Saldırı, beklenmedik ve kusursuzdu.Zor olsa da engellemeyi başardım.Ama bir kaç adım sendeledim.Kılıç, kullanmakta iyiydim ve Tiff de iyi olmaya başlıyor gibiydi.Tiff, düşünceli halimi görüp, bir kez daha saldırdı.Ama bu sefer aynı hataya düşmezdim.Kılıcımla, saldırısını kolayca geri çevirip, saldırıya başladım.Ama Tiff daha deminki kadar şanslı değildi.Saldırım, kılıcını tekrar düşürdü.Sonra akıllıca bir hamle yapıp, benim bacaklarımın arasından kayıp, bileziğine basıp, bıçağını boynuma dayayıdı.Şunu itiraf etmeliyim ki çok iyi bir hamleydi.Ama Tiff benim Duello tarzımı bilmiyor gibiydi.Tiff'e fırsat kalmadan eğilip, bıçağından kurtuldum ve Tiff bana saldırmaya başlamadan önce, kılıcımla bıçağını düşürdüm.Sonra kılıcımı bıçağa çevirip (yeni eklediğim bir özellikti.Kılıcımı istediğim silaha çevirebiliyorum.) Tiff'in boynuna dayadım.
-Şimdi O kadar Şanslı değilsin?
-Öyle görünüyor.
-İstersen bir daha kılıç düşürme haraketini yapalım ?
-Ee, tabii olur.
Tekrar gülümsedim.Tiff'e nasıl kusursuz kılıç düşürme haraketini yapacağını gösteriyordum.Tiff iyi öğreniyordu.Ama kılıcım sadece sallanıyor, yere düşmüyordu.Ben de Tiff'i okta geçemeyeceğimi biliyordum.Derin bir nefes alıp, kılıç düşürme haraketini gösterdim.Bu sefer anlamış gözüküyordu...