Olimpos Rpg Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi. |
|
| Poseidon'a Mesaj (Canavarlar Denizi) [2] | |
| | Yazar | Mesaj |
---|
Misafir Misafir
| Konu: Poseidon'a Mesaj (Canavarlar Denizi) [2] Ptsi Kas. 08, 2010 12:26 pm | |
| Akşam kulübemde görev için son hazırlıklarımı tamamlamaya çalışıyordum. Yanıma bir miktar ambrosia ve nektar almıştım, her ihtimale karşı. Çantamı omzuma asıp Mia'yla buluşmak için kulübeden çıktım. Long Island Kıyısı'nda beni beklemekteydi Mia. Babamızın bize gönderdiği küçük savaş gemisi de kıyıda duruyordu. Göreve bununla çıkacaktık. Yönü bulmak için de yine babamın verdiği pusulayı kullanacaktım, bana buradan güneydoğu yönünde gitmemi söylemişti. Yine de koca okyanusta Poseidon'un Krallığı'nı nasıl bulacaktık, bilemiyordum. Neyse ki Mia suyun altında nefes alabilmemizi sağlayan sihirli bitkilere sahipti, en azından orayı bulabilirsek saraya girmekte sorun yaşamayacaktık. Mia ile beraber gemiye girip kıyıya atılmış zinciri çıkardık. Yola çıkmaya hazırdık, ama bir sorun vardı. Ben daha önce hiç gemi kullanmamıştım. "Mia, bu gemiyi nasıl kullanabileceğimiz hakkında bir fikrin var mı?" diye sordum. "Evet, şanslısın kardeşim. Gemi kullanmayı gayet iyi biliyorum." deyince rahatladım. Mia'yla birlikte geminin altında bulunan kontrol odasında motoru çalıştırdık, sonra da Mia dümene geçti. Birkaç dakika sonra Long Island Kıyısı artık görünmüyordu, Atlantik Okyanus'unun derinliklerine doğru ilerliyorduk. "İyi ki benimle gelmişsin Mia." dedim yanına gidip. "Eğer sen olmasaydın ne gemiyi kullanabilirdim, ne de orayı bulduğumuzda saraya girebilirdim." "Ee, Adrian. Sana bir şey söylemem gerekiyor." Bu ses tonunu hiç sevmemiştim. Nedense içimden bir ses söyleyeceği şeyin pek hoşuma gitmeyeceğini söylüyordu. "Aslında bende o sana söylediğim bitkilerden yok. Daha doğrusu öyle bir bitki yok. Seninle gelebilmek için yalan söylemiştim." "Bu harika." diye mırıldandım hayal kırıklığı içinde. "Benimle gelmene gerçekten sevindim Mia, ama bu itirafınla beraber durumumuz çok daha kötü bir hal aldı. Şimdi elimizde hiçbir şey yok. Tek yapabileceğimiz, şansımızın yaver gitmesi için oturup dua etmek." Durumumuzun daha kötü bir hal alamayacağını düşünüyordum değil mi? Yine her zamanki gibi ne kadar yanıldığıma dair hiçbir fikrim yoktu... |
| | | Hermia Aigian Cocteau Ares'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Melez Denetleyicisi
Mesaj Sayısı : 1491 Kayıt tarihi : 26/08/10
| Konu: Geri: Poseidon'a Mesaj (Canavarlar Denizi) [2] Salı Kas. 09, 2010 4:20 am | |
| Denizin sessizliği ve yanlızlığı beni ürkütüyordu. Long Island gözden kaybolunca etrafı karamsarlık kaplamıştı. Sorun şuydu ki kaybolsak ve ölsek kimse nereye gittiğimizden haberi olmayacaktı. Dümeni düz gitmesi için ayarladıktan sonra bir masaya mit dünya haritası açtık. Enlem ve boylamları ölçtük gerçi yanımızda bir poseidon çocuğu olsaydı hiç zor olmazdı. Bir kaç saat o kağıt ile ilgilendikten sonra rotamızı çizmiştik ki...
