daha Drakon buharlaştırdıktan sonra geri çekilmeye başladım.Şu bir gerçekti.Canavarlar asla bitmiyordu.Sonsuza kadar savaşamayacağı mızı da biliyorduk.Özel yeteneğim sadece metal - altın - tahta -taş gibi nesnelere dokunduğum da istediğim nesneye çevirebilmemdir. Bu özelliğim olmasa daha dayanamayacağımı biliyordum.Ne kadar boyunca savaştığımızı tahmin edemiyordum ama Maya yanımda olduğu için pes edemezdim.Dayanıklık konusunda bir numara olduğunu söyleyemem ama hiç olmassa dayanıyordum.Düşüncelerimi bölen, daha sonra beni duyduğuma pişman edecek bir ses duydum.Var gücümle bağırdım."Minator !
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Düşman İşgalinde Bir Bölge Empty
MesajKonu: Geri: Düşman İşgalinde Bir Bölge   Düşman İşgalinde Bir Bölge Icon_minitimePerş. Kas. 25, 2010 11:26 am

"Minotor!" diye bağırdı Ed. Dudağımı ısırarak sözlerini onaylarcasına kafamı salladım. Demek daha önceden hissettiğim o zihin dalgası bu yaratığa aitti. Nedense bu gizemi çözdüğüm için kendimi hafiflemiş falan hissetmiyordum, tüm hücrelerim zor karşı koyduğum bir kusma isteğiyle kamaşmıştı. Tam, "Ama... ama... ama daha ölmek için çok gencim!" diye sızlanmaya başlayacakken, yıkılan sığınağımızın aralığından gördüğüm bir görüntü, beni kendime getirdi. Neredeyse mantikor büyüklüğündeki bir cehennem tazısı, üzerimize doğru son sürat koşarken bir arabanın üzerinden atlamaya çalışmış, başaramayıp tüm ağırlığını Siyah renkli son model Ferrari'ye vermişti. Tabii ki mahvolan bir Ferrari herkesi sinirlendirir ama içimin korkunç bir öfkeyle dolmasının nedeni, tam emin olamasam bile arabanın içinde bir insan silüeti seçer gibi olmamdı. Dişlerimi o kadar fazla sıkmıştım ki, çenem korkunç bir ağrıyla kasılmaya başlamıştı. Kahrolası iblisler güzelim Manhattan bölgesini yakıp yıkıyor, masum insanlara zarar veriyorlardı ve ben... çaresizce olanları izliyordum. "Bu böyle devam edemez." diye mırıldandım ve arkamdan seslenen arkadaşlarımı duymazdan gelerek artık pek de işimize yaradığını söyleyemeyeceğim sığınak döküntülerinden dışarı çıktım.

Daha önce de savaş alanlarında bulunmuştum ama şu anda Manhattan'ın durumunu anlatmak için verebileceğim yakın bir örnek bile gelmiyordu aklıma. Etraf felaket durumdaydı; yıkık dökük araba parçaları, tutuşmakta olan evler, etrafa burnumu büzüştürmeme neden olacak boğucu bir duman saçan yanık ağaçlar, yerlerinden sökülmüş sokak lambaları, bir zamanlar sağlam bir telefon kulübesi olduğuna asla inanamayacağım mavi levha tozu birikintileri... Burası gerçekten de New York'un kalbi miydi yoksa ben farkında olmadan yeraltının en berbat yerine, Ceza Tarlaları'na mı gitmiştim? Gözlerimin dolduğunu hissediyordum ama nedeni etraftaki toz bulutu da, içime çöken sıkıntı da değildi. Sadece olmaması gereken şeylerle karşı karşıya kaldığımda verdiğim istem dışı bir tepkiydi. Haksız yere son bulan hayatlar asla affedilemezdi. Kronos ve onun gaddarlığını yansıtan iblis ordusu, cezalarını bulmalılardı. Eh, ortada fazla seçenek de yoktu, onlara güzel bir sürpriz hazırlayacak kişi ben ve dört arkadaşım olacaktık. Yarım saat önce bir empusa yüzünden ölümle burun buruna gelmemişim gibi kendimden emin bir şekilde tekrar canavarların arasına daldım ve kıyasıya mücadeleye başladım. Çevremdeki savaş naraları ve benzer haykırışlardan, dostlarımın da yanı başımda olduklarını biliyordum. Bu beni de şaşırttı ama suratımda çarpık bir gülümseme belirdi: "Eh, belki burada ölürsem Olimpos'a bir heykelimi falan dikerler." dedim bayat mizah anlayışımı yansıtan, içinde bulunduğum durumun ciddiyetini kararlılıkla reddeden o ses tonumla.

(dostlar yayın biraz postları, daha 3. turdayız.)
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Hector Sentius
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Hector Sentius


Mesaj Sayısı : 692
Kayıt tarihi : 19/08/10

Düşman İşgalinde Bir Bölge Empty
MesajKonu: Geri: Düşman İşgalinde Bir Bölge   Düşman İşgalinde Bir Bölge Icon_minitimeÇarş. Ara. 01, 2010 2:51 am

Manhattan berbat bir durum içinde kalmıştı.Her taraf yıkık dökük bir haldeydi.Her tarafdan saldırıyorlar.Kendimizi korumamız için çok dikkatli olmalıydık.Maya bana beni ikici kez de iyileştirmişti.Bu aralar ona çok borçlanmıştım.Herkes bir taraftan saldırıları savuşturuyor diğer taraftanda düşünceler içerisinde etrafa bakıyordu.Biz bu durumdan nasıl kurtulacaktık.Yanlış söyledim sanırım ölmekten nasıl kurtulacaktık.Minotor hızlı olmadığı halde hızlı adımlarla bize doğru geliyordu.Kronos senden nefret ediyorum.Sanırım buradaki herkesde Kronos'tan nefret ediyordur.Cehhennem tazıları babamın canavarı olduğu için onlara vurmuya çekiniyordum.Minotor gelmeden şunları haklamalıydık.Lucy sinirli bir sesle "Biraz yardım fena olmaz" diye bağırdı.Ed koşarak yanına gitti ve Lucy'ye yardım etti.Tekrar yanımıza geldiler."Eee.Bir fikrin var mı Lucy?" diye sordu Maya haklıydı bize soramazdıya.O bilgelik tanrıçasının kızıydı.Ed'in aklına bir şey gelmişti yada dışarıdan bir şey söylemeye çalıştığını anlamıştım.Ed, "Şey aslında bir kaç heykel canlandırabilisen hiç fena olmaz Lucy en azından bizi yararları olur."Ed hakılıydı."Şey sanırım canladırabilirim" dedi Lucy.Rob bağırarak "Herkes Lucy'yi korusun heykelleri canlandırana kadar hiçbir yaratık oraya geçmeyecek." Bu Rob'muydu çok kararlı ve sinirli konuşmuştu.Aslında genelde sinirli oldurdu.Lucy koşarak heykel bulmaya gitti.Bir süre içinde gürültü koptu.Deprem falan mı olduyordu.

[Gecikme için üzgünüm ama okul bu aralar çok yoğun.Buraya çok az zaman girebiliyorum]
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Robert Harris
Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Robert Harris


Mesaj Sayısı : 1602
Kayıt tarihi : 16/08/10

Düşman İşgalinde Bir Bölge Empty
MesajKonu: Geri: Düşman İşgalinde Bir Bölge   Düşman İşgalinde Bir Bölge Icon_minitimePerş. Ara. 02, 2010 10:30 am

