Kamp sınırından içeri girdikten sonra sentor olduğunu öğrendiğim uşağımız Mark acil bir çağrı üzerine beni kampta bırakıp gitmek zorunda kalmıştı. Aptal aptal etrafıma bakınıp duruyordum. Burada ne işim vardı. Hem babam bir tanrıydı peki ama ne tanrısı hiçbir fikrim yoktu. Etrafdan geçen sıradan görünüşlü çocuklarında benim gibi melez olduğunu tahmin ediyordum. Benden belki birkaç yaş büyüktü çoğu. Küçük kısa bir binadan çıkan 16-17 yaşlarında bir çocuk benim şaşkın halimi görüp yanıma geldi. Gülümseyerek konuşmaya başladı. "Merhaba seni daha önce kampta gördüğümü sanmıyorum. Yeni mi geldin?" Telaşla kafamı sallayarak "Evet." dedim. "Benim adım Jabberwocky Beamish. Kampa geleli 10 dakika olmadı arkadaşım Mark kendisi Sentor acil bir çağrı üzerine gitmek zorunda kaldı. Nereye gideceğimi bilmiyorum." Karşımdaki çocuk düşünceli bir şekilde beni dinledikten sonra gülümseyerek elini omzuma koydu. Güven verici bir ses tonuyla konuştu. "Merak etme ufaklık ben sana yardım ederim. Bu arada benim adım da William Maxwell kısaca Will diyebilirsin." Hızla konuştum. "Tanıştığımıza memnun oldum Will."