Hephaistos çocuğuna 'rica'

Konu: Hephaistos çocuğuna 'rica' C.tesi Nis. 16, 2011 9:06 am

Nikki'yi cephanelikte bırakıp Hephaitos kulübesine doğru yürümeye başladım. Nikki beni Ares kulübesinde bekleyecekti, ben silahları halleder halletmez Las Vegas'a gidecektik. Yol üstünde beni gören melezler bana meraklı bakışlar fırlatıyorlardı. Onlları haklı buluyordum. Sonuçta elinde iki kılıç ve iki kalkan taşıyan biri dikkat çekerdi.

Hephaistos kulübesinin kapısına geldiğimde zilin nerede olduğunu bulmak için biraz çaba sarf etmem gerekmişti. Kapının önünde o kadar çok cihaz vardı ki! En sonunda zili bulup çaldığımda kapıyı suratı asık olan yakışıklı bir çocuk açtı.

"Selam." dedim görenleri hayran bırakan şirin gülümsememle. "Girebilir miyim?"

Konu: Geri: Hephaistos çocuğuna 'rica' C.tesi Nis. 16, 2011 9:15 am

"Girebilir miyim?" Hypnos çocuğu? Aslında şaşırmıştı. Hypnos çocuklarının kulübesinden çıkabildiğini bilmiyordu. Genellikle günün her saatinde uyuyor olurlardı. Eduard, kıza gülümseyerek karşılık verdi ve kulübesine geri döndü. Onun yanına gelen ayak seslerini duyabiliyordu. Arkasını döndü. Sonunda kıza, tam olarak bakabiliyordu. İtiraf etmeliydi ki gerçekten güzeldi. Herhalde bütün Hypnos çocuklarında babasının adından gelen "Hipnoz" özelliği vardı. Aslında bununda çok umurunda olduğu söylenemezdi. Doğrusunu söylemek gerekirse, bu kulübeye gelen fazla ziyaretçi olmuyordu. Özellikle son olaylardan sonra. Diğer kardeşlerinin kulübeden çıkmış olduğunun farkına varmıştı. Ah, çok iyiydi işte. Tek başına, güzel ve tehlikeli görünen bir kızla baş başa kalmıştı! Kısacası işine geldiğini söyleyebilirdi. Başından beri sormak istediği soruyu soruyordu şu anda. "Niçin geldin, Hypnos kızı?"

Hypnos'un Çocuğu Mesaj Sayısı : 590 Kayıt tarihi : 18/02/11

Ah! Bu çocuk çok karamsar biriydi galiba. İçeriye davet ettiği kıza adın ne diye sormak yerine niçin geldin diye soruyordu. Kesinlikle kaba bir davranıştı.

"Dur biraz sakin ol. Sen Eduard Longrange misin?" Eğer tahminleri doğruysa bu çocuk gerçekten Eduard Longrange olmalıydı. Ama çocuk ondan hoşlanmamış gibi görünüyordu. Bu durumda çocuk Georgina'nın isteğini kabul etmeyebilirdi. Etmezse de Georgina ona zorla kabul ettirmeyi bilirdi. Boşuna hipnotizmecı değildi ama nedense yeteneğini son çare olarak kullanmak istiyordu.

Konu: Geri: Hephaistos çocuğuna 'rica' C.tesi Nis. 16, 2011 9:38 am

"Dur biraz sakin ol. Sen Eduard Longrange misin?" Boş gözlerle kıza bakmaya devam etti. Genellikle onu kampta tanımayan tek kişi bile yoktu. Bu kıza şimdiden sinirlenmeye başlıyordu. Hipnozcu değil miydi o? Buradan ışınlanarak falan yok olamaz mıydı? Tamam, gördüğü her kıza sarkabilirdi, fakat bu kızdan hiç hoşlanmamıştı. Yine de itiraf ediyordu. Kız çok güzeldi. Ama Ed'i kandırmak için güzellikten daha fazlası gerecekti tabii... Gözlerini kıstı. Kızın adının G harfi ile başladığına yemin bile edebilirdi ama daha sorgulamamayı tercih etti. "Evet. Sen kimsin gibi klasik bir soru sormaya hiç niyetim yok ama. Şimdi neden geldiğini söyleyecek misin?" Kız da sinirlenmiş gibiydi. Ama bunu belli etmemekte, kabul etmesi gerekirse, çok iyiydi!

Hypnos'un Çocuğu Mesaj Sayısı : 590 Kayıt tarihi : 18/02/11

Off. Bu çocuk neden soğuk nevale gibi davranıyordu ki... Sanki buraya gelmek çok hoşuma gidermiş gibi...

"Sadece nezaket icabı söylüyorum. Ben Georgina Orwell. Ve ben de buraya gelmeye çok meraklı değilim tamam mı? Nicole rica etmese gelmezdim de... Fakat Nikki'yi kıramadım işte..." Acaba şimdi ne diyecekti?