Kaşlarımı kaldırarak bir süre Ed'in zekasına hayret ettim, ardından heykellerin -yani otomatonların- Hephaistos çocukları için akla gelmesi kolay nesneler olduklarına kanaat getirdim ve gruba dönerek birkaç talimat verdim, nedense karşımdaki canavar ordusu liderlik damarıma basıyordu. Şimdilik ana planım Lucy'yi korumaktı ama Minotor iblisi kafasını öne eğmiş, boynuzlarıyla Hec'i hedef almış, üzerine doğru koşarken, Maya ve Ed onun yanında olsalar bile dikkatimi minyatür bir su çeşmesiyle konuşan Zihindeşen'e veremiyordum. Lucy civardaki her yapıtın karşısına geçip aynı şeyleri tekrarlıyordu, sinirden dişlerimi sıkmış olduğumu fark ettim ve buna hakkım da vardı; yaptığı şey tahammül edilemez derecede sinir bozucuydu. "Komut dizisi: 23. Daedalus. Uyan!.. Komut dizisi... hımm, 13. Lucianna. Uyan! Komut dizisi -çok acil bir durum!- Daedalus, Lucianna, Athena, Hephaistos, canınız kime itaat etmek isterse... Uyan, canlan, o kahrolasıca mermer gözlerini aç!-" Buna daha fazla dayanamayacaktım. Lucy'nin gözleri dolmuştu, yumrukları hırsla gerilmişti ve ne kadar zevkli olabileceğini düşünmemeye çalışarak heykele vurmasını engellemek için önüne geçtim ve ona elimle 'dur' işareti yaptım. Belki de bilgisayarda fazla strateji oyunu oynayan çocuklar, heykeller üzerinde daha fazla şans sahibi olabilirdi. Biraz da ben denesem fena olmayacaktı.

"Komut dizisi 1, u-ya-n-la-net-ol-a-sıca-h-he-y-ke-l." dedim elimi ağzıma siper ederek. Belki heykelin algılamadaki bir boşluğundan yararlanırdım ve ağzımdan kesik kesik çıkan kelimeler onda kayıtlı bir kodla çakışırdı. Birkaç saniye bekledikten sonra, otomatonun uyanmaya niyeti olmadığını fark ettim ve hayal kırıklığıyla birkaç adım geriledim, anlaşılan bu heykel benden daha zekiydi. Derken, Lucy şaşırtıcı büyüklükle bir coşkuyla havaya sıçradı ve "Rob! Sen çok dahisin! Buldum!" diye bağırdı. Tam ona ne saçmaladığı hakkında sert bir soru yöneltecekken, tekrar heykelin önüne geçti ve tüm dikkatini toplayarak ve sesinin gür çıkmasına özen göstererek konuşmaya başladı. "Komut dizisi: 0. Lucianna. Yeni komut: Canlan ve şehri canavarların istilasından koru." Sonra bana dönüp artistçe göz kırptı. Hiçbir şey olmayacağından adım kadar emindim ama otomaton ani bir hareketle üzerinde durduğu mermer zeminden aşağı atladı ve "Komut dizisi 67. Şehirdeki tüm otomatonları uyandır ve şehri canavarların istilasından koru." diyerek yanımızdan uzaklaşmaya başladı. Fal taşı gibi açılmış gözlerle ona baktığımı gören Lucy sonunda insafa gelip açıklamaya başladı... "Sen komut dizisi 1 dediğinde, aklımdan yeni komut eklemek için yapabileceklerimi geçiriyordum. Aniden, ilk komutun yeni komut eklemek olabileceğini akıl ettim ve 1 pek de işimize yaramadığından, 0'ı denemeye karar verdim. Otomaton canlandığında bana, verdiğimin hafızasındaki 67. komut olduğunu söyledi. Yani artık istediğim zaman bu komutu kullanarak tüm heykelleri canlandırabileceğim!" Sinirle gözlerimi devirdim. Evet, yaptığı belki dahiceydi ama böyle bir durumda bile kendi çıkarlarını düşünüyordu, bu da onun güç manyağının teki olduğunun somut kanıtıydı. "Sayın zeki ve sinir bozucu Athena kızı, heykellerle dünyayı ele geçirme planınızı böldüğüm için affedin ama kardeşim bir minotorun saldırısına uğramakta." dedim. Gerçekten, biz minik bir su çeşmesi cücesini canlandırmaya uğraşırken, grubun geri kalanı ne duruma gelmişti, çok merak ediyordum.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Clara Thompson
Artemis Avcısı/Melez Danışmanı/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Artemis Avcısı/Melez Danışmanı/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Clara Thompson


