Mirabella LaPiere Demeter'in Çocuğu/Doğa Bilimleri Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 863 Kayıt tarihi : 01/11/10
| Konu: Lanetli âkıbet Çarş. Tem. 06, 2011 1:30 am | |
| New York seyahati sadece ona üzüntü getirmişti. Geride bıraktıklarını içine atmıştı her zaman ki gibi, sorunlarını başkasına anlatmayı sevmezdi. Sadece duyduğu boş anlamsız kelimeler olurdu, her şey düzelecek.. Lakin bunu gerçekleşmeyeceğini kendisi de gayet iyi biliyordu, kendisine bakan yalandan söylenen boş sözler sadece duymak istedikleri oluyordu. Belki de bundan kimseye anlatmıyordu, duymak istediği kelimeler yerine sadece aynada gördüğü yansıma kadar bir o kadar gerçek sözleri duymak istiyordu. Heyhat insanların kişiliğinin değiştirmeyeceğinin her daim bilincindeydi. Kampa geri döndüğünde gece sessizliğini koruyordu, yıldızlar yine bütün ihtişamlarıyla gök yüzünü süslerken ayın verdiği cılız ışıltı büyük bir mücevher gibi gökyüzü semalarını aydınlatıyordu. Hafif esen meltem kahverengi saçlarını yavaşça dalgalandırıyordu. Pooky’i büyük evin yakınlarına indirip revire gitmek üzere içeri girdi. Pek bir şeyi olduğu söylenemezdi aslında, sadece kolunda ki sıyrıklar için gelmişti. Lanet bir yaratığın tüm huzurunu bozmasıyla kazanmıştı kolunda ki yarayı.
Yoğun ilaç kokuları her yanı kaplamıştı, isteksiz bir şekilde içeri girip birisinin olup olmadığına baktı. Saçma bir davranıştı; elbette ki revirde ona her daim yardım edecek birileri mutlaka vardı. Fakat kolunda ki ağrıdan ötürü düzgün düşünemiyordu Mirabella. Kapının yakınında onu karşılayan şifacı genç kızın koluna girerek onu boş yataklardan birine doğru götürdü. “Merak etme, sadece küçük bir dikiş.” Şifacının sözleri üzerine zümrüt yeşili gözleri hayret derecesinde büyümüştü Mirabella’nın. Her ne kadar kolunu şifacının elinden çekip bir anlık reviri terk etmek geçse de zihninden kadının kendisini bırakacağını düşünmüyordu. Genç kızın kolunu sıkıca kavrayan şifacı elinde ki uyuşturucu merhemi yaranın üzerine sürdükten sonra yarayı temizlemeye başlamıştı. Fakat kadının yaptığı işlem Mirabella’nın kolunda ki sızının dinmesine yetmemişti. Onun için berbat bir gün olduğu bir gerçekti, New York ziyaretinin mi yoksa bulunduğu durumun mu daha kötü olduğu konusunda bir ikilem içerisindeydi. “Sana endişelenecek bir durum olmadığını söylemiştim, gördün mü?” şifacı elinde ki pansuman aletlerini bir kenara bırakıp elinde ki kanı silmeye başlamıştı. Mirabella ise bir an evvel bulunduğu ilaçlarla kuşatılmış alanı terk etmeyi umuyordu.
| |
|