Merhaba,ben Thalia Grace.Her şey ben 8 yaşındayken başladı,yağmurlu ve bana göre hiç te özel olmayan bir günde.Canavarlar peşime düştü,babam Zeus olduğundan ikide bir Melez Kampı'na gitmek zorunda kaldım...Ama neyse,bir melez olduğumu eninde sonunda öğrenecektim.İşte hayatımın başladığı günden bir parça...
Bu gün,iğrenç ötesi bir gün.Hem disleksi,hem de DEHB tanısı koyulduğundan beri,annem bana özel ders aldırıp duruyor.Bu günlerde de hep derslerime özen göstermediğimi söylüyor. Ben ne yapabilirim ki?Bu gün de karnemi eve yollamışlar.Annemin ne yaptığını tahmin edebilirsiniz,bana 23,5 dakika(gerçekten de saydım)nutuk çekti.Ama sonra yaptığı şeyi ben bile tahmin edemezdim.Beni 3 çift kıyafet ve bir çadırla evden kovdu!Neymiş,artık kendime gelmeliymişim,çok şımarmışım,tek başıma kalırsam daha rahat düşünürmüşüm falan filan... Ama bunları söylerken bana öyle bir baktı ki,sanki ben evden gidince bir şeyler bulup GERÇEKTEN de düşünecektim.Ben de o kadar kızdım ki,ona ağzıma gelen her şeyi söyleyip kapıyı suratına çarptım.Tamam,o annem falan ama her sene de aynı şey olmaz ki!
Küçük kamp çantamla arkadaşım Luke'un oturduğu sokağa yürümeye başladım.Belki bu gece ona uğrardım,biraz yemek yiyip şansım varsa onlarda kalabilirdim.Ama umduğum gibi rahat değildim.İçgüdülerim tehlike var diyordu.Ama klasik ben işte,yola devam ettim.
Keşke etmez olaymışım.Bir kere,kurtlardan,kirpilerden,tavşanlardan ve yılanlardan nefret ederim.Ve bunlar bizim mahallede yaşıyor.Ayrıca hepsi gece ortaya çıkıyor.Yürüdüğüm iki sokak boyunca 2 kirpi,4 yılan ve 1 tavşan gördüm.Daha bunları göreli iki dakika olmadı,kurt ulumaları duymaya başladım.Luke'un evine 1 sokak kala,karşımdaki binanın duvarında bir kurt gölgesi gördüm.Tam kurt değildi,aslında adamdı.Ama tam adam değildi,yani yarı kurt yarı insandı.Ama bunları bir gölgeden nasıl anladığıma hala şaşıyorum.Sonra bu gölgenin sahibini gördüm.Bu bir adamdı,ama sipsivri dişleri,uzun gri tüyleri vardı.Bu bir kurtadamdı.''Lycaon''diye fısıldadım.Kurtadam güldü.''Evet Thalia,yenilmez kurtadam Lycaon'um ben.Senin baban,yani kahrolası Zeus,beni kıllı ve vahşi bir kurtadama dönüştürdü.Ve şimdi,intikam zamanı.''dedi.Korkudan olduğum yerde kalmıştım.Bu kesinlikle bir rüyaydı.Kendini çimdikledi. Ama uyanmadı.''Ben Zeus'un kızı falan değilim.Ayrıca Zeus diye bir tanrı yok.''dedim. Lycaon''Jüpiter var ama,değil mi?''dedi.''Jüpiter Zeus'un Roman mitolojisindeki hali.''dedim.
''Evet bilmiş kız.''dedi ve saldırıya geçti.Sonra elim cebime gitti ve cebimden bir kalemtraş çıktı.Bu kalemtraşın bıçağı gümüşten,plastik olması gereken yerinin yarısı bronzdan,diğer yarısı altındandı.Vidanın olması gereken yerde ise sarı topazdan bir şimşek vardı.Bu şimşeğe basınca kalemtraş çok dengeli ve güzel bir kılıca dönüştü.Kabzasında da sarı topazdan bir şimşek vardı.Kılıcın keskin tarafı bronzdandı.Kabzaya daha dikkatli bakınca biri altın,biri gümüş,biri bronz olmak üzere üç düğme gördüm.Gümüşten olana basınca kılıcın keskin tarafının bir yüzü gümüşe dönüştü.Yani bu kılıç her şeyi öldürebilirdi.Ve kurtadamları sadece gümüş öldürürdü.Muhteşem bir zamanlamayla kılıcımı savurdum ve gözlerimin önünde kurtadam altın toza dönüştü.Sonrasını hatırlamıyorum,ama gözlerimi açınca kendimi Melez Kampı'nda buldum.Zeus'un babam olduğunu öğrendim.Ve hayatımı tamamen değiştirdim.
Hayatım böyle başladı.Her zamanki şeyleri artık yapamıyorum ama canavarlarla güzel vakit geçiriyorum.Onları öldürüp hayatıma heyecan katıyorum.Arada bir de Olimpos'a uğruyorum.
Thalia Grace