Mesaj Sayısı : 4592
Kayıt tarihi : 12/10/10

Düşman İşgalinde Bir Bölge Empty
MesajKonu: Geri: Düşman İşgalinde Bir Bölge   Düşman İşgalinde Bir Bölge Icon_minitimeCuma Ara. 03, 2010 2:19 am

Zar zor bir drokonu uçurmuştum. Meydandaki bir çeşmenin üzerine çıkıp ayağım ve kılıcımla iki tanesini birden halletmiştim. Bu kadar çok canavar olunca yeni yöntemler geliştirmek gerekmişti. Zaten bizim savaş dehamın Lucy yanımızda değildi. Sonra kuzenimde ortalıktan kaybolmuştu. Herşey üst üste geliyordu. O kadar bitkilerle uğraşmamın yorgunluğu üstüme çökmeye başlamıştı bile. Birden Hector'a yardıma gitmeden önce bir düşünce aklıma ışık hızıyla geldi. Lucy gelene kadar işe yarardı en azından.
''Tanrıça Demeter-'' tam annemden yardım alacaktım ki bir drakon arkadan bir dirsek dalbesi indirdi. Yere kapaklandım. Tabii kılıcı o sırada başka bir şeyle meşgul olduğu için şanslıydım.
''Maya!'' Eduard hızla yanıma geldi.
''Be-ben iyiyim Ed,'' dedim Eduard beni yerden kaldırırken. ''Sadece beni bir süre koruman gerek.''
Eduard soru sorarcasına baktı ama hemen kılıcını kaldırıp bana siper oldu. Onun zarar görmesini istemiyordum. Sadece bir kaç saniye dedim içimden.
''Tanrıça Demeter, bana yardım et, kılcıma bahşettiğin gücü açığa çıkarmanı dilerim!'' dedim. Doğaşının üzerindeki şu anda açık renge bürünmüş taş parladı. Garip bir uğultu duyuldu ve taş parlamaya başladı. Işıkla beraber içinden bir düzine bitki asker çıktı. Sarımsı bitki gözleriyle etrafı taradılar ve hemen Hector'u görüp onun yanına gittiler.
''Çok zamanımız yok. Onlar ancak bir süre dayanır.'' dedim Eduard'a. O ise şaşkın şaşkın askerlere bakmayı sonunda kesebilmişti. Morali bozuk bir şekidle mırıldandı.
'Tabii şu orduyu da biraz oyalamamız gerekebilir.'' Off, tabi ya! Üzgün bir şekilde dudağımı sarkıttım. Elim, her zaman telaşlı olduğumda yaptığım gibi annemin bana verdiği taşın olduğu kolyeye gitti. Tabi ya! Taş! İçinde bir minatorun hapis olduğu taşı neredeyse unutuyordum. Annem onu ancak en çok ihtiyacım olduğu zaman kullanabileceğimi söylemişti. Kesinlikle şimdi yardıma ihityoacım var diye geçirdim aklımdan. Bitki askerlerim sayesinde biraz yorgun olan ordunun içlerine doğru ilerlemeye başladım.
''Maya, ne oldu? Nereye?'' Eduard peşimden koşuyordu. Hızlıca ordunun kalbine geldim ve kolyemi yere attım. Kolye parçalandı ve turucu taş birden bir Minator'a dönüştü! İşte bu bütün canavarları şaşırtmıştı. Ona verdiğim emirleri harfiyen uygulayacağını söylemişti annem. Umarım öyle olurdu.
''Minator, olabildiğince ses çıkar ve onların dikkatini dağıt. Sonra saldır. Birazdan sana yardım gelecek.'' dedim ve Minator anında harekete geçti. Bütün orduların dikkati dağılmıştı. Ed'le ben de yorgun Hector'a destek olmak için yanına doğru koşmaya başladık. Ama yarı yoldayken yer deprem oluyormuş gibi sallanmaya başladı. Lucy başarmıştı. Kocaman heykeller savaş alanına doğru yürüyordu.
''Otomatonlar! Sonunda geldiler!'' dedi Ed rahatlamış bir şekilde.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Eduard Ryan Longrange
Hephaistos'un Çocuğu/Mitoloji Tarihi Eğitmeni
Hephaistos'un Çocuğu/Mitoloji Tarihi Eğitmeni
Eduard Ryan Longrange


