Sabah sert bir zemine yapışarak kalkmak hiç hoş değildi. Gözlerimi açtığımda Bart sırıtarak bana bakıyordu. Yerin buz gibi havasından kurtulup ayağı kalktım. Elimi Bart'ın kafasına koyup "Senin IQ seviyen 85 kardeşim. Buna şimdi inandım."dedim. Elimi çekip "IQ öylemi ölçülüyor? Bunu ilk kez senden görüyorum Çakma Hırsız."diyip sırıttı. Gözlerimi devirip birşey demeden sıcak yatağıma döndüm. Bart, kendisi marketten yakalanmadan çıktığından beri, ben yakalandığım için bana 'Çakma Hırsız' diyordu. Beni hızlıca çekip "Tırmanma duvarın gidiyoruz! Kalk hadi Uyuyan Güzel."dedi. Ona tekme savurdum ama boşluğa geldi. Ayağa kalkıp bağırarak "İyi be iyi! Git giyinip geliyorum."dedim. Zafer edasıyla odamı terk etti. Uyuşuk uyuşuk elimi yüzümü yıkayıp üstümü giyindim. Dışarı çıktığımda Bart omuzunda bir çantayla beni bekliyordu. Koltuğun üstünde duran çubuk kraker paketini alıp "O da ne öyle?"dedim. Çantaya bakıp "Bu mu? Hope yanımıza her ihtimale karşı ilk yardım malzemesi almamızı söyledi."dedi. Kapıdan çıkarken "Sen ilk yardım yapmayı biliyor musun? Çünkü ben bilmiyorum."dedim. Anında çantayı kenara fırlatıp "Senden de bunu duymayı bekliyordum, o çantayı taşıyamazdım."dedi. Sırıtarak Tırmanma Duvarına yol aldık. Giderken çubuk krakerimi de araklamayı ihmal etmedi, sağolsun.
Tırmanma Duvarına geldiğimizde Bart sırıtıp "Yarışa var mısın?"dedi. İlk geldiği günden bu yana bu ikinci yarışımız olacaktı. Sırıtarak "Varım."diyip üçten geriye doğru saymaya başladım. Daha iki dememle Bart depar attı. Ona yetişmeye çalışırken "Hilebaz!"diye bağırdım. Kahkaha atmakla yetindi. Lavlarla kaplı Tırmanma Duvarına geldiğimizde sıçrayıp taşlardan birine tutundu. Bende elimi taşlardan birine koyup yavaş yavaş tırmanmaya başladım. Bart çok hızlı gidiyordu ve BAM! Hilebaz kardeşim yerdeydi. Önce yanına inmeyip devam etmeyi düşündüm ama sonra aşağı inmeye karar verdim. Bart "Pastırma, kolum, jambon, Hope, ilkyardım..."diye saçmalıyordu. Yanına eğilip "Ne diyorsun ya? Off, kalk hadi revire gidelim."dedim. Kolunu tutup ayağa kalkarken "Gerek yok. İlk yardım çantasını almalıymışız. İçinde jambonda vardı."diyip sırıttı. Sırtına güçlü bir şaplak indirip "Tırmanma Duvarının tepesinde görüşürüz."dedim. Acı içinde belini tutup "Tabi önce ben, seni geçmezsem."diyip tekrar duvarı tırmanmaya başladı.