Çat Kapı Ziyaret

Kulübemde otura otura canım sıkılmıştı. Biraz düşündükten sonra birilerine ziyarete gitmeyi düşündüm. İlk aklıma gelende Anna oldu. En iyisi ona ziyarete gitmekti. Çat kapı gitmek ne kadar mantıklı bilmiyorum ama böylesi daha eğlenceliydi. Kulübemden çıktım ve Demeter kulübesine giderek kapıyı çaldım. Yirmi saniye kadar bekledikten sonra kapıyı Anna açtı. "Selam, ziyaretine geldim." dedim. Anna gülerek "Hoş geldin!" dedi ve beni içeri davet etti. Salona gidip bir kotuğa oturduktan sonra "Rahatsız etmedim değil mi?" diye sordum. Bu sırada da etrafıma bakınıyordum. Diğer Demeter çocukları yok görünüyordu.

Demeter kulübesi tıpkı bir ormana benziyordu. Buna çok hayret etmiştim. Anna bunu fark ederek “Biliyorum ormanı anımsatıyor, aslında akışında gözüne o kadar da tuhaf görünmüyor.” dedi. Ben buna asla alışamzdım. Bitkiler çokta bana göre bir şey değildi. Anna'ya "İlginç bir yaşam ortamınız var." dedim. Anna bu lafıma gülmeye başladı. "Öyle." diyerek mutfak olduğunu tahmin ettiğim yere gitti. Bende etrafıma daha da incelemeye başladım. Buradaki bitkilerin çoğunun ne olduğunu bilmiyordum. Anna bir süre sonra elinde kola ve abur cuburlarla geldi. Bana bir kutu kola attıktan sonra abur cuburları masaya koydu ve koltuğa oturdu. Kolamı açtım ve içmeye başladım.