"Bir randevuya ne dersin?" diyerek göz kıptı. Şuan gerçekten gülmemek için zorlanıyordu. Tamam düşenceleri okuyamıyorum ama duygulara göre davranışları seziyordum. Bu manyak bir fantezi gibi değil mi?
“neden?”diye sordum.
“Bilmem,kanım sana ısındı"dedi. Şimdi bu cevap… Şaka maka çılgınca gülmeye başladım. Sanki askerlik arkadaşıydık. ‘Kanım sana ısındı.’ Aman tnarım bu bu çok komikti.Sabahtandır bir randevu için takip ediyordu ve böle bir cevap yüzünden . Gözlerimden yaşlar geliyordu. Birden onunda gülmeye başladığını fark etmiştim. O niye gülüyordu? Ama bunu kasti yaptığını düşünüyordum. Gözlerimdeki yaşları sildim ve sırıtmama engel olamadan
"Ya sana hayır dersem?"dedim. Bir randevu teklifi anca bu kadar komik olur.
"Sanırım depresyona girerim,senin gibi güzel bir kadının beni reddetmesi...Imm,bilemiyorum"dedi. Gülmemi durdurabilmiştim tam olmasa da. Gözlerine baktım.Tam olarak gerçekten mi söylüyordu yoksa yalan mı söylüyordu? Hala anlayamamıştım. Anlamaya çalıştım ama pek anlayamıyordum.
"Iı,peki diyelim ki sana bu randevuyu verdim.Ne yapacağız?” Merak ediyordum böle biriyle ne yapardık ve ya ne planlıyordu?
"Haftaya izin var.New York'a gideriz,takılırız falan" dedi. Kendinden fazlasıyla emindi. Bende
“pekala” dedim. Sonra ona dönerek
“Ama bunu sadece meraktan yapıyorum bilmiş ol.” Sonra çantamı ve kılıcımı kaptım ayağa kalktım.
“ hah bu arada bence şu ‘kanım ısındı’ cümlesini bir kıza cevap olarak söyleme. “ Kendimden emin bir şekilde ekledim
” Biz askerlik arkadaşı değiliz.” Sonra arkamı döndüm ama tekrar ona döndüm ve en sert ifademle-ki o bile bundan korkmuştu çünkü gerçekten sinirlenirsem korkunç olabiliyordum-
“Benimle sakın oynamaya kalkışma. Yoksa fena yaparım.” Diyerek arkamı döndüm ve kılıcımı eski haline koyarak yoluma devam ettim.
-Rp Bitmiştir.-