Hafızama çok da güvenmiyordum hani. Ama aynı anda iki kartı açabileceğim beni mutlu etmişti. Will süreyi başlattığında hemen en baştaki kartı açtım. Kartın üstündeki şekil Japonca bir şey gibiydi -ki ben Japonca bilmiyorum düşünün artık. İçimi çekip şeklin görüntüsünü ezberlemeye çalıştım. Bir çubuk üzerine beş çubuk ve beşinden en ortadaki çubuğun üzerine bir dalga işareti. Kolaydı aslında. Sonra iki kartı - 7. ve 8. - aynı anda açıp onları da ezberledim. 10.'yu da tek başına açtım. Hafızam hiç bilmediğim kadar iyiymiş meğersem, ama bu işte bir gariplik mi vardı ne? Belki de kendim bile bilmeden bir tür büyü yapıyordum. Yok canım, diye söylendim. Alt tarafı 4 kart ezberlemiştim. Bunları düşünürken zamanımın giderek dolduğunu hatırladım ve oyuna gerçekten başladım. İlk olarak 15. kartı açtım. Bu hiçbiriyle uymuyordu. Sonra 26. ve 19. kartları aynı anda açtım. İçlerinden 19. karttaki şekil 1.'yle uyuyordu. Evet, kesinlikle aynısıydı. Heyecanla 26.'yı kapatıp, 1.'yi açtım. İşte, gerçekten uyuyorlardı. Will'e baktım ama tepkisizdi. Biraz bekledikten sonra 18.'yi açtım. Bu kartın uyduğu şekilde 16.'ydı. Güzel, diye düşündüm. İki çifti bulmuştum. Biraz daha mutlu bir şekilde 7.'ye baktım. 11. ve 12.'yi açtım ama hiçbiri değildi. Moralimi bozmadan hepsini kapayıp 14.'yü açtım. 14. ve 12. şekiller aynıydı. 12'yi de açtım -üçüncü çifti bulmuştum. Sonra sırasıyla 19-1, 18-16, 14-12, 8-9, 7-13, 4-6, 5-17, 2-20, 3-11 çiftlerini buldum. Şekiller giderek tanıdık geliyordu. En sonunda bütün çiftleri bulmuştum ama kaç dakika geçtiğini bilmiyordum. Bana kalırsa hafızada o testten çok daha iyiydim. Kaç dakika sürdü, der gibi Will'e bakıp cevabını bekledim.