Konu: Geri: Hephaistos çocuğuna 'rica' C.tesi Nis. 16, 2011 9:58 am

"Sadece nezaket icabı söylüyorum. Ben Georgina Orwell. Ve ben de buraya gelmeye çok meraklı değilim tamam mı? Nicole rica etmese gelmezdim de... Fakat Nikki'yi kıramadım işte..." Nicole... Ares çocuğu değil miydi o? Aslında çok iyi arkadaştılar Nicole'le. Fakat bu kızın, -adını öğrense bile kız demesi, daha güzel geliyordu ona göre- onunla ne ilgisi olabileceğini merak etmeye başlamıştı. Ayrıca göndermek derken... Zorunlu olarak buraya gelmiş bir hava sezmişti ilk baştan beri zaten. Ama Nicole'ün bu işle bir alakası olacağını bilmiyordu. Büyük ihtimalle bir şey teklif edecekti. Aslında bugün çok iyi bir durumda değildi. Yani maceralara süreklenmek istemiyordu. Tabii işe Nicole girinceye kadar... Belki onu kırmamak için, şu kıza bile katlanabilirdi. Niye geldiği konusunda ki tahminleri, onu bir sonuca götürmeye pek yardımcı olmasa da bu işin ona iyi olarak döneceğini pek sanmıyordu. Derin bir nefes alarak cevap verdi. "Peki Georgina, Nicole'ün isteği üzerine geldin ve büyük ihtimalle benden bir şey isteyeceksin?" Tahminlerinin buraya kadar doğru olup olmadığını kontrol etmek istiyordu.

Hypnos'un Çocuğu Mesaj Sayısı : 590 Kayıt tarihi : 18/02/11

Pekala, çocuk aynı zamanda zekiydi. Ya da sadece içgüdülerine güveniyordu. Bu hoşuma gitmişti işte. Ama hala zafer kazamış sayılmazdım.

"Doğru tahmin." diye cevap verdim. Elimde tuttuğum iki kılıcı ve iki kalkanı gösterdim. Kılıçları elimi doğramadan nasıl tuttuğumu bilmiyordum doğrusu. "Bunların şeklini saaate ya da taşınılabilir bir nesneye çevirebilisin değil mi? Bak, lafı uzatmayacağım. Nicole buraya kendisi gelirdi aslında fakat bir işi olduğunu söyleyip beni gönderdi. Ne işi olduğunu bilmiyorum. Muhtemelen yeni bir çaylak geldi ve onun kafasını klozete sokmaya çalışacak. Acıyorum çocuğa... Neyse, konuya dönelim. Bunların şeklini değiştirtebilir misin değiştirtemez misin?"

Konu: Geri: Hephaistos çocuğuna 'rica' C.tesi Nis. 16, 2011 10:39 am

"Bunların şeklini saaate ya da taşınılabilir bir nesneye çevirebilisin değil mi? Bak, lafı uzatmayacağım. Nicole buraya kendisi gelirdi aslında fakat bir işi olduğunu söyleyip beni gönderdi. Ne işi olduğunu bilmiyorum. Muhtemelen yeni bir çaylak geldi ve onun kafasını klozete sokmaya çalışacak. Acıyorum çocuğa... Neyse, konuya dönelim. Bunların şeklini değiştirtebilir misin değiştirtemez misin?" Çevirmesi çok kolaydı. Sadece... kalkanın ilahi bronzunu... Tamam saçmalamasa iyi olacaktı sanırım. Evet, ilk günleri bilirdi. Nasıl olsa bir zamanlar o da çaylaktı... Ama şuan Ares çocuğu olmasa bile, çaylaklar ondan oldukça korkuyorlardı. Galiba onlara fazla... tehlikeli geliyordu. Kızın elinde tuttuğu kalkana ve kılıca baktı. Bunca zaman bu nesneleri ona göstermeden nasıl saklamıştı? Hala anlamamasına rağmen nesneleri aldı kızın elinden. "Tamam, sana yardım edebilirim. Ama sadece Nicole için." dedi gözlerini kısarak. Genellikle, kulübede bu tür işlerle uğraşamazdı fakat kızın acelesi var gibiydi. Kılıcı eline aldı. Bir yandan da gerekli malzemeleri arıyordu.

Gülümseyerek uzattı nesneleri. Eh, bir şey başarmanın verdiği mutluluk olsaydı herhalde. Elinde iki kalem ve iki tane saat tutuyordu. Bir yandan da kıza nasıl kılıç formuna döndüreceğini gösteriyordu.

Hypnos'un Çocuğu Mesaj Sayısı : 590 Kayıt tarihi : 18/02/11

Nikki, iyi ki onun rica ettiğini söylememi istemişti. Yoksa ben ikna edemezdim.Yo, gerçi ikna ederdim de o zaman alçak konumuna düşerdim herhalde.

Kalemin ve saatin nasıl asıl formlarına geleceğini anlatırken dikkatle Eduard'ı dinliyordum.Kalemi kılıca dönüştürmek için üstüne basmak yeterdi. Eduard bildiğimiz uçlu kalemlerden yapmıştı. Hani üstüne basınca uç çıkanlardan. Tek farkı uç değil de kılıç ağzı çıkacak olmasıydı. Saati kalkana dönüştürmek basitti. Bir düğmesine basmak yeterdi.

"Şey. Teşekkür ederim. Ben artık gitsem iyi olacak." dedim Eduard'a. Buradan hiç hoşlanmamıştım. Hemen Nikki'nin yanına dönmek istiyordum.

Eduard'ın ekleyeceği bir şey yoksa rp bitmiştir!

» Büyük Temizlik (Bütün Hephaistos Çocuklarının Katılması Rica Olur)
» Ares çocuğuna kafa tutuyorum :P
» Basit bir rica
» Poseidon bana rica ediyor :)
» Hephaistos