Mesaj Sayısı : 1186
Kayıt tarihi : 31/10/10

Düşman İşgalinde Bir Bölge Empty
MesajKonu: Geri: Düşman İşgalinde Bir Bölge   Düşman İşgalinde Bir Bölge Icon_minitimeC.tesi Ara. 04, 2010 1:19 am

''Otomatonlar! Sonunda geldiler!'' dedim rahatlamış bir şekilde.Taş heykeller bize doğru geliyordu.İstemesem de gülümsedim.Gözüm Minotor'a takıldı.İki tane minator vardı.Bir düşmanımız olan, bir de Maya'nın minatoru.Onları ayırt etmek oldukça zor gibiydi.İki minatorda birbiri ile dövüşüyorlardı.Otomatonlar, çılgınlar gibi drakonlara saldırmaya başlamışlardı.Bir tane otomatonun yanına gidip, antik yunanca bir şeyler fısıldadım.Otomaton, iki minatora doğru koşmaya başladı.Ortalık tam bir savaş alanıydı.Manhattan, resmen yıkılmıştı.Bazı ölümlüler çığlık çığlığa koşuyordu.Sis onların görüşlerini engelliyor olsa da kesinlikle korkunç bir şey gördükleri kesindi.Kılıcımı bir tane daha drakona sapladığımda, bağırmaya başladım."Sanırım yeniyoruz." dedim.Aslında bunu söylemek güçtü ama neredeyse yarım saattir saldırıyorduk ve milyonlarca canavar öldürmüştük.Doğrusu yorulmuştum ama -ilk defa !- Kronos'un ordusu azalmış gibiydi.Sadece bir kaç milyoncuk canavar kalmıştı! bu çok önemli bir şey değildi. (!) Gözüm Maya'ya takılıyordu.Bunca şeyleri yaptıktan sonra oldukça yorulmuş gibi görülüyordu.Hector'u zaten söylememe gerek bile yoktu.Lucy, önüne geldiği canavara saldırıyor ve yeni otomatonları canlandırıyordu.Robyn, durmadan savaşıyordu.Ben ise kendimi Maya'yı korumaya daha çok vermiştim.Bu sonsuza kadar süremezdi.Belki de ilk defa, babamdan yardım istedim.Eğer böyle gidersek sonsuza kadar savaşacaktık.İçimden bir ses, "Geri çekil !" diye emretti.Kalın bir sesti ve ben bu sesi tanıyordum.Babamın dediğini yaptım.Maya'nın da elinden tutup geriye doğru gitmeye başladım.Maya bana sorarcasına bakıyordu, ama açıklayacak vakit yoktu.Arkamı dönüp baktığımda, Manhattan'ın kırılmış asfaltından en az on metre boyunda demir çubuklar çıkmaya başladı.Artık herkes, dikkatini çubuklara veriyordu.Demir çubuklar, canavarları sarıp yok ediyordu.İşte, bunu izlemek oldukça zevkliydi.Canavarlar bağırarak, kaçıyorlardı.Demir çubuklar sonunda birleşerek, en az elli tane drakona doğru uçmaya başladı ve asfaltın içine girip, kayboldular.Neredeyse canavarların yarısı buharlaşmıştı.Gülümsüyordum ama hala etrafımız, canavarlarla çevriliydi.Hiç olmassa canavarların yarısını öldürmüş ve şaşırtmıştık ama bizi bekleyen daha çok canavar vardı.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Lucianna Fackrell
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Athena'nın Çocuğu/Kulübe Lideri
Lucianna Fackrell


