Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Macera Arıyorum

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Steve J. Christensén
Hephaistos'un Çocuğu
Hephaistos'un Çocuğu
Steve J. Christensén


Mesaj Sayısı : 432
Kayıt tarihi : 07/05/11

Macera Arıyorum Empty
MesajKonu: Macera Arıyorum   Macera Arıyorum Icon_minitimeC.tesi Mayıs 21, 2011 5:25 am

Son derece sakin bir gündü.New York'a gidip biraz gezmek istedim.Evet evet böyle yapacaktım. Kulübeden dışarı çıktım. Pegasus ahırlarına doğru yürümeye başladım. Red Mane'yi görmeyeli uzun zaman oluyordu. Onun o hırçın tavırları yok muydu ? İnsanı deli ederdi. Alışana kadar çok uğraşmıştım. Yanına gittiğim zaman çok sevindi. Adeta yerinde duramıyordu. Yelesini sevdim ve '' New York'a gidiyoruz oğlum '' dedim. Kapısını açtım ve birlikte dışarı çıktık. Biraz yelesini okşadıktan sonra üstüne atladım. Şaha kalktı ve havalandı.

Yaklaşık 1 saat sonra ufukta New York gözüküyordu. Son derece güzel bir şehirdi. Bana kamptan kaçıp romaya gittiğimiz zamanları hatırlatıyordu. Hüzünlenir gibi oldum. Bazen kendimi sürgünde gibi hissediyordum. Boş bir yer bulduk. Red Mane oldukça yumuşak bir iniş yaptı. Üstünden indim. Gidip gitmemek için bana bakıyordu. Tam gidebilirsin diyecekken telefonum çaldı. Bu oldukça kötü bir durumdu. Telefon cebimde kalmıştı. Başımız büyük beladaydı... Red Mane'ye baktım. Durumu hissetmiş gibi toynakları ile yeri kazıyor, biraz canavar tekmelemek için sabırsızlanıyordu. Derin bir nefes aldım. Sol elimi havaya kaldırdım ve '' Uyan Zırh Deşen!'' diye bağırdım.Sadık dostum ruh deşen elimde belirdi. Kabzasına dokunur dokunmaz babam Vectum'un kas gücünün bir bölümünü bana aktardı. Artık hazırdım. Red Mane'ye baktım. Ağzından sıcak bir nefes bıraktı. Buharı soğuk havada çok rahat görülüyordu. İlk gelen yaratık bir harpya oldu. İğrenç görünümlü ve oldukça kendinden emindi. Çok acıkmış olacak ki direk üzerime saldırdı. Hata yapmıştı. Zırh Deşen ile kafasını tek hamlede aldım. Sanırım bundan sonrası bu kadar kolay olmayacaktı. Etrafıma bakındığımda bir parkın tam ortasında olduğumu ve çevremizde bir çember oluşturduklarını fark ettim. Oldukça ordu vari davranıyorlardı. Yavaş yavaş çemberi küçültmeye başladılar. Başım beladaydı. Etrafımda çapı 6 metre olan bir alev çemberi yarattım. Yaratıklar biraz ilerledikten sonra durdular. İğrenç çığlıklarını duyabiliyordum. Aslında şu an kaçabilirdim. Red Mane de bunu bekliyordu sanırım. Ama kaçmayacaktım. 6. Lejyon lideri hiç bir savaştan çekilmezdi. Ya ölürdüm. Ya da öldürürdüm. Alev çemberini Çapı 2 metre olacak şekilde küçülttüm. Red Mane Sıcağı seven bir pegasustu. O yüzden alev ona bir zarar vermiyordu. Çemberi küçültmem ile güçsüzleştiğimi sanan bir yaratık üzerime doğru koşmaya başladı. Pozisyonumu aldım ve saldırısını savuşturup kılıcımı karnına sapladım. Çığlığı basıp kuma dönüştü. O anda arkamda sıcak bir nefes hissettim. Bir harpya dişlerini bedenime geçireceği sırada Red Mane inanılmaz bir tekme savurdu. Yaratık inleyerek uzaklaşmaya başladı. Etrafımı giderek sarmaya başladılar. Artık alevde onları eskisi kadar korkutmuyordu. Taktik değiştirme zamanıydı. Sol elimde inanılmaz sıcaklıkta bir alev oluşmasını istedim. Sol elim bileğime kadar alev aldı. Daha sonra Elimdeki bütün alevin kılıca geçmesini istedim. Aleve hükmetmek oldukça zordu. Ama bana itaat ediyordu alevler. Kılıcımın kabzasından üstündeki Stygian demirine doğru akmaya başladı alevler. Ardından küçük çaplı bir patlama oldu. Bütün alev gücüm Kılıcın etrafındaydı artık. Kılıcın şekli biraz daha değişti. Boyunun ve eninin 30 cm yanına kadar alevler fışkırıyordu. Zaten melezlerin kullandığı en kudretli silahlardan birine sahiptim ama bu haliyle inanılmaz bir hal alıyordu zırh deşen. Hatta Lupa bunu yapmamamı bir çok kez söylemişti. Ben yinede yapıyordum. Artık eskisinden daha güçlüydü çünkü babam yunanlı hali -Hephaistos- ile bu silahı Kutsayıp kendi elleri ile işlemişti. Etrafımdaki alev çemberi söndü. Yaratıkların hepsi kılıca bakıyorlardı. Şu an üstün olan taraf bendim. Kılıcı elimde bir tam daire yapacak şekilde salladım. Ardından canavar kalabalığının arasına daldım. Bu andan sonra reflekslerime kalmıştı. Tam bir Romalı gibi dövüşüyordum. Hamlelerden kaçıyor , kılıcımı saplıyor , geri çekiliyor sonra tekrar saldırıyordum. Red Mane de hiç fena değildi. Görebildiğim kadarı ile 3 4 yaratık haklamıştı. Aklıma çok daha çılgınca bir fikir geldi. Yaratığın hamlesinden zıplaya bildiğim kadar geriye zıplayarak kaçtım. Hemen ardından kılıcı kabzasına kadar toprağa sapladım ve Alevlerin patlamasını istedim. Etrafımda bir alev çemberi oluştu. İnanılmaz sıcak bir alevdi bu Demiri bile çok rahatlık ile eritebilirdi. Çember giderek daralmaya ve değdiği canavarı yok etmeye başladı. Bu işlem alevler kılıca geri dönene kadar devam etti. Ardından yavaşça söndü. Kılıcı topraktan çıkardım. 15 metrelik alandaki her şey kül olmuştu. Kendimi çok güçlü hissediyordum fakat bilmediğim bir şey vardı. gücümün sınırlarını aşmıştım. Red Mane'ye bindim. Ve bindikten hemen sonra başım dönmeye başladı. Gözlerim karardı. Bayılmıştım. Uyamdığım zaman revirdeydim.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Macera Arıyorum
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» Belamı Arıyorum
» Ihm, Arıyorum.
» Ben de Arıyorum!
» Dostumu Arıyorum.
» Bende arıyorum.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Kamp Dışı :: New York-
Buraya geçin: