Terra M. Winchester Hestia Rahibesi/Kılıç Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 749 Kayıt tarihi : 18/02/11
| Konu: Başbelası Bulaşıklar! Cuma Mayıs 27, 2011 2:02 am | |
| Bir elimde cif, bir elimde de elbeziyle öylece durmuş, akşam yemeğinden sonra ortaya çıkan kirli tabak dağına bakıyordum. Sağolasın Ares kulübesi olarak bir kulübe temizliğini yapmayı unuttuk diye Athena bizi bulaşık cezasına çarptırmıştı. Doğrusu hayatım boyunca Melez Kampına gelmeden önce ev işleri yaptığım için bulaşık yıkamak konusunda bayağı pratiğim vardı. Ama ömrümde yıkadığım bulaşıkları toplasak şu anda önümde duran kirli tabak bardak dağından daha az ederdi. Elim mahkum başladım bulaşıkları yıkamaya. Derler ya, başlamak bitirmenin yarısıdır diye. Mia ben diğerlerini getireyim sen de bulaşıkları yıkamaya başla diye bana kazık atmıştı. İlk başta buna inandığım için kendi kafamı klozete sokmak istiyordum! Ahh, bunu düşündüğüme inanamıyorum!
Önümde duran bulaşık dağına dönersek, bırakın yarısını 1/8'i bile yıkanmış değildi. Bütün gün bu bulaşıkları yıkamak zorunda kalacaktım! Neden şu anda bir drakon ya da başka bir şey kapıdan içeriye dalıp beni gebertmiyordu? Şu anda bu bulaşıkları yıkayacağıma canavarlarla savaşmayı tercih ederdim!
Bir de lekeler hemen çıkmıyordu öyle! Hele bir tabak vardı ki, yıkaya yıkaya kollarım ağrımıştı. Başlangıçta böyleyse ilerleyen saatleri düşünmek bile istmiyordum. Bu gece tam bir zulüm gibi geçecekti...
En son Nicole Avery Johnson tarafından Cuma Mayıs 27, 2011 11:54 am tarihinde değiştirildi, toplamda 1 kere değiştirildi | |
|
Misafir Misafir
| Konu: Geri: Başbelası Bulaşıklar! Cuma Mayıs 27, 2011 5:47 am | |
| Uzun bir zamandır yoktu kampta Amanda. Geçirdiği kazanın ardından 4 ay boyunca hafızası yerine gelememişti. Aklı başına geldiğinde ise soluğu kampta aldı. Kamp onun eviydi. 4 ay uzaklaşınca oldukça özlemişti. Biraz daha uzak kaldığını düşünemiyordu bile. Aylar sonra kulübeye geldiğinde her şeyin berbat gittiğini gördü. Bir çok kardeşi vardı. ama bir çoğu bir işe yaramamıştı yokluğunda. Bir zamanlar zirvede olan, herkesin özenle baktığı Ares kulübesi şimdi sonlarda yer alıyordu. Üstelik temizlik yapmayı unuttukları için Tanrıça Athena tarafından cezalandırılmışlardı. Aslında Amanda'nın bu cezaya katılmaması gerekiyordu. bu cezayı almalarının sebebi yine onlardı. Üstelik hala başı çok ağrıyordu ve yorgundu. Bir türlü rahatça dinlenip, kendine gelme fırsatı olmamıştı. Olmuyordu işte! Bu kulübeyi eski haline getirmek içindi tüm bunlar. Kulübesi onun için kendinden önce geliyordu. Zirvede olmaya alışkın biri olarak bunları kendine, kulübesine yakıştıramıyordu. Yinede Athena'yı sinirlendirmek istemiyordu. Her ne yapmış olurlarsa olsunlar en güzel şekilde cezalarını yerine getireceklerdi. Zaten bu konuda olan titizliğini bilmeyen çok azdır. Sorumluluklarına düşkün biridir Amanda, takıntı derecesinde.
Sinirle kulübenin kapısını çarparak kamp mutfağına doğru ilerlemeye başladı. Yolda gördüğü bir kaç melezin bakışlarına maruz kaldı. Herkes onu öldü olarak biliyordu. Şimdi de garip garip bakıyorlardı. Hortlayacak hali yoktu işte. ''Yeter artık.'' diye fısıldadı kendi kendine. Bıkmıştı bu durumdan, oldukça. Hızla mutfağa vardığında içeride henüz yeni tanışmış olduğu kardeşi Nic'in bulaşıklarla uğraştığını gördü. ''Yokluğumda çok boşlanmış bu kulübe. Zirveden en dibe inmiş. Bu Ares Kulübesi'ne hiç yakışmıyor. Yakında eskisi gibi olacağız. Temizlik konusunda çok titizimdir. Bu konuda benimle iyi anlaşsanız iyi edersiniz. Bu cezada yer almamam gerekiyordu. Ancak her zaman için sorumluluk sahibi biriyimdir. Bu yüzden bunları tek başına yapamayacağını düşünerek geldim.'' diye söylendikten sonra eline bez alarak başladı lavabonun yanında bulaşıklarla uğraşmaya. Bu kadar bulaşığın bir aylık falan olması olası bir durumdu. Tabii ben yalnızca bugün kirlenen bulaşıklar olduğunu biliyordum. |
|