Mesaj Sayısı : 4356
Kayıt tarihi : 22/08/10

Düşman İşgalinde Bir Bölge Empty
MesajKonu: Geri: Düşman İşgalinde Bir Bölge   Düşman İşgalinde Bir Bölge Icon_minitimeC.tesi Ara. 04, 2010 2:22 am

İşte bu, kesinlikle görülmeye değerdi. Demir çubukların drakonları pataklamasına insan fazla şahit olmazdı. İçinde bulunduğumuz duruma rağmen sırıttığımı fark ettim. Gruptaki diğer dört kişi de surat kaslarına söz geçiremiyormuş gibiydi. Derken, hemen önünde durduğum bir teknolojik alet mağazasını fark ettim. yerdeki demir çubuklarından -yani, en küçüklerinden- birini kaparak onu hızla cam vitrine fırlattım. Dükkanın alarmı savaş seslerinin arasında kaybolup giderken, Hector'un merakla "Ne yapıyorsun sen?" diye bağırmasına aldırış etmeden içeri daldım. Aradığım şeyi bulmam uzun sürmedi; megafonu kaptığım gibi gerisin geri savaş arenasına çıktım. Sokağın ortasına geçerek megafonu ağzıma tuttum ve tüm gücümle, "Komut dizisi: 67. Şehirdeki tüm otomatonları uyandır ve şehri canavarların istilasından koru!" diye bağırdım. Tek tek heykelleri gezecek ne zamanım kalmıştı ne de gücüm... Uzaklarda bir silüetten farksız gibi görünen Robyn baş parmağıyla bana bingo işareti yaptı. Gerçekten de içinde bulunduğumuz alandaki heykel sayısı neredeyse ikiye katlanmıştı, anonsum işe yaramıştı.

Zihinsel kalkanlarımı devre dışı bıraktım, sol elimdeki bilekliğin kalkanım Aegis halini almasını sağladım ve sağ elimdeki Nefesalan'ı hızla birkaç kez sallayarak etrafa pırıltılar saçmasına izin verdim. İki kolumu da gökyüzünde parlayan güneşi işaret edercesine havaya kaldırdım ve "Biz melezler, son gücümüze kadar savaşmaya devam edecek ve şehri aşağılık iblislerinin istilasından kurtaracağız Kronos!" diye haykırdım. Söylediklerim gerçekten dokunaklıydı ve içinde bulunduğumuz duruma cuk oturmuşlardı ama boğazımdaki yanma da çok rahatsız ediciydi. Hızla gözlerim grubumuzu taradı. Maya ve Ed birbirlerine yakın duruyorlardı, Maya kendine ait olan Minotor'un, ötekiyle mücadelesini yönetiyor gibiydi, Ed de çevrelerindeki canavarları haklarken bir yandan da onu koruyordu. Robyn gücünü son damlasına kadar harcamaya karar vermiş gibiydi; etrafında karanlık bir sis hakimdi ve bir çeşit dehşet kasırgası yaratmaya uğraşıyordu. Hec, kafayı yemişçesine kendini kaptırmış, 5 metre yakınındaki tüm canavarları kılıcından geçiriyordu ve uzun süre durmaya niyeti yoktu. O halde, şimdi sıra bendeydi. Manhattan zaferi, bizim fedakarlıklarımızla kazanılacaktı, başka şansımız yoktu. Ve ben, Olimpos için canımdan vazgeçebilecek kadar büyük bir sadakatle doluydum. Tüm dostlarımı arkamda bırakmak için canavar ordusuna doğru ilerledim, kalkanım ile kılıcımı yere fırlatarak iki elimi de alnıma götürdüm ve o patlamayı yapmak için odaklandım. Daha öncesinde bir kez Siren Körfezi'nde yapmıştım bu güç patlaması işini; tüm Sirenlerin küçük parçacıklara ayrılmasını sağlamıştım zihin gücümle. Sonrasında kesinlikle bayılırdım, hatta belki de ölürdüm ama kalp atışlarım git gide hızlanırken, aynı şeyi tekrar yapmak üzere olduğumdan emindim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Robert Harris
Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Hades'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Robert Harris


Mesaj Sayısı : 1602
Kayıt tarihi : 16/08/10

Düşman İşgalinde Bir Bölge Empty
MesajKonu: Geri: Düşman İşgalinde Bir Bölge   Düşman İşgalinde Bir Bölge Icon_minitimePaz Ara. 05, 2010 7:37 am

Yeraltındaki tüm gücü buraya çekiyordum, etrafımdaki o karanlık akımı hissedebiliyordum. Az sonra yaşayacağım patlamanın ardından bu olay haberlerde 'atom bombası' olarak bile çıkabilirdi. Demir borular ve otomatonlar düşman ordusunu zaten yıkıp geçiyor, Maya'nın minotoru, efsanevi Minotor'a meydan okuyordu. Ed ve Hec etraflarındaki drakonları, empusaları toz bulutuna çevirirken kendilerinden geçmişlerdi. Lucy ise ordunun kalbinin burnuna girmiş, psişik bir şeyler yapmaya hazırlanıyordu. Tüm dikkatimi çevremdeki güç kasırgasına verdikten sonra, beni duymasını umut ettiğim kardeşime, "Hec, ben bu gücü serbest bıraktığım zaman bir kalkan gibi onun diğerlerine zarar vermesine engel ol." diye bağırdım. Karanlık bir deliğin arkadaşlarımızı yutup götürmesini istemezdik. Artık hazır olduğuma kanaat getirdikten sonra derin bir nefes alarak güç akımını serbest bıraktım. Uçakların piste iniş yaparken çıkardıklarına benzer bir sesle benden ayrılarak canavarların üzerine hücum etti.

Aynı anda birçok şey oldu. Yarattığım dalga bana ihanet edercesine beni metrelerce geriye püskürttü ve betona çok sert bir düşüş yaptım. Elimle kafamı yokladığım zaman, sıcak bir sıvının parmaklarıma bulaştığını hissettim; başım kanıyordu. Yine de bundan sonra olacakları kaçırmak istemediğim için beyin sarsıntımı umursamadan ayağa kalktım ve sokaklarında dumanlar tüten şehri; Manhattan'ı tüm vahşet kareleriyle gördüm. Manhattan artık uzun süre eski halini alamayacaktı çünkü beş yarı-tanrı ve koca bir canavar ordusu, etrafımıza bazı kalıcı hasarlar vermeden birbirimizle savaşamazdık. Bu zaten kimse için sürpriz bir gelişme değildi... Gözlerim hemen arkadaşlarımı aradı. Maya, Ed ve Hec, kardeşimin oluşturduğu siyah bir kürenin içinden ilerideki bir noktaya bakmaktaydılar. Meydana getirdiğim güç akımından kurtulabildiklerine sevinmiştim ama gözlerimi baktıkları noktaya çevirdiğim zaman, boğazımda bir şeylerin düğümlendiğini hissettim: Lucy baygın bir şekilde yerde yatıyordu. Ona doğru koşmaya başlamışken eski filmlerdeki gibi ayağım bir taşa takıldı ve büyük bir gümbürtü çıkararak yere yapıştım. Şimdi kafamın önü de, arkası kadar hasar almıştı. Göz kapaklarım bana ihanet etmeden önce dikkat ettiğim tek şey, artık civarda hiç canavar kalmamış olduğuydu; başarmıştık!


//20 postluk Manhattan macerası burada sona erer.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Düşman İşgalinde Bir Bölge
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Yasak Bölge
» Düşman!
» Düşman Toprakları.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Kamp Dışı :: New York :: Manhattan-
Buraya geçin: