| Yastık Savaşı! | |
|
+2Kristen Reneé Dawson Hermia Aigian Cocteau 6 posters |
Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Yastık Savaşı! Salı Kas. 09, 2010 2:12 pm | |
| "Uyansana uykucu!" Evet, işte yine başlıyoruz, bir Ares kulübesi klasiği. Mia yine yatağımın başında bas bas bağırıp beni uyandırmaya çalışıyordu. "Git başımdan Mia." dedim uykulu bir sesle. Gece uyumadığımı ve uykuya ihtiyacım olduğunu biliyordu, ama her sabah beni uyandırmayı görev edinmişti anlaşılan. Alışkanlık da diyebiliriz. Ben de her sabah uyanmamak için dirensem de, artık o cadıya karşı bir şansım olmadığını biliyordum. Buna da öğrenilmiş çaresizlik diyebiliriz sanırım. Yine de kolay kolay pes etmeyecektim. "Bu kulübede zamanında uyanan tek kişi ben miyim Zeus aşkına?" dedi Mia öfkeyle. "Bugün eğitim yok, Ares kulübesi olarak biraz birlikte vakit geçirelim diyorum, Kano Gölü'nde bir yarışa ne dersin?" "Sen git ben geliyorum." "Öyle mi Adrian?" derken ses tonundan korkmuştum açıkçası, yine başımdan aşağı soğuk su boşaltmaya gidebilirdi her an. Bu riski göze alamazdım, doğrulup yastığımı Mia'ya fırlattım. "Ben gelmiyorum, uyumam lazım." diye bağırdım. O da yastığı tekrar bana attı. Hmm, demek kavga istiyordu. Ayağa kalktım ve komodinin üzerinde duran meyve bıçağını elime aldığım gibi yastığı ortasından deldim. "Ne yapıyorsun sen?" diye sordu Mia. Birazdan öğrenecekti nasıl olsa. Yastığın ortasındaki deliği biraz daha büyüttüm ve içindeki kuştüylerini Mia'nın kafasından aşağı döktüm, her yanı tüylerle kaplanmıştı. "Demek öyle. Peki o zaman, yastık savaşı!" diye haykırıp diğer yastığı aldı ve elleriyle parçaladı. Onun gibi kuşa dönüşmemek için hemen oradan kaçmam gerekiyordu, koşarak kapıyı açtım ve kendimi dışarı attım. Steve'in odasına doğru koşmaya başladım, belki ikimiz birlik olup Mia'yı yastık savaşında yenebilirdik. Bu da çok sevdiğimiz etkinliklerimizden biriydi, kamp müdiresi Athena'dan bu konuda çok uyarı alsak da yastık savaşlarımızdan vazgeçemezdik. "Uyan Steve, yastık savaşı!" diye bağırdım Steve'in odasına girip. Arkamdan Mia'nın ayak sesleri geliyordu. Sona, Matheas ve Yorina'nın da gürültüyü duyup savaşa katılması an meselesiydi.
|
|
| |
Hermia Aigian Cocteau Ares'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Melez Denetleyicisi
Mesaj Sayısı : 1491 Kayıt tarihi : 26/08/10
| Konu: Geri: Yastık Savaşı! Çarş. Kas. 10, 2010 5:43 am | |
| Saçım başım kuş tüyü olmuştu. Ellerime iki tane yastık alıp ortadan kestim sonra stevle adri 'nin yanına koştum. Stev'i uyandırmak için uğraşan Adrian'nın kafasını yastıkların arasında sıkıştırdım. Yastıkları çekince Ağzındaki tüğü üfledi. ''O öyle uyanmaz'' dedim. Komidinden yarım bardak suyu alıp stev'in yüzüne attım. Birden şaşkınlık içinde havaya dikildi. Adrianla gülme krizine girmiştik.Kızıl saçlı kardeşimiz Yorina kapıda durup ''Siz ne yapıyorsunuz bu ne gürültü.'' Stev uyanmış ve beni gıdıklamaya başlamıştı cevap veremedim. (yani tebrik ediyorum süper konu ) | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Yastık Savaşı! Perş. Kas. 11, 2010 6:45 am | |
| (Ares Kulübesindeki herkes bu rp'ye davetlidir!!)
En son Adrian Black tarafından C.tesi Kas. 13, 2010 10:06 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 3 kere değiştirildi |
|
| |
Kristen Reneé Dawson Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 394 Kayıt tarihi : 05/11/10
| Konu: Geri: Yastık Savaşı! Cuma Kas. 12, 2010 1:52 am | |
| O sabah ne güzel sessiz ve sakin başlamıştı.Ama ben bu sessizlikten yararlanarak biraz tembelleşmek istedim.Ama bu kulübede bunun mümkün olmadığını bilemezdim.Biraz sonra bağırışmalar duydum ''Tamam'' dedim mırıldanarak.Ayağa kalkıp ne olduğuna bakmaya gittim.Gittim gitmesine ama gördüklerime inanamadım. Uyku sersemiydim hala.''Siz ne yapıyorsunuz bu ne gürültü.'' dedim, keşke demeseydim.Mia bana pis pis bakıyordu.Adrian da öyle.Birden kafama birşey indi.Ama sert değildi,yumuşaktı. Daha ne olduğunu anlayamadan etrafım kuş tüyü ile kaplanmıştı.Bunu fark edene kadar orada öylece kaldım.Sonunda 'Yeter!'' diye bağırdım.Herkes bana baktı.''Siz üçünüz önce uykumu bölüp; Sonra da bensiz yastık yavaşı yaparsınız ha! Hepinize ödeteceğim bunu!''dedim ve elime ilk gelen yastığı delip Mia'ya attım.O an Adrian'ın yeni bir yastık deldiğini gördüm ama artık çok geçti.Adrian çoktan yastığı -yine- kofama boşaltmıştı.Sinirimi Stev'den aldım. Altındaki kilimi çektim ve Stev yere kapaklandı.Gülmeyi bitirince arkamı döndüm ve herkesin bana düşman kesildiğini fark ettim.Aklıma bir hile geldi.(ee nasıl olsa bir Ares kızıyım)Bir kaç adım geriledim ve ''Aa! Tanrıça Athena,bir yanlızca şey..''dedim.Üçü birden ellerindeki yastıkları indirdiler ve arkalarını döndüler.Buna kandıklarına inanamıyordum! Kitaptaki 5. en eski numaradır bu.Bunu fırsat bilip en yakındaki yatağın altına girdim.Beni bulamayacaklarını düşünüp onları sessizce izledim.
En son Yorina Leonie Violet tarafından Cuma Kas. 12, 2010 4:34 am tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi (Sebep : renklendirmeyi unuttum) | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Yastık Savaşı! Cuma Kas. 12, 2010 3:33 am | |
| Yorina küçük hilesiyle bizi kandırabileceğini sanıyordu muhtemelen, ama ne kadar yanıldığına dair hiçbir fikri yoktu. Mia yatağın altına uzanıp kızı kollarından tuttuğu gibi çekti, ve ona ne yapacağını düşünmeye başladı. Fırsattan istifade Mia'nın kafasından aşağı bir yastığın içini daha boşalttım. Yine heryeri tüylerle kaplanmıştı. "Bunu ödeyeceksin Adrian!" diye haykırdı Mia, ve Steve'in diğer yastığını aldı. Hemen eşiğe koştum ve odadan çıktım, salona doğru son sürat gidiyordum. Salonda yastık savaşı yapmak kurallarımıza aykırıydı. Ama Mia'nın kural tanıdığı nerede görülmüş? Elinde parçalanmış yastıkla üzerime yürüyordu hala. "Yapma Mia, anlaşabiliriz biliyorsun." dedim uzlaşmaya çalışarak. "Onu zamanında düşünecektin." diye cevap verirken arkasındaki tehlikeden haberi yoktu sanırım. Steve tam zamanında beni kurtarmış, aynı zamanda intikamını da almıştı. Bir bardak değil, bir sürahi soğuk suyu Mia'nın başından aşağı dökmüştü. Şimdi ortalık iyice karışmıştı, benim bildiğim Mia kulübeyi darmadağın edene kadar Steve'i kovalardı. Olan yine sıradaki temizlik nöbetçisine olacaktı, kulübeyi tekrar düzenli bir hale getirmek için oldukça uğraşması gerekecekti. Neyse ki son temizlemeyi ben yapmıştım, rahatlayıp sırıtarak Mia'nın öfkeli yüzünü izlemeye başladım. Yorina da ansızın salona dalmıştı, o da girer girmez benim gibi Mia'nın öfkeli bakışlarına, ve Steve'in çaresiz yüzüne bakakaldı. Şimdi neler olacaktı kim bilir? |
|
| |
Steward Thurstan Ares'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 326 Kayıt tarihi : 05/09/10
| Konu: Geri: Yastık Savaşı! Cuma Kas. 12, 2010 4:31 am | |
| Niel'le sonsuz boşlukta uçarken kuşlar bana eşlik ediyordu. Saçlarım gelen havanın etkisiyle dalgalanıyordu. Ancak tam o sırada yüzümde bir ıslaklık hisstemem tüm herşeyi mahvetti. Bu Mian'nın işiydi. Meğer beni uyandırmak için yüzüme su dökmüş. Ancak tek gariplik bu değildi. Andrian ve Mia aralarında şakalaşıyorlardı. Tabi kardeşlerime eşlik etmeyi kendimden mahrum edemezdim. Öç almak istercesine Mia'yı gıdıklama tasasına düştüm. Sonrasında Mia'yı çok kızdrıcağını bildiğim üzere saçlarını elimde karıştırdım. Yataktan fırlayıp hemen ortadaki masanın diğer tarafında durdum. Sırıtarak Mia'ya bakıyordum. Sonum biraz kötü olacak gibiydi. | |
|
| |
Matheas Moonlion
Mesaj Sayısı : 11 Kayıt tarihi : 17/10/10
| Konu: Geri: Yastık Savaşı! Cuma Kas. 12, 2010 5:13 am | |
| Tam bir yastık savaşı. Zamansız dalmak ölüm demektir. Herkes Mia'ya dalıyor gibi gözüküyordu ama ben onun tarafını tutuyordum. Stev'in dikkatinin dağıldığı sırada
''Yettim uleyn!'' diye bağırıp şaşkınlığından yararlanarak Stev'i kollarından tuttum. Stev amansızca çırpınıyordu ama onun için fazla iriydim. Mia benim onu tutmama karşılık bir sürahi suyu kaptı ve yanımıza gelmeye başladı. O yaklaştıkça Stev'in giderek daha fazla titremeye başladığını fark ettim. Bu sırada Mia geldi ve sürahiyi Stev'in kafasından boşaltıp sürahiyi de kafasına geçirdi ve ben Stev'i yataklardan birine fırlattım. Mia'nın dikkati şimdi tamamen Adrian'a odaklanmıştı. Az sonra olacakları tahmin etmek hiç de zor değildi... | |
|
| |
Hermia Aigian Cocteau Ares'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Melez Denetleyicisi
Mesaj Sayısı : 1491 Kayıt tarihi : 26/08/10
| Konu: Geri: Yastık Savaşı! Cuma Kas. 12, 2010 5:27 am | |
| Hemen tuvalete koştum arkamdan Adri'de geldi. Yavrucak kaçıcam sanmıştı herhal ama tuzağıma düştü. Bu yastık savaşı git gide dahada hoş oluyordu ama artık amacından çıkmış su savşı olmuştu. Duş kabinlerinden birinde hemen elime uzatmayı aldım. Suyu açık tazikli suyun adrianın yüzünü yıkıyan suya baktım
''Artık uyanmışsındır herhade'' diyip suyu yüzünden bluzune doğru yönelttim. Köpek gibi kafasını sallayıp suları saçtı. Sonra koşup yanındaki duş kabinine girdi. Neyapacağını anlayıp bende yana girdim. Suyun gelme hızını artırıp tekrar yerime geçtim. Adri ile teke tek su savaşımız başladı. Gelen suları bir elimle durdurmaya çalışırken diğer elimlede ona su atıyordum. Aynam gibi aynı şeyleri o da yapıyordu. Tanrı poseidon aşkına su ne kardar mükemmel bir şeydi.
Sırıl sıklam olmuştum saçlarımve üzerimdekiler üstüme yapışmıştı. Sudan dolayı ellerim buruşttu. | |
|
| |
Ares Tanrı
Mesaj Sayısı : 573 Kayıt tarihi : 17/10/10
| Konu: Geri: Yastık Savaşı! Cuma Kas. 12, 2010 6:17 am | |
| (Gençlik ben karışayım mı tıkandıysanız?) | |
|
| |
Myrna Tudor Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 218 Kayıt tarihi : 31/10/10
| Konu: Geri: Yastık Savaşı! Cuma Kas. 12, 2010 6:50 am | |
| Kısa bir gezintinin benim için iyi olabilir diye düşünüyordum.Sadece biraz hava almak iyi geliyordu bana nedenini bilmiyordum.Sadece annemin yanına gitmek istiyordum.Sessizliğin ürpertici dokunuşu bedenime işliyordu.Sadece kısa bir gezinti işte.Oturmak iyidir yani bence.Egoistliğimin üstümden çekildiği nadir bir zaman dilimiydi.Yavaşça Ares Kulübe'sine doğru yürümeye başladım.İçerden gelen sesler kulağımda çınlamıştı.İçeri girmek veya girmemek bana kalmış bir şeydi ama girmeliydim.Attığım ilk adımda üstüme gelen suyla tökezledim.Bir anda herkesin gözü bana dönmüştü sanırım sert bir tepki bekliyorlardı.Dikkatimi çeken ilk şey ellerindeki uzatlamalar oldu.Gülümsedim ve ağzımdan çıkan kelimeleri önemsemeyerek ' Bir Boş Kontenjanınız Var Mı ? ' Hızlaca diğer kabine yöneldim ve uzatmayı aldım ve suyu açtım.Hızlıca içeri girdim.Kime su sıktığımı bilmeden uzatmayı sallamaya başladım... | |
|
| |
Hermia Aigian Cocteau Ares'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Melez Denetleyicisi
Mesaj Sayısı : 1491 Kayıt tarihi : 26/08/10
| Konu: Geri: Yastık Savaşı! C.tesi Kas. 13, 2010 2:01 am | |
| (Tabi baba gel ama yarışı durdurma belki sende ıslanırsın ) | |
|
| |
Ares Tanrı
Mesaj Sayısı : 573 Kayıt tarihi : 17/10/10
| Konu: Geri: Yastık Savaşı! C.tesi Kas. 13, 2010 7:00 am | |
| Bizimkilerin sabah yastık savaşı yaptıklarını fark etmiş ama karışmamıştım. Fakat su savaşı başlatınca yerimde duramadım ve karışmaya karar verdim. Fakat yine de üzerimdeki zırhımı çıkardım ve sıradan insan kıyafetleri giyip oraya geldim. Yanlış yere ışınlanmıştım. 3 suyun birbiriyle birleştiği yere ışınlandığımı fark etmem biraz geç oldu ve acayip feci ıslandım. Bu arada bizimkiler öyle eğleniyorlardı ki beni fark etmediler bile. Sonunda gelen su basıncına dayanamadım ve yere yattım. Son boş kabine doğru asker gibi süründüm ve uzatmayı alıp kabinde siper alıp iyice nişan aldım. Uzatmayı iyice nişanlayınca bir bakışımla su sonuna kadar açıldı ve böyle bir darbeyi beklemeyen Mia ne olduğunu bile anlayamadan yere kapaklandı, bundan sonra hemen Adrian'a çevirdim ama yinede o Mia'nın düştüğünü fark etmiş ve hemen yere atmıştı böylece darbemden korunabilmişti. Keşke Marximno'da o kadar şanslı olsaydı o hiçbir yere bakmamıştı bu yüzden o da tazzikli suyun tadına baktı ve yere kapaklandı. Adrian ve Mia o sırada ayağa kalktı ve ikisine uzatmayı bana doğrultup bütün suyu bana boşaltmaya başladı. Bu sudan kurtulmam gerekiyordu, bu yüzden hemen yana kaçtım ve kabinin kapısını kapattım. Onlar bana suyu sıkmaktan vazgeçip yine birbirlerine su sıkmaya başladılar. Hmm, buna bir son vermeliydim yoksa feci şekilde ıslanıp hasta olabilirlerdi fakat burada güçlerimi de kullanamazdım, alan çok dardı... | |
|
| |
Steward Thurstan Ares'in Çocuğu
Mesaj Sayısı : 326 Kayıt tarihi : 05/09/10
| Konu: Geri: Yastık Savaşı! Paz Kas. 14, 2010 1:24 am | |
| Herkes kabinlere koşmuştu. Uzatmaları kapan birbirini ıslıyordu. Ancak benim tek bir amacım vardı oda intikam! Mia'yı feci halde ıslatma amaçlı masanın üzerinde dolu halde duran sürahiyi kaptığım gibi su savaşı alanına koştum. Birbirine giren fıkıran suların arasında kimeyi seçemiyordum. Gözüme Mia'yı kestirmeye çalışıyordum ancak kimin kim olduğunu bir türü anlamadım. Bende elimden gelenin en iyisiyle karşımda duran ilk kişinin başından aşağı sürahiyi boşalttım. Ancak bi aksilik var gibiydi. Bu kişi bizim yaşımda olmak için fazla cüsseli ve uzundu. Yüzündeki suları silerken göz kapaklarını açan adamın cüssesi karşısında öylece kaldım. Bu Tanrı Ares yani babamdı. Gözlerim sanki yerinden uğradı. Henüz daha aramızdaki bağları sıkılaştırmamış ve ikinci yabancı gibi olduğumuzdan yaptığım hareker çok cüretkardı. Öylece beklerken etraftaki sular hiç eksil olmadı. Ancak sonrasında şaşıtıcıdan daha fazla şaşırtıcı birşey oldu. Tam anlıma doğru gelen soğuk su birden irkilemem sebep oldu. Suyun kaynağı ise elinde bir uzatma olan Tanrı Ares'den geliyordu. Yüzünde ise sıcak bir gülümseme vardı. Sanırım bu adamı sevmeye başlamıştım | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Yastık Savaşı! Paz Kas. 14, 2010 1:37 pm | |
| Yastık savaşı bir anda su savaşına dönüşmüştü Mia'nın sayesinde. İlk önce iki kişiyken idare edebiliyordum, ama tüm kulübe banyoya doluşunca sırılsıklam olmamak elimde değildi. Asıl olay birinin suyu üzerine doğrultmasıyla Mia'nın yere düşüşüyle başladı. Kim olduğunu değil de, sıradaki kurbanının ben olduğumu anlayabilmiştim. Son anda kendimi yere atabildim, bu kişi diğerlerini de ıslatıp bir kabine girerken onu bir kez görebilmiştim, bu adam bizim kulübemizden değildi kesinlikle. Mia'ya baktım, o da benimle aynı şeyi düşünüyor olmalıydı. Cebimden babamın hediyesi olan kupa as'ı çıkarıp onu kılıç formuna çevirdim, tüm giysilerm ıslanmasına rağmen iskambil kartı tamamen kuruydu. Mia da aynı şeyi yapıp benimle kabine doğru ilerlemeye başladı. Diğerleri de şaşkınlıkla izliyordu olanları, su savaşı bir anda durmuştu. Kabin bir anda açılınca karşımızda onu gördük, tanrı Ares. Bu babamızdı, hepimiz şaşkınlıktan dillerimizi yutacaktık neredeyse. Babamız bizim kulübemize gelip su savaşımıza katılmıştı demek! "Ne duruyorsunuz çocuklar?" diye sordu Ares. "Savaşa devam!" diye kükreyip uzatmayı Mia ve bana doğrulttu ve ikimiz de kaçmak zorunda kaldık. Babamızın böyle bir eğlence anlayışı olduğunu bilmiyordum açıkçası, ama madem savaş istiyordu, istediğini alacaktı. Ortalık yeniden karışmıştı, su savaşı tüm heyecanıyla devam ediyordu!
|
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Yastık Savaşı! Cuma Kas. 19, 2010 12:10 am | |
| (Biri devam ettirsin su rp'yi, birkac post daha yazıp bitirelim.)
|
|
| |
Hermia Aigian Cocteau Ares'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Melez Denetleyicisi
Mesaj Sayısı : 1491 Kayıt tarihi : 26/08/10
| Konu: Geri: Yastık Savaşı! Cuma Kas. 19, 2010 3:08 am | |
| Babamında savaşa katılması garip gelmişti. Aslında niye garip geliyordu ki sonuçta savaş tanrısıydı. Heryer suydu aklımdan bu haftaki temizleme sırası kimde diye düşündüm. Saçlarımız ve üstlerimiz üzerimize yapışmıştı.
Babamın ilk defa güldüğünü görüyordum bu beni dahada sevindirmişti. Elimdeki uzatmayı babama tuttup tüm kardeşlerime işaret verdim. Babam çocuklarının oluşturduğu bir dairede kalmıştı ve hepimiz onu ıslatıyorduk.
Bir süre sonra kapı aralandı babam öylesine suyu oraya yönlendirdi. KApı tamamen açıldığında sırıl sıklam olmuş
''Athena'' dedim yutkunarak gülmemek için kendimi zor tutuyordum babam ise hala farketmemiş bize su atıyordu.
''Hadi çocuklar'' biz ise bembeyaz kesilmiş tanrıçaya bakıyorduk.
''Ares!!'' babam şaşkın bir ifade ile arkasını döndü. Sonra tanrıça bana döndü
''Hermia benimle geliyorsun'' ah olamaz kulübenin lideri bendim kafam önde yavaşça ilerlemeye başladım.
| |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Yastık Savaşı! Cuma Kas. 19, 2010 2:36 pm | |
| ''Hermia benimle geliyorsun!'' Tam da korktuğumuz şey başımıza gelmişti, yine Athena tarafından yakalanmıştık. En son yastık savaşımızda ona bir daha yapmayacağımıza söz vermiştik, oysa şimdi yastık savaşı bir yana, su savaşı bile yapmıştık. Hem de babamız tanrı Ares ile birlikte. Kulübenin hali içler acısıydı. Aslında bu kadar gürültü çıkarmasaydık belki de hala savaşa devam ediyor olurduk. Hermia başını öne eğerek banyodan dışarı çıktı, onun gidişini ise derin bir sessizlik izledi. "Onun böyle götürülmesini mi izleyeceğiz?" diye sordum kardeşlerime ve babama. "Tabi ki hayır." dedi Ares kararlı bir ifadeyle. "Gidip Mia'yı o cadının elinden alacağız." "Kurtarma operasyonu başlasın!" diye kükredim ben de ona katılarak. Tüm kulübe çığlıklar atıp koşarak banyodan çıktık. Kulübenin içinde de Athena ile Mia'dan eser yoktu, biz de hızla dışarı çıktık. Athena ile Mia birkaç metre ilerimizde yürüyorlardı, çıkan gürültüyü duyunca arkalarını döndüler. Mia ne yaptığımızı anlamış olmalıydı, sırıtmadan edemedi. Athena'nın yüzü ise buz kesmişti. "Ne oluyor burada? Size de mi ceza vermemi istiyorsunuz?" dedi soğuk bir sesle. "Ceza mı?" diye araya girdi Ares öne çıkarak. "Hiç sanmıyorum Athena, bugün kimseye ceza falan veremeyeceksin. Sana izin vermeyeceğim." Bunu söyledikten sonra da bize el kol hareketleriyle bir şey anlatmaya çalıştı, tam olarak anlayamasam da "Ben onu oyalarken siz Mia'yı da alıp kulübeye dönün." gibi bir şey olduğunu tahmin edebiliyordum. Bu adamı seviyordum be!
|
|
| |
Ares Tanrı
Mesaj Sayısı : 573 Kayıt tarihi : 17/10/10
| Konu: Geri: Yastık Savaşı! Cuma Kas. 19, 2010 11:34 pm | |
| Athena bizim su savaşımız üzerine baskın yapmış ve Mia'yı alıp gitmişti. Adrian'ın "Kurtarma operasyonu başlasın!" sözünden sonra hemen kulübeden çıktık, Athena ve Mia'nın yanına gittik. Athena bana döndü ve "Ne oluyor burada? Size de mi ceza vermemi istiyorsunuz?" dedi. Ceza mı? Ben burdayken kimseye ceza verilemezdi. "Hiç sanmıyorum Athena, bugün kimseye ceza falan veremeyeceksin. Sana izin vermeyeceğim.". Bundan sonra bizimkilere ben Athena'yı oyalarken Mia'yı alıp kulübeye dönmelerini el kol hareketleri ile anlatmaya çalıştım.
Sonra Athena'ya kılıcımı çekip saldırdım. Athena da kılıcını çekti ve kılıçların birbirine çarpması ile etrafta bir güç dalgası oluştu. Bunu kamptaki herkes fark etti ve etrafımıza toplanmaya başladılar. Athena onların da toplandığını görünce iyice kızdı. ''Çabuk dağılın yoksa hepinize ceza veririm!'' Aralarında bunu duyup da gidenler oldu fakat çoğunluğu burada kaldı. Bizimkiler Mia'nın yanına vardıklarında Athena da bir an önce benden kurtulmaya çalışıyordu. Bağırdım, ''Athena, ben eski Ares değilim. Beni böyle kolayca yenemezsin. Bu çakma tekniklerin işe yaramaz.'' Athena bundan sonra iyice sinirlendi ve bana hızla saldırmaya başladı. Doğru zamana kadar sadece savunma yaptım. Bizimkilerin Mia'yı alıp kulübeye döndüklerinden emin olduğum sırada kılıcımla Athena'nın kılıcına bütün gücümle vurdum. Yine bir güç dalgası oluştu ama bu sefer Athena'nın kılıcı kırıldı. Sonra hemen Athena'ya çelmeyi takıp düşürdüm ve kılıcımı boğazına dayadım. Az önceki sinirden deliren Athena birden sakinleşti. Kılıcımı boğazından kenara itti. Ben de elimi ona uzatıp ayağa kaldırdım.
Athena buz gibi sesiyle ''Tamam Ares. Bugün sen kazandın.'' Etrafa baktı ve bağırdı, ''Bugün kimseye ceza yok. Sebebi Ares'dir. Ona teşekkür edin edecekseniz.'' Ben ''Teşekkür ederim Athena.'' dedim ve kulübeye yöneldim. İçeri girdiğimde gerçekten çok dağınık olduğunu yeni fark ettim. Heryer berbat haldeydi. Aslında bir parmak şıklatmamla düzelebilirdi fakat bunu yapmadım. Yaptıklarını düzeltmeyi bilmelilerdi. Çocuklar epey yorgun gözüküyorlardı. Onları daha fazla yormak istemedim. Parmağımı şıklattım ve yataklarının ve üstlerinin kurumasını sağladım. ''Çocuklar, yataklarınıza yatın ve dinlenin biraz. Daha sonra kulübeyi toplarsınız.'' dedim ve dışarı çıktım. Etrafa son bir kez bakıp Olimpos'a geri döndüm. Bugün iyi eğlenmiştim, fazlasıyla. Madem gerçek savaşamıyorsun su savaşı bari yapıp rahatla.
RP BİTMİŞTİR! | |
|
| |
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Yastık Savaşı! C.tesi Kas. 20, 2010 3:48 am | |
| |
|
| |
| Yastık Savaşı! | |
|