Tüm kampı gezdikten sonra kulubeme doğru yürümeye başladım. Dışarıda güneş en tepedeydi ve bundan nefret ediyordum. Kulıbenin kapısının önüne geldiğimde ''Umarım içerisi biraz karanlıktır''diye söylenerek içeri girdim. İçerisi sanki gece yarısıymış gibi karanlıktı ''İşte bu kulubeyi sevdim! Ha? İçerde kimse yok mu?'' diyip kulubenin içinde dolaştım. Sahibinin olmadığını umduğum yatağa attım kendimi ve mp3mü açıp müzik dinlemeye başladım. Biraz içim geçmiş ve uyumuşum sonra birisi kulağımdaki kulaklığı çıkararak beni uyandırdı.