Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Stella Fabiano - Görevlerim

Aşağa gitmek 
4 posters
Sayfaya git : 1, 2  Sonraki
YazarMesaj
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimeC.tesi Ağus. 21, 2010 9:06 am

1- Tanrı/Tanrıça ebeveyninle ilk karşılaşmanızın rpsini yaz.
Mekan: Olimpos Konseyi
Katılacaklar: Sadece sen.
(Ebeveynin olan Tanrı sitede varsa, kendisinden sana katılmasını isteyebilir, birlikte rp yapabilirsiniz.)


2- Melez Kampı'nda, kulübendeki ilk gününün rp'sini yazacaksın.
Mekan: Ait olduğun kulübe.
Katılacaklar: Serbest (istediğin herkesi davet edebilirsin.)


3- 'İlk gününün sonu'nu anlatan bir rp yazacaksın, kampla ilgili ilk izlenimlerin, ilk maceraların...
Mekan: Melez Kampı içindeki herhangi bir yer.
Katılacaklar: Serbest.


4- Long Island kıyısında bir Tanrı/Tanrıça ile karşılaşacaksınız.
Mekan: Long Island kıyısı
Katılacaklar: Sadece sen.
(Karşılacağın Tanrı sitede varsa, sana katılmasını isteyebilirsin ilk görevle aynı şekilde...)


5- Bir pegasus edineceksin!
Mekan: Pegasus Ahırları
Katılacaklar: Sen ve pegasusun.
(Bu görevi tamamladıktan sonra Admin'e pegasusunun ismi ve bilgilerini içeren bir pm atmalısın, böylece profiline ekleyebilirim.)


6- Kamptan kaçıp New York'taki evinize gideceksiniz.
Mekan: New York
Katılacaklar: Sen. (isteğe bağlı: pegasusun veya bir arkadaşın.)


7- Arenada rp yazacaksın.
Mekan: Arena
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.


8- Bir arkadaş edinip kulübesine ziyarete gideceksin.
Mekan: Arkadaşının kulübesi
Katılacaklar: Sen ve arkadaşın.


9- 'Bayrak kapmaca' yarışında yaşadıklarını anlattığın bir rp yazacaksın.
Mekan: Orman
Katılacaklar: Sadece sen
.


10- Bir kehanet yazıp -veya kehanet başlığından alıp- onun üzerine rp yazacaksın.
Mekan: İstediğin her yer
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.


11- Kano Gölü'nde bir arkadaşınla rp yazacaksın.
Mekan: Kano gölü
Katılacaklar: Sen ve arkadaşın.


12- Ormanda rp yazacaksın.
Mekan: Orman
Katılacaklar: Sadece sen.


13- Plajda rp yazacaksın.
Mekan: Plaj
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.


14- Tanrı ebeveynin tarafından sana bir sihirli eşya verilmesiyle ilgili rp yazacaksın.
Mekan: İstediğin yer
Katılacaklar: Sen ve ebeveynin.
(Ebeveynin oyunda olan bir karakterse, sana eşlik etmesini isteyebilirsin. Rp bittikten sonra sihirli eşyanın profilinde görünmesi için 'karakter' kategorisinden mesaj yaz.)


15- Kulübeni temizleme rp'si yaz.
Mekan: Ait olduğun kulübe
Katılacaklar: Sen ve istediğin kardeşlerin.
(Her hafta denetleme olduğu için, kulübende az kişi varsa ve bulaşıkları yıkamak istemiyorsan, sık sık bu görevi yapacaksın...)


16- Kampın güç sınırlarıyla alakalı bir rp yazacaksın.
Mekan: Kampın Giriş-Thalia'nın Ağacı
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.


17- Okçuluk alanında bir macera yaşayacaksın.
Mekan: Okçuluk Alanı
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.


18- Tarlalarda yaramazlık yaparken yakalanmanla ilgili bir rp yazacaksın.
Mekan: Tarlalar
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.


19- Medusa'ya bir macera yaşayacaksın.
Mekan: 'Em' Teyze'nin Mağazası veya Yeraltı-Medusa'nın ini. (veya ikisi birden)
Katılacaklar: Sen ve istediğin arkadaşların.



20- Labirentte *uzun* bir macera yaşayacaksın.
Mekan: Labirent
Katılacaklar: Sen ve en az 1 arkadaşın.
(Uzun*dan kastım en az 20 post, o nedenle birkaç arkadaşınla birlikte yapabileceğin bir görev.)


21- Canavarlar ve Sirenlerle savaşacaksın! (2 ayrı mekanda birden)
Mekan: Canavarlar denizi & Siren körfezi.
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.


22- Deniz Tanrısı'nın evine gideceksin.
Mekan: Poseidon'un Krallığı
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.
(Elini kolunu sallayan oraya gidemez. Mantıklı olması için yanına bir Poseidon çocuğu al.)


23- Asphodel Tarlaları'nda rp yazacaksın.
Mekan: Asphodel Tarlaları
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.


24- Styks Irmağı'nda rp yazacaksın.
Mekan: Styks Irmağı
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.
(İlla ırmağa girmek zorunda değilsin, ekşın yaşaman yeterli.)


25- Tüm kamp geçirilen mutlu bir akşamın rp'sini yazacaksın.
Mekan: Kamp içinde herhangi bir yer. (mesela amfitiyatro...)
Katılacaklar: Sen ve tüm kamp!
Anlatıcı: Sen ve maksimum 2 kişi
.



En son Stella Fabiano tarafından Paz Kas. 14, 2010 2:32 am tarihinde değiştirildi, toplamda 28 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimeC.tesi Ağus. 21, 2010 9:08 am

Kampa tekrar gelmemle anında meşhur olmam bir olmuştu, üstelik bu sefer Zeus'un kızı olduğumu sandıkları için değil, geçen yıl Hades kızı olarak yaşadığım maceralar yüzünden beni seviyorlardı.

Kampa gelir gelmez Siyah İnci'nin yanına gittim. O benim biricik pegasusumdu.

"Merhaba oğlum, nasılsın? Evet, bende seni çok özledim"

Siyah İnci diğer pegasuslar gibi Hades çocuklarına karşı soğuk değildi, hatta sadece Hades çocuklarını severdi. Bunun sebebi de geçmişte Hades'in kendisinin onu ölmek üzereyken bulması ve kurtararak melez kampına getirmesiydi.

Bir an aklıma Siyah İnci ile ilk karşılaştığım an aklıma geldi. O gün ne unutulmaz bir gündü ama! Sanırım kendimi tutamayacağım ve anlatacağım...

Hades'in kızı olduğumu öğrendiğimden beri edindiğim tüm arkadaşlarım benden uzaklaşmaya başlamışlardı o gün. Buna çok üzülüyordum, kesinlikle tamamen arkadaşsız kalacağımdan korkmaya başlamıştım. Ama onları zorla arkadaşım yapamazdım ya!

Sessizce yürürken pegasusların ahırına geldiğimi fark ettim. Daha doğrusu onlar bana fark ettirdi. Ben geldiğim anda hepsi bağırmaya, oldukları yerde tepinmeye başladılar. İrkilerek bir adım geri çekildim. İçeriden Poseidon kulübesinden bir kız çıktı.

"Ah, pegasuslar Hades çocuklarından pek hoşlanmazlar" dedi sert bir tavırla. Daha beni tanımıyordu bile ve bu kadar ters konuşuyordu. Ama onu iyi birisi olduğuma nasıl ikna edebilirdim ki, babam Hades'ken?

"Özür dilerim, onları rahatsız etmek istememeiştim" dedim. Kız bana tuhaf bir şekilde baktı.

"Hiç de diğer Hades çocuklarına benzemiyorsun" dedi. Bunun beni kabullenmesi için tek şansım olduğunu biliyordum. Gülümsedim.

"Ben... Şeyy, sakıncası yoksa adını öğrenebilir miyim?" dedim. Kızın gülen yüzü soldu.

"Bunun iyi bir fikir olduğunu sanmıyorum Hades kızı, ama eğer istersen sana bir hediye verebilirim" dedi. Heyecanlanmıştım. Kuzenim bana bir hediye verecekti. Adını bile bilmediğim kuzenim.

İçeriye girdi ve 5 dakika sonra simsiyah bir pegasusla geri geldi. Pegasusun gözleri kırmızı, rengi siyahtı ama daha önce hiç görmediğim kadar sakin ve uysaldı bana karşı.

"Bu çok özel bir pegasus. Onu almak isteyen kimseye karşı nazik davranmadı. Sen hariç! Büyük ihtimalle siz birbirinizi buldunuz. O artık senin" dedi. Şaşkınlıktan gözlerim büyümüştü.

"Bana bir pegasus mu vereceksin?" diye sordum. Kız başını evet anlamında salladı. Pegasus bana yaklaştı ve yelesini okşamama izin verdi.

"Ona Siyah İnci diyeceğim" dedim gülümseyerek. "Ve büyük ihtimalle benim bu kamptaki en iyi arkadaşım o olacak..."

Tabi tam olarak haksız sayılmazdım ama bir en iyi arkadaşım daha vardı... Lucy!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimePaz Ağus. 22, 2010 2:14 am

10- Bir kehanet yazıp -veya kehanet başlığından alıp- onun üzerine rp yazacaksın.
Mekan: İstediğin her yer
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.


Okumak isteyenler Hades kulübesinde başlayan ve Poseidon'un krallığında sona eren rp'yi okuyabilir, çok uzun oldu, buraya sığmaz Smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimePaz Ağus. 22, 2010 2:15 am

20- Labirentte *uzun* bir macera yaşayacaksın.
Mekan: Labirent
Katılacaklar: Stella, Robyn, Jenny, Rose, Hector
(Uzun*dan kastım en az 20 post, o nedenle birkaç arkadaşınla birlikte yapabileceğin bir görev.)



Labirent başlığından okuyabilirsiniz, ayrıca Kehanetin devamıdır bu rp


En son Stella Fabiano tarafından Ptsi Ağus. 23, 2010 10:57 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 2 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimePaz Ağus. 22, 2010 3:24 am

Kendime not: 5, 10, 20 numaralı görevlerin puanları eklendi.

Tebrikler Stell Smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimePaz Ağus. 22, 2010 8:22 am


2- Melez Kampı'nda, kulübendeki ilk gününün rp'sini yazacaksın.
Mekan: Ait olduğun kulübe.
Katılacaklar: Serbest (istediğin herkesi davet edebilirsin.)


Bir gün önce Medusa’yla savaşmış, iki drakonu haklamış ve zorda olsa Melez kampına girmeyi başarmıştım ama yaralı olduğum için revirde kalmıştım. Ertesi sabah Medusa’nın kafasıyla beraber kulübeme ilerlerken herkes şaşkınlıktan dona kalmıştı. Melezlere başımla selam verdim ve kulübeme girdim. İçeride geçen yaz tanıştığım abim Robert vardı. Onunla sürekli tartışırdık ama onu görmenin bile beni bu kadar rahatlatacağını tahmin edemezdim.

“Sen Medusa’yı mı öldürdün?” dedi abim Robert. Pek değiştiği söylenemezdi, sadece saçları uzamış ve iyice karışık bir hal almıştı.

“Saçların kuş yuvasına benziyor Robyn” dedim gülerek. Robyn’de güldü ve gelip bana sarıldı. Buna çok şaşırmıştım çünkü biz Robyn’le sürekli kavga ederiz. Ama o bir anda bana sarılınca onu çok özlediğimi fark ettim. Ama bundan memnun olduğumu göstermemek için onu hafifçe ittirdim ve gülerek:

“Bu kadar yeter Robyn, annem gibi davranıyorsun” dedim. Ama Robyn beni bırakmadı. Bana sürekli küçük cadı diyene bakar mısınız? Ne kadar da özlemiş beni! Nihayet beni bıraktığında saçlarımı karıştırdı ve:

“Annenle nasıldınız?” diye sordu. Buna gıcık olduğumu bilir ve inadına yapıyor işte!

“Fena değil. En azından ev sahibimizle artık görüşmüyorlar. Ve babam geçen ay annemi görmeye geldi. Annem bayıldı! Ama gerçek manada bayıldı, çok komikti, o ayılana kadar babamla bu yazın planını yaptık” dedim neşeyle. Ama birden Robyn’in dalgın göründüğünü fark ettim. Doğru ya, o babamla daha karşılaşmamıştı ve benim babamla konuşup durmam onu incitiyor olmalıydı.

“Üzgünüm Rob” dedim. Gülümsedi.

“Sorun değil kardeşim, elinde sonunda konuşacağız zaten” dedi. Medusa’nın kafasını bir çarşafa sardım ve yatağımın altına koydum, dışarı çıkmak üzere kulübenin kapısına yöneldim. Ama o sırada bir yatağın daha dolu olduğunu gördüm.

“Bir kardeşimiz daha mı oldu? Bu babamda hiç durmamış yani” dedim.

“Adı Hector, bende daha yeni tanıştım ama iyi bir çocuk” dedi. Ona dil çıkarttım.

“Bende sen ilk geldiğinde senin iyi biri olduğunu düşünmüştüm” dedim pis pis gülerek. Robyn en yakındaki yastığı alıp suratıma fırlattı.

“Seni küçük cadı! Nereye gidiyorsun sen?” diye sordu.

“Lucy’ye tabiî ki. Tüm dönem boyunca onu o kadar özledim ki!”

“Ah, hiç ayrılma o zaman buradan. Çünkü Lucy bu yaz gelmedi” dedi. Şaşırmıştım. Lucy’nin gelmemiş olması imkansızdı, aynı gün telefonlaşmış, aynı anda yola çıkmıştık.

“Bu çok saçma, Lucy gelmiş olmalıydı” dedim. Abim bilmiyorum der gibi kollarını iki yana açtı ve başını sağa sola salladı.

“Sen gittiğinden beri çok şey oldu Stell. Bir Zeus kızı ve bir Poseidon kızı daha ortaya çıktı. Şu anda kampta 3 büyüklerin 5 tane çocuğu bulunmakta. Bu işin sonu iyi olmayacak” dedi. Kulübeden çıktım. Bu mümkün müydü? 3 büyüklerin 5 melezi burada mıydı yani?

Kendimi arenaya attım. En sevdiğim uğraşlarımdan biri olan kılıç kullanmak için daima beni bekleyen bir-iki arkadaşım olurdu arenada. O günde Ares kulübesinden Fransis vardı. Çok iri yarı ama beyinsiz bir kızdı kendisi. Geçen yaz sırf onun oynamak için her akşam arenaya giderdim. Beni bugüne kadar bir kere bile yenememişti.

“Hey Franci! Ben döndüm, nasıl gidiyor?” diye sordum. Franci geri çeklidi.

“Ah, Fabiano geri dönmüş. Senden nefret ediyorum ve senin kendini bir şey sanan kuzeninden de!” dedi. Kafam karışmıştı.

“Ne güzel bir karşılama! Bende seni çok özledim Fransis. Ayrıca hangi kuzenimden bahsediyoruz?” diye sordum.

“Jennifer’dan. Zeus’un kızı olan. Onda da senin tuhaf şimşekli kılıcından vardı” dedi. Tabi ya, Hestia bana o kılıçtan iki tane olduğunu söylemişti!

“Her neyse. Hadi gel, birazcık takılalım” dedim. Franci pis pis sırıttı.

“Bu sefer tuzağına düşmeyeceğim Fabiano. Git ve kendine yeni bir kukla bul!”

“Tamam, zaten daha ciddi bir rakip bulma zamanım gelmişti. Heyy, buradakiler! Hepinize meydan okuyorum, benimle karşılaşacak cesaretiniz varsa bir adım öne çıkın!” diye bağırdım. Ne var ki hepsi de bir zamanlar benim tarafımdan yenilmişti ve aynı tecrübeyi bir daha kazanmak istemiyorlardı. Arenadaki kalabalık dağıldı. Bir başıma kalmıştım. Olamazdı ya, koca kampta benimle karşılaşacak bir kişi bile yok muydu?

Dilememe kalmadan önümde iki korkunç şimşek çaktı ve ortaya bir sis bulutu çıkarttılar. Sis dağıldıktan sonra da karşımda iki tane canavar duruyordu. Ve bunlar aynı Medusa gibi korkunç yılan saçlara sahiptiler. Daha önceden mitoloji okumama dua ettim, onları biliyordum.

“Sizler gorgonsunuz, değil mi?” dedim. Medusa’nın kardeşleri bana bakıyorlardı ama ben onların gözlerine bakmıyordum. Bakarsam başıma nelerin geleceğini biliyordum.

“Bizim adımız Euryale ve Stheno. Bizler Medusa’nın kardeşleriyiz” dedi gorgonlardan birisi.

“Sizi Zeus mu yolladı?” diye sordum. Hala gözlerim kapalıydı.

“Onun getirmesine gerek yok ki! Sen kardeşimizi öldürdün, bunu sana ödeteceğizzzz!” dedi Euryale.

“Ah, harika!” dedim kendimi tutamadan. Diğer melezleri tehlikeye atamazdım ama Medusa’nın kafasına ihtiyacım vardı. Yoksa ikisiyle birlikte başa çıkmam imkansızdı. Kılıcımı çektim ve şimşekleri etkin hale getirdim.

“Sizden korkacağımı mı sandınız?” diye sordum gorgonlara. Tıslayarak güldüler.

“Korkmalısın! Öyle çok korkmalısın ki ardına bakmadan kaçasın!” dedi Stheno. İçimden babama dua ettim. Ama sonra da bugüne kadar ki yaptığım en saçma hareketlerden birini yaptım ve beni o anda öldürebilecek iki gorgona kafa tuttum.

“Kendinizi ne sanıyorsunuz siz be? Sırf bakanı taşa çeviren tuhaf bakışlarınız var diye arkama bakmadan kaçacağımı mı sandınız? Ben Hades’in kızıyım, asla savaştan kaçmam!” diye bağırdım ve yeni geliştirdiğim yeteneğimi denemeye devam ettim. Artık gölgeleri gözüm kapalıyken fark edebiliyorum. Hareket halindeki gölgesi olan her cismin koordinatları beynime geliveriyor işte! Bu sayede Medusa’yı öldürmüştüm ve kardeşlerini de öldürebilirdim! Ama o sırada aklıma başka bir şey geldi. Belki de Medusa’nın kafasını buraya getirebilirdim. Onunda gölgesi olduğuna göre belki de onu hareket ettirebilirdim. Gorgonların yaklaştığını hissederken içimden seslendim.

“Baba, biraz yardım etsen diyorum?”

“Ne yapacağımı söyle” dedi Hades.

“Yatağımın altındaki Medusa’nın kafasını nasıl buraya getirebilirim?” diye sordum.

“Odaklan! Kafanın gölgesini hisset. Ve onu yürütmeye başla. Yapabilirsin!” dedi. Odaklanmadan önce yanıma yaklaşan gorgonlardan birisinin kafasını uçuruverdim.

“Şey, Medusa’nın kafasına ihtiyacım kalmadı” dedim ve gözlerimi açtım. Stheno bağırıyor ve kardeşinin yerdeki kafasına bakıyordu.

“Bunu ödeyeceksin çocuk!” dedi ve tıslayarak gölgelerin içinde kayboldu. Gökyüzüne baktım ve:

“Bir kez daha Fabiano sayı yapıyoorr!! Stella 2, Zeus 0” dedim bağırarak ve gülerek odama yöneldim.

3-'İlk gününün sonunu anlatan bir rp yazacaksın, kampla ilgili ilk izlenimlerin, ilk maceraların...
Mekan: Melez Kampı içindeki herhangi bir yer.
Katılacaklar: Serbest.


Odama girdiğimde Hector’da oradaydı. Gidip onunla tanıştım.

“Selam, sen yeni kardeşimiz olmalısın. Umarım Robyn kadar sinir bozucu çıkmazsın” dedim gülerek. Robyn’de gülerek:

“Bu kıza dikkat et Hector, hayatını cehenneme çevirebilir ve bunun için sadece canının sıkılmış olması yeter. Tam bir Hades kızıdır, ben Hades’in çocuğu olmayı ondan öğrendim” dedi. Dalga geçiyordu ama ben bu sözleri çok sevmiştim.

“Sağol abi, sende tam bir baş belasısın. Ama şunu dinlemeniz lazım. Az önce Medusa’nın kardeşlerinden birini öldürdüm!” dedim.

“Yuh! İki günde iki gorgon mu öldürdün?” dedi. Sırıttım.

“Üçüncüsünün de icabına bakacaktım ama kaçtı. Zeus beni yok etmek için elinden geleni ardına koymuyor. Ama ben her zaman ondan bir adım öndeyim!” dedim. Tabi o sırada beklenmedik bir şey oldu, odanın içinde üç küçük şimşek çaktı ve şimşeklerin arasından Zeus’un görüntüsü çıktı. Tabi Robyn ve Hector:

“Tanrı Zeus” dediler önünde eğildiler.

“Yağcılar! Selam Zeus” dedim. Tabi o sırada Zeus bana oldukça yüksek voltajda elektrik verdi. Resmen beni çarptı. Saçlarım havaya dikilmişti, kulaklarımdan neredeyse duman çıkacaktı.

“Tamam, tamam, sen kazandın” dedim ve onun önünde eğildim. Zeus gülümsedi.

“Kendini dokunulmaz sanma Hades’in kızı! Bir gün seni gerçekten yok edebilecek bir canavar yollayacağım” dedi. Güldüm.

“Bana Tayfun’u mu yollayacaksın yoksa?” dedim.

“Saçların o şekli almışken ve karşında Tanrıların tanrısı dururken ben olsam kimseye kafa tutmazdım” dedi Robyn.

“Aman sende. Ayrıca sen ben değilsin. Ve biz Zeus’la gayet iyiyiz, değil mi?” dedim. Tabi o sırada Zeus beni bir daha çarptı. Ama sen misin beni çarpan, bende ona yanımdaki yastığı fırlattım. Yastık görüntünün içinden geçti gitti.

“Bu ne cüret?” dedi Zeus.

“Özür dilerim tanrı Zeus ama artık zorbalıklarınıza katlanmak istemiyorum. Bugüne kadar sadece Fırtına’ya sahip olduğum için bana kaç tane canavar yolladınız? 50 mi? 100 mü? Belki de daha fazla. Anlayın lütfen, bu kılıç artık benim! Ve ben ecelimle ölmedikçe bu kılıcı siz geri alamayacaksınız, beni anladınız mı? Zaten beni öldürmeye kalkarsanız Hades’in öfkesiyle karşılaşırsınız. Yer altı ordusuyla burun buruna gelmek istemezsiniz, öyle değil mi?” dedim. Zeus zaten çok kızgındı, iyice deliye dönmüştü. Bağırarak:

“Seni şu anda yok etmemem için bir sebep söyle” dedi. Arkasında şimşekler çakıyordu. Gülümsedim.

“Çünkü ben Hades’in en sevdiği kızıyım!” Zeus odamızı darmadağın eden bir rüzgar yolladı ve sonra da kayboldu.

“Lanet olsun! Anlaşılan bu hafta bulaşıkları biz yıkayacağız” dedim üzgünce. Hector ve Robyn bana şaşkınca bakıyordu.

“Sen tanrıların tanrısına nasıl kafa tuttun öyle?” dedi Hector.

“O da benimle bu kadar çok uğraşmasaydı!” dedim bende. O sırada Robyn gülmeye başladı.

“Sen neye gülüyorsun?”

Robyn yerlere yattı gülmekten. Bende sebebini merak etmiştim.

“Şu… Şu haline bir bakmalısın! 2. Dünya savaşından kalma tuhaf bir yaratığa benziyorsun” dedi. O öyle deyince Hector’da gülmeye başladı. Bende dönüp bir ayna aramaya başladım. Bulduğumda ise saçımın her bir telinin havaya kalktığını ve uçlarının simsiyah olduğunu gördüm. Bende kardeşlerimle birlikte kendi halime gülmeye başladım.

Daha ilk günümden iki gorgonu yok etmiş, Zeus’a kafa tutmuş ve saç bakımı yaptırmak zorunda kalmıştım ama anlaşılan bu yaz geçen yaza göre çok daha hareketli geçecekti. Lucy’de yakında gelirdi zaten. Hele o gelsin, işte o zaman bu kamp kurulduğundan beri en eğlenceli yaz dönemini yaşayacaktı, bundan emindim…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimePaz Ağus. 22, 2010 10:36 am

1- Tanrı/Tanrıça ebeveyninle ilk karşılaşmanızın rpsini yaz.
Mekan: Olimpos Konseyi
Katılacaklar: Sadece sen.
(Ebeveynin olan Tanrı sitede varsa, kendisinden sana katılmasını isteyebilir, birlikte rp yapabilirsiniz.)


Rp'yi Empire States Binasında okuyabilirsiniz Smile


En son Stella Fabiano tarafından Ptsi Ağus. 23, 2010 10:54 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimePaz Ağus. 22, 2010 10:45 pm

4- Long Island kıyısında bir Tanrı/Tanrıça ile karşılaşacaksınız.
Mekan: Long Island kıyısı
Katılacaklar: Sadece sen.


Zeus odamı dağıttıktan sonra kendimi Long Island Kıyısına attım. Kimseye fark ettirmediğim ve Medusa'nın kardeşlerinden birisinin sebep olduğu yaraya baktım. Çok kötü kanıyordu. Yaranın kolumda olması beni biraz endişelendirmişti. Umarım atardamarı kesmemiştir diye düşündüm. Fakat fark etmediğim şey yılandardan birisi tarafından ısırıldığımdı!

Suyun içinde bir şeyler olmaya başlamştı. Suyun ortası köpürmeye, içinden hawai gömlekli, balıkçı şapkalı ve yemyeşil gözlü esmer bir adam çıkmaya başladı. Buna şaşırmamıştım, beni ziyaret etmeyen bir tek Poseidon kalmıştı zaten.

"Merhaba Stella" dedi Poseion. Buraya gelen çocukların çoğuyla ilk haftasından tanışan Poseidon'a birazcık bozuktum açıkçası. Daha önce karşılaşmıştık ama hiç tanışmamıştık. Kızgınlığımdan ukalalalığım tutmuştu.

"Siz beni görmeye gelir miydiniz denizler tanrısı? Bu şerefi neye borçluyum?" Tabi tanrı dalga geçtiğim anlamadı.

"Geçen yıl tanışamamıştık, o yüzden şimdi tanşalım demiştim" dedi Poseidon.

"Evet, gelen her melezi ilk-bilemedin ikinci haftasında ziyaret ediyorsunuz, Hades'in kızına ancak vakit bulursunuz tabi" dedim. Sonunda ne demek istediğimi anladı.

"Üzgünüm Stella ama senden çekiniyordum" dedi. Çekinmek mi? Denizlerin tanrısı benden mi çekiniyordu? Sadece yarı tanrı olan bir kız çocuğundan?

"Kendini küçümseme Stella. Çok büyük bir kehanete konu olacaksın sen. Sen ve arkadaların, özellikle Lucy" dedi. Düşüncelerimi okumasına kızmamıştım, bu kehanet ilgimi çekmişti.

"Ne kehanetinden bahsediyorsunuz?" diye sordum.

"Bunu sana şimdi söyleyemem. Zamanı gelince öğreneceksin" dedi. Kendimi tutamadım ve kahkaha atmaya başladım.

"Hep öyledir zaten. Söyleyin lütfen tanrı Poseidon, kötü bir mi olacağım? Olimpos benden nefret ettiği için ondan intikam almaya mı karar vereceğim? Ah, buldum, Kronos'u tekrar canlandırmaya çalışacağım, değil mi? Yoksa hiçbiri olmayacak da Zeus'a kafa tutup onu falan mı yeneceğim? Biliyor musun, bu hoş olurdu. Babamı o lanet yeraltına sokmaya hakkınız yoktu!" dedim. Kafamın içnde babamın sesini duymaya başladım.

"Poseidon'a resmen meydan okuyorsun. Ama onununla iyi anlaşmaya çalışmalısın. Seni Zeus'a karşı savunabilecek tek kişi o" dedi. Bende babamı dinledim.

"Özür dilerim tanrı Poseidon. Kamptaki herkes Olimpos'a ait oldukları için çok mutlular, bense Olimpos'a gittiğimde tüm tanrılar beni yok etmek falan istiyor. Artık ne yapabilirim bilmiyorum. Geçen yıl yaptığım o kadar görevden sonra belki Olimpos'ta biraz saygı görürüm diye düşünmüştüm ama nafile! Her yaptığım görevle Olimpos'lular benden daha çok nefret ediyor" dedim. Poseidon iç çekti.

"Senden nefret etmiyoruz Stella, senden korkuyoruz. Sen Percy Jackson'ın kehanetini duymuştun, değil mi?" dedi. Başımı evet anlamında salladım.

"Aynı o kehanet gibi bir kehanet daha çıktı. Bu kehanet 6 melezle ilgili ama asıl kehanetin üzerinde durduğu 2 kişi var, Karanlıklar kızı ve en zeki melez olarak betimlenen iki arkadaş. Sence bunlar kimdir? Sizsiniz, Lucy ve sen!"

Şimdi her şey ortaya çıkmıştı. Gülümsedim.

"Bunu Lucy'ye söylemeliyim" dedim ve gitmek üzere arkamı döndüm. Poseidon kolumum tuttu. Ah, orası yılanın ısırdığı yerdi!

"Yaralanmışsın" dedi. Poseidon'a döndüm.

"Zeus'un yolladığı gorgornlar sağolsun. Önemli bir yara değil, revirden ilaç alabilirim" dedim. Poeseidon kolumu inceledi.

"Ama bu zehirli bir yılan ısırığı. Seni tam 1 saatte öldürebilir" dedi. İrkilmiştim. İçimden Zeus'a bir lanet okudum.

"Hemen revire gitmeliyim o halde" Poseidon yine de beni bırakmıyordu.

"Revirde iyileşemezsin. Bana bırak" dedi ve elini kolumun üzerine koydu. Birden sızlayan yaranın acısı yok oldu. Poseidon elin çektiğinde kolumdan sular akıyordu ve yara tamamen kapanmıştı!

"Teşekkür ederim tanrı Poseidon" dedim. Poesidon gülümsedi.

"Olimpos'un kurtarıcısı ya da Olimpos'un yok edicisi olacaksın. Karar senin olacak. Umarım doğru kararı verirsin" dedi ve suya dönüşüp göle döndü. Bende gülümsedim.

"Sağol Poseidon" diye mırıldandım ve kulübeme yöneldim. Lucy'de kampa gelince bu kehaneti mutlaka öğrenmemiz gerekecekti...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimePtsi Ağus. 23, 2010 2:49 am

7- Arenada rp yazacaksın.
Mekan: Arena
Katılacaklar: Stella ve Robyn


Okumak isteyenler rp yi arenada okuyabilirler.


En son Stella Fabiano tarafından Ptsi Ağus. 23, 2010 10:54 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimePtsi Ağus. 23, 2010 3:01 am

21- Canavarlar ve Sirenlerle savaşacaksın! (2 ayrı mekanda birden)
Mekan: Canavarlar denizi & Siren körfezi.
Katılacaklar: Stell, Lucy, Rose


Okumak isteyenler Canavarlar denizi başlığından ulaşabilirler


En son Stella Fabiano tarafından Ptsi Ağus. 23, 2010 10:53 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimePtsi Ağus. 23, 2010 5:01 am

Kendime not: 1, 2, 3, 4, 5, 7, 10, 20, 21 numaralı görevlerin puanları verilmiştir.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimePtsi Ağus. 23, 2010 10:53 pm

18- Tarlalarda yaramazlık yaparken yakalanmanla ilgili bir rp yazacaksın.
Mekan: Tarlalar
Katılacaklar: Lucy ve Stella


Rp'yi okumak isterseniz tarlalara göz atabilirsiniz

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimePtsi Ağus. 23, 2010 11:17 pm

23- Asphodel Tarlaları'nda rp yazacaksın.
Mekan: Asphodel Tarlaları
Katılacaklar: Stella - Lucy


Rp'yi Asphodel tarlalarında bulabilirsiniz.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimePtsi Ağus. 23, 2010 11:19 pm

12- Ormanda rp yazacaksın.
Mekan: Orman
Katılacaklar: Stella


Babamın bizi kampa yollamasından sonra daha uzun süre uyuyamadım. Aklıma Luke gelip duruyordu. O güzel mavi gözleri ne de güzel ışıldıyordu! Bende kalkıp ormana yöneldim. Harpyaların birkaçını yanlışlıkla Tartarus'a yolladıktan sonra kendime çok güzel bir ağaç buldum ve bir dalına çıkıp oturdum. Gözlerimi kapattım ve Luke'u düşünmeye başladım. Hiçbir şey umrumda değildi, onun bir ölü olmasına takılmıyordum, sonuçta ben Ölüler Tanrısının kızıydım, istediğim zaman gidip onu görebilirdim. Ama ya o bana karşı aynı şeyleri hissetmiyorsa? O zaman ne olacaktı?

Tekrar gözlerimi açmamla karşıdaki ağaçta Nico'yu bulmam bir oldu. Biraz şaşırmıştım, çünkü bana artık kampla bir işi olmadığını söylemişti.

"Yaptığın şey çok tehlikeli" dedi. Ben bir an ağacın dalına oturmamdan bahsediyor sandım ama eminim ki Nico beni ağacına dalına oturmamam için uyarmaya gelmemişti.

"Çok tehlikeli olan ne?" diye sordum.

"Bir ölüye aşık olman. Bak bu doğanın yasalarına aykırı. Onu bir daha görmeye gitmemelisin. Bak bende Bianca'yı hiç görmeye gitmiyorum, artık o öldü" dedi. Güldüm.

"Bianca ve Luke'un durumu çok farklı Nico. Ben... Ben bir şekilde Luke'u yeryüzüne çıkartabilirim, tekrar yaşamasını sağlayabilirim" dedim. Nico beni vazgeçirmek için elinden geleni yapıyordu.

"O zaman o Annabeth'e döner"

"Annabeth'in sevgilisi var, o Percy'yi seviyor"

"Annabeth Percy'yi seviyor diye Luke Annebeth'i sevemez mi sanıyorsun?" dedi. iç çektim.

"O zaman yeraltında buluşuruz bizde" Nico inatçılığımı görmüş olacak, son sözünü söylemeye hazırlandı.

"Sadece mutlu olmanı isterim abla. Ve Hades seni yeraltına bekliyor. Lucy varken hediyeni verememiş. Yarın erken saatlerde gelsen olur" dedi.

"Bekle Nico! Mutlu olmamı istiyorsan Luke ile mutlu olabileceğime inanmalısın" dedim. Nico iç çekti.

"Sen bilirsin abla. Ama umarım en sonunda üzülmezsin" dedi ve yok oldu. Bende kulübeme dönüp biraz uyumaya karar verdim...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimeSalı Ağus. 24, 2010 12:54 am

14- Tanrı ebeveynin tarafından sana bir sihirli eşya verilmesiyle ilgili rp yazacaksın.
Mekan: Styks Irmağı
Katılacaklar: Stella, Hades


24- Styks Irmağı'nda rp yazacaksın.
Mekan: Styks Irmağı
Katılacaklar: Stella, Luke


(İki Rp'nin hemen birbirleri ardından geliştiklerini belirtmek istiyorum)

Ertesi sabah ilk işim gölge yolculuğuyla yeraltına gitmekti. Tamam, kabul ediyorum tam 41 saattir uyumamıştım ve bu gölge yolculuğunun bu yorgunluğu ikiye katlayacağından emindim ama babam çağırmıştı, elim mahkumdu. Ayrıca belki de Luke'u görebilirdim. Bunun düşüncesi bile beni güçlü kılıyordu. Kendi kendime gülümsedim ve babamı hayal ettim. Gözlerimi açtığımda babam yanı başımda elinde her tarafı simsiyah bir kılıç vardı. Sanırım Styks ırmağındaydık. Kılıcı şöyle tarif edeyim kısaca: kılıcın tutulacak kısmı simsiyah ve deri kaplamaydı, üzerinde simsiyah güzel inciler vardı. Kılıcın kendisi ise yine simsiyah ve parlaktı. Üzerinde Antik Yunanca yazılar vardı. Yazılarda sanki bir kehanet vardı. Şöyle diyordu:

Lanetli bir silah kıyameti kopartacak,
Ona sahip olan mutlak güce kavuşacak,
Onu durduracak bir Tanrı dahi olmayacak,
Tüm kader küçük bir kızın ellerine bırakılacak!


"Baba, bu da ne?" diye sordum. Babam gülümsedi.

"Bu sana vereceğim doğum günü armağanı kızım. Adı Kaderin Eli. Ama sen ona yeni bir isim vermelisin. Çünkü artık senin" dedi ve kılıcı bana uzattı. Kılıcı elime aldığım anda simsiyah ruhlar etrafımızda dolaşmaya başladı. Daha önce ölümü hiç bu kadar çok hissetmemiştim. Kılıç birden güneş gibi parlamaya başladı. Bende her an kıyamet kopacakmış hissi uyandırmıştı.

"Adı Kıyamet olsun" dedim. Babam gülümsedi ve kılıcı tekrar elimden aldı ve onu Styks Irmağına batırdı! Amanın! Bu kılıç sanırım müthiş bir güç kaynağı olacaktı.

"Kılıcının özelliklerini sana anlatayım. Özel olarak telekineler tarafından yapıldı. Yani anlayacağın bir tanrının özel eşyası olabilecek kadar güçlü. Bir karanlıklar miğfer, bir üçlü yaba ya da bir şimşek” dedi. Kılıca bir göz attım.

“Üzerindeki yazı ne anlama geliyor?” diye sordum.

“Eski bir kehanet. Bu silahın o silah olabileceğinden hiçbir kuşkum yok. Bu kılıç seni yenilmez yapacak. Böylece aptal Fırtına’ya ihtiyacın kalmayacak. Kılıcın Styks Nehrine de girdi, artık o yenilmez bir kılıç. Düşmanını her şekilde yok etmen için tasarlandı. Bir tanrıyı bile yeraltına yolacak kadar güçlü. O yüzden yanlış ellere geçmemeli. Sen kesinlikle onu yanlış amaçlar için kullanmazsın. Ve bir şey daha var. Özelliklerinin bununla biteceğini hiç sanmıyorum. Telekineler ona başka özellikler de katmış olmalı. Deneyerek öğren” dedi ve kılıcı tekrar elime vardi.

“Ölümü hiç bu kadar kuvvetli bir şekilde hissetmemiştim” dedim.

“Ölüm sana güç verir Stella. Tıpkı bir Poseidon çocuğuna suyun güç verdiği gibi. Bu yüzden kılıç en zor kaldığın durumda seni güçlü kılar. Başkalarının bunu görmesi biraz tehlikeli olur hayatım, onu şimdilik sakla” dedi.

“Ama onu yanımda hissetmek istiyordum” dedim. Babam saçlarımı okşadı.

“Buna gerek kalmayacak” dedi ve kılıç kurukafa şeklinde bir yüzüğe dönüştü.

“Artık onun gücünden her zaman yararlanabilirsin” dedi. Babama sarıldım. Bu arada söyleyeyim babam tüm tanrıların içinde en cana yakın olanıdır. Arkadaşım Athena kızı Lucy’ye bile sarıldı!

“Çok teşekkür ederim baba, buna gerek yoktu” dedim.

“Hayır, vardı. Artık Fırtına’yı iade edebilirsin. Ondan çok daha güçlü bir silaha sahip oldun. Kıyamet’i güle güle kullan. Şimdi gitmem gerekiyor, sende geri dön istersen. Doğum günün tekrar kutlu olsun kızım” dedi. Babamın yanağına küçük bir öpücük kondurdum ve babama daha önce hiç söylemediğim bir şey söyledim. Bunu hep belli etmiştim ama hiç dile getirmemiştim.

“Seni çok seviyorum baba. Senin kızın olduğum için çok gurur duyuyorum. İyki benim babamsın” dedim. Babam bana daha sıkı sarıldı.

“Bende seni çok seviyorum Stella. Asıl ben senin baban olduğum için çok gurur duyuyorum kızım” dedi. Sonra da bana gülümseyerek gölgelerin arasında kayboldu. Yüzüğü parmağıma geçirdim ve gülümsedim. Babamı çok seviyordum!

-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

Styks ırmağının kenarında gitmeye hazırlanırken yanıma gelen kişiyi görememiştim. Gölgelerin arasından Luke çıktı! Ben olduğum yerde kaldım tabi.

“Luke” dedim kekeleyerek. Luke gülümsedi ve ırmağın kenarında oturdu ve beni de yanına çağırdı. Tek bir kelime etmeden yanına gittim ve oturdum.

“Beni burada beklemediğine eminim” dedi. Gülümsemeye çalıştım.

“Şey, evet, hiç beklemiyordum” dedim.

“Yeni silahını çok beğendim” dedi. Yüzüğe bir göz attım.

“Teşekkür ederim. Peki buraya neden geldin?” diyebilecek kadar toparlamıştım kendimi. Luke güldü. Gülünce o kadar tatlı oluyordu ki!

“Senden bir iyilik isteyeceğim. Aslında benim istememe gerek yok, çünkü yenilmez silahın sende olduğunu duyduktan sonra o da başına bela olmaya başlayacaktır” dedi.

“Kimden bahsediyoruz Luke?” diye sordum. Luke bana döndü ve gayet ciddi bir biçimde:

“Kronos’tan” dedi. Birden irkildim. Luke, Kronos’un eski adamıydı. Ya ona katılmamı istiyorsa? Bunu nasıl yapabilirdim ki?

“Kronos tekrar güçleniyor. Bir şeyler ona tekrar güç kazandırıyor. Bana yeniden hayat verebileceğini ama onun tarafına geçmem karşılığında bunun olacağını söyledi. Sürekli daha cazip teklifler yapıyor. Artık onu duymak istemiyorum. Tekrar yok edilmesi gerekiyor. Ve bunu ancak sen ve senin zeki arkadaşın yapabilir” dedi.

“Kronos’u yok etmemi istiyorsun yani?” dedim. Luke gözümün önüne gelen bir tutam saçı kulağımın arkasına sıkıştırdı.

“Kronos’un benden başka kendine müttefik yapmaya çalıştığı çok kişi var. Sende bunlardan biri olabilirsin. Lanetli silah artık sende. Kronos’u yok etmelisin” dedi. Gözlerimi kapattım. Bir an önce oradan uzaklaşmak istiyordum. Tam gölge yolculuğu yapmaya hazırlanırken Luke kolumu tuttu.

“Bana ne olursa olsun onun tarafına geçmeyeceğine dair söz ver” dedi. Gözlerimi açtım ve Luke’a baktım.

“Neden?” dedim. Bu ‘neden’ Kronos’un tarafına geçeceğim için söylenmiş bir ‘neden’ değildi. Neden Luke’un Kronos’un tarafına geçmemi istemediğini öğrenmek amaçlı sorulmuş bir ‘neden’ di.

Luke gülümsedi.

“Öldükten sonra benimle birlikte olmanı istiyorum” dedi. Şaşkınca ona baktım.

“Şu anda birlikte olamayız belki ama bu durum sonsuza dek sürmeyecek, değil mi?” dedi.

“Sen… Sen ne demeye çalışıyorsun tam olarak?” dedim. Sanırım Luke’da beni seviyordu! Bayılmak üzereydim!

“Şeyy, bunu söylemek biraz zor ama… Şey, sanırım beni biraz fazla etkiledin” dedi. Tabi ben oradan sonra bayıldım! Ama uyurken bile sayıkladığımın farkındaydım. Bu imkansız falan olmalıydı! İnanamıyordum!

....................................................................................................................................................................................

Uyandığımda kulübemdeki yatağımdaydım. Bir an hepsinin bir rüya olduğunu düşünüp çok korktum. Ama sonra parmağımdaki yüzüğü görünce rahatladım. Ben, Stella Fabiano, tanrıların silahlarından birine sahiptim ve sanırım tek aşkım Luke Castellan’da beni seviyordu! İnanılmaz!!
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimeSalı Ağus. 24, 2010 2:26 am

6- Kamptan kaçıp New York'taki evinize gideceksiniz.
Mekan: New York
Katılacaklar: Sen. (isteğe bağlı: pegasusun veya bir arkadaşın.)


Babam bana yüzüğü verdikten ve ben Luke ile konuştuktan sonra nasıl olupta kulübemde uyandığımı bilmiyordum ama kafamın içi resmen çorba olmuştu. Duvardaki takvime batım. Olamaz, ben tam 1 gün boyunca uyumuştum!

Yataktan doğrulduğumda Robyn ve Hector'un başımda beklediklerini gördüm. Uyandığımı göründe Robyn hemen bana sarıldı.

"Seni küçük cadı! Bizi ne kadar korkuttuğundan haberin var mı?" diye çıkıştı bana. Gözlerimi bir iki kez açıp kapattım. Kesinlikle rüyada değildim.

"Sadece çok yorgundum" dedim. Robyn çıldırmış gibi görünüyordu.

"Evet, tabi! Rose'u sirenlerin görevine götürdüğünüzden beri seni hiç görmemiştim. Doğum gününü bile kutlayamadım! Sen neredeydin? Hem bir dakika! Senin yüzündeki ize ne oldu?" diye sordu.

"Anlatayım. Afrodit'le bir anlaşma yaptık, onun istedikleri karşılığında yüzümü düzeltti. Ama Afrodit'in görevini yaparken Hera'ya yakalandık, ona da bizi ispiyonlamaması için yeraltında göreve gittik ama meğer orada da Nico ve babam bana sürpriz doğum günü yapmışlar, sanırım tam iki gün boyunca orada takıldık, geri geldiğimde babam hediyemi vermek üzere beni bir daha çağırdı. Tekrar gittiğimde de armağınımı aldım ve geri geldim işte. Anlayacağınız birkaç gündür uykusuzdum. Ama şimdi iyiyim. Ve annemi görmem gerekiyor" dedim. Robyn bana tuhaf tuhaf baktı.

"Neden anneni görmen gerekiyor?"

"Bilmiyorum, sadece onu görmek zorundaymışım gibi hissediyorum. Şimdi kulübeden çıkar mısınız? Giyinmem gerekiyor" dedim ve ikisini de itekleyerek dışarı çıkarttım. Giyindikten sonra soluğu Siyah İnci'nin yanında aldım.

"Merhaba oğlum, biraz gezmek ister misin?" Pegasusum 'derhal sahip' der gibi kişnedi ve beni yaladı.

"Hadi bakalım, önce anneme uğrayalım, sonra da sana McDonalds'tan çocuk menüsü alalım" dedim ve üstüne bindim. Sabah sabah kamptan kaçmak biraz tehlikeliydi ama ne yapalım gitmem gerekiyordu.

Annemin evinin önüne geldiğimde sanki beni bekliyormuş gibi annemde kapının önündeydi.

"Stell, içimden bir ses tam da şimdi seni göreceğimi söylüyordu" dedi bana sarılırken. Geçen yıl babam bizi ziyarete geldiğinden beri annemle aramız nihayet düzelmişti.

"Birden canım seni görmek istedi. Naber anne?" dedim.

"Harika! Dün yeni bir iş buldum" dedi.

"Bu müthiş bir haber anne. Senin adına çok sevindim. Bende dün bir kardeşimle daha tanıştım. Ama gerçekten belki de en çok saygı duyduğum Hades çocuğu o" dedim. Annem kim o, der gibi bakıyordu.

"Adı Nico, Kronos'un yenilmesine yardımcı olan melez" dedim. Nedense Kronos derken içim ürpermişti. Tam o sırada beklemediğim bir şey oldu. Nico tam yanımızda belirdi.

"Nico! Burada ne işin var?" diye sordum. Nico gülümsedi ve anneme yöneldi.

"Merhaba Bayan Fabiano. Adım Nico di Angelo" dedi. Nico'nun soyadını duyan annem bir an olduğu yerde kaldı.

"Anne? İyi misin?" diye sordum. Annem neredeyse bayılacaktı. Nico'yla beraber onu içeriye taşıdık.

"di Angelo" diye sayıklayıp duruyordu annem.

"Anne, iyi misin?" diye sordum. Annem nihayet kendini topladığında bana döndü.

"Sen Nico'yu gerçekten tanımadın mı?" diye sordu.

"Evet, onu tanıyorum, benim kardeşlerimden birisi" dedim. Annem hayır anlamında başını salladı.

"Benim kızlık soyadımı biliyorsun Stell. Hades'le tanışmadan önce evlendiğim kocamdan önceki soyadım" dedi. Zihnimi birazcık zorladım.

"Olamaz! Senin soyadın di Angelo!" dedim. Annem başını salldı. Ama bu nasıl olurdu ki?

"Anlamıyorum" dedim. Nico açıklamaya başladı.

"Şöyle söyleyeyim, annemin bir çocuğu daha vardı Stell. Ama patlama sırasında büyükannemde duruyordu. Bu sayede yaşadı, ayrıca babamda bu çocuğun varlığından habersizdi. İşte o çocuk senin annenin dedesi oluyor" dedi. Sanırım ben bu gece ölmezsem ölmem ölmem hiçbir vakite dönmüştü durumum.

"O halde biz kardeş miyiz, yoksa sen benim büyük dedim gibi bir şey misin? Anlamıyorum" dedim.

"İkiside. Şimdi bayan Fabiano'yu biraz yalnız bırakmalıyız. Hadi kardeşim, biz biraz dışarıya çıkalım" dedi ve içeride uyumaya başlamış olan annemi yalnız bırakıp McDonals'a gittik. Kardeşim mi? Yahu aramızda 70 yaş vardı! Ve hala Nico benden küçük görünüyordu.

Tam üç tane çocuk menüsü söylediğimizde adam şaşırdı. Ama o bizi açık pencereden izleyen Siyah İnci'den habersizdi tabi.

"Hades bunu neden yapmış ki?" dedim. Nico kolasını içerken cevap verdi.