''Hayır olamaz !!'' diye yakındım. Rotamızın üzerinde canavarlar denizi vardı. Çevresinden dolanmak imkansızdı. Günlerimizi değil aylarımızı alırdı. Babam ise bize 2 hafta vermişti, daha doğrusu ben yardımcı konumundaydım bu görev adrian'nındı. Ama bu görevi canavarlarla uğraşmak için değilde kardeşime yardım etmek ve ondan daha kıdemli olduğumdan korumak için istemiştim yalan söylemiştim çünkü bir ares çocuğu olarak asla kabul etmezdi. Bir süredir kulübede yanlızdım stev yoktu sona ise ailesi ile kalıyordu tüm kış diğer erkek kardeşimde öğle tüm kış çok alışmıştım adrian'a çok takılmasakta arkadaş canlısıydı (Ares çocuğuna yakışır şekilde) Bu beyin fırtınasından ayrılıp tekrar elime haritayı aldım. Katladım ve yerine yerleştirdim. Dümene gidip rotamı gereği 45 derece sağa kaydıp durdurdum. O öğle gide dursun karnım zil çalıyordu. Karanlıkta çıkmak pek iyi fikir değildi. Çok daha sıkıcıydı canavar dahi yoktu. Saate baktım. ‘’5.28’’ bir saat sonra güneş doğardı.Ares çocukları için fazlaca matematik işlemi yapmıştık. Aşağıdaki kamaralara inip dolaptan birer tost aşırdık afiyet ile yedik sonra azda olsa uyuma kararı aldık……….
Kalkınca adrian terler içinde hamakta kıvranıyordu. Yanına gidip baya dürttüm. Sonra hızlıca kalktı nefes nefese etrafı taradı. Kabus görmüştü sanırım genelde her melez görürdü. Onu tuvalete yollayıp dışarı çıktım. Esnedim pırıl pırıl cıvıl cıvıl bir havaydı içime o mis gibi deniz kokusunu çektim.Sonra Dümenin yanına gidip rotayı kontrol ettim. Biraz dümenle oynayınca geminin arka bölümüne gittim.Yavaş yavaş yukarı çıkan adrian kafasını ovalıyordu. | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Poseidon'a Mesaj (Canavarlar Denizi) [2] Salı Kas. 09, 2010 12:58 pm | |
| Gördüğüm rüyanın etkisinden hala kurtulamamıştım. Tam olarak ne gördüğümü hatırlamamakla beraber, bir daha görmek istediğim türden bir şey olmadığını biliyordum. İlk kez Mia'nın beni uyandırmasına memnun olduğumu itiraf etmeliydim. Yüzümü yıkayınca biraz kendime gelir gibi oldum, tekrar güverteye çıkıp Mia'nın yanına gittim. "Neredeyiz?" diye sordum ona. "Girişte. Canavarlar Denizi'nin girişinde." diye mırıldandı Mia. Bunun kötü bir şey olması gerekiyordu heralde. "Ee, şey Mia. Oraya girmek zorunda mıyız sence?" diye sordum cevabından korkarak. "Malesef öyle Adrian." dediğinde gerçekten buna mecbur olduğumuzu anladım, daha fazla üstelemeye gerek yoktu. "Peki ya Skylla ve Kharybdis konusunda ne yapacağız?" dedim. Bu ikisi Canavarlar Denizi'nin girişini koruyan devasa canavarlardı. Kharybdis'in denizde oluşturduğu girdap görünmeye başlamıştı bile. Devasa bir ağızdan ibaretti Kharybdis, bu ağız etrafındaki her şeyi içine çekmeye yarıyordu. Eğer onun yakınına gidecek olursak girdap bizi içine çekecekti, sonra neler olacağı hakkında ise hiçbir fikrim yoktu. Skylla ondan da beterdi, onun yaşadığı adanın yakınından geçen gemilerdeki denizciler, onun akşam yemeği olmadan geçebilirlerse kendilerini şanslı saymalıydılar. Birden fazla devasa kafası vardı ve bunların hepsiyle aynı anda baş etmek Ares çocuklarını bile aşıyordu. Ayrıca bazen canı sıkılınca gemileri yediği de oluyordu Skylla'nın. Onun adası da girdabın diğer tarafındaydı, işin kötü kısmı ikisinden birini seçmek zorundaydık. "Bilmiyorum, hangisini tercih edelim dersin?" dedi umutsuzlukla. İkisinde de hayatta kalma şansımızın oldukça düşük olduğunu o da biliyordu benim gibi. "Skylla'yı tercih edeceğiz." dedim kararlı bir sesle. Mia da buna şaşırmıştı, ama o an aklıma bir plan gelmişti ve başka şansımız yoktu. "Ee, Adrian. Onun bizi yemesini engelleyecek bir fikrin var heralde?" diye sordu Mia tereddütle. "Sen merak etme." dedim ama kendimden pek emin değildim açıkçası. "Henüz güneş doğmadı, Skylla'nın yanına gittiğimizde saatimin özel gücünü kullanıp bir dakika boyunca Skylla'yı yavaşlatmaya odaklanacağım. O normal hızında hareket edemezse asla bizim için bir tehlike olamaz, bir dakika bittiğinde ise biz çoktan uzaklaşmış, Canavarlar Denizi'ne girmiş oluruz."
|
| | | Hermia Aigian Cocteau Ares'in Çocuğu/Kulübe Lideri/Melez Denetleyicisi
Mesaj Sayısı : 1491 Kayıt tarihi : 26/08/10
| Konu: Geri: Poseidon'a Mesaj (Canavarlar Denizi) [2] Çarş. Kas. 10, 2010 4:18 am | |
| Nasıl olacaktı bilmiyorum kardeşimin planına uymalıydım. Gerçi pek istekli değildim.
''Pff sence bu kadar kolay mı??'' Omuz silkti. Dümene geçip motorları durdurdum. Eşyalarımızı toplayıp çıkarız diye aşağı indim. Yüzüğümü ve bileziğimi aldım içimi korku kapladı.
''Hadi'' diye çağırdı Adrian kızdım yumruğumu sıktım sonra serbest bıraktım. Bir anlık sinirime yenik düşmezdim. Kalkıp dışarı çıktım.
''Seni dinliyorum komutanım '' dedim kızgınca | |
| | | Misafir Misafir
| Konu: Geri: Poseidon'a Mesaj (Canavarlar Denizi) [2] Perş. Kas. 11, 2010 5:48 am | |
| ''Seni dinliyorum komutanım.'' dedi Mia kızgın bir sesle. Planımın işe yarayacağını sanmıyordu büyük ihtimalle, gerçi ben de çok ümitli sayılmazdım ama yine de tek şansımızın bu olduğu bir gerçekti. Mia'ya gemiyi Kharybdis'ten uzak tutmasını söyledim, ki bu da Skylla'nın mağarasının yanından geçeceğimiz anlamına geliyordu. Bu riski göze almak zorundaydık. Mağaranın bulunduğu adacığın önünden geçerken kalbimin hızlıca attığını hissedebiliyordum. Mia'ya dikkatli olmasını söyledim ve geminin tam ortasına geçip elime kılıcım Assassin's Heart'ı aldım. Yalnızca birkaç saniye sonra, devasa boyutta yeşil kafaların mağaradan çıktığını gördüm, bu o kadar ani olmuştu ki saatimin tuşuna basabilecek vakti ancak bulabildim. Skylla o kadar yavaşlamıştı ki, kafaları bize ulaşıncaya kadar çoktan uzaklaşmış olurduk. Yine de dümende duran Mia'nın yanına gidip onu korumak için kılıcımı hazır tuttum. Ama canavarın bu kez hiç şansı yoktu. Tek sorun, gemimizin yeterli hızda gitmemesi gibi görünüyordu. "Daha hızlı gidemez miyiz?" diye sordum Mia'ya. "Sadece 20 saniye kaldı." "Malesef, ben çok mu isterdim bu canavara yem olmayı?" "Dur bakalım, daha her şey bitmedi." diye cevap verdim kararlılıkla. Saatimdeki kronometreye son kez baktım, 5 saniye, 4 saniye, 3 saniye, 2 saniye, 1 saniye, ve... Buradan sonra olanları anlatmam olasılık dışı, birden üstüme doğru gelen 3-4 tane yeşil, pullu, devasa yılan kafaları, ve kılıcını bir oraya bir buraya deli gibi savuran ben. Yaklaşık 15 saniye idare ettim, ama gücümü sonuna kadar kullanmıştım. Neyse ki bu kadarı yeterli oldu, canavardan uzaklaşmayı başarmıştık. Rahat bir nefes alıp Mia'nın yanına gittim, o da en az benim kadar rahatlamıştı. Doğrusu ortada rahatlamamız için de bir sebep yoktu, canavarlar denizine girmiştik!
(Canavarlar Denizi kısmı bitmiştir.)
|
| | | | Poseidon'a Mesaj (Canavarlar Denizi) [2] | |
|
Similar topics | |
|
| Bu forumun müsaadesi var: | Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
| |
| |
| |
|