Kılıçlara karşı bir ilgim vardı ve bu ilgiyi kılıç kullanmayı öğrenerek biraz daha artırmayı düşünüyordum.Kendimi geliştirdikçe daha iyi bir melez olacağımı düşünüyordum.Saat daha öğle saatleriydi ve hava güneşliydi bu yüzden daha güçlü ve iyi hissediyordum.Kılıç kullanmamı geliştirmek için kılıç antrenmanları sınıfına gidiyordum.Etrafta melezler koşuşturuyordu ve ben ise hiç aldırmadan devam etmeye çalışıyordum.Kısa bir süre sonra antrenman sınıfına varmıştım.Kapıyı açtım ve içeriye girdim ama kimse yoktu ve biraz yüksek ses ile "Kimse yok mu ?" dedim.Ama kimsenin olmadığını fark etmiştim.Bir kenara oturtum ve yanımda getirdiğim kısa kılıcımı kılıfından çıkartıp incelemeye başladım.Sıkıntıdan olmalıydı çünkü sade bir kılıcın neresi incelenebilirdi ki ? Uzun bir bekleyiş içindeydim.Kulağa güzel gelen bir ıslık tutturdum ve ayağı kalkıp gezinmeye başladım.Hala birisi gelmemişti ve çok canım sıkılmıştı.Çabuk sıkılan ve her şeyin hemen olmasını isteyen birisiydim ve bu huylarımı pek sevmiyordum.Yani çok sabırsız bir insandım.Biraz daha oturdum ve beklemeye koyuldum.Uykum gelmişti ve gözlerim kapanıyordu.Aniden kapı büyük bir gıcırtıyla açıldı ve içeri giren sanırım bir öğretmen idi.