"Annem öldükten yıllar sonra senin anneni gördüğünde babamın aklı başından uçmuş. Bir an anneni annem olarak düşünmüş ve onunla yakınlaşmıştı. Annen benim anneme o kadar benziyor ki! Huyları, görünüşü, her şeyi" dedi.

"Ama biz mesela seninle hiç benzemiyoruz. Annelerimiz arasında akrabalık varsa ve sende benzediklerini söylediğine göre bizim de benzememiz gerekmez miydi? Senin saçların kahverengi, gözlerin siyah, benim saçlarım sarı, hatta gözlerim mavi! Bu nasıl oluyor?" diye sordum.

"İşin aslı babam sen doğduktan sonra Maria'nın Caroline'a benzememesi için anneni ve seni değiştirdi. Bugüne kadar rahat rahat yaşamanın tek sebebi bu işte"

Hamburgerini yemekte olan Siyah İnci'yi okşadım.

"Bu gerçekten çok saçma" dedim.

"Biliyorum. Ama buna şükretmelisin. Benim annem öldü, seninki yaşıyor. Benim ablam öldü, sen hala yaşıyorsun. Biraz kıymet bil" diye beni azarladı Nico.

"Çok özür dilerim Nico. Sana bir şey söyleyeceğim. Bizimle kalmak ister misin?" diye sordum. Nico içtiği kolayı doğruca suratıma püskürttü.

"Sağol be" dedim bir peçteyle yüzümü silerken. Nico şaşkınlıktan dona kalmıştı.

"Ne dedin sen?"

"Bizimle kal. Bak iki taraftan da akraba çıkık. Üçümüz birlikte yaşayabiliriz, eminim annemde buna çok sevinir. Kışın New York'ta, yazın Melez Kampında takılırız. Harika olur" dedim. Nico'nun resmen gözleri dolmuştu.

"Bu yaptığın teklif öyle... Güzel ki! Gelmeyi çok isterim ama emin değilim. Birkaç kişiye danışmam gerekecek. Ama mutlaka sana söylerim. Hemen gitmem gerek" dedi ve koşarak dışarı çıktı. Gülümsedim ve kendi yemeğimi bitirdikten sonra üç menününde oyuncaklarını alıp Siyah inci'ye verdim. Onları çok sevmişti. Birazcık parkta oturduktan sonra kampa geri döndük.

Nico'yu çağırarak doğru şeyi yaptığımı biliyordum. Çünkü biz çok yakın akrabaydık. Yani o benim bir yandan kardeşim bir yandan da annemin dedesinin kardeşiydi. Kafa karıştırıcı bir akrabalığımız vardı ama Nico yine de benim kardeşim, kamptaki Hades çocuklarının kurtarıcısıydı. Ona bunu borçluydum...


En son Stella Fabiano tarafından C.tesi Eyl. 11, 2010 11:55 pm tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimeSalı Ağus. 24, 2010 7:55 am

16- Kampın güç sınırlarıyla alakalı bir rp yazacaksın.
Mekan: Kampın Giriş-Thalia'nın Ağacı
Katılacaklar: Stella - Lucy - Rose - Jenny


2. bir kehanetin başlangıcı olarak buradan başlatıyoruz, ama yine de göreve de dahil oluyor olmalı Smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimePerş. Ağus. 26, 2010 4:29 am

15- Kulübeni temizleme rp'si yaz.
Mekan: Ait olduğun kulübe
Katılacaklar: Stell, Hec ve Robyn


2. DENETLEME İÇİN

Antrenmanlarla geçen zorlu günlerden biriydi o gün. Okçuluk alanında neredeyse vurulacak, kano gölünde neredeyse boğulacak ve Zeus'un yolladığı drakonla çarpışırken neredeyse yok olacaktım ama şu ana kadar hayatta kalmayı başarmıştım. Tam akşam yemeğine kadar biraz dinleneyim derken odanın içinde adım atılacak yerin olmadığını fark ettim. Daha geçen hafta toplamıştık ya! Ve denetleme yarındı! Birisinin bir şeyler yapması gerekiyordu. Hector ve Robyn hala çalışıyor olmalıydılar. Bu yüzden kollarımı sıvadım ve o yorgunluğa rağmen işe koyuldum. Öncelikle kıyafetlerimizi toparladım. Sandalyeye, yataklarımızın üstüne, hatta yerlere bile düşmüştü kıyafetlerimiz. Hepsini alıp bir sepete doldurdum. İşim bittikten sonra onları yıkamaya götürecektim. En azından ortalık biraz boşalmıştı.

Sonra yine etrafta bulunan kişisel eşyalarımızın her birini dolaplarımıza kaldırdım. Birazcık toz aldım ve camları sildim. Geçen sefer duvara yapıştırdığım duvar kağıtları çoktan yırtılmıştı. Bir haftada bunu nasıl başarabiliyoruz diye kendime sormadan edemedim. Yatağımın altında sakladığım ikinci duvar kağıdını çıkarttım. Bunun üzerinde kurukafalar ve aynı diğri gibi alevler vardı. Çok daha kaliteli, çok daha korkutucuydu.

İşim neredeyse bitmişti. Ama bir şeyi atlıyordum. Bir Hades kulübesi için fazla neşeliydi burası. Sanırsınız ki Artemis kulübesi...

Ortam korkutucu olmalıydı. Çok uğraşmama gerek kalmadan bana doğum günümde armağan edilen iskeletleri alıp odaya yerleştirdim. Öncelikle her birimizin yatağının dört ucunada birer kafatası koydum. Pencerelerin etrafınıda uyluk kemikleriyle döşedim. Hades heykelciklerimizi iyice temizledim ve tekrar başucumuza koydum. İşim bittiğinde de kulübenin çıkışından eserime baktım. Korkutucuydu! Bu harika olmuştu.

"Vay canına, buraya Hades'in dekorasyoncusu mu geldi?" dedi o sırada odaya giren Robyn. Gülümseyerek:

"Evet, nasıl olmuş? Beğendiniz mi?" diye sordum. Hector ve Robert resmen ağızları bir karış açık etrafı inceliyorlardı. Hector yatağının kenarındaki kafatasına dokunurken:

"Beğenmek mi? Harika olmuş Stell" dedi. Robyn'de duvarlara bakıyordu.

"Sen mimar olmalıymışsın" dedi. Mutlu olmuştum. En azında bu hafta da bulaşıkları biz yıkamayacaktık...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimePerş. Ağus. 26, 2010 6:49 am

Kendime not: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 10, 12, 14, 15, 16, 18, 20, 21, 23, 24 numaralı görevlerin puanları verilmiştir.


Stell'e not: Süpersin! Smile
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimePtsi Ağus. 30, 2010 10:05 am

Kendime not: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 10, 12, 14, 15, 16, 18, 20, 21, 23, 24 numaralı görevlerin puanları verilmiştir.

Stell'e not: listeni güncellemeyi unutmadıysan son kontrolümden beri bir değişiklik yok Wink
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimeSalı Ağus. 31, 2010 7:53 am

13- Plajda rp yazacaksın.
Mekan: Plaj
Katılacaklar: Sen ve istediğin herkes.


Kampa döndüğüm ilk gündü. Kampta olanlardan habersizdim ama öğrenmeyi de hiç istemiyordum. Sadece kampımla hasret gidermek istiyordum. Favori mekanlarımdan birisi olan plaja indim ve kumların üzerine uzandım. Gerçekten burayı özlemiştim.

"Keşke hep buradan uzak kalsaydın"

Yanı başımda ayakta duran kişi babamdı. Eh, pekte hoşgeldin der gibi durmuyordu.

"Sağol baba be, hoşbulduk" dedim doğrularak. Gülümsedi ve yanıma oturdu.

“Burada olmamalıyım”

“Hep buradasın ama bunu hiç takmazdın” dedim. Babam sıkıntılı görünüyordu.

“Artık kampa gelemeyeceğim, Zeus böyle emretti”

Ne? Benim babam Zeus’tan mı korkacaktı?

“Kendine gel be adam! Sen Zeus’tan korkacak pısırık tanrının teki misin sanki? Sen Hades’sin, kendini topla!” dedim. Babam güldü.

“Tekrar kampa geldiğim öğrenilirse cezasını ben değil ağabeylerinden biri çekecek. Bu yüzden artık gelemem. Sende diğer melezler gibi beni seyrek görmek zorundasın artık” dedi. Bu kötü olmuştu.

“Baba, bu hiç iyi bir fikir değil”

“Abilerinin yaşamı senin için önemliyse öyle. Beni dinle, çok önemli bir sorun var. Zeus ve diğer Olimposlular Kıyamet’i elinden almayı ve kendi amaçları için kullanmak istiyorlar. Ve bunun için senin bir hata yapmanı bekliyorlar. Artık hata yapma lüksün yok! Aksi takdirde sen öldürüleceksin ve kılıç Zeus’a kalacak. Yaşamalısın Stella. O yüzden Kıyamet’i çok zorda kalmadıkça kullanmayacağına dair bana söz vermelisin” dedi. Babamı daha önce hiç bu kadar ciddi görmemiştim.

“Söz veriyorum baba” dedim. Onu hayal kırıklığına uğratmaktan ölesiye korkuyordum. Dediğini yapmak zorundaydım.

“Stella, yeraltına gelmelisin, daha uzun süre konuşmamız gerekecek. Athena’dan bu kadar izin alabildim” dedi. Ne kadar aşağılayıcı. Babam birilerinden izin almak zorundaydı. Zeus’a haddini bildirmemek için kendimi zor tutuyordum.

“Bırak da gidip Zeus’un kafasını şu kılıçla keseyim!” dedim Kıyamet’i çıkartarak. Yanımda duran üç çiçek soldu anında. Hades kılıcı tekrar yüzük haline çevirdi.

“Kin tutmak bir Hades çocuğu için çok tehlikeli, biliyorsun. Eğer bu sorumluluğu alamayacaksan kılıç sende kalmamalı. Zeus’tan hoşlanmamanı anlıyorum ama Zeus olmasa bu düzen olmazdı. Bu düzeni benim koruyabileceğimi mi sanıyorsun? Ben sadece ölülere hükmedebilirim, yani sakın aklına onu yok edip beni onun yerine geçirmek gelmesin. Sürem doluyor Stell, gitmeliyim ama mutlaka yeraltına uğra, Persephone’nin de sana vermek istediği bir şey var” dedi ve yok oldu. Kafam karışmıştı. İç çektim ve kulübeme döndüm. Hades’in kızı olmak ne kadar zor bir işmiş meğer…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimePerş. Eyl. 02, 2010 9:51 pm

11- Kano Gölü'nde bir arkadaşınla rp yazacaksın.
Mekan: Kano gölü
Katılacaklar: Stella, Hermia, Crist

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimeCuma Eyl. 03, 2010 7:11 am

Kendime not: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 18, 20, 21, 23, 24 numaralı görevlerin puanları verilmiştir.

Stell: Aferin Wink
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimeC.tesi Eyl. 04, 2010 4:23 am

8- Bir arkadaş edinip kulübesine ziyarete gideceksin.
Mekan: Arkadaşının kulübesi
Katılacaklar: Stella ve Lucy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Zeus
Tanrı
Tanrı
Zeus


Mesaj Sayısı : 294
Kayıt tarihi : 19/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimePerş. Eyl. 09, 2010 8:37 pm

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 18, 20, 21, 23, 24 numaralı görevlerin puanı verilmiştir.

Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimeC.tesi Eyl. 11, 2010 10:59 am

25- Tüm kamp geçirilen mutlu bir akşamın rp'sini yazacaksın.
Mekan: Yemek gazinosu
Katılacaklar: Tüm kamp, üstüne tanrılar ve beklenmeyen kuşlar
Anlatıcı: herkes kendi ağzından yazmış Smile



Yemek gazinosunda Yaza Veda Partisi başlığı adı altında okuyabilirsiniz. Gerçi mutlu bir akşam mıydı, sorunlu bir akşam mıydı bilemeyeceğim Very Happy Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimeC.tesi Eyl. 11, 2010 12:09 pm

9- 'Bayrak kapmaca' yarışında yaşadıklarını anlattığın bir rp yazacaksın.
Mekan: Orman
Katılacaklar: Stella


Hayatımın en utanç verici anıydı. Bir anda pusuya düşmek ve Lucy'nin okunun kurbanı olmak... Üstelik bu sırada Mia'nın bayrağı kapmış olması ve zafere neredeyse ereceğimizi bilmek beni daha beter üzüyordu. Rose iki saniye geç kalsaydı yarışı biz kazanacaktık!

Bu sefer ne yalan söyleyeyim kesinlikle planları dahiceydi. Bizim sayı üstünlüğümüzü kendi lehlerine kullandılar, sonra da sayıyı eşitlediler. Bu planın Lucy'den çıktığı kesindi. Bir daha ona yenilmeyecektim! Bu ikinci kez tekrarlanmayacaktı!

Bizim stratejimiz sadece gidip bayrağı almaktı, sadece ben ve benimle gelenler Lucy’yi bulup intikam alacaktı. Ama akıllı Lucy ormanın dört bir köşesine dağılmış üyelerimizin düşüncelerini daha çabuk fark etti ve onları oyun dışı etmesi için Jenny'yi gönderdi. Kalabalık olmamız bu açıdan bakınca dezavantaja dönmüştü ama biz işe hiç böyle bakmamıştık. Bir dahaki sefere, diye söylendim içimden, bir dahaki sefere katılacağım grubun bu kadar çok kişi barındırmamasına dikkat edeceğim.

Ama öncelikle yeni yarış için bir planım vardı. Rose ve Jenny’yi ayırmak! İkisi ayrılırsa en büyük savunma grupları kırılırdı. O yüzden bu sefer Rose’un bizim tarafımızda olması gerekiyordu. Bu işi Robyn çözebilirdi. Ama Jenny bizim gruba gelmemeliydi, zaten çok güçlü olurduk ve kaybetmemiz imkansızlaşırdı.

O halde Lucy’yi de karşı tarafa Jenny’nin yanına postalardım. Böylece hem bu sefer biz kazanırken Lucy umutsuzca izlerdi, hemde kulübemiz iki kez kazanmış olup Athena kulübesine yetişirdi.

Şeytani planım için az üye, çok güç gerekiyordu. Bana Ares mutlaka lazım olurdu. Öyle ya, mesela bugün Rose birazcık yavaş olsaydı günün kahramanı Mia olacaktı. Peki başka? İyi okçular gerekiyordu, Artemis ve Apollon kulübeleri gerçekten gerekliydi. Ama hesaba göre çoktan 11 olmuştuk. En iyisi kimin nereyi seçeceğini öğreneyim ve ona göre plan yapayım dedim içimden kendime.

Bu sefer kazanacaktık. Ve Lucy kazanan takımda olamayacaktı. Kendimi kulübemize doğru koşarken buldum, ilk işim gidip Robyn’e planımı anlatmak olacaktı. Bu defa Lucy’nin bana karşı hiç şansı kalmayacaktı…
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Stella Fabiano
Hades'in Çocuğu
Hades'in Çocuğu
Stella Fabiano


Mesaj Sayısı : 915
Kayıt tarihi : 20/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimePaz Eyl. 12, 2010 12:26 am

19- Medusa'ya bir macera yaşayacaksın.
Mekan: Yeraltı-Medusa'nın ini
Katılacaklar: Stella Hermia Crist
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Zeus
Tanrı
Tanrı
Zeus


Mesaj Sayısı : 294
Kayıt tarihi : 19/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimeSalı Eyl. 14, 2010 12:48 am

Kendime not: 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 14, 15, 16, 18, 19, 20, 21, 23, 24, 25 numaralı görevlerin puanı verilmiştir.

Stella'ya not: Yavaşla biraz kızım, sadece bir görevin kalmış Evil or Very Mad Evil or Very Mad
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
Athena
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Admin/Tanrıça/Kamp Müdiresi
Athena


Mesaj Sayısı : 5210
Kayıt tarihi : 16/08/10

Stella Fabiano - Görevlerim Empty
MesajKonu: Geri: Stella Fabiano - Görevlerim   Stella Fabiano - Görevlerim Icon_minitimeSalı Eyl. 14, 2010 7:00 am

Ahhh Zeus ne fenasın, sen yap görevlerini Stell, bakma amcana Very Happy
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://olimpos.my-rpg.com
 
Stella Fabiano - Görevlerim
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 2 sayfasıSayfaya git : 1, 2  Sonraki
 Similar topics
-
» (^_^) Stella Fabiano (^_^)
» Stella Fabiano'nun Kampa Dönüşü...
» Lucianna Fackrell*Görevlerim
» Shylâ Queen - Görevlerim
» Pandora Monica Chase / Görevlerim

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Karakter :: Karakter Çarkı :: Görevler :: Güç Puanı Kazandıran Melez Görevleri-
Buraya geçin: