Kulübede rahatça oturuyordum uzun zamandır ilk defa başımda bir bela yoktu. Kızlar mutfaktan geldi ve ”Ben kulübede hiç meyve yok acaba marketten alır mısın. Yada tarlalardan.” dedi. ”Neden öyle bir şey yapacağımı söyler misiniz acaba.” dedim. ”Sana hiç rahat vermeyiz desek.” dedi. Ve haince bakmaya başladı bana. Tamam bu iyi bir nedendi kesinlikle. ”Hangisi olacaktı acaba.” dedim. Sinsice güldü ve ”Kafana göre takıl işte.” dedi. Kulübeden çıktım ve drahmim kalmadığını hatırladım. Tek çare tarlalara gidip oradan almak kalmıştı. Oraya doğru yürümeye başladım. Neyle toplayacağımı düşünürken aklıma hançerlerim geldi. Tabi ki bileğimdeydiler. Başka nerede olacaktılar ki. Birde bir poşet gibi bir şey bulmalıydım onu nereden bulacağımı düşünüyordum. Sonra aklıma market geldi sadece poşet almaya gidebilirdim.
Oraya gittim ve görevliden bir iki poşet isteyip geri döndüm. Tarlaların etrafı tellerle çevriliydi. Küçük bir yer buldum ve orayı kestim hançerle. İçerisi meyve doluydu. Burada yakalanırsam kötü olacaktı. Dikkatli olmalıydım bunun için. Uygun meyve bulmaya başladım bir ağaç buldum ve oraya tırmanıp elma toplamaya başladım. Ama elimle toplamıyordum. Hançer mekanizmasının ucuna ip bağlamıştım böylelikle attığım hançer bana hemen geri dönebilirdi. Hançeri fırlatıyordum ve bana geri dönüyordu. Teker teker bile olsa daha hızlı topluyordum. Başka meyve toplamaya karar verdim sonra, üzüm buldum biraz buna korka korka yanaşıyordum çünkü her an dionysos belirecek gibi hissediyordum. Ve biraz da ondan topladım. Çilek de topladıktan sonra dönecektim ki. Şans ya kheiron’a yakalandım önüme çıkmıştı birden. ”Selam, Ben.” dedi. ”Selam kheiron.” dedim. Kızarmış bir şekilde. ”Güzel meyveler değimli. “ dedi. ”Belki ama benim umurumda değil meyveler kızlar zorladı.” dedim. ”Afrodit kızları haklı olabilirsin. O zaman bu seferliğine seni affediyorum. Bir daha burada görmek istemiyorum seni tamamı.” dedi. ”Önünden bile geçmem. Kheiron izin verirsen ben gitmeliyim.” dedim. Kafasıyla onayladı ve oradan fırladım.