Akşam yemeğinden sonra içinde her zamanki heyecan vardı. Bunun nedeni bayrak kapmaca olmasıydı. Çok mutluydu mutlu olmasına, fakat içinde küçük bir endişe de vardı. İçinsen bir ses bugünkü bayrak kapmaca da bir şey olacağını söylüyordu. Kevin içindeki sesi susturmaya çalışıyordu, fakat başaramıyordu. Kendine çok güveniyordu. Bugün kesinlikle bir olay olacaktı.
Kherion’un “ Başlayın “ sesiyle koşmaya başlamıştı. Bugün saldırı rolünde görev alıyordu. Aklında hala aynı ses vardı. Bu ses “ Dikkatli ol “ diyordu. Kevin dikkatini topladıktan sonra sesi unutmaya çalıştı. Bunu başardı çünkü karşısına sağlam bir rakip çıkmıştı. Bir iki tur döndükten sonra kılıç sesleri çıkmaya başlamıştı. Kevin bütün dikkatini oyuna vermişken müthiş bir kükreme duydu. Kampa bir minotor girmişti. Kampa yeni gelen melezler korkmuşlardı ama Kevin ve eskiler hemen silahlarını çıkarmışlardı. Herkes Kherion’un işi halletmesini beklerken Kevin ve biraz önceki rakibi silahlarını çekip Minotor’a saldırmışlardı. Bir süre sonra minotorun işi bitmişti ve ikiside kılıcıyla son darbeyi vurmuştu. Diğer melezlerin bize bakışı değişmişti. Kevin gülümsedikten sonra Kherion’dan nektar istedi. Minotor ile savaşırken kolunu kesmişti. Nektar ve ambrossia geldiği zaman Kevin yavaş yavaş almıştı ikisindende . Nektar ve ambrossiayı tüketirken aklındaki sesi düşünüyordu. Bu ses babasına ait değildi. Peki Kevin’a geleceği önceden anlatan kimdi ?