| Gri Gardiyanlar | |
|
+2Lena H. Bryce Artius GreyWarden 6 posters |
Yazar | Mesaj |
---|
Artius GreyWarden Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 344 Kayıt tarihi : 24/01/11
| Konu: Gri Gardiyanlar Çarş. Mart 02, 2011 4:32 am | |
| İş ciddi bir hal alınca orada daha fazla durmamış ve dışarı gelmiştik. Biraz hava almak doğru bir karardı. Melezlerin çoğu beni takip etti ve benimle yemek gazinosuna yürüdüler. Dikkatle etrafı izliyorlar ve kendilerini gösterebilcek birşey arıyorlardı. Durdum ve elimi yumruk yapıp havaya kaldırdım. Çoğu melez bunun dur işareti olduğunu bilirdi.
-Buraya neden geldik ?
Hafifçe bir masaya doğru ilerledim ve bir kaşık aldım. İleride son et parçası duruyordu ve bir çocuk onu almak için öne doğru ilerliyordu. Kaşığı havaya attım ve sessizce et parçasının yanına yaklaştım. Planladığım gibi kaşık yere çarpınca ses çıkartarak çocuğun o tarafa bakmasını sağladı bu anda et budunu kapıp diğerlerinin yanına döndüm. Hep beraber çocuğa baktık. Çocuk döndü ve et budunun orada olmadığını görünce donakaldı. Yanına gittim ve eti ona verdim. Sadece bir eğitim için yaptığımı söyleyip gülümsedim. Omuz silkti ve gülümseyip yerine döndü. Diğerlerine döndüm ve soruya cevap verdim.
-Bir rogue bulmaya geldik... | |
|
| |
Lena H. Bryce Artemis Avcısı/Sanat ve Zanaat Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 3383 Kayıt tarihi : 23/01/11
| Konu: Geri: Gri Gardiyanlar Çarş. Mart 02, 2011 6:28 am | |
| Kherion'un ofisinde duyduklarım beni şok etmişti.Bizi denetlemeye hemen başlamış mıydı yani?Kesin saçma bir şey yapmışımdır diye düşündüm.Genelde kimse beni takmazken çok mantıklı,hareketlerim izlenirken ise pek düzgün olmuyordum Warden orada fazla durduğumuzu söyledi ve biz de dışarı çıktık.Yemek gazinosunda bize dur işareti yaptı.(Rocce sanırım bunun anlamını bilmiyordu.Onu kolundan sertçe tuttum.Kolu oldukça acımıştı ama çaktırmamaya çalışıyordu. ) Biz sırada diziliyken bir melezin dikkatini dağıtarak onu kandırdı.Şok içindeydim. :O Sanırım ben olsam ben de sese bakardım.Özellikle avlarda bunu zaten yapmak zorundayım zaten... Ve bize bir mesaj vermek istediğini anladım. ''Sese dikkat etmelisin,ama bunun hedefe ulaşmanı engellemesine izin verme.''Ben Warden'ın hareketlerine bir anlam yüklemeye çalışırken bize döndü ve: -Bir rogue bulmaya geldik... | |
|
| |
Theodor Aquila Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 710 Kayıt tarihi : 30/10/10
| Konu: Geri: Gri Gardiyanlar C.tesi Mart 05, 2011 6:53 am | |
| Denetlenmeye başladığımız tahmin etmiştim aslında. Çünkü asıl farklılık denetlenmeye başlamadan önce yaptığımız şeylerdir, düşüncesiyle hareket etmeye başlamıştım. Sonra Artius bizi Yemek Gazinosu'na getirdi. Bir an hemen eğitime başladığını sandım. Çünkü bir melezin dikkatini dağıtıp yemeğini almıştı. Bu olaydan çıkardığım sonuç, her şeyde şüpheci davranmam gerektiğiydi. Ama bu yönden çok eksiğim var, yani biraz zorlanacağa benziyorum. Daha sonra Artius bize döndü ve asıl amacını açıkladı. "Bir rogue bulmaya geldik..." Ne güzel bir açıklamaydı böyle. Bu kadar gizemli olmak zorunda mıydı acaba? Biraz itibar kaybedeceğimi bildiğim halde "Peki bu rogue nasıl bir şeydir?" diye sordum.
