Olimpos Rpg
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Olimpos Rpg

Percy Jackson ve Olimposlular ile Olimpos Kahramanları serilerinden esinlenilerek oluşturulmuş, zirvedeki rpg forum sitesi.
 
AnasayfaLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 Birazcık İlgi?

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Theodor Aquila
Apollon'un Çocuğu
Apollon'un Çocuğu
Theodor Aquila


Mesaj Sayısı : 710
Kayıt tarihi : 30/10/10

Birazcık İlgi? Empty
MesajKonu: Birazcık İlgi?   Birazcık İlgi? Icon_minitimeC.tesi Mart 26, 2011 11:39 am

New York'a annemi ziyarete gelmiştim. O da bana babamı sormuştu. Ben de en son onu Orman'da antrenman yaparken gördüğümü, bana süper bir kılıç ve harika bir kalkan verdiğini anlattım. Annem bu sırada duygulanmıştı, her ne kadar bana belli etmemeye çalışsa da bunu bakışlarından okumak çok kolaydı. Onu gerçekten çok sevmişti anlaşılan ve uzun zamandır görmeye gelmediği için de üzgündü. Bu bendeki bütün öfkeyi topladı ve ne kadar şanslıyım ki o gün de ters günümde olduğum için bir anda ayağa fırladım. Annem şaşırmış bir şekilde bana baktı. Ona "Kampa geç kaldım anne, beni merak ederler." dedim. Bana inanmadığını belli etmek için "Peki tamam. Dikkatli ol, pişman olacağın şeyler yapma." dedi. Bu kadının yapacağım her şeyi tahmin etmesini bir yandan seviyordum bir yandan da nefret ediyordum. Şimdiye kadar ondan gizli bir işim olmamıştı sanırım.

Empire State Binası'na da aynı öfkeyle daldım. Aslında biraz yatışmıştı öfkem, ama geçmemişti. Görevli masası boştu, bu iyi bir şeydi, kimseyi çekecek halde değildim. Asansöre bindim ve içeride kimse kalmayana kadar bekledim. Sonra da gizli 600. kat düğmesini buldum ve ona bastım. Olimpos'a uzun zamandır gelmediğim için de kapılar açılınca küçük dilimi yutacak gibi oldum. Sonra kendimi toparladım ve babamın tapınağına doğru yürümeye başladım. Oraya vardığımda babamı bulamadım, ki buna hiç şaşırmamıştım doğrusu. Bu yüzden dışarı çıktım ve öfkeyle lir çalan bir Nemf'i yakaladım. Ona babamı sordum, o da korkuyla bana baktı ve "Bir saniye, hemen çağırayım." dedi. Koşarak gitti, koşarak geri döndü. Yüzünde endişeli bir ifade vardı. "Şey, babanızın ufak bir işi varmış. Onu halledip geleceğini söyledi." dedi. Ama nedense içimde onu çok uzun bir süre bekleyeceğime dair bir his vardı.

Eh, kahinliğin Tanrısının oğluysanız, iç sesinize güvenin derim. Çünkü babamı tam iki saat bekledim. Gerçi Olimpos gibi bir yerde sıkılmak mümkün değildi, ama burada asıl konu iki saat bekletilmiş olmamdı. Bu yüzden büyüyen öfkeme yenik düştüm ve babamın "Merhaba oğlum, uzun zaman oldu doğrusu. Görüşmeyeli büyümüşsün bile." demesine rağmen "Haklısın baba, o kadar uzun zaman oldu ki, büyüme hormonum bile sıkılmaya başlamıştı." dedim. Çok saçma konuşmuştum, babam da bunu fark etmişti. Herhalde bu yüzden babam "Hey hey küçük bey, öfkelisin sanırım. Bu onuru neye borçluyum?" diye sordu. Ben de "Biraz düşünelim. Annemi en son ne zaman gördün baba?" dedim. Konuşmasına fırsat vermeden "Yine hatırlayamadın değil mi? Buna cevabın meşguldüm, işlerim vardı olacak, biliyorum. O zaman diğer soruma geçiyorum. Beni bekletme nedenin neydi?" diye konuşmamı sürdürdüm. Babamın gözleri alev alev olmuştu. Üstelik sıcaklamaya başlamıştım, umarım Tanrı halini almaz, diye geçirdim içimden. Neyse ki kendini yatıştırmayı biraz başardı. Ama yine de konuştuğunda sesi öfkeliydi. "Bak Teo, bunu sana söylemek zorunda değilim. Ben senin hem babanım, hem de Tanrı'n. Aralarında en rahatı ben de olsam, bütün Tanrılar saygıyı hak eder. Bu yüzden bana hesap sormak senin görevin değil." dedi. Bu sefer de o benim konuşmama izin vermeden "Ayrıca demin bir şiir yazdığım için gelemedim. İlham perileriyle birlikteydim." dedi. Öfkem artık kontrolümden çıkmıştı. "Demek öyle, eminim onlar bile sana yardım edememiştir. Çünkü ben bile senden iyi bir sanatçı ve ozanımdır. Senin beynin örümcek ağ-" sözümü bitiremeden babam bana bir ateş topu attı. Sanırım bu güneşten bir parçaydı, çünkü hem içimi ısıtmıştı hem de kolumu yakmıştı. Daha sonra pişman olmuş bir şekilde bana baktı ve yardım teklif etti. Bense "Ben başımın çaresine bakarım. Neyse ki özelliklerin senden daha iyi." dedim. Evet çok olmuştum, biliyorum. Bu yüzden babam bana yaklaştı ve "Her ne kadar fark etmemiş olsan da Theodor Aquila, doğduğundan beri senin yanındaydım. Herkes sana öldü gözüyle bakarken seni hayata döndüren bendim. Canavarlarla karşılaştığında müdahele etmemek için Zeus tarafından zorla durdurulan da bendim. Bir gözüm hep üzerindeydi, ama şimdi anlıyorum ki sen bu ilgiyi hak etmiyormuşsun. Bundan sonraki maceralarındaki hiçbir yaralanmanda tıbbi gücünü kullanamayacaksın. Hatta şuan son kez kullanıyorsun, tadını çıkar." dedi. Sonra da arkasını dönüp gitti. Kafamı kaldırdığım zaman onu Tanrı biçimini almış şekilde giderken gördüm. İçimde çok büyük bir pişmanlık ve korku dalgasıyla kolumu iyileştirdim. Daha sonra da ayaklarımı sürüyerek Olimpos'tan çıkıp Kamp'a doğru yola koyuldum. Başım büyük beladaydı...
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
 
Birazcık İlgi?
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası
 Similar topics
-
» İlgi çekici bir ilan, evet.
» Ormanda birazCIK geziyorum...
» Boyumuz birazcık değişiyor.

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Olimpos Rpg :: Olimpos :: Empire State Binası/Olimpos-
Buraya geçin: