Her zamanki ok atma teknikleri sınıfında okçuluk dersi veriyordum. Bu aralar bayağı yoğun olduğum için dinlenmeye de vakit kalmıyordu. Bir Afrodit kızına bir saat kadar ders verdikten sonra bu kadarının yeterli olduğunu düşünerek ara verdim. Sonra sıradaki öğrenciyi almak işçin içeriye gittim. Etrafıma bakındığımda ise Calvin’i gördüm. Bunu hiç beklemiyordum. Calvin hemen benim yanıma geldi. Ona burada ne işi olduğunu sordum. Calvin’in cevabı ise beni daha da hayrete düşürdü. Calvin ders almaya gelmişti. Bu ondan beklenmeyecek bir şeydi. Calvin bu halime güldü ve "Ee, öğretmenim derse başlamıyor muyuz?" diye sordu. "Başlıyoruz. Okçuluk dersi alacaksın değil mi?" diye yanıt verdim. Calvin evet dediğinde onu silahların bulunduğu yere götürdüm. Buradan bir yay-ok takımı seçmemiz gerekiyordu.