Amacımız eğlenmek

Evet yeni bir gün ve yine (!) kardeşlerimin güzel uyandırma yöntemleriyle ayaktayım. Uzun zamandır bu yöntemlere başvurulmuyordu ama yine başladıklarına göre başım beladaydı. Kızgınlıkla iç çektim ve "Canım kardeşlerim neden düzgünce (!) uyandırmayı denemiyorsunuz?" diye sordum. Kardeşlerim ise sadece kıkırdamak ile yetindiler. İç çektim ve saate baktım. Saatin dokuz olduğunu görünce yerimden fırlayarak dolabıma yöneldim. Bugün Ashley ile buluşacaktık ve geç kalmak istemiyordum. Kampa geldiğimden beri en iyi anlaştığım avcılardan biriydi ve bugün için ona söz vermiştim. Dolaptan siyah dar kotumu ve kırmızı üstümü giyerek saçlarımı taradım. Saçlarımı açık bırakmaya karar verdim ve son olarak kılıcımı kolyeye çevirerek boynuma taktım. Ardından kulübedeki kardeşlerime dönerek "Ben çıkıyorum." dedim ve kulübeden ayrıldım. Kardeşlerimin arkamdan söylendiklerini duysam da onları takmamıştım açıkçası. Kamp meydanına geldiğimde Ashley'in de geldiğini görerek gülümsedim. "Selam Ash."

Sabah her zamankinden daha erken kalktım.Mutfağa koştum ve atıştırmalık bir şeyler hazırlayıp masaya oturdum.Aceleyle onları yerken Lena mutfağa geldi.''Ne bu acele?'' dedi.''Bugün Esia ile buluşacağız.'' dedim.Güldü ve ''Peki.Dikkat et de boğulma.'' dedi ve salona gitti.Ben de yemeğimi yedikten sonra odama gittim.Dolabımdan kotumu ve lacivert tişörtümü aldım.Onları giyer giymez banyoya koştum.Saçımı tarayıp at kuyruğu şeklinde topladım.Artık hazır gibiydim.Ayakkabılarımı da giydikten sonra kulübeden çıktım.Esia ile kamp meydanında buluşacaktık.Meydana doğru hızlı adımlarla yürümeye başladım.Kamp meydanına vardığımda henüz onun gelmemiş olduğunu gördüm.Onun gelmesini beklerken bir yandan da bugün neler yapacağımızı düşünüyordum.Ardından arkamdan bir ses duydum. ''Selam Ash.'' Esia gelmişti. ''Selam.'' dedim. ''Ee bugün ne yapıyoruz?'' diye sordum. ''Cirit sahasına gitmeye ne dersin?'' dedi.Gülümsedim ve ''Harika olur.'' dedim.Ardından cirit sahasına doğru yürümeye başladık.

Ash ile beraber cirit sahasına doğru ilerlemeye başladık. Önümüze gelen bütün tanıdığımız melezlere selam veriyor, kısa da olsa konuşuyorduk. Eh, ne de olsa konuşmaya başladılar mı gidiyoruz denmiyordu. Sonunda yolu tamamlayıp cirit sahasına geldiğimizde içeri girdim ve Ash'e dönerek "Yarış yapmaya ne dersin?" diye sordum. Aslında bunu sormam bile saçmaydı, onu yenmem oldukça imkansızdı. Ne de olsa karşımdaki bir avcıydı ve benden daha iyi olduğu kesindi bu konuda. "Emin misin? Bir avcı ile yarış yapmak istediğini unutma." diyerek kıkırdadı. Aslında haklıydı ama bu fikri sunduysam tabi ki de arkasında duracaktım. "Evet, eminim." diyerek gülümsedikten sonra cirit yığınlarının arasından bir tane cirit alarak Ash'e uzattım. "Başla bakalım." diyerek onu izlemek için yanına geçtim. Ash kendinden oldukça emin gözüküyordu ve bu da oldukça hoşuma gidiyordu.

Esia'yla yarışa başladık.Ciritlerin arasından bir cirit alıp bana uzattı.''Başla bakalım.'' dedi.Ciriti elime aldım ve doğru pozisyonumu ayarladım.Elimden geldiği kadar Gerildim ve ciriti fırlattım.Çok uzağa atamamıştım.Hatta çok kötü bir atıştı.Moralim bozulsa da belli etmedim ve ''Daha ısınıyorum,ondan.'' dedim ve gülümsedim.Esia da bana gülümsedi ve kendine bir cirit aldı.Pozisyonunu ayarlayıp ciriti fırlattı.Gerçekten çok iyi bir atış yapmıştı.Benimkinin iki katı kadar mesafedeydi.Arkasına döndü ve ''Bence bir an önce ısınsan iyi olur.'' dediO böyle söyleyince sinirlenmiştim.Asıl amacımız eğlenmek de olsa bu bir yarıştı ve ben bunu kaybetmek istemiyordum.

Lafım üzerine Ash'ın biraz daha toparlandığını fark ediyordum. Aslında onun çok daha iyi attığını bende biliyordum. Sadece elinden geleni yapmasını sağlayarak kendisini göstermesini istiyordum. Ciriti alıp gerildi ve atışını yaptığı sırada ciriti izlerken gözlerim kamaştı resmen. Bu sefer gerçekten de üzağa atmıştı. Gülümseyerek bir ciritte ben alıp fırlattım. Onun attığına yetişemesem de bariz bir açıklık yoktu. Yine de sevmiştim bunu. Ash'e dönerek "İşte bu, şimdi gösterdin kendini." dedim ve ikimizde gülmeye başladık. Sonunda Ash eline cirit aldı ve onu fırlatmadan önce bana dönerek konuşmaya başladı. Bu oyun giderek güzel bir hal alıyordu çünkü ben hırs yapmaktan çok eğleniyordum.

Oyun ilerledikçe daha da güzelleşti.İkimizde yenmek istiyorduk ve bunun için elimizden geleni yapıyorduk.Belli etmemeye çalışsam da yenmeyi çok istiyordum.Oyun başa baş gidiyordu.Bu yüzden kimin yeneceği belli olmuyordu.Son atışlara geldiğimizde ikimiz de çok heyecanlıydık.''Hadi at bakalım.'' dedi ve gülerek elime yeni bir cirit verdi.Bende gergin bir şekilde gülümsedim.Ciriti atmak için hazırlanırken içimden de dua ediyordum.''Lütfen Tanrılarım ben kazanıyım.''Duruşumu ayarladıktan sonra ciriti fırlattım.Gerçekten çok iyi bir atış yaptım.Bu atıştan sonra kazanacağımı düşünüyordum.Kendimden emin bir şekilde Esia'ya gülümsedim.''Şansa ihtiyacın olacak.'' dedim ve arkasına geçtim.O da yerini aldı ve atış için hazırlandı.Atmadan önce bana baktı ve güldü.Ben hala kendimden emindim.Ama Esia atışını yaptıktan sonra bütün güvenim kayboldu.Beni açık ara farkla geçmişti.Attıktan sonra yanıma geldi ve ''Şans işte.'' dedi.Üzülsemde belli etmemeye çalıştım.Ama anlamış olacak ki ''Merak etme.Yarış daha bitmedi.Gel hadi Tırmanma Duvarı'na gidiyoruz.'' dedi.Kolumdan tuttu ve Tırmanma Duvarı'na doğru koşmaya başladı.

Tırmanma Duvarında devam edecek.