| |
|
| |
Marcus L. Stanislaus Zeus'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 2117 Kayıt tarihi : 07/02/11
| Konu: Geri: Gri Gardiyanlar Cuma Mart 11, 2011 3:48 am | |
| Artius'la beraber yemek gazinosunun önünde durduk. Oraya geldiğimizde denetlemenin başladığını söylemişti. Çok dikkatli davranmalıydım. Bir Gri Gardiyan olmak istiyordum. Hem de çok. Hatta buradaki herkesten bile daha çok. Artius bir kampçının almak istediği eti aldı. Biz şaşkın şaşkın ona bakıyorduk. Ama istediği eti alamayan kampçı bizden bile daha şaşkındı. Artius eti geri verdikten sonra bize dönüp "Bir rogue bulmaya geldik." dedi. Kafam iyice karışmıştı. Rogue de neydi ? Hepimiz ona boş gözlerle bakarken bir şey farkettim. Hiçbirimiz "rogue"nin ne demek olduğunu bilmiyorduk ama çaktırmak da istemiyorduk. Ama kardeşim Theodor hepimizin sormak istediği şeyi sordu. "Peki bu rogue nasıl bir şey ? ". Artius bizi süzdü. Sanki ne düşündüğümüzü görüyordu. Hepimizin onu dikkatlice dinlediğimize emin olduktan sonra "Rogueler hızlı ve sinsi savaşçılardır.Genel yöntemleri saklı kalarak veya ani saldırılardır." dedi. Bana çok havalı gelmişti bu iş. Ben de hemen "Biz de rogue olabilir miyiz ? " dedim. | |
|
| |
Artius GreyWarden Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 344 Kayıt tarihi : 24/01/11
| Konu: Geri: Gri Gardiyanlar Ptsi Mart 28, 2011 3:34 am | |
| Eğer yeteneğiniz varsa tabiki... Rogue'lar hızlı ölümleri ve suikastleri seven adamlardır dedim
Bazı kişiler bunu anlıyordu ama bunu anlayamayacak insanlar hep bulunurdu yandaki bir çocuk bana şaşırarak baktı ve şöyle dedi
Suikast şeklinde öldürmenin nesi iyi ? dedi çok hafif bir tonda esprili bir ses takındım Neden olmasın ki ? Suikast daha yaktiksel ve hzılı bir çözümdür... herşey planlıdır herşey düşünülmüştür... bunun nesi kötü ?
Çocuk kaşlarını çattı ve buynunu büktü. Başka soru varmı diye bakmak için diğerlerine döndüm ve ellerimi kaldırıp başka soru varmı gibi bir işaret yaptım. Aralarından biri elini kaldırdı... | |
|
| |
Lena H. Bryce Artemis Avcısı/Sanat ve Zanaat Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 3383 Kayıt tarihi : 23/01/11
| Konu: Geri: Gri Gardiyanlar Ptsi Mart 28, 2011 5:26 am | |
| Hızlı ölüm ve suikast... Evet,eğitimli bir suikastçi olduğum söylenemez;ama avcı olduğumdan bunları yapabilirdim.Sanırım... Yine de kendime güvenemiyordum tam olarak.Gri gardiyan olmayı çok istiyordum ve bunun için elimden geleni yapmaya hazırdım.Fakat korkuyordum. Her gün avda herhangi bir hayvan ya da canavarı gözüme kestiriyor,plan yapıyor ve hemen işini bitiriyordum.Umarım bu da suikaste giriyordur. Sorusu olan var mı diye sorduğunda,kafamda yüzlerce soru olmasına rağmen elimi kaldırmadım.Zaten en çok soruyu ben soruyordum ve hepimiz aynı şeyleri merak ediyorduk.Yanımda duran Theo elini kaldırdı: -Suikast ve hızlı ölümden söz ediyorsun;fakat kampta nasıl suikast yapacağız ki?Bir göreve mi çıkmalıyız?Bizi orada mı denetleyeceksin? | |
|
| |
Theodor Aquila Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 710 Kayıt tarihi : 30/10/10
| Konu: Geri: Gri Gardiyanlar Perş. Mart 31, 2011 3:57 am | |
| Suikast tam benim özelliklerime uygun bir şeydi aslında. Uzak mesafelerden belli bir hedefe ok atmakta üstüme yoktur. Sonuçta bir Apollon çocuğuydum, böyle bir özellik doğal olarak vardı. Bir de eğitim aldıktan sonra iyice gelişmiştim. Bu yüzden Rogue olmak bana uygun bir şeydi. Hemen başlamak istediğim için de elimi kaldırıp "Suikast ve hızlı ölümden söz ediyorsun; fakat kampta nasıl suikast yapacağız ki? Bir göreve mi çıkmalıyız? Bizi orada mı denetleyeceksin?" diye sordum. Daha sonra da umarım fazla sabırsız olarak görmez beni, diye içimden geçirdim. Gözlerinden hiçbir şey anlaşılmıyordu. "Öncelikle başka şeyler öğrenmelisiniz. Zamanı gelince kamptan da çıkacağız tabi ki." dediği zaman ses tonundan da bir şey anlamadım.
| |
|
| |
Marcus L. Stanislaus Zeus'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 2117 Kayıt tarihi : 07/02/11
| Konu: Geri: Gri Gardiyanlar Ptsi Nis. 04, 2011 7:55 am | |
| Yanımda duran Theo "Suikast ve hızlı ölümden söz ediyorsun;fakat kampta nasıl suikast yapacağız ki?Bir göreve mi çıkmalıyız? Bizi orada mı denetleyeceksin?" Bir görev ha ! İşte bu gerçekten çok iyi olurdu ! Artius cevap verdi. "Öncelikle başka şeyler öğrenmelisiniz. Zamanı gelince kamptan da çıkacağız tabi ki." Yanımdaki grupla göreve çıkmak çok heyecanlı olacaktı kesinlikle ! Özellikle Lena ile Artemis Avcısı olmasına rağmen çok iyi anlaşıyordum. Bu sefer de ben elimi kaldırdım. "Sizce de benden çok iyi bir suikastçi olur değil mi?" Yanımda duran bıçağı alıp "şimşek hızıyla" yemek gazinosunun içinde bir tur döndüm. | |
|
| |
Artius GreyWarden Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 344 Kayıt tarihi : 24/01/11
| Konu: Geri: Gri Gardiyanlar Ptsi Nis. 04, 2011 8:09 am | |
| Belki olursun kim bilir ? dedim
Omzumdan iki bıçak çıkardım vetek elimde tuttum yandan bir elma aldım ve konuşmaya başladım...
Rogue'lar çok iyi bir görsel hafızası , hızı ve isabet oranını yüksek olanlar arasından seçilir. Asla gözükmezler ve kalabalığın içinde kaybolabilirler. Hırsızlığa yetenekleri vardır. Çok iyi duyarlar ve çok hızlı refleksleri vardır.
Elimdeki elmayı havaya attım ve bir bıçağı elmaya doğru fırlattım. Bıçak elmanın içinden geçip elmayı parçaladı ve yoluna devam etti. Tam o anda diğer bıçağı hazırladım. bir melez bağırdı...
Elmayı parçalamakta ne varki ? dedi küçümseyerek...
O anda elimdeki bıçağı ilerdeki tahtaya fırlattım. Yukarıdan bir cisim inmeye başladı ve tam ortada 2. bıçağımla buluştu. Bıçak cismi ileriye uçurdu ve içinde kalarak cismi ilerdeki tahtaya saplayıverdi. Elimle melezlere gelin işareti yaptım. Tahtanın yanına vardığımızda yana çekildim. Bazılarının gözü büyüdü. Tahdada biri boğazına girmiş diğeri ise onu gövdesinden tahtaya çivilemiş bir bıçak duruyordu.
Görsel hafıza... dedim.
Birşey demelerine fırsat bırakmadan konuşmaya devam ettim.
Size Rogue'larla ilgili birşeyler göstermesi için Kev'i çağırdım... ki çoğunuzun Kev'i tanıdığına eminim.
Biri sanırım tanımıyorduki gözlerini kaçırıyordu. Diğerlerinin onunla dalga geçmesine fırsat bırakmadan hızlıca konuştum...
Kev bu kampın en iyi suikastçisidir...
(Rp out: Kev'le konuştum Alexis gelene kadar bizimle rp yapacak)
| |
|
| |
Lena H. Bryce Artemis Avcısı/Sanat ve Zanaat Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 3383 Kayıt tarihi : 23/01/11
| Konu: Geri: Gri Gardiyanlar Salı Nis. 05, 2011 7:47 am | |
| Yanımda duran Marcus oldukça heyecanlı görünüyordu.Onun bu kadar heyecanlı ve özgüvenli olması beni biraz utandırdı.Ben pek heyecanlı değildim.Özgüvenli olduğum da söylenemezdi... Artius bize bir elma,iki bıçak ve görsel hafızayla neler yapabileceğimizi göstermişti.Gerçekten büyülenmiştim.Yanımda Marcus ve Theo vardı.Marcus gözlerini kocaman açarak ''vauuuuvvvv'' dedi.Theo ile birbirimize baktık,sanırım aynı şeyi düşünüyorduk:Marcus fazla heyecanlıydı. Warden bize bu numarayı gösterdikten sonra Apollon çocuğu Kev'in geleceğini söylemişti.Onu çok yakından tanıdığım söylenemez;ama tabi ki onu biliyordum.Sanırım suikast eğitimi almıştı.Hatta ona değişik lakaplar takmışlardı. Kev'in bize bir şeyler öğretebileceğini düşünüyordum.İiyi bir suikastçi olabilirdim.Umarım Kev bize gerçekten yardım ederdi. | |
|
| |
Theodor Aquila Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 710 Kayıt tarihi : 30/10/10
| Konu: Geri: Gri Gardiyanlar Çarş. Nis. 06, 2011 3:09 am | |
| Warden bizi harika numarasıyla etkilemeyi başarmıştı. Elmayı vurduktan sonra laf atan meleze pis bakışlar atmakla meşgul olduğum için pek fark edememiştim. Ama son anda olayı tekrar kavramıştım ve hoşuma gitmişti. Ben bunu yapabilir miyim diye düşündüğümdeyse, baya bir süre çalışmam gerektiği kanısına vardım. Marcus ise etkilendiğini daha çok belli ediyordu. Daha sonra Warden Kev'in geleceğini söyledi. Kardeşimin de burada olması beni sevindirmişti açıkçası. Çünkü onunla bir türlü tam anlamıyla yakınlaşamamıştık. Bunun için elimize harika bir fırsat geçmişti. Hem ayrıca Warden'ın da dediği gibi Kev bu kampın en iyi suikastçisiydi, bize yardımı dokunacağı kesindi. Biz onu beklemeye yeni başlamıştık ki bir anda Yemek Gazinosu'na büyük bir gürültüyle girdi - bu tam da ona uygun bir davranıştı aslında. | |
|
| |
Edward Kevin Hawke Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 2581 Kayıt tarihi : 05/09/10
| Konu: Geri: Gri Gardiyanlar Çarş. Nis. 06, 2011 3:27 am | |
| Kapıyı açtığım anda içeri adamlarım girdi. Onlara durumu belirtmelerini söyledim. Hepsi sırayla konuştu ''Sağ temiz! , Sol temiz! , Hol temiz! Mutfak temiz!'' Hepsi durumu belirttikten sonra Scar12 olan modifiyeli otamatik silahımı indirdim.Telsizimin düğmesine bastım ve konuştum '' Anlaşıldı Hançer 1 ben Alfa 1 , içerideyiz. Omega 2'yi ve 1'i çatıya yerleştirin. Alfa 2'i dışarıda devriye gezin , tamam'' Biraz bekledim ve ceabı aldım '' Alfa 1 burası Omega 1 anlaşıldı tamam... Alfa 1 burası Omega 2 anlaşıldı tamam... Alfa 1 ben Alfa 2 devriyeye başladık tamam'' dediler. Nanosuit'imin başlığına dokundum ve başlık bölümü aıldı. Zırh modundaydım. Suikast eğitimi vermek için geldiğim kişilerin yanına ilerledim. ''Adım Kevin Knıght... Kardeşlik grubunun lideriyim ve suikast eğitmeninizim...'' O anda telsizimi yine açtım ve konuştum ''Hançer 2 bize biraz yer aç tamam'' o anda etrafımızda tamamen siyah giysiler içinde ve kamuflajlı birkaç adam geldi. Etrafımızda dolaşanlara geri çekilmelerini söylediler. Biraz yer açıldığında Nanosuit'imi hız moduna getirdim ve anında eğitim için gelmiş olan melez'leri yanına gittim. Sonra Artius'a baktım ve gülümedim. ''Saklanma ve dikkat dağtmayı test etmekle başlayalım...'' | |
|
| |
Marcus L. Stanislaus Zeus'un Çocuğu/Kulübe Lideri/Canavarlara Karşı Korunma Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 2117 Kayıt tarihi : 07/02/11
| Konu: Geri: Gri Gardiyanlar Çarş. Nis. 06, 2011 4:56 am | |
| Artius bize Kev'in buraya geleceğini söylemişti. Kev'i daha önce görmüştüm fakat hiç konuşmamıştık. Yine de onun çok havalı birisi olduğunu düşünmüşümdür her zaman. O bir suikastçiydi ve kesinlikle kampın en iyi suikastçisiydi. Ben düşüncelere dalarken birden içeride bir hareketlenme oldu. Birkaç kişi içeri girmişti. Ben henüz silahımı çekemeden birkaç kişi içeri girdi. Başlarında Kev vardı. Baştan aşağı zırh ve silah kuşanmıştı. ''Adım Kevin Knıght... Kardeşlik grubunun lideriyim ve suikast eğitmeninizim...Hançer 2 bize biraz yer aç tamam." Kev türlü komutlar yağdırıyordu ve ben hayran hayran onu izliyordum. Kev, Artius'a bakarak gülümsedi. "Hey, ne yapacağız acaba?" (rp out:çok yorgunum ve biraz saçmaladım, kusura bakmayın.) | |
|
| |
Artius GreyWarden Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 344 Kayıt tarihi : 24/01/11
| Konu: Geri: Gri Gardiyanlar Cuma Nis. 08, 2011 2:37 am | |
| Kev'in onlara yapılan eğitimini izlerken Yon'a rasladım ve onunla konuşmaya başladım. Kısa sürede öğrendim ki Alfa 1'in ikinci Lider'i oydu. Kafamı salladım ve Kev'in onlara eğitim vermesini izledim. Sanırım test basitti. Hepsine bir kılık değiştirme prototipi verilmişti. Kimse birbirini tanımayacaktı. Kurallar basitti. Kılık değiştirmiş olan kişileri bul ve hançerliyormuş gibi yap. Basit kurallar , basit bir test. Ama Kev'in amacı onların etrafı nasıl incelediklerini görmekti. Sanırım bu test'in sonunda kimin daha rogue olabileceği anlaşılacak gibi görünüyordu. Yon'a döndüm ve onunla konuşmaya devam ettim... | |
|
| |
Lena H. Bryce Artemis Avcısı/Sanat ve Zanaat Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 3383 Kayıt tarihi : 23/01/11
| Konu: Geri: Gri Gardiyanlar C.tesi Nis. 09, 2011 12:40 am | |
| Suikast hakkında düşünürken yemekhane kapısından bir gürültü geldi.Hemen kapıya doğru dönüp hançerlerimi çıkardım.Suikastçi kıyafetleri giymiş olan Kev 'i görünce hançerlerimi yerine koydum ve yanımızda masum bir şekilde yemek yiyen afrodit çocuklarının suratındaki dehşeti izledim. Kev yardımcılarına komut verdikten sonra yanımıza gelebildi.Tüm yemekhane ona bakıyordu.Biz de öyle... O gerçekten tam anlamıyla bir suikastçiydi!O eğittiği sürece suikastçi olmamak imkansızmış gibi duruyordu.Tabi eğitilmek için görsellik testini geçmem gerekiyordu. Yon ve Artius yanımıza geldi.Artius ''Evet,teste hazır mısınız?'' dedi.Hepimiz evet anlamında kafa salladık ama gerçekten hazır olan var mıydı bilmiyorum. Bizden ''evet'' cevabını alınca 3 suikastçi bizden biraz ötede,aralarında konuşmaya başladı. Biz ise hiç konuşmadan bekliyorduk.Arkadaşlarımın yüzüne baktım.Theo kendinden emin,Marcus heyecanlı,Lexi ise yorgun görünüyordu.Acaba ben nasıl görünüyordum?Ne hissediyorsam bu yüzüme yansımış olmalıydı;fakat ben daha ne hissettiğimi bilmiyordum.Düşündüm:İyi bir dövüşçüydüm,avcı olduğum için reflekslerim melezlere kıyasla daha güçlüydü.Bunu yapabilirdim.Kendime güveniyordum ve elimden geleni yapacaktım.Acaba işin içine rekabet girince neler olacaktı? | |
|
| |
Theodor Aquila Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 710 Kayıt tarihi : 30/10/10
| Konu: Geri: Gri Gardiyanlar C.tesi Nis. 09, 2011 3:38 am | |
| Kev'in içeri gürültüyle girmesini bekliyordum, ama bu kadar gösterişli bir giriş beklememiştim açıkçası. Tam dizilimi sağladıktan sonra Warden'ın yanına gitti ve aralarında konuşmaya başladılar. Sanırım bizi nasıl test edeceklerini konuşuyorlardı. Ben her halükarda kendime inanıyordum, bunu da ifademle dışa vuruyordum zaten. Her zaman için kendinden emin görünmek başkalarını gergin yapardı. Ben bunları düşünürken Kev bize döndü ve "Sınavınız başladı." dedi. İlk başta hiçbirimiz ne olduğunu anlamadık. Birbirimize garip garip baktık. Başka bir açıklama gelmeyince ben etrafı incelemeye koyuldum. Her an bir canavarın üstümüze atlamasını bekliyordum. Ama daha garip bir şey oldu. Karaltılar içindeki biri tuhaf bir şekilde hareket ediyordu. Daha sonra bunun gibi başka hareketlenmeler de yaşandı. Sanırım bu bir tek benim dikkatimi çekmemişti, ama ilk harekete geçen ben oldum. Hemen gördüğüm şeyi takip etmeye koyuldum. Ama bu sandığım kadar da kolay olmadı. | |
|
| |
Artius GreyWarden Küçük Tanrı
Mesaj Sayısı : 344 Kayıt tarihi : 24/01/11
| Konu: Geri: Gri Gardiyanlar Perş. Nis. 28, 2011 2:09 am | |
| Sınav bitmeye yaklaşmıştı ve herkez birbirini deli gibi avlıyordu. Thedor oradan oraya koşturuyor. Lena saklanarak ilerliyor. Marcus hızıyla herkezi deviriyordu. Tabi Marcus'un ve Lena'nın bir avantajı vardı. Onlar zaten Edward'ın grubunda suikast eğitimi alıyorlardı. Çok geçmeden oyuncular tükenmeye başladı. Bazıları yanıma gelip başını eğiyor ve yana doru gidiyordu , ben sadece cesaret verici şekilde gülümsüyor ve izlemeye devam ediyordum. Son kişiler Marcus ve Lena idi. İkiside birbirine baktı. İşte bu andı... daha önce benim seçimimde olanların aynısı oluyordu. Benim katılımımda da böyle bir durum olmuştu. Arkadaşım aynen böyle bir durumla karşılaşmıştı. Ben çoktan elenmiştim ama o sona kalmıştı. Odaklandım ve olanları izlemeye devam ettim. Marcus bir Gardiyan olmayı çok istiyor gibiydi. Ama gözündeki parıltıyı görmüştüm. Lena'nın da bunu çok istediğini biliyordu. Bir an gardını düşürdü ve yere baktı. Kev yanımdaki yerinden doğruldu.
-Oluyor... -Evet tamamen aynısı...
Marcus yavaşça kılıcını öne doğru kaldırdı ve kılıcı çevirip yere sapladı. Lena ise şaşırmış halde donakaldı. Ama onun da ne olduğunu anladığını gördüm. Lena da okunu ve yayını aşağı doğru tuttu. Birbirlerine başlarını salladılar ve bir anlaşma yaptılar. İkiside birbirine saldırmayacaktı. Hafifçe gülümsedim ve Marcus ve Lena'nın bana bakmasını bekledim.... | |
|
| |
Lena H. Bryce Artemis Avcısı/Sanat ve Zanaat Eğitmeni
Mesaj Sayısı : 3383 Kayıt tarihi : 23/01/11
| Konu: Geri: Gri Gardiyanlar Perş. Nis. 28, 2011 4:31 am | |
| Sınav bir anda başlayıverdi ve ben her zamanki tekniğimi kullandım:Saklanmak. Bu çok avantajlıydı.Kimseyi incitmeden sınavı geçerim diye düşünmüştüm.Ama olmadı... Tüm melezler farklı teknikler denedi.Theo güneş ışıklarıyla saldırıyordu.Marcus Zeus çocuğuydu ve bu onu diğerlerine kıyasla daha güçlü kılıyordu,o da bizi hızıyla elemeye çalıştı.Lexi ise sadece kaçıyordu. Kendime saklanacak bir yer bulduktan sonra bir plan yapmaya karar verdim.Kev'in suikastlik grubunda hep şöyle denirdi:''İyi bir suikastin arkasında,iyi bir plan vardır.'' Denmiyor da olabilir;ama sonuçta gerçek buydu. Ben amphitrite kızı ve artemis avcısıydım.İlk başta çevremde su var mı diye bakındım.Ufak bir birinkinti bile yoktu!Ben de avcılık özelliklerimi kullanabileceğimi düşündüm.Saklanma ve kamuflajda iyidim ve eğer yerim tespit edilirse bu benim değil,beni bulanın zararı olurdu. Yüzüme kamuflaj için biraz çamur sürdüm.Sanırım artık çalılıkla bir olmuştum.Dışarıdaki kılıç sesleri dinene kadar burada bekler,sonra çıkardım.Böylesi hem daha kolay,hem de az can yakıcıydı. Seslerin bitmesini bekliyordum.Kılıç seslerinden neredeyse hiçbir şey duyulmuyordu.Fakat yine de bana yönelen melezin ayak seslerini duyuyordum.Çalılığa kadar geldi ve tam çalılığın önünde durdu.Daha sonra kuvvetli bir şekilde esnedi.Olamaz,bu Lexi'ydi!Onu okumla vuramazdım,onu tanıyordum ve benim arkadaşımdı. Esnemesini bitirdikten sonra kılıcıyla çalıyı ikiye böldü ve beni açık etti.Hemen okumu yere fırlattım ve Lexi'nin gözüne çok sert bir yumruk attım.Yumruğun etkisiyle yere yığıldı.Bende onu bir yere sakladım ve orada ellerini hafifçe bağladım.Kaçmak isterse kaçabilirdi.Artık onu elemiş sayıyordum zaten kendimi. Ben bu işlerle uğraşırken sınav alanından gelen sesler iyice azalmıştı.En fazla iki kişi kalmış olmalıydı.Onlar birbirleriyle uğraşırken ben de ağaçların arasından geçerek alanın yakınındaki kayanın arkasına gizlendim.Theo ve Marcus kılıç talimi yapıyordu.Theo çevik bir hamleyle Marcus'un elini ciddi olmayacak bir biçimde yaraladı.Marcus sinirle ona baktı ve gürleyerek kılıcıyla saldırdı. Sadece Marcus kalmıştı.Mutlulukla çığlık atıyordu: -Ben kazandım!Evet,yaşasın!Ben yeni gri gardiyanım! Kayanın arkasından çıktım ve ayak seslerimi duymasına özen göstererek yürümeye başladım.Marcus ayak sesimi duyup şaşkın bir şekilde arkasını döndü.O arkasını döner dönmez ben okumu hazır etmiştim bile.Sadece atışı yapacaktım.Benim için oldukça kolaydı.Ok isabet edince,ben kazanacaktım.Fakat yapamadım.Gözlerine baktığımda yapamayacağımı anladım.Aynı anda hem çok boş hem de çok duygulu bakıyordu. İkimizde silahlarımızı doğrultup öylece birbirimize baktık.Uğruna savaştığımız şey ''gri gardiyanlık'' tı.Gri gardiyanlar gerçek kahramanlardır ve kahramanlar çaresiz durumdaki insanlara yardım eder,onları kurtarır.Eğer gerçekten gri gardiyan olmak istiyorsam masum bir insanı öldüremezdim. Yavaşça okumu indirdim,o da kılıcını indirdi.Artık ne olacağı hakkında bir fikrim yoktu.Sadece dönüp Artius'a baktım ve kazananı ilan etmesini bekledim. | |
|
| |
Theodor Aquila Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 710 Kayıt tarihi : 30/10/10
| Konu: Geri: Gri Gardiyanlar Cuma Mayıs 06, 2011 4:54 am | |
| Yarış başladığında kendimden emin bir şekilde adayları elemeye koyuldum. Bir Ares çocuğu dışında beni zorlayan bir aday çıkmadı açıkçası. Ya okla saldırdım, ya kılıçla, ya da özel gücümle. Hatta bazen de elime geçen taşlarla saldırdım. Bir süre sonra artık karşılaşacak kimse kalmadığını fark ettiğimde karşımda Marcus'u gördüm. İşte baştan beri beklediğim düello buydu. Marcus'la aynı soyadı taşıyorduk, buna rağmen kampta tanışmıştık. Çünkü annem ailesiyle büyük bir kavganın ardından görüşmemeye başlamıştı. Ama Marc'la tanıştıktan sonra kısa sürede yakın arkadaş olmuştuk. Kuzen olduğumuzu öğrendiğimizdeyse çok şaşırmıştık. Neyse, şimdi düello zamanıydı.
Uzun bir süre sadece hamlelerimizi savuşturduk. Marc bana saldırdı, ben durdurdum. Ben ona saldırdım, o durdurdu. Sonunda Marc'ın ufak bir açığını yakaladım ve kılıcına hamle yaptım. Ama zamanlama hatasından dolayı elini kestim. Marcus buna sinirlendi ve ben de yaptığım hatanın derdindeyken kılıcımı düşürmeme sağladı. Onu tebrik ettikten sonra Warden'ın yanına gittim. Warden beni tebrik etti ve hayalkırıklığıyla dolu yüzümü gördükten sonra "Üzülme Teo, daha vw warrior seçmeleri olacak. Onda daha büyük bir şansın var." dedi. Ben de ona gülümsedim ve o sırada Lena'nın alana adım atmasıyla başlayan olayları izlemeye başladım. İkisi de birbirine bakıp savaş aletlerini yere bıraktılar. Warden bir anlık duraksamadan sonra "Yaptığınız çok onurlu bir davranıştı. Ama sadece bir seçim hakkımız var. Bu yüzden önceki düellolarınıza göre bir değerlendirme yaptım. Kazanan Marcus Carter." dedi. Bunun üzerine Marc büyük bir sevinç gösterisi yapmaya başladı. Ben de onu tebrik etmek için yanına gittim. | |
|
| |
Julia Fackrell Apollon'un Çocuğu
Mesaj Sayısı : 482 Kayıt tarihi : 15/02/11
| Konu: Geri: Gri Gardiyanlar C.tesi Tem. 02, 2011 12:19 am | |
| Bir şeyler atıştırmak için yemek gazinosuna gidiyordum. Yol da Kev ile karşılaştım... "Selam Kev yemek gazinosun dan mı geliyorsun?" "Evet ama oraya atıştırmak için gitmedim. Bir kaç hevesli suikast olmak isteyen bir kaç melez'e ders veriyordum" dedi ve yoluna devam etti. Ben de son sürat gazino'ya koştum. Oraya vardığımda Marcus bir zafer kutlaması yapıyordu ve Artius ile bir sürü melez vardı. Melezler silahlarını çıkarmışlardı. Bir süre sonra fark edildiğimi anlayıp nefes aldım ve "Çok mu geç kaldım?" dedim. Bir kaç kişi bana bakıp gülmüşlerdi ama onları takmadım. Suikastlik hakında ilk öğrendiğim şey (tabiki de kardeşim Kev'den) sakin olmak, bir plan yapmak, ve zamanı geldiğinde hızlıca planı uygulayarak rakibimi yenmekti bu yüzden. Durdum, doğruldum, Işık saçanı çıkarıp Artius'a baktım ve konuşmasını bekledim... | |
|
| |
| Gri Gardiyanlar | |
|